Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: cereyan Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3535

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: cereyan
    Gönderim Zamanı: 01-Mart-2015 Saat 08:46


CEREYAN


CRR dizini içindeki dosyalar

20150301_084412_CRR.rar




Cerayan.. kapı ve pencere açık olduğunda oluşan hava akımı.. cismimize pek zararlıdır, hemen kenara kaçarak kentimizi korumaya çalışırız.. Ya da elektrik tellerinde bulunan daha küçük ve fakat daha güçle cereyana cesedimizi deyirmemeye dikkat ederiz.. cismimiz ve cesedimiz zihnimiz ve ruhumuzda kültürel cereyanlara maruz kalır. Biz bunlara dilin içeriği dünya ve din ortamı diyoruz.
Bir yerde yazdım:

Her kültür.. kır.. kent.. hayatı; göçebe.. yerleşik.. yürüyüş; geçmiş.. çağdaş.. ilerleyiş; kendini göre bir dünya ve din yaratır.. sonuçta ÖZGÜN bir TANRI ortaya koymuş. Her kültür bir tohum gibi dilinin içeriği olan dünyayı ve dini etrafa yaymak ister.. Cengiz Han'ın ki kısa zamanda büyümüş ve kısa zamanda çökmüş.. ama dünyanın en büyük yayılımcısıdır. Ancak buarada çok hızlı etkileşimlere neden olan doğunun ve batının birinini tanımasına neden olmuş... dikkat çekici bir imparatorluk olmuş.. sonuçta TANRI yazının belirmeye başladığı 6 ve 7 bin yıldan bu tarafa gönderdiği SEMAVİ kitapların sonuncu KUR'AN-ı mü'cizülbeyan ile birlikte ,   5000 yıllık musevi.. 2000 yıllık isevi ve 1500 yıllık muhammed aleyhisselamların dinlerinin tarihinde ORTAK bir kültürün.. ortak bir dilin.. ortak bir dinin oluşturulması sorumluluğu yüklemiş ve her bir kimseye yükümlü olacağı yolu göstermiştir.. eğer kendini dinler ve başkasına söylerse samimi ve ciddi konuşmasında.. Not: Tanrı'yı tanımak isteyenler başta fatiha-i Şerife olmak üzere ihlas suresi dahil son üç sure.. ayetelkürside. haşir sonu gibi aşirlerde.. anlatılan anlamlara dikkat etsinler. Tanrıya tapmak ve onu kulluk yapmayı.. tanrı yapmak ve kula tapmaya çevirmesinler.

Peki bunu nasıl yapacağız ?

Tanrı yapmamızı ile tanrıya tapmamızı nasıl ayırt edeceğiz..
Diyor ki YARATAN bir hadiste, ben kulumun zannı üzereyim kulum beni nasıl bilirse ona öyle muamele ederim.

Bu yazı dizini içindeki tablolarda bizi boyayan ve herkesle aynı renge sokan cerayanlara kapılmadan önce CEREYAN’ı tanımaya çalıştım.. siz de tanışın.. HAREKET’in hem hararet hem taharri.. hem hürriyet hem muharrik olarak bir HURİ ortaya çıkaran MAKİNA olduğunu gördüm.. işte siz onun kullanıcısı oluyorsunuz.. dünya yıldızları ile yer yüzü hurileri ile onu köreltmeyiniz…


Sağlıcakla kalın.


Osmanziya



NOT:
Kant.. üç fikir çıkarır.. Ben.. Evren.. Tanrı.. sonra sonsuzluğu evrene.. özgürlüğü de BEN'e verdikten sonra TANRI'ya ne hacet dedi dersem yalan söylemiş olurum.. çünkü teorik aklın kökünde EVREN.. pratik aklın kökünde BEN.. "temellendirildikten" sonra HÜKÜM GÜCÜNÜN TENKİDİ'de TANRI'ya temel koyacaktı.. koyamadı.. teleoloji.. gerekçesi bulamadı.. kuşku'da kaldı.. "Ben" bunlara SÜPERMENLERİN yalnızlık kaleleri diyorum.. Benim de vardır.. seninde vardır.. kimi kimine göre muhteşem.. muazzam.. amma en güzeli kendi yaptığım KULUBEM'dir.. Şimdi HAK ve HALK köprüleri arasında attığım "hakikat" ve "kuvvet" iç köprüm var.. hepsine hakaik diyorum.. burada TANRI'ya "yer" yok.. çünkü O'na "yer" verirsem bu sefer TANRI olmaz.. YER.. nesne (eşya) .. kimse (eşhas) .. ad (isim) .. ar (harf) .. içerir ki bu gibi düşünceler kurallı ve koşullu dile ve evrene ilişkin ad ve anlatımlar olduğunda görece'dir. Oysa SALT olan TANRI düşüncesiyle bağdaşmazlar. Kaldı ki "Allah" özel ismiyle müsemma ettiğimiz Yaratan kendini önce "Hüve" ile adlandırır. Yani tanımlanamaz sözel birimi olan "O"dur. Bu sayısalın "0"ına benzer.. her rakamda bulunan ama hiç bir rakamda bulunmayan.. her sözde bulunan ama hiç bir sözde bulunmayan "O" gibi.. Yani DİL ötesidir tanrı.. DÜNYA berisi olduğu gibi.. Sonra O'nu "Allah" lafza-i celali ile ünlendirir.. sonra tüm hatt ve hadd'leri reddederek "Ehad" der.. “O” öyle bir Ehad’dir ki Es_Samed’dir. Olumsuzlara gelince.. doğurmamış ve doğrulmamış olmakla "O" Hayyı-Kayyum.. Şuur düzeninde ona olumlu ya da olumsuz olarak eşit (müsavi).. denk (muvazin) .. benzer (müşabih) .. misil ve küfüv.. tutulmak istenenleri lem.. lem.. lem.. üç LAM'ı mim'in içine alır ve ELİF olarak kalır. Sen de bende analitik düzlem aynasında var sayılı kimse yok sanılı nesnesin.. Doğrusunu Allah Bilir.
Sevgi ve saygı ve benzeri duygular,   muhkemat-ı Kur'aniye.. görme ve işitme ve benzeri duyular, muhakemat-ı Akliye.. ile kontrol ve koordine edilirler. Muhkemat-ı Kur'aniye nakl-i sahihin söz ve mana itibariyle en sağlıklı olanlarıdır.. muhakemat-ı akıl ise akl-ı sahihin fikir ve nazarın en sağlamlarındır. Özetli bilgi kriteri ve buyruk kıstası bulunmadan ve kurulmadan duyum ve duygularımız yararlı ve verimli olamazlar. Hatta edilen sağlam ve sağlıklı bilgi ve buyruklar zaman içinde değişir ve düzeltilir, araştırılır ve geliştirilir. Din ve din bunun için vardır.

Her kültür.. kır.. kent.. hayatı; göçebe.. yerleşik.. yürüyüş; geçmiş.. çağdaş.. ilerleyiş; kendini göre bir dünya ve din yaratır.. sonuçta her kültür ortaya ÖZGÜN bir TANRI ortaya koymuş. Her kültür bir tohum gibi dilinin içeriği olan dünyayı ve dini etrafa yaymak ister.. Cengiz Han'ın ki kısa zamanda büyümüş ve kısa zamanda çökmüş.. ama dünyanın en büyük yayılımcısıdır. Ancak bu arada çok hızlı etkileşimlere neden olarak doğunun ve batının birinini tanımasına vasıta olmuş... Onun yaşamının çekirdeği oluğu dikkat çekici bir imparatorluk kurulmuş.. Asya.. çin.. hind.. türk.. moğal.. japon.. TANRILAR diyarı olmuş.. belki eski CİN uygarlığının etkisiyle...   sonuçta sanrı olmayan TANRI yazının belirmeye başladığı 6 ve 7 bin yıldan bu tarafa gönderdiği SEMAVİ kitapları sonuncu KUR'AN-ı mü'cizülbeyan ile birlikte ,   5000 yıllık MUSA .. 2000 yıllık İSA ve 1500 yıllık MUHAMMED aleyhimüsselamların dinlerinin.. kültürlerinin.. devletlerinin.. medeniyetlerinin tarihinde ORTAK bir kültürün.. ve bunlardan yararlanan ve birikimi toplayan son imparatorluk olan İNGİLİZ imparatorluğuna.. ortak bir dilin.. ortak bir dinin oluşturulması sorumluluğu yüklemiş ve her bir kimseye yükümlü olacağı yolu göstermiştir.. eğer kendini dinler ve başkasına söylerse samimi ve ciddi konuşmasında.. Not: Tanrı'yı tanımak isteyenler başta fatiha-i Şerife olmak üzere ihlas suresi dahil son üç sure.. ayetelkürside. haşir sonu gibi aşirlerde.. anlatılan anlamlara dikkat etsinler. Tanrıya tapmak ve onu kulluk yapmayı.. tanrı yapmak ve kula tapmaya çevirmesinler.
Tanrı'yı Yapmak ve Tanrı'ya Tapmak arasındaki bilinmez fark.. nesne olmak ve kimse bulmak arasındaki gizemli bir farka dayanır.. şimdi varlıklar ve olaylar dünyasından yapılar ve işlevler alanına geçtiğimizde bizi AD'lar dünyası karşılar.. muhtevadan mahiyete geçeriz.. burada AD'ımızı oluşturuz yaşantı ve davranışımızla.. özelllikle mesleğimizle.. ve bu ad ile TANRI'yı tanırız.. tanımamızı sevme ve saymaya götürür ve oradan tapmaya çıkarız.. kısaca insan ESMA'dır evren ise HÜSNA.. biz burada ism-i Azam'ımıza doğru ilerleriz.. samimiyet ve ciddiyetimize göre.. işte bu içtenlik ve etkinlik farkı.. tanrıya tapmak ve tanrı yapmak farkıdır.. sonuçta inşa ettiğimiz mana.. hafi ya da ismi.. nazar ve niyetimize göre burada ve ahirete bizde yansıma bulacaktır. Allah bizim ve sizin akibetinizi ve ahiretinizi güzel ve iyi etsin. Amin.

Her şeyin fartı.. ifratı.. tefriti zarardır... koşulsuz sevgi ve kuralsız korku birbirinin aynıdır.Sevgi ve saygı ve benzeri duygular, muhkemat-ı Kur'aniye.. görme ve işitme ve benzeri duyular, muhakemat-ı Akliye.. ile kontrol ve koordine edilirler. Muhkemat-ı Kur'aniye nakl-i sahihin söz ve mana itibariyle en sağlıklı olanlarıdır.. muhakemat-ı akıl ise akl-ı sahihin fikir ve nazarın en sağlamlarındır. Özetli bilgi kriteri ve buyruk kıstası bulunmadan ve kurulmadan duyum ve duygularımız yararlı ve verimli olamazlar. Hatta edilen sağlam ve sağlıklı bilgi ve buyruklar zaman içinde değişir ve düzeltilir, araştırılır ve geliştirilir. Din ve din bunun için vardır.
bağımlılıklarımızı gereksinimimiz ve hacatımızdan yüksek tutmak ve bağlılıklarımızı harrat ve arayışımızdan üstün tutmak.. yaşam sınavımızın bir parçası.. bu sınavı şöylede ifade edebiliriz; kişisel sorumluluğum.. aile yükümlülüğüm.. toplumsal ve kamusal görevim ve işlevim arasında bir dengeli bir renge kavuşmaktır.. Bu bir biri içinde üç dairedir.. imamı Nursi bunu dördüncü meselede şöyle özetler: Daire büyüdükçe görevde küçülür.. ama nedense sanırım büyük dairenin çekiminden dolayı üstelik bir entellektüel bir gevezelik de bulaşmış ve bu da NET ve sosyal medya ortamında gerçekleşiyorsa bizler küçük dairelerimizde büyük ödev ve görevlerimizi ihmal ediyoruz.



Düzenleyen osmanziya - 01-Mart-2015 Saat 09:11
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk