ŞERR
SHERR dizini içindeki dosyalar
uploads/20130208_182555_SHERR.rar
Şerri “sherr” yazdım türkçe karakter sorunu yüzünden.. her ne kadar paket proğramlarda türkçe karakter sorunu olmuyorsa da işletim sistemi türkçe olmadığından dosya adları verirken türkçe karakter kullanmam. Nitekim bazılarımız tarayıcına ayar yapmamışsa türkçe karakter sorunu ile karşı karşı kalabilirler, kalmamışlarsa ayarı yapılmıştır, haberleri yoktur.
Türkçe bulunan ş, ç, ö, i, ğ gibi noktalı harflerin işletim sistemlerinde nazara alınmamış oldukları ve yok sayıldıkları görülür ve bu ADEM VE YOKLUK da bize zorluk, zarar, tahrip, şerr olarak menfi olarak yansır. Hatta bu yüzden bazı arkadaşlarımız, türkçe karakter kullanamak için yahudi ağzını kullanarak “canim bu da bize yapilir mi ?” şeklinde “sikisik” bir durumda kalırlar. Ayıp söz de bir götülüktür. Fakat ayıp olmasın diye “kötülük” şeklinde yazılır. Kötülüklerin en belirgin en çarpcısı olanı içki ve cinsellikle ilgili olanıdır. Haklı olarak bunlar edebsizlik olarak görülür. Ancak HEVA gibi cinsel olmayan diğer hırs, hased ve hevese dair kötülükler dahi ondan aşağı kalmazlar fakat nedense bunların bazıları örneğin HIRS bir seyyie olarak görülmediği gibi üstüne üstlük fazilet gibi görülür ve gösterilirler. Kötülük ayıp, günah, suç gibi edebi, ahlaki, hukuki ağırlığına göre bir tür kusur, bir tür tehir, bir tür terktir. İnsan mahiyeti kasr olup “adem”den geldiğinden “vucud”a giderken ilmi ve iradesiyle bu şer ve kötülüğe faildir. Cenabı Hakk dahi kudret ve rahmetiyle onun istedikleri meşietiyle izin verirse bu yaratılır, yapılır ve inşa edilir. Ancak hayra kabiliyetli olarak yaratılan insan sual-I kabulü bu hayır ve hasenat olmayınca arada kalamıyor ve şerre fail olup seyyiatı kesb ediyor.oluyor.
Her ne ise, biz bu dini kudsiyet içerini sunmak gayemiz olmadığındana üstelik dünyevi edebiyat tarağında da bezimiz olmadığından yani ne HOCA ne de YAZAR olmadığımızdan rahat rahat ARGO kullanıyoruz. Argo sözcüğünün kökeni nedir bir araştırma yapmadım fakat baş ve son okutucu harfleri kaldırırsanız geriy RG kalır ki demek ki Resmi Gazete bile argo’nun köküyle yazılıyor. Zaten bu işte bir terslik olduğu belliydi.. GR diye bunu düzeltirsek acaib bir edebiyatının kapısını aralayıp belagıtın hasına girmiş olacaktık ki buna ne vaktimiz ne de emelimiz var. Yukarıda söyledim.. yazarlık, edebiyat ve belagat ile fazla bir alakamız yok. Ara sıra bazı edebi ve hikemi sözler söylesekte bu da bize ait olmayıp yöntembilimsel analiz şeceresinin semeresidir. Bu semereleri hikmet pazarına arz etmesinin nedeni de müşterileri bu semerenin şeceresine dikkatlerini çekmektir.
SEMERE …………………………………………………..ŞECERE
Şecere “ağac”ı olmadan semere “meyve”si elde edilir mi ?
Semere, meyve; şecere de, ağaç demektir.
Dil ya dünyadan söz eder ya da dinden bahseder ve bu söz ve bahislerin içeriğini yazar ve okuruz. Amma dil, bir başka dili ya da kendini konu edindiğinde bu mevzuda söylediği simgeleri ve göstergeleri tırnak ya da parantez içine almak zorundayız. İşte bu durumda bahseden dile ÜST DIL, bahsedilen dile alt ALT DİL adını veriyorum. Hangisinin altta ve kimin üstte olduğu nasıl belli olur ? Bizim bildiği ne yataksa altta olur, ne yorgansa üstte olur, yatak biraz serttir yorgan ise yumuşak olup manüple edilebilir.
İşte alt sert yatak dil, üstündeki yumuşak yorgan dili dilediği gibi dile getirdiğinden böyle bir teşbih “benzetmesi” ile karanlık dil ilişkilerini betimlemiş bulunuyorum.
Şimdi bu yatak-yorgan ilişkisini mercalara götürmemek için hemen şunu söyleyevereyim ki masumiyetim anlaşılsın:
“Güzellik ve güç çıplak olduğunda hoş olmadığı gibi sevgi ve saygı dahi örtük olduğunda iyidir.”
Bu neden en güzel iyilik “susmak” olduğu halde biz bundan uzaklaşarak “kötülük” mevzuundan konuşmayı sürdüreceğiz. Bazıları bazılarını örter ve susmak hepsini örter. Amma örtülerimize bürünemiyoruz, götülüğümüz açığa çıkıyor.
Bu iletinin dizini içinde kötülük ıcığına cıcığına ortaya konulmaya çalışılmıştır. Zaten boşa geçmesin diye İYİLİK yapamasakta HİÇ OLMAZSA kötülükten söz ederek boş vakitlerimizi dolduruyoruz. Evet, kötülüğün en büyük bir faktörü, boşluktan sıkılıp onu kötülükle doldurmak ve sonra bunlara alışıp artırıp azdırmaktır.
En başından söyleyeyim ki kötülük meyvesi, yokluk ağacının seremesidir.
O zaman yukardaki yatay çizgi şöyle olur:
SEMERE …………………………………………………..ŞECERE
ŞERR ………………………………………………… ADEM
Fakat kavramı kötülük kavramını anımsatan iki sözcük daha var; sui, seyyie.
Bu durumda dikey çizgide sui’yi ortaya koyup üstüne şerr (kötü) altına seyyie (kötülük) diyorum.
SERR
(kötü)
SUİ
SEYYİE
(kötülük
Aslında bu iletinin dizinin içindeki tabloları versiyon sırası ile izlerseniz kötülük ağacı şıklarını, budaklarını, dallarını ve yapraklarını görürsünüz. Yapacağız iş sadece iki uca birden bakmak, bu iki ucu birleştirmek ve bu iki ucu bir ÇİZGİ haline getirmektir. Böylecle sanki özne ile yüklemi birleştirip bir tümce yapmış olursunuz, ad ile eylemi birleştirip bir söz oluşturmuş olursunuz, iki zıdd (başka) ya iki nidd (benzer) kavram ile bağlamış ve bu anlatımla bir anlam ortaya çıkarmış olursunuz. Bu anlama ister bir ad ister vermeyin sonuç değişmez.. anlam vardır da daha adı konulmamıştır, konulmuştur da siz bu sözcüğü o an bilmiyor olabilirsiniz.
Burada “seyyie” ve “şerr” terimlerinin birleştirerek “SUİ” anlamına bağladık. Şimdi burada sözcükleri kaldırıp yerlerine “nokta” koyabilirsiniz.. bilirsiniz iki nokta ile çizgi oluştururuz. İşte dikey, yatay, verev, kenar, ortay… hasılı tüm çiziler birer anlam oluşturarak ortaya yapılan kavramsal tasarımın RESMİ çıkar ki biz bunlara tablo adını veriyoruz. Bir başka deneme yapalım. Yukarıda kötülük ağacının çekirdeği olan ADEM’I ortaya koyarak bir kötülük resmi çıkaralım.
ŞERR
ZARAR ADEM TAHRİB
SEYYİE
Burada SUİ nereye gitti.. hiç bir yere gitmedi.. yerinde duruyor… “adem”i kaldırın yerini “sui” koyun sonuç değişmez biraz daha yüzeye çıkmış ve “a’dem” u derinde saklamış olursunuz. Belki de adem ile sui arasında KASR duruyor. Böylece bütün menfi ve münker devim ve durumlarında bir büyük resmini buluyor.
Şimdi hevanın altında ne var ? Hevesin altında ne var ? Hırsın altında ne var ? Hasedin altında ne var ? ve bu saydığım bence meşhur dört kötülüğün sonuçları ve meyveleri nedir ? Bunları bu iletinin dizini içindeki tabloları versiyon sırası ile izlerseniz ve yukarıda dediğim gibi bakar iseniz, görür, bağlar ve anlarsınız.
Anlarsanız, eleştirirsiniz ve tartışırız; anlamazsanız, anlamadığınız noktaları sorarsınız, anlatırız. Yoksa öyle anlayan anlamayana anlatsın kolayına kaçmak.
Eh kötülüğü bu kadar yakından görürseniz söyleyeceğiniz söz:
“Allah akibemizi GÜZEL veahiretimizi İYİ etsin.”
Duası olur.
Allah akibemizi GÜZEL veahiretimizi İYİ etsin AMİN.
Sağlıcakla kalın.
Osmanziya
NOT: Enbiya 35. ayet.. mealen diyor ki kötülük iyiliği göstermek için bir fitnedir ki bunun için size musallat edilmiştir. Burada kötülük araçtır, iyiliği göstermek için yaratılmıştır.
KÖTÜLÜK… araç…………………………amaç …İYİLİK
Bir üst mertebeden daha bakarsan kötülük gibi iyilik dahi bir araçtır daha üst bir yere götürür , daha üst bir dile getirir..
nereye ?
KÖTÜLÜK …………………………XXX…………………………. İYİLİK
Bu “xxx” kökünü, adını ve sözcüğünü buldunuz mu ?
Yani düşündünüz ve anladınız mı ? Adını da koydunuz mu ?
“A’dem”, yokluk demektir oysa “Adem” bizim atamızdır.
A’dem sözcüğünün başındaki “A” ayın ile yazılır,
Adem sözcüğünün başındaki “A” ile elif ile yazılır.
İşte size bir tüyo.. demek ki fen bilimleri yapmak için nasıl MATEMATİK bilmek lazımsa.. dünya ilimleri yapmak için nasıl İNGİLİZCE lazımsa.. din ilmi yapmak için Kur’an’ca olan ARAPÇA bilmek gerekmektedir… Ha gitmeden şunu da söyleyeyim.. içimde kalmasın.. kötülük daha kötü bir şey size diyeyim mi ? KÖTÜMSERLİK !
Evet, abartılı karamsarlık ve aşırı umutsuzluk öyle büyük bir kötülüktür bu çok bütün kötülüklerin özünde bulunan İSTİKAMETE düşman inhiraflı aşırılık ve İNAYETE duyarsız istikrarsız abartının katmerli bir ifratı ve şiddetli bir tefritidir ki böyle HİDAYETE layık olmayan bu çirkin öten kötülükten Allah’a sığınırız.
DUYURU
Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim.
UYARI
Düz yazı bahane.. şemalar şahane.. yazının dizinindeki tabloları izlediğinizde imgelemiş ve irdelemişte olacaksınız isterseniz.. böylece emellerine nail olacak ilmi AÇIKCA görmüş ve hatırınıza sail olacak iradeyi SEÇİKCE örmüş bulunacaksınız.
www.yontembilim.com
www.osmanziya.com
www.insan-bilim.com
http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/
http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim
|