Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: dunya(Kapalı Konu Kapalı Konu) Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3536

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Konu: dunya
    Gönderim Zamanı: 01-Haziran-2012 Saat 11:10

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DÜNYA

 

 uploads/20120601_111615_m=dunya.doc

 

Dünya mağazalarla saray haline getirilmeye çalışılan bir mağaradır.

 

Dünya;  bir konut, bir ev, bir yuva ve bir konut olarak yani BEYT olarak iki doğal yapı arasına kurulmuş hem  HAYAT olarak yapay hem ŞUUR olarak sanal yapıdır.

 

Dünyanın ekonomi politik ve sosyo kültürel yaşamı;  bedenimizi, evimizi, arabamızı ve eşimizi giderek daha GÜZEL  haline getirerek onu cennete çevirme çabasıdır. Sanırım bu HOŞLANDIĞIMIZ yarış,  onu geldiğimiz yere, cennete, benzetmek güdüsünden kaynaklanıyor.

 

Bunda da bir sakınca yok.. ancak bu yalancı ve sahte cenneti cehenneme çevirmemek şartıyla.. Adem Aleyhisselam dünyada iki kordonlu olarak doğdu.. bundan dolayı da bir koridordan cennete, bir koridordan cehenneme gidiliyor.

 

Şu olgu dikkatinizi çekmiş olabilir..  BEYT (ev) iki doğal yapı yani arz (yer küre)  ile beden (ten küre) arasında bulunan yapay bir arz ve sun’i bir bedendir. Temiz ve pis su boruları, damarlar gibi.. elektrik ve telefon telleri, sinirler gibi…

 

Bu delikler nedir ? Karaciğer büyük bir mutfak ve tuvalet ise kocaman bir böbrek gibi değil mi ?  İnsanda sadece dünya için yaşıyorsa tuvalet ve mutfak arasında bir boru, bir damar, bir sinir ve bir delik değil mi ?

 

İşte bu yüzden “Yaş-am Am-aç Değildir.”

 

Tecrid, temsil ve teşbih’e dayanır. Muhtevaların mahiyetlerini, suretlerin şekillerini görür.. bu nedenle gördüklerim yani ördüklerim öykü değil gerçektir. Müşahhas dünya ile mücerred dünya arasında bir yerde durmayanda bu gerçeği öremez ve göremez.

 

Sizler ekonomi ve politik hadiseleri içinde tüm kavga ve dövüşlerin şu evimizi hepimiz için biraz daha cennete benzetmek için yapıldığının farkına varmamış olabilirsiniz ancak bunu hissetmişsinizdir. Beden bir evdir, arz bir evdir, evimizde bir beyttir.. her gün beş vakit yöneldiğimiz kıble YÖNÜNDE de ve ka’be YERİNDE  bulunan yapı yani BEYT  dahi öyle DÖRT KÖŞELİ bir yapay yapıdır. Onu bütün binalardan ve tüm saraylardan  kutsal ve aziz kılan ne ? Beden ülkesinin kabesi olan kalb’den büyük kılan kim ? Şimdi değerli bir dostumdan bir ileti aldım soruyor SABAH namazını, ÜMRE’den üstün kılan ne ? İnsanlar neden kalbi, kabe’den üstün tutmazlar ?

 

Dünya Müslümanlar için acib bir yer olmaya başladı.. son yıllardan sosyal afetlerde yıkılan binalar ve bedenler hep onların ki..

 

 

O zaman BAŞKA iki şey arasında bulunan BAŞKA  bir şeyi de düşünelim.

Nasıl doğal arz ve doğal beden arasında yapay BEYT  varsa.. doğal ARZ ve doğal SEMA arasında da sanal bir “BEYN” var.. evet, biz beyt ve evlerde oturduğumuz gibi beyan yeri  ve maan  göğü arasında yerleşiriz. Yani zaman ve mekan bizim bir ucumuz ise MANA ve GAYE de başka bir ucumuzdur.

 

Yer ve gök “ara”sında bulunan beyn.. beyin.. bey.. beyt.. ne ?

 

eY arkadaşlar,  konuşacağız, düşüneceğiz, yazacağız ve arayacağız!

 

Anlamsız ve amaçsız yediğimiz, eylediğimiz, söylediğimiz ve öylediğimiz hiçbir şeyimiz olmaz.. Ya.. ey.. ve.. ev.. uyuruz  ve uyanırız.. uyarız ve uyarırız.. överiz ve söveriz.. severiz ve sayarız.. sonuçta yaptığımız bir “Y”dir.. yani iki çizgiden birini seçerek ilerleriz.. kısa iki çizgiden, seçenekten, alternatiften, şıktan birini seçerek uzatırız. Bu bazen A olur bazen V olur.. ya sukut olur ya suud olur.. şu siyon yıldızı bize bir şeyi hatırlatıyor mu ? Bu mübarek mührü lanet bir simge haline getiren “byn” değil mi ? O zaman başımızı örülen düşünce çorabını ve üstüne geçirilen dil sepetini fark etmek lazım gelmiyor mu ?

 

Gittiğimiz ve yürüdüğümüz yön ve yer beğendiğimiz, yeğlediğimiz, üstelediğimiz ve seçtiğimizdir.

 

Şu aşağıdaki tabloyu izleyiniz.. Hatta bilgisayarınızın ekranı genişse ikisini bir arada tutarak bakınız.. yukarıda söylediklerimi  orada görmeye çalışınız.. Bunları  BÜYÜK HARFLERLE yazılı olarak göreceksiniz.

 

Arap baharı Müslümanın kışı mı yoksa yazı mı olacak ? yani bu bahar kıştan sonra gelen bahar mı yoksa yazdan sonra gelen bahar mı ?

 

http://www.stargazete.com/yazar/beril-dedeoglu/dunya/ifratla-tefrit-arasinda-ortadogu/yazi-592157?utm_source=twitterfeed&utm_medium=twitter

 

Ülkemizden kaynaklanan bir yaz mı

yoksa dünyadan kaynaklanan bir kış mı ?

 

Ülkemiz bu baharların, yazın ve kışın neresinde ?

 

Ülkemiz ümmet-i davet ve ümmet-i icabet deneyimini (Osmanlı) uzun yıllar yaşamış uluslardan oluşuyor..  Osmanlı güçlü iken bir ses seda yoktu da güçten düşünce neden bu hale geldik ?

 

Güçlü olmak herkesin hakkı değil mi ? Üstünlük güç olan da mı yoksa haklı olanda mı ?

 

Üstünlük, güçlülük ve haklılık demek birbirinden ayrı üç şey..

 

Sokrat demiş “bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir.”  Lastik Osmanziya de der ki:“İnsan iki şey bilir, onu da karıştırır!” ya evettir, ya hayırdır, ya kesindir ya kuşkuludur, ya bildiğidir ya da bilmediğidir… Yukarıda ne demiştik “Y”… işte bu resim dediğimizi göster mi yor mu ?

 

O zaman şu denklemi (Y)  kuralım:

 

               Kuvvet-lilik  ………  Ha-klılık

 

 

 

               Üstünlük

 

Şimdi düşünelim üstünlük ve hakimiyet kimin HÜRRİYET’i olabilir ?

 

Kuvvetli haklının mı ?

 

Haksız Kuvvetlinin mi ?

 

Hem kuvvetli hem haklının mı ?

 

Haklı olmak mı kolay yoksa kuvvetli  olmak mı ?

 

Hem haklı hem kuvvetli olmak bu ikisinden daha son değil mi ?

 

Haksızlır neden hak, genellikle,  dava ederler ?

 

Kuvvetliler neden hakka, genellikle,  uymazlar ?

 

Sizileri haklı, kuvvetli ve üstün olmadan ÖNCE düşünmeye çağırıyorum.. bu işi kolaylaştırmak için de  GÖRSEL düşünmeyi öneriyorum.. bu işi hoşlanarak yapmanız için kalemi elinize almalısınız..  bu işte,  OL-A-Y bir yol olan çizgilerin ANLATIM gücünü öğrenmeye, kullanmayı ve yararlanmayı duyuruyorum.

 

Göreceksiniz, hem haklı hem güçlü olmak yolunda,  sorunlarınız daha kolay ÇÖZÜLELCEK, sorularınız daha çabuk YANITLANACAK, savlarınız daha SAĞLAM olacak.

 

 

Sağlıcakla kalın.

 

OSMANZİYA

 

DUYURU

 

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazıdan özür dilerim.

 

UYARI

 

Düz yazı bahane.. şemalar şahane.. yazının dizinindeki tabloları  izlediğinizde imgelemiş ve irdelemişte olacaksınız isterseniz.. böylece emellerine nail olacak ilmi AÇIKCA görmüş ve hatırınıza sail olacak iradeyi SEÇİKCE örmüş bulunacaksınız.

 

 

 

 

 

 

 

 

http://sites.google.com/site/yontembilim/

http://sites.google.com/site/insanilim

 

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/

http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/

http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/

http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

www.yontembilim.com

www.insan-bilim.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Düzenleyen osmanziya - 02-Haziran-2012 Saat 11:14
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3536

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Gönderim Zamanı: 01-Haziran-2012 Saat 11:53
ENES bey  Kardeşim bir ileti göndermiş cum'a için:
 
Yer yüzü dediğin koca bir mabed
Geldik bu mabede maksat ibadet
ÜÇ günlük dünya için gayret üstüne gayret
Ebedi bir hayat için gayret yok hayret
Ezenler ederken secdeye davet
Hep yarın diyorsun!
Oysa kimbilir..
O YARIN BELKİ KIYAMET...
 
Hepinize hayırlı cum'alar.
 
Demiş, teşekkür ederim ve Amin derim.
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3536

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Gönderim Zamanı: 01-Haziran-2012 Saat 17:56
uploads/20120601_170652_DUNYA.rar
 
Burada dünyaya ilişkin 12 tane tablo var..

Her biri tablo dünya  denilen sanal yapıyı kuruyor ve yapay görüyü örüyor.. ancak bu çekilen görsel ve işitsel  manzara video ve resimlerinden daha gerçektir. Çünkü onlar gözle değil zihinle izlendi..

 

Aslında bu izleyiş bana has bir kabiliyet ve yetenek olmadığı ama o zaman gelinceye kadar ben çektiğim kavramsal tabloları burada yayımını sürdüreceğim..

 

Dünya var sayılan ve yok sanılan düşüncelere dayandığından onun sayıl ve sanal yapısını anlamak için  var-lık ve yok-luk denilen kesin fakat boş kavramları ayırt etmek gerekiyor.

 

Ayırt etmek ve anlamak.. düşüncenin ve dilin en çok yaptığı iş…

 

Bilim dünyası.. felsefe ve hikmet dünyası.. din dünyası.. hepsi günlük dili kullanarak gerçekleştirilir ve dilde düşünce çorabı  olmadan giyilmez bir pabuç.. çıplak ayakla ayakkabı giyen olabilir fakat düşünce olmadan;  konuşan, dillendiren ve dile getiren “var” mıdır ? bilemiyorum.. eğer vardır ya da yoktur demiş olsaydım boşa dır dır etmiş olacaktım.

 

Demek düşüncenin esası kuşkudur.. kuşku ise sonuca (soruya ya da yanıta)  veya  inanca ( anlamın amacına ya da amacın anlatımına)  götüren bir kuştur. Şimdi yine dili kullanarak “Dil-i ebabil  bir kuştur, bunu bilmeyen poch’tur” desem sadece kafiye yapmaktan ya da  okuyucuya hakaret etmiş sanılmaktan veya kabaca bir benzetme etmekten başka  BOŞ  bir şey yapmış olamam.

 

Düşüncenin kanatlarını takan ve dilin gemini alan kimse onu kullanmaya kalktığında kullanılır.. krallar ve köleler sırasına geçer. Belki ürünü ve bu yüzden onuru;  belki ünü ve bu yüzden saygınlığı ve belki de adı ve bu yüzden AR’ı olur amma bu “arı” çiçek tozumu  mi toplar ateş alev mi toplar bilemem. Önemli olan sanrılarıyla dili  kullanmak değil doğru dürüst kulluktur. Yasa tasmalarıyla krallık taslamak varlık duvarına toslamaktır. Çaba istemeyen usta ve yasa gerekmeyen hoca, hiçliğini görmezse o da aynı akibete düşer.

 

Düşünce.. anlama ve inanma konusunda bildiğim ve bir yazıya yanıt-yorum  olarak yazdığım şu:

 

hayatın ve başka ne varsa anlamını yitirmek, anlamın düşünceyle inancın arasında bir bağ kurmaya yarayan bir araç olduğunu bilmemek ve onu "amaç" edinmekle olur.. bu da sağlam bir "düşünme"ye sahib olunmadığında ortaya çıkar.. bu da başkasının düşünceleriyle beslenmeyle gerçekleşir.. işte bunun için düşün-ce'ye değil "düşün-me" önem vermek gerektiğini düşünüyorum, eğer yanlış değilse...

 

 Düşünce ve onun özü olan kuşku.. her zaman METODİK ŞÜPHE adı verilen bir bilim aracıdır.. arayışın motorudur.. ancak arayış denilen vizör ya da şoför, kuşkudan öte ve bu yüzden düşünceden ileri bir var oluştur. Avamın düşünceye ve düşünüre ihtiyaç varsa havasın da düşünme ve arayışı gereksinimden öte arayışı olmalıdır. Buna yönelmeyen düşünürün, kendini unutan ve bu yüzden bitiren ve fakat  başkasını aydınlatan mumdan farkı yoktur.

 

İnanç ise,  bilgi, düşünme, düşünce, arayış ve daha bilmediğimiz çok basamakları olan bir merdivenin sonunda erişil-MEYEN’in vesilesi ve ulaşıl-MAYAN’ın aracıdır. Ayan ve beyan olan ister kelam ister ayna olsun gözün özünden silinir ve gönlün evinde kaybolur. Bunun için ayan ve beyanı değil MEYEN ve MAYAN’ı ararız.. varlık bizim gözümü örtemez ancak yokluk özümüzü açar.. işte bu yüzden ehlullah yokluğa talib olur.. işte bu yüzden yere ve göre sığamayan gönlümüze, eğer O’nun mü’mini isek,  benim söylediğim sözler aslında beni aşar.. ne yazık ki kalemin esiri ve kelamın zebunu olan her kişi gibi konuşmamı sürdürüyorum.. belki bir gün bu dil işlevim sona erip  ve düşün-me yapım  bitince, yani hedefim ve talibim olan dört-beş kişiyi bulunca,  susacağım.. arayanları düşünerek düşünenleri arayışımı idame ettireceğim..

 

Allah ahiretimizi ve akıbetimizi iyi ve güzel etsin.

 

Amin

 

Osmanziya

 

 

 

IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk