Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: dunya( Kapalı Konu) | |
Yazar | Mesaj | ||||||||
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3520 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: dunya Gönderim Zamanı: 01-Haziran-2012 Saat 11:10 |
||||||||
Düzenleyen osmanziya - 02-Haziran-2012 Saat 11:14 |
|||||||||
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3520 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 01-Haziran-2012 Saat 11:53 | ||||||||
ENES bey Kardeşim bir ileti göndermiş cum'a için:
Yer yüzü dediğin koca bir mabed
Geldik bu mabede maksat ibadet
ÜÇ günlük dünya için gayret üstüne gayret
Ebedi bir hayat için gayret yok hayret
Ezenler ederken secdeye davet
Hep yarın diyorsun!
Oysa kimbilir..
O YARIN BELKİ KIYAMET...
Hepinize hayırlı cum'alar.
Demiş, teşekkür ederim ve Amin derim.
|
|||||||||
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3520 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 01-Haziran-2012 Saat 17:56 | ||||||||
uploads/20120601_170652_DUNYA.rar
Burada dünyaya ilişkin 12 tane tablo var..
Her biri tablo dünya denilen sanal yapıyı kuruyor ve yapay görüyü örüyor.. ancak bu çekilen görsel ve işitsel manzara video ve resimlerinden daha gerçektir. Çünkü onlar gözle değil zihinle izlendi.. Aslında bu izleyiş bana has bir kabiliyet ve yetenek olmadığı ama o zaman gelinceye kadar ben çektiğim kavramsal tabloları burada yayımını sürdüreceğim.. Dünya var sayılan ve yok sanılan düşüncelere dayandığından onun sayıl ve sanal yapısını anlamak için var-lık ve yok-luk denilen kesin fakat boş kavramları ayırt etmek gerekiyor. Ayırt etmek ve anlamak.. düşüncenin ve dilin en çok yaptığı iş… Bilim dünyası.. felsefe ve hikmet dünyası.. din dünyası.. hepsi günlük dili kullanarak gerçekleştirilir ve dilde düşünce çorabı olmadan giyilmez bir pabuç.. çıplak ayakla ayakkabı giyen olabilir fakat düşünce olmadan; konuşan, dillendiren ve dile getiren “var” mıdır ? bilemiyorum.. eğer vardır ya da yoktur demiş olsaydım boşa dır dır etmiş olacaktım. Demek düşüncenin esası kuşkudur.. kuşku ise sonuca (soruya ya da yanıta) veya inanca ( anlamın amacına ya da amacın anlatımına) götüren bir kuştur. Şimdi yine dili kullanarak “Dil-i ebabil bir kuştur, bunu bilmeyen poch’tur” desem sadece kafiye yapmaktan ya da okuyucuya hakaret etmiş sanılmaktan veya kabaca bir benzetme etmekten başka BOŞ bir şey yapmış olamam. Düşüncenin kanatlarını takan ve dilin gemini alan kimse onu kullanmaya kalktığında kullanılır.. krallar ve köleler sırasına geçer. Belki ürünü ve bu yüzden onuru; belki ünü ve bu yüzden saygınlığı ve belki de adı ve bu yüzden AR’ı olur amma bu “arı” çiçek tozumu mi toplar ateş alev mi toplar bilemem. Önemli olan sanrılarıyla dili kullanmak değil doğru dürüst kulluktur. Yasa tasmalarıyla krallık taslamak varlık duvarına toslamaktır. Çaba istemeyen usta ve yasa gerekmeyen hoca, hiçliğini görmezse o da aynı akibete düşer. Düşünce.. anlama ve inanma konusunda bildiğim ve bir yazıya yanıt-yorum olarak yazdığım şu: “hayatın ve başka ne varsa anlamını yitirmek, anlamın düşünceyle inancın arasında bir bağ kurmaya yarayan bir araç olduğunu bilmemek ve onu "amaç" edinmekle olur.. bu da sağlam bir "düşünme"ye sahib olunmadığında ortaya çıkar.. bu da başkasının düşünceleriyle beslenmeyle gerçekleşir.. işte bunun için düşün-ce'ye değil "düşün-me" önem vermek gerektiğini düşünüyorum, eğer yanlış değilse...” Düşünce ve onun özü olan kuşku.. her zaman METODİK ŞÜPHE adı verilen bir bilim aracıdır.. arayışın motorudur.. ancak arayış denilen vizör ya da şoför, kuşkudan öte ve bu yüzden düşünceden ileri bir var oluştur. Avamın düşünceye ve düşünüre ihtiyaç varsa havasın da düşünme ve arayışı gereksinimden öte arayışı olmalıdır. Buna yönelmeyen düşünürün, kendini unutan ve bu yüzden bitiren ve fakat başkasını aydınlatan mumdan farkı yoktur. İnanç ise, bilgi, düşünme, düşünce, arayış ve daha bilmediğimiz çok basamakları olan bir merdivenin sonunda erişil-MEYEN’in vesilesi ve ulaşıl-MAYAN’ın aracıdır. Ayan ve beyan olan ister kelam ister ayna olsun gözün özünden silinir ve gönlün evinde kaybolur. Bunun için ayan ve beyanı değil MEYEN ve MAYAN’ı ararız.. varlık bizim gözümü örtemez ancak yokluk özümüzü açar.. işte bu yüzden ehlullah yokluğa talib olur.. işte bu yüzden yere ve göre sığamayan gönlümüze, eğer O’nun mü’mini isek, benim söylediğim sözler aslında beni aşar.. ne yazık ki kalemin esiri ve kelamın zebunu olan her kişi gibi konuşmamı sürdürüyorum.. belki bir gün bu dil işlevim sona erip ve düşün-me yapım bitince, yani hedefim ve talibim olan dört-beş kişiyi bulunca, susacağım.. arayanları düşünerek düşünenleri arayışımı idame ettireceğim.. Allah ahiretimizi ve akıbetimizi iyi ve güzel etsin. Amin Osmanziya |
|||||||||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |