Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: cumhuriyetçi demokrasi partisi | |
Yazar | Mesaj | |||||
osmanziya01
Yönetici Kayıt Tarihi: 29-Ekim-2009 Konum: İzmir Gönderilenler: 381 Hak Puan : 10 Kidem : 7 OrtalamaHak : % 100 Irtibar :2 |
Konu: cumhuriyetçi demokrasi partisi Gönderim Zamanı: 16-Mart-2014 Saat 21:54 |
|||||
16.03.2014 İzmir Aramakla bulunmaz.. bulanlar ancak
arayanlardır.. diye söz var.. aramanın en temel yolu da düşünmektir.. ancak
görsel ve işitsel dünyadan, düşünülebilir dünyaya geçmek ciddi bir bedel ve
manevi efor ister.. çünkü insan gücü kadar değil, alışkanlıkları kadar yapar..
çünkü istenci kadar değil güveni ve bağlılığı kadar seçer.. bu yüzden çoğumuz hazır para gibi hazır
bilgiye ve paylaşıma da mübtelayız.. bu yüzden bilgi sahibi olmadan fikir
sahibi oluruz.. bu yüzden taklid, telkin.. ezber.. farkında olmadan revaç bulan
eğitim ve öğretim teknikleridir.. amma artık bu SEÇİMDE daha dikkatli düşünmek ve karar vermek
zorundayız.. karar verirken de karşı tarafın fikrine hürmet etmeliyiz.. kendi
savımızın kanıtlarından başka karşı tarafı tahkir ve tezyife varmadan
yanılmanın nedenlerini ve sapmanın gerekçelerini de görmeli ve göstermeliyiz..
bunu yapmaya çalıştım ama ne kadar başarılı oldum bilmiyorum.. çünkü
yazdıklarıma geri tepki ve yanıt verme olağan bir sonuç değil... Bu bir pro-pagan-da’dır CUMHURİYETCİ DEMOKRAT PARTİSİ CDP “Iktidarımız itiyadımız, ihtiyarımız ise
itimadımız kadardır.” OSMANAZİYA Nette YENİ Parti’den.. geleneğin iktidarına muhalif partiden söz etmiştim.. paralel.. para.. derken şimdi
parti çıktı.. işte partinin adını koydum.. “Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi”. Şimdi
değil fiilen parti kurmak, bir amaç etrafında kişileri toplayıp bir DERNEK ortaya koymak bile çok zordur. Kişileri
ticari ve siyasi olmayan bir amaç etrafında bir araya getirmek, ciddi bir
LİDERLİK gerektirir. Ancak SİYASET
denilen çekici riya ve gerekli riyaset alanı söz konusu olduğunda bunu hayalen
bile olsa yapmak ve vehmende olsa güzel bir gelecek kurmak düşünen, bilgi ve
birikimi olan kişiler için çekici bir
zihin oyunudur. Bir de fiilen binbir emek ve gayretler- gerçekleştiriliş ve
üstelik başarılmış bir müessese olursa bu iş, ne kadar zevkli bir uğraş olduğunu varın siz
hesab edin. Partinin kuramını yapanlar..
işin geleceğini planlayan.. kurallarını
projelendiren ve koşullarını programlayanlar.. bu konulanların uygulanmasıyle bir süre sonra kurumunu
oluşturanlar, işletilen kurulları başarı
kazandıkça baş-arı’lığın ne kadar cazibeli olacağını tahmin ediyorum. Vatandaş
buna koltuk hırsı der. Bu gün bir ipte
iki cambaza dönen Geleceğe Gülen Adam ile Asabi Adamın durumunu daha iyi
anlıyorum. Allah kolaylık versin ve iyi
olan kazansın… TİCARET bir pastayı paylaşmak ise, SİYASET bir koltuğu
kapmaktır. Ticarette rakibinizin olması işinizi zorlaştırsa da verimi
bollaştırdığı halde bu ikilik siyasette
iyi değildir ve bu nedenle rakibinizi diskalifiye etmek istersiniz. Bu da tarih boyunca kanlı
sonuçlara yol açmış ve bu yolda evladını
feda etmiştir SULTAN. Umumi maslahat için ve büyük bir kötülükten kurtulmak
için küçük bir kötülük tolere edilir ve buna evheni şer ilkesi denilir... Kamunun
yararı için küçük bir zarara katllanmaya
ya da bireyin çıkarını feda
etmeye ehveni şerr adı verilir. Ancak uygarlık bu soruna bir çözüm bulmuş,
adına DEMOKRASİ demiş. Bu kurum ile iktidarı kuralları ile
paylaşacaksınız..muhalefetinizle rekabet edeceksiniz ve iyi olan kazanacak.
Yani ticaretin rekabeti siyasette muhalefet halini alıyor. Din de bunun adı
münafakattır.Yani insan ya iktidara muvafık olar ya da münafık olur fakat
yerleşmiş kelime MUHALEFLETTİR. Oysa muhalefetin zıt kardeşi mutabakattır. Siyaset din üzerine olursa karşı taraf muvafakata münafakat etmiş oluyor din üzerine olmazsa
karşı taraf mutabakata muhalefet.. siz
hangisin tercih edersiniz ? Kaanatimi göre İslam da siyasette ve iradede BEYAT esastır.. ilimde ve marifette ŞURA
esasdır.. Bu durumda şura yönetimde ve siyasette.. beyat da ilim ve eğitimde
yer alır.. şuranın siyasetteki adına bu gün MUHALEFET adı veriyoruz. Insan rakibine muhalefet
edebilir.. devlet başkanına muhalefet edebilir.. fakat Yaradanına muhalif ve
rakib olduğu zaman ve bunu da içinden yaptığı zaman bunun adı MÜNAFIKLIKTIR. Münafiklık çok kötü bir hiyanet
ve pek ağır sadakatsızlıktır. Fakat sonuç parti ve devlat başkanlığı için düşünüldüğünde o kişiler kutsallaştırmış
olmuyorlar mı ? İşte bu çizgi.. lider PEYGAMBER yerine konulduğu zaman
başlıyor.. devlet başkanları Allah’ın yerde gölgesi ve Arzın halifesi ve
Rasulünün varisi haline geldiklerinde iş ciddiye biniyor. Bu durumda konu dünyanın ekonomi ve politiği olmaktan
çıkıyor.. demokrasinin düşmanı TEOKRASİ oluyor. Bunu bir nur talebesi şeyhüslam
seçmiyoruz, milletvekili seçiyoruz
diyerek açıklığa kavuşturmuş. Fakat kişi siyaseti DİN.. kur’an.. islam.. için
yaptığında partisi de otomatikman kutsallaşıyor. Cemaat kutsallaşıyor.. parti
kutsallaşıyor.. ve biz MÜSLÜMANLAR bu gün olduğu gibi ikisi arasında kalıyoruz.
Bundan daha derin bir sorun daha var ki DÜNYA’nın sahibleri olan ehli dünyanın
talebi iskalanıyor. İşte bu durumdan dolayı
KÜLTÜRÜN en altında bulunan ve enenin
karanlık yönü olan ATEİZMİN kanı
kaynıyor. Şikak ve KÜFÜR.. kizb.. ..
zayg.. layb.. terceme katmanlarından nifak
ve ŞİRK.. şekk.. rayb.. şübhe..
tevil katmanlarına arasında gidip gelme oluyor ve müslümanın işinde
gerçekten zorlanıyor.. bir de hakkını koruyacak GÜCÜ yoksa.. işi sadece zalimin
zulmunü yakınmaktan ibaret kalıyor.. işte bu noktada, dünyanın dinin kesiştiği çok ince bir çizgi
olan SİYASETE soyunduğunda müslümanın işi göründüğü gibi kolay olmuyor. Bunun
için imamı Nursi kültürel savaşı ve
müsbet davranmayı ögütlüyor, siyasi mücahedeyi ve askeri mücadeleyi önermiyor.
Ancak bu nereye kadar ? Allahın kelamını yükseltmek ve Rasülün namını duyurmak için
sadece kültürel savaş yeter mi ? Siyasi mücahedeyi yapanları küçümsemeli miyiz
? Askeri mücadeleyi yapanlar niçin terörist oluyorlar ? Bu konuların derinine
inmeden şu beş kelimeyi söyleyeceğim: Gelenek.. değişim.. yenilik.. gelişim.. özgünlük.
Geleneği suistimal etmeden yeniliği ihmal etmeden “Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal.” diyebilmek için Bediuzzaman olmak demektir. Geçmiş sorunların çözümü ile
var olan gelenek zamanın değişim ve
gelişimiyle en birinci sorun haline gelmişse bürhan ve beliti bulana
dek.. sorun bunalıma dönüşecek ve kişileri çözümü bulmaya zorlayacak SORUNU
yakınmalar veya ÇÖZÜMÜ yüklenmeler
başlayacaktır. Siz hangi taraftasınız? Görüldüğü gibi suistimale ve
ihmale çok açık olan bu noktalar bizim KASR’ımızın sınandığı garip bir imtihan mihnet alanıdır ve Azab-I
MÜHİN’in başlancıdır. Allah ve melekleri Rasulüne salavat ederken
müminlerin de ona teslim olması gerekmez
mi ? Rububiyet dairesi Ubudiyet dairesine bakıyorsa ubudiyet dairesinde
veraset-I rasule ya da evladı rasule biat etmek istenmez mi ? Buna aykırı durum
Allahı ve Rasülünü üzmez mi ? Üzme deyince hemen akla gelen ve bizim
geçmişimizin çok acı ve karanlık lekesi olan KER-BELA için ne gibi bir ders
aldık.. Sanırım fazla ders almadık ve bu konudaki çözümleri şii milliyetçiliği
ile sünni milliyetçiliği haline getirdik.. kısaca sünni ve şii geleneğini
Cumhurin dininin ve milletin demosunun önüne koyarak ÇOĞUNLUK için çözüm
üretemez hale geldik.. marjinal tarikatımız.. mahalli cemaatimiz ve küçük olsun
bizim olsun partimiz içinde tıkanıp kaldık.
Bu konunun tarihi geçmişini ve sosyal durumunu analiz edecek ayrıntılı
ve tarihi yeterli bilgim, fazla bir
yorumum da bulunmuyor. Ancak şu kadar haber vermek isterim ki şianın
beklediği İMAM ile sünnilerin beklediği
MEHDİ aslında aynı köke bakıyor: Esrar-I şeriattan olan sırrı risalet ve
velayeti.. Kur’anın gizli olan beşinci maksıdını açmak ya da açık olan altıncı
maksadını gizlemek müslümanların sorununu çözmüyor.. onların bu günkü durumu da
dünyaya umut vermiyor.. bu durumda
çağımız politikasında en etkin isim olan Geleceği Gülen ile Asabi Adam ODAĞINDA
toplanıyor.. TEKLİ olan özeğinde demiyorum çiftli olan
odağında.. bu odakların bir ucu doğu
dağı ile diğer ucu batı dağı üstünde bulunuyorlar.. gördüğünüz gibi bir araya
gelemiyorlar.. eskilerin tabiri meşrık
ve magrib kadar birbirinden uzak yerlerde.. Ülkemizde son on yılda ortaya
konulan başarı; Gülenin cemaat gibi
çalışması.. Adamın parti gibi çalışması idi.. ve bu ikisinin de birbirini beslemesi ve desteklemesi idi.. ve bu ikisi güzel bir
odaktı.. fakat birisi tek bir nokta, tek bir özek haline gelmek isteyince..
Gülen siyasete karışınca ve Adam ticarete pardon ibadete karışınca işler
bozuldu.. Sanıyorum ki bu ikili birliğe tabi iken ayrılmaları sonucu ikisine
de rakib, muhalif, münafık oldum. Eğer biri Allahın Gölgesi.. Nebinin Varisi
ise. diğeri de Ümmetin İmamı.. ve Milletin Mehdisi.. ise yandım.. hiç olmazsa
millet ikisinden birbini tutuyor.. bu fakir hiç birini tutamıyor... Ya da geride bekleyeceğim.. hangisi hakim olursa ona tabi
olacağım.. çünkü teklik ve birlik var ve buna mecburum.. işte o zaman tam
rakib.. tam muhalif.. tam münafık olurum... Allah korusun Sanırım bu seçim MAHALLİ seçim
olmaktan çıkıp genel seçime dönüşecek.. dönüşmese bile öyle değerlendirilecek..
Eğer millet Ak partiye desturunu verirse o da kendini gözden geçirecek..
vermezse sanırım dünyayı yeni bir HİTLER bekliyor, diye düşünüyorum. Bu gerçekleşirse. türk milletine ve islam ümmetine
yazık olur.. Ancak biz Allah’ın va’dine inandığımız.. Rasullah’ın**** vaz’ın
güvendiğimiz gibi Geleceğe Gülen’in yan-taşları ve Asabi Adamın parti-taşları,
TAŞ gibi bu BAŞ’lara itimad ediyorlar. Bu iki liderin sundukları gerçeklerden ve
gerekçelerden daha kuvvetli olarak karşı lider hakkında çok kötü suçlamalarda
bulunuyorlar. İmamı Nursinin deyimiyle
karşı yanın meleğini şeytan, kendi şeytanını dahi melek olarak görüyorlar. Bunun en bariz
misali.. kendisini SELÇUKTA ilk defa dinlediğim zaman.. işte TÜRKİYEYİ kurtaracak adam.. dediğim bence
artık saidliği kuşkulu olan ÇAMLICA, Gülen hocayı şeytan.. Asabi adamı melek
görüyor.. böylesine derin bir adam böylesine yüzeysel davranmasının ardında
yatan taş kafalılıktan başka bir şey değil.
Bazen tezyif ve tahkirin ötesinde
tekfir ve tadlili içeren İHANET taşları atıyorlar. Bunun için boş, taş ve hoş
kafa sınıflamasında siyasal tercihlerini kutsallaştırdıkları için tutumlarını
taşlaşmış İTİMAD olarak tanımlıyorum. Çünkü karşı tarafa seçenek hakkı
bırakmayan ve başkasının fikr-I hürrüne saygısızlık gösteren taş kafalığı hoş
görmüyorum. Çünkü o iki liderin vizyonlarını bilmiyoruz. Çoğu kez belirttim
doğu ve batı güçlerinin şiddetli baskısı karşısında birinin iranı diğerinin
israili tutması reel politikden ileri geliyor. Yoksa oturduğumuz yerden ideal
politikaya göre düşünmek, konuşmak ve karar vermek ve tarafları tekfir ve
tadlili ihsas eden tahkir ve tezyifleri hoş olmayan bir hamlık alametidir. Yarın Hoca Efendi konuşacak..
dinleyeceğiz.. değerlendireceğiz ve sonra 30 martta reyimizi vereceğiz.. benim en çok merak
ettiğim.. siyasal parti konusundaki görüşleri olacak. Bu nedenle sanırım,****** sanırım diyorum öyle
olup olmadığını açıklamalarıyla göreceğiz, CHP destekleniyor cemaat tarafından.
Madem CHP destekleniyor neden ak partiye gerçekten muhalif olabilen yeni bir
parti kurulmasın.. Hem Cumhuriyetçi olsun devleti ve ümmeti temsil etsin.. hem demokrat olsun halkı ve
milleti temsil etsin.. öyleyse oyum, olmayan CDP’ye yani Cumhuriyetçi Demokrasi
Partisi’ne.. ha derseniz ki hazır olan
CHP varken ona İslami bir renk ve çağdaş bir boya
katalım.. onada razıyım.. eğer yapabilirseniz.. ancak bunun çok kolay olacağını
sanmıyorum. Eğer biz imamı Nursi ile Mustafa Kemali çarpıştırmayı sürdürürsek
bu zor olur. Öyle ise MEŞVERET-İ
MEŞRUA’yı içimize sindire sindire.. HÜRRİYET-İ ŞERİYYE’yi analiz ede ede.. İLİM
gerekçelerini göstere göstere ve İNSAN gerçeklerini göre göre.. beşeriyet yapısından çıkan medeniyet
kapısının ortaya koyduğu İNSANİYET üzerine yeni bir parti kuralım. Bir dostum
böyle bir HÜMANİST parti kurmuştu.. fakat doğu kökenli olduğu için yaklaşmadım..
Şimdi bir insaniyeti gerçekleştirelim.. yöntembilimin ilk semeresi de zaten
İNSANBİLİM olacaktır.. Eğer
becerebilirsek burada insaniyet-I kübra olan İSLAMİYETE geçelim. Sezai Karaçok.. Haydar Baş..
ya da VEZİROĞLU’nun barış partisi.. MİRZABEYOĞLU’nun büyük doğusu gibi geçmişin koridorlarında ve marjinalin
dolabında bir sürü parti varken bir tane de ben eklesem ne olur.. eklemesem ne
olur ? Zaten yöntembilim gibi ağır bir yüküm varken bu lüzumsuz işe soyunursam
iyice çıplak kalmaz mıyım ? Ancak “ben”im “sana”
sunacak daha büyük bir hayalim daha
var.. ANADOLU BİRLEŞİK DEVLETLERİ.. işte bu partinin vizyonu bu.. belki bu
yüzden diğer hayalleri geçebilir.. diğer olasılıkları öteleyebilir.. Her ne ise bu konuda daha önce
yazdıklarımı toplayan bir liste yaptım:
http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=767
http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=768
http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=769
http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=771
http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=774 Başbakanın
evinden boşaltıldığı iddia edilen külli miktarda paralar gerçekten var ise..
bunun Başbakan’a ait olduğu düşünülüyor ise de aklıma geliyor ki bu paralar
aslında onun şahsi malı değil Halk
Bankasındaki nakit gibi İRAN’a ait gizli alış veriş meblağları.. fakat halka
söylenmesi dünyaya söylenilmiş gibi olacağından sanırım yakın çevresinin de
bildiği bu gerçek dile getirilmiyor.. Bizim başbakan hakkındaki OLUMSUZ görüşlerimiz zaten bu PARA meselesini
dayanmıyor.. fakat muhalefet bu kişisel
para konusuna o derece yükleniyor ki konuyu kişisel olmaktan çıkarıp ülkenin
istikrarını tehdit eden ve siyasetin üstünde olan DEVLETİN BEKASI kaygısına
bakmıyor.. Hırsız olanlar onu hırsızlıkla suçluyor. Bu durumda kanıtsız ve
dayanaksız muhalefetin POLİTİK bir vasfı kalmıyor. Zaten Türkiye’nin sıkıntısı,
siyaseti daima politik alanın üstündeki İDEOLOJİK alana taşıması ya da taşımak
zorunda kalmasıdır. Sağın ve solun blok oyların varlığını bu nedene bağlıyorum. Oysa sağlıklı bir
demokraside sağ ve sol oylar.. iktidar ve muhalefet arasında kayma yapar. Sağ
hırsızı ile iktidara gelir, sol dinsizi ile.. oysa sağın içinde dinsizden daha
aşağı münafık.. solun içinde hırsızdan daha acımasız sömürücüler vardır. Herhangi bir sorun, böyle politik çözümden ideolojik
alana kayınca ve devletin bekası
konumuna çıkınca artık somut olaylar ve müşahhas eleştiriler, hırsızlık ve
dinsizlik suçlaması değerini yitirirler. Hırsız ve dinsiz olsa da ona iktidar
verirler. Böylece seçimler toptan kabul ve toptan red haline alır. Kişilerin başarılarının ya da yanlışlarının
önemi kalmaz.. çünkü olayların ve başarıların değil fikirlerin ve değerlerin karşılaştırılması
yapılır. Biri hırsız diye ak partiye.. biri dinsiz diye chp’ye oyunu vermez. Yukarıdaki
yazılarımın esası olan GELENEK VE YENİLİK tartışmasını daha açık ve seçik hale
getirmek.. daha ayrıntılı ve kanıtlı yazmak isterdim ama başaramadım. Hatta
teşebbüs dahi, 5.yazı olan “türkiyede neler oluyor” başlığında, ettim fakat katılım olmadığından yazma
şevkim.. tutkum ve coşkum..
tetiklenmedi.. hırsım ve heyacanım
kalmadı.. GELENEK
nedir ? Türkiye Dışındaki İslam
Dünyasının yaklaşımı.. bundan etkilenen mevcut SİYASİ iktidar.. YENİLİK ise Türkiye içinden çıkan
İmamı Nursi kökenli Hoca Efendinin Türk Okulları dünya çapındaki KÜLTÜREL
başarısı.. bu iki akım.. İslam
dünyasının kendini kuşatan küresel ASKERİ ve EKONOMİK kuşatmayı yarmada ne
derece başarı oldular.. Başbakan bizzat
kendi Dünya ekonomisinin yüzde onu
Müslümanlara ait dedi. Eğer böyle ise ideolojik gayretlerde ne kadar başarılı olabiliriz ve
siyasi himmetlerle ne derece ileriye gidebiliriz. Yüzde onluk ekonomik çapımızı
BÜYÜTMEK bize mutlaka BARIŞ durumunu seçmemizi gerektiriyor ve birlik ve
beraberliği içeriyorsa bu hır gür durumu
bu gereğe yakışır mı ? Hele âlem haline gelmemiş islam dünyasındaki iç ve dış
istikrarsızlık.. bize kültürel savaş veya
siyasi uğraştan başka seçenek tanıyabilir mi ? Kısaca iç ve dış askeri çözümden
şiddetle uzaklaşmak korkaklık değil akıllılıktır ve imami Nursinin müsbet
hareket öneresi doğrudur ve cihad-ı manevi öğüdü yerindedir. O zaman Ak parti
kitle partisi vasfını yitirirse.. ya da kitleye dayansa da otoriter ve totaliter bir renk
alırsa.. her iki durumda çağın gerisine düşen bir hüsran olacaktır. Bu durumda
ya CHP millete yaklaşarak ve sülüklerini boşaltarak milletin yenilikçi bir
partisi olacak ya da böyle bir parti kurulacaktır. Bakalım yarın Geleceği gören
ve Gülen adam ne diyecek ? Öyle ise taraflardan biri (Gülen Adam) SİYASİ olmadığı.. partisi bulunmadığı halde ortaya bir çekişme çıkarmasına ve SİYASİ bir anlam veremiyorum ve şu EKONOMİK bağlamı vermek zorunda kalıyorum: DBD doğu ve batıyı dengeleyen.. güç.
EKLER:
Suçu asabi adama karşı çıkanlara yüklemek yerine ya da asabi adamı kayıtsız şartsız desteklememek daha adil olur. Bu gün ortada bir parti değil.. geçmiş diktatörlerden daha diktidar bir adam olduğunu önce kabul etmek lazım. Erdoğan artık parti başkanı gibi hareket etmiyor… Hoca Efendiye gelince karşında çin, rusya destekli bir İRAN varsa.. ister istemez ingiltere ve amerakan destekle İsrail ile arayı bozmamaya çalışacaksın.. eğer politika yapıyorsan REEL POLİTİKA yaparsan.. hayallar ve ideallerle oyalanmazsın… Tembelliklerine, hırsızlıklarına, başarısızlıklarına düşüncesizliklerine bakmayarak sorunlarının çözümü, yıllardır süren yahudi ve mason düşmanlığına bağlayanlar yanılıyorlar. Bu zalimi telin ederek güçsüzlüğünü gidermemekle UYUTULMUŞ milletin BİRLİĞİNİN bu güne olduğu gibi bundan sonrada bir faydası olmayacak. Sadece toplu telefleri kolaylaştırılacak. Eğer ideal bir siyaset yapmak istersen işte çözüm; Doğunun etnik gücüncü kullandığı İRAN ve batının dini geçmişini kullandığı ISRAİL, ülkemiz söz konu olduğunda düşmanlıklarını unuturlar. Böyle ortak düşmanı olan TÜRKİYE'nin yapacağı en akıllı iş, her iki tarafı kendi dost yapacak gücü, gürü ve beceriye göstererek, ANADOLU BİRLEŞİK DEVLETLERİNİ hayata geçirmektir. Anadolu birleşik Devletleri ise TÜRK ve ARAP kardeşliği ile kurulur. Kusura bakmayın benim hayalim sizin hayalinizi döver.. Hayal değil reel bir şey yapmak istersen.. diktatöre desturunu ver. Artık sıkıldım bu yahudi ve alevi düşmanlığından.. gına geldi yahudi katlıamı ve kerbala ve hikayesinden.. şia milliyetçilği.. sünni milleyetçiliği.. türk dinciliği.. ak parti goygoyculuğu.. kürt dilciliği.. pkk yandaşlığı.. arap kültürü, fars kültürü ve türk kültürünü mezc edememiş OSMANLI hayranlığından usandım.. ümmetin bu dini ve etnik ayırımlarımızı kullandırtma hamakatinden utandım.. secim zamanlarında günlük politika dışında politika düşünmediğimden haya ediyorum.. YİRMİ YILDA 1200 000 müslüman öldürülürken dini ibadet ve ahiretten ibaret gören müslümanlığıma pişmanım.. o zaman geçmiş dahil bugün yapılan ve halen süren katliamlar.. düşmanın zulmümden çok bizim güçsüzlüğümüzün tahriki etkilidir. Bunu güçlenme gereği birlik isteği doğurmadıkça.. bunu ümmetçe görmedikçe ve buna göre önlem ve politika güdülmedikçe.. buna uygun çözümler düşünülmedikçe ve önlemler alınmadıkça tarih tekerrür etmeye devam edecektir. Sağ
hırsız-sız, sol dinsiz-siz, iktidara gelmez.. ancak sağın içinde öyle
dinsizler var ki kafirden şiddetlidir.. münafıklar.. solun içinde de öyle
hırsızlar var ki yüzde yirmi beşle yetinmez yüzde yüzü ister.. mülkiyetle
yetinmez aileni de orta malı etmez ister.. Bu durumda içimizden biri çıkar der
ki ORTA yolu kör mü koydun.. görmüyor musun sırat-ı müstakimi.. günde kırk kez
dua edip görmüyorsan duan makbul olmuyor demektir.. duan makbul değilse NAMAZ’ın kabul edilebilir değil demek ki.. namazın kabul edilmiyorsa
zamanın meşru değil o zaman.. ZAMAN da yediğin haramlar namazın boşa çıkarıyor
anlamına geliyor.. bu durumda önce kendi bedeninde ve hanen de sağın ve solun
tefrid ve ifradından kurtulup haddı vasat olan ORTA YOL bulmalısın.. nizam
içinde KUR’AN’ın mizanını.. mizan içinde
SÜNNET’in nizamını kurmalısın.. ta ki orta
yol ADALET’i ibadetinle bulasın.. orta yol intibaktır.. orta yol muvazenettir.. orta yol musavattır..
orta yol adıyle değil işiyle gerçekleştirilir.. eşitliklik partisi demekle.. adalet partisi demekle.. ADALET
ve KALKINMA partisi demekle kurulmaz..
Bütün bunlar ne için var.. İNSANLIK için.. ve orta yol cehaletle değil
ilimle kurulur ve irfanla yoğrulur.. öyle
ise insaniyet-i kübra olan İSLAMİYET'i ağzına almadan önce KENDİNE bir bak insaniyetin var mı ? insaniyetinde islamiyete giden bir yol var mı
? ilminden imana giden bir yol var mı ? Eğer insanlık bir ciğer ve bir dalaksa
bu her yıl kestiğin koyunda da var müslüman.. Eğer ilim okula gitmek ve iş sahibi olmaksa bunu
dünyanın başka yerlerinde daha iyi yapıyorlar ve başarılı oluyorlar ve
güçlerini ve kuvvetlerini müslümanların
iki yüz yıldır malını ve yirmi yıldır canını almak için kullanıyorlar
müslüman.. öyle ise İslamiyeti ağzımıza alıp kirletmeyelim ve bilelim ki kendimizi Müslüman desekte.. Yaratan’ın son mesajını elimizde hasbel kader
bulmakla Müslüman olduğumuzu sanmakla Müslüman isek o başka.. Ancak 5000 yıllık
Yahudi tarihi.. 2000 yıllık Hristiyan tarihi ve
1435 yıllık İslam tarihine rağmen hale ORTAK ilahi, semavi ve ibrahimi bir dini aramamış ve ortak bir hakikati bulamamışsak..
sadece yahudi, hristiyan, mecusi ve hindu gibi sadece Yaratan'a TESLİMİYETİMİZ
var demektir ve dinlerimizi ekonomik ve politik
çıkarlarımız.. kültürel ve etnik
yararlarımız için kullanıyor ve dilin bir kölesi oluyoruz demektir. Dinin kulu değil.. Tagutun pulu
oluyor ve Tanrıya değil Sanrıya tapuyoruz anlamını çıkıyor.
Ne Musevi dünyada ne isevi dünyada ve ne de muhammedi dünyada İSLAM
ALEMİ yok dedim de, fikrini ve zikrini
çalıştırıp ilmini ve iradesini işlettirip..
işte var ve kanıtı bu.. diyen. yakınımda müslüman geçinen, diyen bir müslüman
çıkmadı.. demek ki yok.. varsa kanıtıyla gösterirlerdi.. Eğer ortada din yokta bu ülkenin ve bu
toprağın.. bu ulusun ve bu halkın ekonomik ve politik çıkarı.. etnik ve
kültürel yararı varsa.. bu Anadolu etrafındaki başta İSRAİL ve İRAN olmak üzere
bir araya gelmeleri.. onlarında bir araya gelinebilecek güçlü bir merkez bulmaları içinde islamın büyük
kardeşleri olan TÜRKLERİN ve ARAPLARIN bir araya gelmeleridir.. Bundan gerisi
bana göre dile köle olmak, reklama aldanmak ve propagandaya alet olmaktır
vesselam.
Düzenleyen osmanziya01 - 23-Mart-2014 Saat 22:51 |
||||||
BEYAN dogru olmali ve MAAN hakikati bulmalidir
|
||||||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |