Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
İnsan Bilim | |
YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim |
Konu: hacat ve harrat | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3732 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: hacat ve harrat Gönderim Zamanı: 20-Ağustos-2015 Saat 07:20 |
GEREKSİNİM VE ARAYIŞ 20150820_071902_YETKI.rar HACAT ve HARRAT.. gereksinim ve arayış. insan aradığından dolayı bir gereksinim ve ereği (hedefi) mi vardır ? Ya da tam tersine gereksiniminden ve ihtiyacından dolayı bir arayışı ve taharrisi mi vardır ? Bu şu demektir istihdaf ettiği (erek) ve amaç edindiği (gaye) birbirinden farklıdır. Bunu şöyle de sunabiliriz.. bizim bir yararlanma ve istifade çizgimiz vardır YATAY olarak.. doğum ve ölüm arasında.. bir de yetkinleşme ve istikmal çizgimiz vardır düşey olarak. Doğduğumuz günden beri bu DÜŞEY yetkinleşme çizgisi, yatay yararlanma çizgisine dik olarak pozitif veya negatif yönde daima büyür ve öldüğümüz günde en YÜKSEK düzeyine ulaşarak ölüm günümüzü DÜĞÜM günü yapar. Yatay çizginin adı İLLET.. dikey çizginin adı da AKİBET’tir. Örneğin zamanın yatay çizgisinde sebeb ve sonuç ilişkisi yani illetlerle ilerlerken birden bir akıbet gelir kaza olur.. bir akıbet gelir namaz vakti olur.. bir akıbet gelir ecel olur. Hasılı “illet” yatayı ile “akıbet” dikeyinin birlikte hareket etmesi bizim kimlik ve kişiliğimizle var oluşumuz demektir. Kaderimiz olan KİMLİK arayışımız ve amacımız olur.. kazamız olan KİŞİLİK ise gereksinimiz ve ereğimiz... Bir face yanıtında demişim: “Hakikatı arayan hakkı bulmaz ise işe yaramaz.. hasenatı arayan hayratı bulmazsa işe yaramaz.. aramayan bulamaz.. bulamayan da olamaz.. öyle ise ARAmak demektir ? H-akk.. H-akikat.. H-ayrat.. H-asenat.. Taharri yani H-ARRAT.. "H" ARRAt.. arayıştır. ARAYIŞ Bir gül goncası gibi vAR oluşun yapraklarında arı ve duru olmak üzere sarmalanandır.“ "H" harfi.. vuruldum gitti sana.. bakalım okuyucular ne diyecekler.. Yani "hüve" deki "h"ye öyle benziyorsun ki Halık'ın "H"si.. Helak'ın "H"si ile birlikte üçünüzü bu latince "H" karakteri ile gösterebiliyoruz. Şimdi sen tam ortada duruyorsun ve sağın Felak’ın Halak’ı var.. solunda Helak’ın Felah’ı.. tam SU gibisin yani H2O ya da HOH yani hidroksil ve oksijen.. yani baz ve asit.. dediklerimi anlayan varsa şunu görür ki yanan hidrojen ile yakan oksijenin söndüren su olmasında bir HİKMET var.. yumuşak ve dayanaklı ve güzel dişi ile sert ve güçlü ve iyi erilin bir araya gelmesinde bir RAHMET var. Evet, UYGARLIK bir bütündür beşeriyetin yapısından çıkmış ve bizi İNSANLIK denilen bir mecraya sürüklüyor.. eğer her birimiz kendimizde GARK olmazsak "AR"ı bulacağız aradığımızda ve asıl o zaman "AD"ımıza kavuşacağız.. yani mana-yı ismimizle mana-yı harfimizi açacağız ve biz tecelli eden esma ile tanışacağız. YETİ’mizi ve bu isti’datla YETKİ'imizi elde edeceğiz ve bu selahiyet kazandığımız san’atımızla "ETKİ"miz ortaya çıkacak. GÜZEL TÜRKÇE'm sana hayranım.. YÜCE DİN'im gibi seni severim.. elbette tüm diller ve dinler gibi beşeriyetin yapısından açılan uygarlık kapısında yapılan İNSANLIK için çalıştın.. uğraştın.. didindin.. ta ki insaniyet-i kübra olan İSLAM.. hem teslimiyetle hem islamiyetle ortaya çıksın.. sana kast etmek isteyenler avuçlarını yalayacaklar.. her ne kadar Anadolu’da bu gün için bizi birbirimize düşürülmüş görünüyorsakta.. ANADOLU birleşik DEVLETLERİ.. KÜRE'nin yerel bir merkezi bir EYALETİ olarak.. doğuya ÖNDER batıya ÖRNEK bir BÖLGE olacaktır.. İnşaallah. Hasılı bu gün seni yermelerine ve yemeye çalışmalarına bakma.. gerçek bir YEREL'lik ve LOKAL'lik ile sana kast eden küreselin ve GLOBAL'in efendisi olacaksın desem.. bazıları bunu BÜYÜKLÜK olarak algılayabilirler.. lakin onlar sınavın sırrından habersiz yarışçılardır.. sen işini yürüt ve arayışını sürdür.. istihdafının istikametini ve istikametinin ikametini bulacaksın. DÜZ YAZI'larda heyecanlı büyü.. coşku.. tutku.. güdü.. ve hatta dürtü bahahe.. asıl şahane olan kablolarla yapılmış tablolar.. her ne kadar ablalar ve abiler yüz vermese de iltifat eden bacılar ve kardaşlar onları ileriye götürecekler ve yükseğe eriştirecekler. Seksin ve siyasetin heyecanından kurtulabilmiş olanlar, kuvve-i akliyeleriyle, kuvve-i şeheviyye ve kuvve-i gadabiyye ürünü olan bu iki “S”nin, cinselliğin ve tenselliğin DALGALANAN iki damarı olduğunu ilerler. Bu ihtiyaç olduğundan yinelenen ve istifade olduğundan yenilenen bu iki’nin biraz abartısı MODA ve SPOR olarak kendini belli eder.. aşırı giderse PORNO ve TERÖR olarak kendini gösterir.. Dünyanın efendileri de bunu bu gün ŞEHİR’in şehveti ve DAĞ’ın gadabı olarak kullanıyor ve şehirleri bu İKİ araç ile erek ve amaçları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlar. Bu ekonomik ve politik krallık ve kölelik düzeninde, bu gün için ve yakın gelecekte, yapabileceğimiz fazla bir şey yok.. Amma YARIN için öyle değil.. DÜN yapılanları ibretle gözden geçiren her zaman görür ki İNSANLIĞIN dahi bir vizyonu var bu vizyon doğrultusunda UYGARLIĞIN bir misyonu bulunuyor. Uygarlığın ve insanlığın bu vizyon ve misyonunu anlamak istiyorsak İSLAMLIĞIN bir mesajına daha bir dikkatli bakmalıyız ki İKTİSAD VE ADALET neden ve niçin nesnelerin ve kimselerin yasasıdır ? Bu bilinmezse doğum amaçsız ve ölüm anlamsız kalır. Belli bir dil ve ona bağlı din içinde kullanılan insanlar günlük sevgi ve saygıları ve orta vadeli yevmi çıkar ve yararları ve uzun vadeli erekleri (hedefleri) ve amaçları (gayeleri) doğrultusunda gayretleri ve hareketleri olur. Ancak kendini bilenlerin de bir bildiği ve eylemi vardır.. bir örneği Koca Yunus'umuz ne demiş: İLİM İLİM BİLMEKTİR.. İLİM KENDİN BİLMEKTİR.. SEN KENDİN BİLMEZSİN BU NİCE OKUMAKTIR.. Biz bu ÜÇ ÜLKÜ’nün ilkini İlkini YÖNTEMBİLİM.. ikincisini İNSANBİLİM sonuncusunu da İSLAMBİLİM olarak bu gün başlattık.. Yarına ile Allah Kerîm.. Rahîm Osmanziya Osmanziyaoğlu Düzenleyen osmanziya - 21-Ağustos-2015 Saat 00:24 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3732 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 21-Ağustos-2015 Saat 07:51 |
Dava-yı hamd ve dua-yı hüda.. bizim hacat ve harratımızı tahiyyat-ı mübareke ve salavat-ı tayyibe suretinde ifade ve ibare eder.. gereksinimlerimizi karşılamak ve aradığımızı bulmak aynı değildir.. eğer öyle olsa idi yaşam boyu elde ettiğimiz hedefler ve başardığımız işlerle mutmain olurduk. Peki kazanılan bütün başarılara ve becerilen tüm mutluluklara rağmen doyumlu ve dingin olamayışımızın nedeni.. eksik kalan ve yetersiz olan ne.. doğduğumuzdan ölünceye değin yenilendikçe yinelenen gereksinimler ve yararlanma çizgimiz boyunca ilerleyen gece ve gündüz iki nesnenin değişiminden ibarettir.. ısı ve ışı.. ısının ılık ve ışının ışık olması ve sair hacat ve gereksinimlerimiz niçin bize yetmiyor ? Bitmez sonsuzluğu ve sınırsız özgürlüğü mü ARIYORUZ ? Var saydığımız dün ile yok sandığımız yarın aslında bulunmuyor mu ki biz de onları arıyoruz ? Aslında biz zaten öz-gür ve son-suz değiliz bu vehim ve hayal ile yaşamamıza rağmen.. Zatın aslı ve esası.. biz uyarlığımızın BOŞ ilkesinin ve duyarlığımızın KÖR verisinin altında gizli ve örtülü.. biz zat ile değil tarzları ve arızalarıyla.. aslı ile değil fasılları ve furüatıyla.. esası ile değil umum ve husus fususuyla meşgülüz.. bu gereksinim ekranındaki yakarılar.. bu arayış ekranındaki yalvarılar.. sualler ve dualar.. talepler ve arzular.. bütün dilek ve isteklerin buyrukları.. tüm yüklem ve yargıların bilgileri.. kısaca sözümüzün içeriği olan bu gereksinim ve arayış.. bize istihdaf ettiğimiz EREKLER ile vasıta ve vesilesine başvurduğumuz gayeleri ve gayretleri yani GEREKSİNİMLERİ VE GEREKLİLİKLERİ birbirinden ayırt etmemizi ister.
Ereksiyon.. Ereksiyon ya da intiaz, korporal venöz sinüslerdeki venlerin kanla şişmesi dolayısıyla penisin (klitorisin) sertleşip büyümesidir. Sönük penisin boyutlarındaki değişimler bir fallografla ölçülerek cinsel uyarı işareti olarak kullanılabilir. Uyku sırasında, özellikle rüya görülürken, fasılalı olarak penis ereksiyonu olur. Bu, "sabah ereksiyonu" olarak belirir. Priapizm sürekli ve acı veren ereksiyondur ve irritatif bir pelvis lezyonundan ya da venöz sinüslerde tromboz yaratan bir kan diskrazisinden ileri gelir. Kantaridlerle zehirlenme de buna yol açabilir. Cinsel uyarı serebral kortekste ve limbik sistemin subkorteks yollarında başlar. Sinir impulsları daha sonra hipotalamusdan geçerek omuriliğe iner ve piramidal yollarla pelvise ve nervi erigentes ile genital organlara ulaşır. Birinci, ikinci ve üçüncü sakral sinirlerin stimülasyonu, parasempatik fibriller aracılığıyla, ereksiyon yaratır, ikinci, üçüncü ve dördüncü lomber sinirlerin sempatik köklerinin stimülasyonuyla da ereksiyon geçer. İhtiyaçlarımız odağında yer bu iktidar görüntüsü bizim gereksinimlerimizi doğuran dört programın en birincisidir: Çoğalma… Çoğalma ve çoğalmadan başka diğer beslenme.. seslenme ve sevinme gereksinimlerimin hepsine EREK ve HEDEF adını veriyorum. Ereklere doğrudan ya da dolaylı erişmek ve gereksinimlerimize kavuşmak bize mutluluk veririz. Bu kendimize aldığımız nesnelere ve çıkarlara karşılık verdiğimiz ve bize kutluluk veren yararlılıklırımızda vardır. Acaba bunlar arayışlarımız ve sonuçta amaçlarımız olabilir mi ? Gereksinimlerimizi gerçekleştirirken ve arayışlarımı sağlarken ortaya koyduğumuz başarılardaki erdemler ve yetkinlikler acaba gayemiz olabilir mi ? Amacımız ve çabamız.. gayretimiz ve gayemiz nedir ? Yaş-am am-aç mı dır ? Gereksinim ve ereksinim amaç ise zaten sorun yok.. arayış gereksinimdir, der bitiririz. Ancak bu sorunları çözmeye yarayan geçim derdinden başka din, hukuk, ahlak, mesuliyet ve mükellefiyet gibi sözcükler ve terimler söz konusu olduğunda ve sorumluluğumuzun seçiminde yaptığımız iş ve işletim ve işlemler bize, biz farkında olmasak bile, bize ve herkese şunu gösterir: Yaşam araçtır, amaç olamaz… Öyle ise amaç nedir ? The Matrix bunu halkın anlayacağı şekilde GERÇEK nedir diye soruyor. Öyle ise amaç nedir ki onun uğruna değil başkalarının kendi yaşamımızı bile feda ediyoruz? Eğer uğruna feda edilecek bir amaç yoksa yaşamın anlamı yoktur, diyebiliyoruz. Hayatımızı uğruna araç, sebil ve feda ettiğimiz amaç nedir ? Madem doğduk niçin ölüyoruz.. madem öleceğiz neden doğduk ? İşte yaşamın ve ölümün anlam ve amacını aramak.. arayış.. taharri.. ve aslında hürriyet denilen nesne kimi arıyor ? İşte bu arayışın anlam ve amacının anlatımında kullandığımız dilin işlevi sadece yukarıdaki, örneğin ereksiyonun nasıl gerçekleştiğini betimlemek, gibi bir işin NASIL’ını göstermek.. bundan fazlasını yapamaz. Bu biolojik olarak tıp yönünden olduğu gibi psiklojik ve sosyal yönden başka hakimiyet ve iktidar taleplerimizi yani HÜRRİYETİMİZ nasıl gerçekleştirdiğimizi ve nasıl sağladığımızı betimlemek ve onları bazı yasa ve programlara indirgemekten fazla bir iş yapamaz. Bizde gereksinimlerimizi dört programa indirgedik: Çoğalma.. beslenme.. seslenme.. sevinme. Ancak DİL ile yapılan bütün bu anlatımlar NASIL’dan fazlasını veremiyor. Yani işin.. işlemin.. işletimin NEDEN ve NİÇİN’ini gösteremiyor. Belki sadece kimse bu nesnelere KENDİNİ GÖSTERİYOR diye suçlayabileceğiz. Peki neden ve niçin suçluyoruz insanları gösteri ve gösteriş yapmakla ? Demek nesneler ve kimseler için dört ÖRME ve GÖRME var: Görüntü.. gösterge.. gösteri.. görüngü.. Günlük bilimi ve bilimsel dilin nesneler ve kimseler için görüntü ve gösterinin NASIL yapıldığının ötesinde bir arayış yapamadığını ve sonuçta buluşunun da olmayacağını saptadıktan sonra.. NEDEN VE NİÇİN sorularının yanıtınının dil ve bilim tarafından verilemeceğine kani olduktan sonra.. buna dair bizim yani her hangi birimizin SAV’larımızın KANIT’ını aramak “gereksinim”i duyan varsa.. bu çok yönle ve yanlı konular ve alanlarda.. insanın sorunluluğun ve sorumluluğunu ele alan felsefe ve din konularında yeni bir dil ve yönteme “gereksinim” duyacağımızı düşünebilecektir. İşte bu merak ve aşk.. tecessüs ve ihtiyaç sahipleri için yöntembilimsel analizi öneriyorum. Osmanziya Düzenleyen osmanziya - 21-Ağustos-2015 Saat 08:30 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |