Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: delişim(Kapalı Konu Kapalı Konu) Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3755

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Konu: delişim
    Gönderim Zamanı: 02-Temmuz-2012 Saat 18:03

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DELİŞİM

 

 

 

DELİŞİM  dizini içindeki dosyalar

 

 
 
Lisan-ı Hal ve Lisan-ı Kal ne  demektir ?

“Hal” iş-le-mek   demektir, “kal”  de-mek demektir.

Bu durumda yukarıda tamlamalar;

“iş-le” dili ve “de-me” dili, şeklinde çevrilir.

Buna kısaca İŞ ve DE diyorum.

İş’i üste, De’yi alta yerleştiriyorum.

Çünkü el ve aletle yapılan  iş üstte görünür,

fakat akıl ve kalb ile demek görünmez.

 

Ortaya da LİSAN’ı yerleştiriyorum.

 

 

LİSAN

 

De

 

Şimdi bu “iş ve de” üzerine edebiyat yaparak bunları anlatmak ve tanıtmak lazım ama bizim işimiz böyle edebiyat ve yazarlık değil.. anlatımı kelimelerle değil kelimeleri bir “nokta” haline getirip “yer”lerine yerleştirmekle yapıyoruz.

Lisanın zahiri iş, batini de, yani dışında sessiz konuşmaya HAL, içinden sesli düşünmeye de KAL diyoruz. Örneğin birisi açım de’ye seslenmiyor ve dışarıya ses vermeden yorgun ve bitkin halde duruyorsa  konuşmasa dahi hali ben açım diyordur. Eğer bu  adam yorgun ve bitkin olmadığı halde seslenerek kaliyle ve sözüyle ben açım dese, onun gerçekten aç olup olmadığını bilemeyiz. Kali, halini tekzib edebilir, de’mesi iş’ini göstermeyebilir, seslenmesinde beslenmesini yalanlayabilir.

 

Umarım kal ve hal dilini anlatabilmişimdir.

 

Hal ve kal’den başka bir havl ve kavl var. Havl, “değişim” demektir, kavl ise “deyişim” demektir. Her iki yeni sözcükte de “de” ve “iş” kökleri bulunuyor. Havl’de ortada “Ğ” bulunuyor, Kavl’de ortada “Y” bulunuyor. Şimdi bunları “LİSAN”ın tablonun sağını ve soluna yani tablodaki yatay hattın başına ve sonuna yani zamanın öncesine ve sonrasına yerleştiriyorum.

 

İş

 

 

de-Ğ-iş-im      LİSAN         de-Y-iş-im

 

 

De

 

Dikkat ederseniz SOLDAKİ değişim daha çok ÜSTTEKİ “iş” ile ilişkili, fakat SAĞDAKİ deyişim daha çok ALTTAKİ  “de” ile ilişkili.. aslında LİSAN bir bütün olarak  ORTADA  gösteriliyor fakat biz bunu hal ve hal ile havl ve kavl şeklinde ayrıştırıyoruz. Yani iş ve de ile değişim ve deyişim sözcüklerinin terimlerini belli yerlere yerleştiriyoruz.

 
Bu yerleştirme ve gösterme ile  lisan / dil denilen anlatım aygıtının çeşitli yan ve yönleriyle görmeye, göstermeye ve bu arada ÖRMEYE çalışıyoruz..

 

Ne ile örersiniz ? İğne ve iplik ile örersiniz.. iğnenin arkasındaki iplik ile ya da tığın ucundaki iplik ile ortaya koyduğunuz dokuların ve  desenlerin kasnağını yukarıdaki gibi analitik düzlemle inşa etmiş oluyoruz. Bunu yaparken de SERT iğne ile YUMUŞAK bezi DELİP süslüyor ve  işliyorsunuz. Bu durumda yaptığınız iş de şu oluyor:

 

 “de-L-iş--im”

 

Değişimin ortasında “ğ”, deyişimin ortasında “y” vardı.. delişimin ortasında da “L” bulunuyor. (*)  Bu şu demektir,  lisan akıllıların yaptığı bir delişimdir.

 

Şimdi Picasso gibi GARİB  bir tablo ortaya koyduk ve Salvador gibi ACİB bir resim yaptık mi sanıyorsunuz ?

 

Hiç de değil.. bir şeyi önce temmmül eder, sonra  tahayyül eder, sonra tasavvur eder  imgeler ve sonra da tasarlar ve düzenler ve programlarsınız.. en sonunda da  bu “deyişim”i yürütür ve icra edersiniz ve ortaya bir “değişim” koyarsınız ?

 

Doğru mu yoksa  yanlış mı ?

 

Bu geçmişten ve geleceğe akan deyişim-değişim  sürecini tersinden yönlendiğini ileri sürenler olabilir.. yani olaylar gelecekten geçmişe akar diyenlerde çıkabilir..  o zaman belki soruyu şöyle sorabiliriz:

 

Gerçek mi yoksa değil mi ? Yani yalan mı, uydurma mı, sanı mı, sayı mı ?

 

Demek ki  bu işin içinden öyle kolayca çıkamıyoruz.. Buna rağmen genel sanıya uyarak,  olayların geçmişten geleceğe doğru aktığını var sayıyorum. Amma bunun tersini de olanaksız olduğunu sanmıyorum. Nitekim arabamız “gerçek” hareketiyle hızla ileriye doğru giderken çevremizdeki nesneler geriye doğru kaçar “görünüyor.” Dünya “gerçek”te batıdan doğruya doğru döndüğü halde gök cisimleri, güneş, ay, yıldızlar, doğudan batıya doğru dönüyor “görünüyor” Bu görünmenin gerçek değil bir görüntü olduğunu anlamak beşerin iki bin yılına mal olmuştur.

 

İşte biz “gerçek” in böyle olduğunu, yer merkezli evren telakkisinden güneş merkezli evren tasvirine,  anlamamız için iki bin yılın geçmesi gerekti.. ancak bilgilerimiz birikip araçlarımız geliştiği için bu gerçeği değiştirmek ve onun bir görünüş olduğunu saptamak  iki yüz yıl aldı..  demek ki görünüş ve örüş büyüdükçe  ve kuşattıkça gerçeği ayırt etmek zorlaşıyor.. nitekim güneş merkezli evren tasvirinden güneşimizin de yıldızlardan bir yıldız olduğunun anlaşılmasının ardından  Einstein’in merkezsiz izafiyet kuramına geçtiğimizde, evrendeki doppler yani kırmızıya kayma yasasının da desteklemesiyle, altmış yıl önce,  artık merkezsiz ve sınırsız bir evren içinde yaşadığımız ortaya çıktı. Birbirini takip eden bu üç değişimi gördükten sonra “zaman” ve “mekan” ya da “hareket” ve “hararet”  konusunda söylenecekleri artık ihtiyatla düşünmek ve bu konuda “bilim”in (salim lisan) en son olarak ne dediğini bilmek zorundayız. Zaten sağlam bir söz, şu dört kaynak onayı ile kabule değer görülüyor: Salih akıl, sahih nakil, salim lisan ve selim kalb.

 

İçeriğe girerek biçim konusunda söylediklerimize bir gerekçe göstermek istedik.. günlük bilgi  ve bilimsel dil üstündeki felsefe ve hikmet konularında yeni bir DİL ortaya koymak, bilgilenmemizin kalitesi için zorunlu hale geliyor.. bilim yapmak artık bir ülkenin de gücünü aşan uluslararası laboratuvarları  (CERN gibi)  fakat dil, bilgi ve iletişimin laboratuvarları beynimiz ve kalbimizde hazır duruyor dilimizde ve düşüncemizde bizim görmemizi ve örmemizi bekliyor.

 

Analitik düzlemin matematik kullanımından öte matematik kullanımı ile söz ve bilgi, tümce ve bilim, dil ve düş, doğru ve gerçek, iyi ve güzel, bilgi ve buyruk, dil ve din,  yarar ve yetkinlik gibi felsefe ve hikmet konularında konuşmak için ortak bir platform ve müşterek bir protokol oluşturulabilir.

Ben bunun olabileceğine inandım ve de gerçekleşebileceğini umuyorum. Ancak bu dil ve yöntem konuları  soyut ve kuru olduğundan dar bir kesim tarafından uzan yıllar süren bir etkileşim sonucu oluşur. Doğrudan çıkar ve hemen yarar sağlamayan yöntembilimsel konuların müşterisi az olur.. üstelik soyut ve kuru olduğundan dolayı zor bir düşünsel çaba da istiyorsa yöntemlerin oluşması uzun bir süre ister.

 

Konuya dönersem..  yöntembilimsel analizle lisan-ı hal ve lisan-ı kal denilen faaliyetten zikir ve fikir denilen etkinliklerine geçinceye kadar tüm anlam ve anlatım süreçlerinin çok yönlü ve yanlı olarak gösterilebilme imkanı verecek olan vasıta-i ilim ve vesile-i hikmet olacak bir “kasnak” yaptık.. üstüne ayniyet “bez”ini geçirip “hürriyet” iğnesiyle oluşturacağımız dokuların, desenlerin, tabloların ve resimlerin örülmesinin ve görülmesinin düşünürken kağıt ve kalemi elimize almak kadar kolay hale gelmesi için önceleri biraz zorlanacağımızı kabul etmek gerekiyor.. düşünün ki ana dilinizi öğrenirken hiç zorlanmadınız.. fakat bunun da tam manasıyla olabilmesi  için  en az iki yılın geçmesi gerekti. Biz arazın dilinden anası anlar misali.. yöntembilimsel analizin ibdaı (başlatanlar)  olarak, analitik düzlemin mantıksal ve metodik kullanımı öğrenerek  görsel düşünmenin  dilini çözmek yolunda  sizlere yardım edeceğiz.

 

Yapacağınız iş de basit.. bu iletinin dizini içindeki dosyaları açacaksınız.. dosyaları versiyon sırasıyla açarak içindeki tabloları simetrik hatlarla ( + ) veya ( x) ya da ( | | )  veya ( = ) izleyeceksiniz.

 

İnanınız ki insan çok şey bildiğini sanıyor ama değil.. insan iki şey bilir onu da karıştırır çünkü yüzde elli yüzde elli oranı var. Ya da ya evet diyecektir ya da hayır diyecektir kararsızdır. Ya da bir konuyu saklamak için diğerini silmek zorundadır. Ya da yenileri  ünlemek için eskileri unutmak zorundadır.

Bu yüzden günlük bilgi ve bilimsel dil üstendeki konularda yeni bir konuşma modeli oluşturmak suretiyle konuları görsel anlam sürücü ve ortak bir anlatım aygıtı kullanarak tartışmak ve eleştirmek düşünmemizi verimli  kıldığı gibi bundan hasıl olan  düşüncemizi de sağlıklı hale getirecektir.

 

Bu gün “yer”i bir tohumla değil bir yaş akasya çubuğu ile deldim. Ya ondan oluşacak yumuşak kökler sert olan taş toprağı delip  tutunarak  ağaç olur ya da bu çubuk gerçek bir filiz olmadığından ya da mevsimi geçtiğinden tutmaz. Fakat denemesi zor değildi.. bu gün iki nesneye su verdik.. biri bu akasya çubuğu biri de bu “delişim” sözcüğü.. hangisi tutarsa…  

 

 

Sağlıcakla kalın.

 

OSMANZİYA

 

(*)

Buradaki “L” harfi,  olanak’ta, “elimlammim”de “mimselam”da bulunan harftir. Yöntembilmsel olarak ta imtidad eden vetireyi  ve temadi edilen meddi hattı temsil eder. Suret olarak dikey elif’in altına eklenmiş ve yatay  uzanılmış çizgi ile bir elifi dört koordinat alana böler. Yöntembilimsel dillendirmenin ana platformunu oluşturur.  Bu iletinin dizininin dosyalarına incelerseniz olanak ve delişimin dansını izlersiniz. Belki de bu izleme ile “hvl” ve “kvl” köklerinin ortak sesi olan “vel” dönüşünün “lam” eksenini görürsünüz.

 

DUYURU

 

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANΠ yetersizliklerim

için düz yazıdan özür dilerim.

 

UYARI

 

Düz yazı bahane.. şemalar şahane.. yazının dizinindeki tabloları  izlediğinizde imgelemiş ve irdelemişte olacaksınız isterseniz.. böylece emellerine nail olacak ilmi AÇIKCA görmüş ve hatırınıza sail olacak iradeyi SEÇİKCE örmüş bulunacaksınız.

 

 

http://sites.google.com/site/yontembilim/

http://sites.google.com/site/insanilim

 

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/

http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/

http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/

http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

www.yontembilim.com

www.insan-bilim.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 



Düzenleyen osmanziya - 02-Temmuz-2012 Saat 20:28
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk