2 ?ubat 1924 yylynda Nev?ehir'in Nar kasabasynda dünyaya geldi. Annesi Nevriye Hanym Mevlevi terbiyesi almy? ve Mesnevi sohbetleri yapan bir Hanymefendiydi. Bu sohbetler syrasynda Hz. Mevlana'nyn son türbedarly?yny yapan Mehmed Dede'nin sevgi ve himmetine mazhar oldu. Haluk Nurbaki annesiyle ya?ady?y bu manevi atmosferin yany syra o dönemde babasy Edip Ali Beyin yapty?y ara?tyrmalar sonunda olu?an Ayni, Mysri Sultan, Deli Bekir, Abdurrahim Karahisari gibi pek çok veli'nin hayatlaryny anlatan eserlerle de gönül dünyasynyn yapy ta?laryny olu?turdu. Yslam Peygamberine olan a?ky ve sevgisi Afyon'da geçen çocukluk yyllarynda atylan bu kyvylcymlarla ba?lady. Haluk Nurbaki tahsilinin ilk bölümünü Afyon'da tamam­lady. Afyon Lisesini bitirdikten sonra Ystanbul'a typ tahsili için geldi. Nurbaki 6 yyllyk typ tahsilinin Ystanbul'da devam eden 5 yylynda daha sonra kitaplaryna yansyyacak olan ve Türkiye'de ilk kez veri olarak kullanylmaya zemin olu?turacak biçimde Almanya'dan Türkiye'ye gelen bilim adamlaryndan matematik, fizik ve kimya konularynda özel dersler aldy. Yine bu dönemde Nur- u Osmaniye ve Beyazyt camilerinde hadis dersleri aldy, bu syrada ?emsettin Ye?il ile tany?ty ve bu tany?ma onda Ehl-i Beyt a?kyny co?turdu. Ayny zamanda Necip Fazyl ile devam eden diyalogu, ona Yslami mücadele insiyatifini ö?retti ve neticesinde 1950'li yyllarda dönemin çetin ?artlaryna ra?men Büyük Do?u cemiyetinin kuran dokuz ki?iden biri olarak yer aldy. Bir süre sonra da bu cemiyetin genel sekreterli?ine getirildi.

Hareketli ve dinamik bir talebelik hayaty geçiren Dr. Haluk Nurbaki Typ Fakültesi mezuniyeti sonrasynda yurdun çe?itli yerlerinde hükümet tabibi olarak çaly?ty. Memleketini adym adym gezerken pek çok mânâ sultany, dervi? ve meczuplarla kar?yla?ty. Bu ustalardan gönül sohbetlerinin nasyl yapyldy?yny gördü ve ya?ady.

1954 yylynda mecburi hizmetin son dura?y olan Afyon'un Sinan pa?a kasabasyna geldi. Burada sohbetlerinde syk syk "Faik a?abey" olarak andy?y mür?idi Faik Saraç Beyefendi ile tany?ty, derin dostluklary oldu ve kendilerinden mânâ e?itimi almaya ba?lady. Mânevi silsile 93 Harbi imamy Hafyz Osman Bedrettin, ?eyh Samini ve ?eyh Ali Septi vasytasy ile Bahaeddin Nak?ibend hazretlerine intikal ederken, di?er bir yandan da Abdülkadir Geylani Hazretlerine gider.

Bu kanallardan aldy?y mânâ bilimleri e?itimini pozitif bilimlere olan vukûfiyeti ile harmanlar. Bunu da yyllar yyly anlatyr ve yazar. Yine bu syralarda Diyarbakyrly Faik Ya?ar Beyefendi ile tany?yr, onunla da uzun yyllar mân fazynda süren dostlu?u gönlündeki Fahr-i Kainat ate?ini daha da co?turur. Hayatynda kar?yla?ty?y ki?ilerin ve olaylaryn birer tesadüf olmady?yny iyi bildi?i için bu ki?i ve olaylarla gönül havuzunu alabildi?ince doldurur.

Sinan pa?a kasabasyndan Afyon'a Hükümet Tabibi olarak tayin edilen Nurbaki bu görevinin yany syra Afyon Lisesi'nde Fizik, Kimya ve Matematik dersleri verir. Babasy Edip Ali Bey ile ayny okulda kar?ylykly synyflarda derse girmenin hazzyny ya?ar.

1961-65 yyllary arasy Afyon milletvekili olarak TBMM'de görev yapan Nurbaki, daha sonra Radioterapi ve Radiobiyoloji ihtisasyny tamamlady ve kanser konusundaki çaly?malaryny yo?unla?tyrdy. Fransa, Ysviçre ve Yngiltere'de mesle?iyle ilgili çaly?­malarda bulundu. Bu çaly?malaryna ba?ly olarak "Radyasyon ve Miniklerin Evreni", "Kanser", "AIDS", "Ynsan ve Hayat" gibi pek çok kitaplary oldu. Kanser (Onkoloji) Hastanesi Ba?hekimli?i, Ankara Numune Hastanesi Radioterapi ve Radiobiyoloji Ens­titüsü ?efli?i görevlerinde bulundu ve buradan emekli oldu. Numune Camiinde Cuma vaazlarynda bulunurken, hastanede ve muayenehanesinde de mânâ soh­betleriyle ir?ad görevini yerine getirdi. Numune Camisindeki vaazlary bir dönemin ilgi oda?y oldu ve pek çok ünlü katyldy, basyn burada dile getirilen Nurbaki'nin farkly yorumlaryna syk syk yer verdi.

Yararlandy?y kaynaklar olarak önce Yüce Kitabymyz Sönmeyen Güne? Kur'an-y Kerim ve hadisleri belirten Nurbaki, bunlary anlamak noktasynda muhatap oldu?u üç ismi; Muhyiddin-i Arabi, Mevlana ve Abdulkadir Geylani olarak syralar. Madde ile mânâ bilimlerinin esrarly hikmetlerini birle?tirerek eser­ler yazan Nurbaki, binlerce insanyn hidayet vesilesi oldu. O, Allah'yn ho?nutlu?unu kazanma sanatynyn Fahr-i Kainat Efendimizden geçti?ini son derece iyi özümsede?i için son nefesine kadar tüm müminlere de Efendimizin gönlünü edebilme- ryzasyna ula?ma sanatyny anlatmaya çaly?ty.

1951 yylynda, 27 ya?ynda iken Yslamyn Nuru dergisinde ne?retmeye ba?lady?y yazylaryny Büyük Do?u dergisinde sürdürdü. Zafer Dergisinde ba?yazarlyk yapty. Ylk kitaby olan Tek Nur'u l956-57 arasynda kaleme aldy, bu kitaby l959 da Sonsuz Nur takip etti. Bilime ve yeni geli?melere merak duyan, Yslamiyet'in klasik, eksik ve günün teknik geli?melerine uygun olmayan yorumlaryndan bunalan ve kaçan genç neslin inanç kapysy oldu. Kuran'yn akyl almaz hikmetleri, ça?lary a?an bilimsel mucizeleri içeren bir kitap oldu?unu gösteren yazy ve kitaplar yazan Nurbaki genç nesle "mü'min olmanyn asil duygusu" nu kazandyrdy. O müspet bilimlerin kayna?ynyn Kuran oldu?unu gösterdi. Kuran'dan yola çykarak bilimin gerçe?ini ve insanlyk için de?i?mez do?rulary izah etti. Hiçbir zaman bilimi Kuran'y kanytlamanyn aracy olarak görmedi. Yeryüzüne Rabbimizin lütfetti?i tek gerçek ve de?i?mez yazyly dökümanyn Kuran oldu?unu her zaman ve her yerde herkese anlatty.

Kur'an yorumlaryna, asr-y saadete ve Yslam itikadyna dair yirmi be?in üzerinde esere imza atan Dr. Haluk Nurba­ki son yyllaryny Ystanbul' da Yslam'yn Nurdan Annelerini ve Yüce Yslam Büyükleri' ni her ay verdi?i konferanslarla anlatarak geçirdi. Çe?itli dergilerde ve gazetelerde yazylar yayynlady, tebli?ler sundu. Konferanslar, paneller, açyk oturumlar, sohbetler hayatynyn bir parçasy oldu. Ya?ym müsait olsa "Ynananlary analiz laboratuary kurar mü'min!lerin bunamayaca?yny gösterirdim" diyen Nurbaki, Radyo ve televizyonlardaki konu?malaryny son günlerine kadar sürdürdü

Ehl-i beyt kölesi, Fahr-i Kainat a?y?y olan Dr. Haluk Nurbaki için "Ahlak-y Muhammedi" vazgeçilmez bir ha­yat düsturu idi. Ömrünü bu davaya adamy? sevgi adamy Dr. Haluk Nurbaki ?u önemli sahalarda kalem ve kelam sahibidir.

1. Mükemmel bir ilim adamydyr. Eserleri bu tesbitin çok canly ?ahididir. Bilgi ile tecrübe kombinezonu için­de pyryl pyryl, taze, canly eserler verdi.
2. Son derece mütevazy bir "gönül, ruh, tasavvuf" ehlidir. Sohbetlerinde y?yl y?yl bir ruhaniyetin tütmesi bu mümtaz vasfy sebebiyledir.
3. Yylmak bilmeyen bir azim ve ?evk ile "gerçek bir Yslam mücahidi" özelli?i ta?yyordu.

2 Haziran 1997'de çok sevdi?i Ystanbul'da 73 ya?ynda alem-i cemale yansydy. Arkasynda binlerce seveni, yüzler­ce dervi?i byrakan Dr. Haluk Nurbaki tam bir dü?ün (?eb'i aruz) co?kusu ile Afyon'da annesi, baba ve merhum e?i Mesrure hanymyn yanyna alem-i ledünne y?ynlanmak üzere tevdi edildi.

Bütün Eserleri:

* Tek Nur.
* Sonsuz Nur .
* Gönül Penceresinden Fahr-i Kainat Efendimiz .
* Fatihanyn Kyrk Yorumu .
* Kutsal Mücadelem.
* Kur' an Mucizeleri.
* Kur'anyn Matematik Syrlary.
* Namaz Sureleri Yorumu.
* Sure-i Yusuf'un Yorumu.
* Sure-i Tekvir'in Yorumu.
* Gönüllerde Sema .
* Anadolu Mucizesi .
* Ymanla Gelen ilim 1-2
* Nurdan Anneler.
* Evrendeki Mucize.
* Ynsan Bilinmezi.
* Gerçek A?yk Gerçek Alim :Haluk Nurbaki.
* Bakara Süresi Yorumu.
* Ayet-el Kursi Yorumu.
* Yasin Süresi Yorumu.
* Bilim Açysyndan Ymanyn Alty ?arty.
* Peygamber Çizgisinde Ya?amak.
* Veliler Deryasyndan Katreler.
* Nur Dolu Geceler.
* Yüce Yslam Büyükleri.