DİL.. DİN.. DÜNYA

YUVARLAK    dizini içindeki dosyalar

(dosya hacim büyük olduğu için yüklenemedi
ancak talep edenlere gönderilebilir)


Yaklaşık yoğun olarak 2009 yılından beri facebook adı verilen sosyal medya da Yöntemebilimsel Analiz’in reklam ve tanıtımını yapmak amacıyla gizemli ve meraklı yazılarla ya da siyaset ve seks konularında yaptığımız anlatımlar genel olarak “anlaşılırlık” notunu alamamış ise de “sınırlı” sayıda da olsa bazı okuyucuların beğenisini almayı sürdürmektedir.


Bu sınır çekirdeğinin biraz üzerinde beğeni koymasa da olması gerekin bir okur miktarı daha ekleyebiliriz.

Peki nedir bu sınır.. şimdi bakıp YUVAR’lak olarak söyleyeceğim;


Haziran 2017 ayının saptaması;

Osmanziya OSMANZİYAOĞLU için   5 ila 10 kişi eğer fotoğraf olursa bu 15-20 kişi oluyor.


Mustafa BUĞUÇAM için 10 ile 15 kişi eğer hayata dokunan bir içerikli yazı ise bu 35 oluyor
.

Dinnur YAŞAR için 5 ile 12 kişi.. genelde her üç ismimin ortak okuyucuları bulunduğunu nazara alırsak sürekli okuyucularımın on (10) kişi olduğuna hükmedebiliriz.


Demek ki bu 10 kişilik çekirdek okuyucunun beğeni koymayan 40 kişisi varsa.. 500 arkadaşımın ancak onda biri yazılarımı okumak için uğrayan bir hedef kitle teşkil ediyor.


Bu YUVAR’lak tekessür ve çokluk saptaması.. yazar olmayı amaçlamayan birisini için elbette bir yakınma konusu olmaktan ziyade konuştuğum konuların ve kavramların YUVAR’lak olduğunun tespitidir. Eğer yazar olsaydım.. içerikli bilgi vermeyi hedef edinseydim ve bu yüzden anlaşılırlığa önem verseydim bu 10 rakamını yüze çıkarabilirdim.


Beşeriyet.. medeniyet.. millet.. cemiyet.. insaniyet.. İslamiyet.. dil.. din.. dünya.. hakk.. hakikat.. hüsn.. hayr.. ber.. birr.. sözcüklerinin yuvarlık bir kavram.. genel bir isim.. kapsamlı bir terim.. kültürel bir olgu.. olduğunu göz önünde tuttuğumuzda somut ve belirli konuları.. sorunları.. soruları.. çözümleri.. yanıtları içermeyen anlatımımın bu elli kişiden fazla bir çerçeve oluşturmayacağı ortadadır.



Okuyanların ve ilgilenenlerin bile ANLAŞILMAZ eleştirisi yaptığı bu yazılarım ve tablolarımın ki bunların sayısı sanırım burada 1000 taneyi çoktan geçmiştir.. hatta daha fazla çünkü 300 çarpı 8 eşittir 2500 yuvarlık sayı eder.. deki 1500.. web sayfamdaki 1500 yazıyı eklersek 3000 yazının ve buna ekli 20 bin tablo.. iki neticeyi gösterir.. birincisi benim ömrümü heder ettiğimi.. ikincisi aileme keder ettiğimi ve üçüncüsü YBA ‘ e kader ettiğimi...



İşte bu yazının ekinde bu yuvarlak kavramlardan dil.. din.. dünya hakkında son tablolarımı sunuyorum. Son tabloların geçmiş ömrümün hasılı olan anlam gücü ve anlatım erki giderek yükselen.. hakikat nesci giderek incelen.. son özetler mahiyetinde bir dünya.. din.. ve dil resmi sunar..



Peki bu sunulan yazıların anlatımlarını kim alacak..
sergilenen tabloların anlamlarını kim görecek..



Geleceği örenler.. ki bunlarla kendilerini daha sağlam ve sağlıkla örgülerle geleceğin yollarını tuğlayacaklar.



Ne demiş Nazım Hikmet.. ne demiş Neciz Fazıl.. Ne demiş İmamı Nursi.. Ne demiş Mustafa Kemal..
Çok şey söylemişler.. ama günlük dilin düz yazısıyla.. onlar bunlarla bu günü hazırlamışlar.. bizde bu hazırlıklarla yani YBA ile geleceği öneriyoruz olacağı onayacaklara..



İşte bunlar için bu 15 kişi içinde üç beş kişi bekliyorum.
Ta ki YBA öğrensinler.. kullansınlar.. yararlansınlar ve gelecek için yaygınlaştırsınlar. Bu dil, din ve dünya dizini içindeki tablolar konularına ilişkin İÇERİKLİ bilgileri değil BİÇİMSEL bilgileri taşırlar.




İşte bu üç beş kişi için bu iletinin ekinde sunduğum dil.. din.. dünya başlıklı üç dizin içinde dosyalarıma yana TABOLLARIMA   önem ve değer vermelerini ve saklamalarını öneriyorum.. gelecekte onlar için birikmiş bir kazanıma dayanmış başlangıç olacak.. bu başlangıcı daha ileri götürecekler.



ELBETTE içerikli bilgi veren yazılarımda da geleceğe ışık olacak fikirler ve görüşler vardır.. fakat bunlar önem ve değer ikinci ve üçüncü derecede kalırlar benim için. Eğer bu içerikli bilgi veren yazılarımı sürekli okuyan ve hazmeden kişiler olsaydı.. bunlarda kendilerini belli ederlerdi.. bu neden ya SÜREKLİ okuyan kimse yok.. ya da varda benim yazılarımın DEĞERİ yok.. ikisi de eşit derecede..


Buna rağmen içerikli yazılarımın zamanı gelince toplanıp derleneceğini ve bundan gerçeğin örülmesine dair kuramının ortaya çıkacağını umuyorum.



Sağlıcakla kalın


OSMANZİYA




Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim



Düzenleyen osmanziya - 04-Temmuz-2017 Saat 02:35