Yaklaşık iki sene oldu.. KAİNAT VE İNSAN başlıklı TEMEL ASRONOMİ VE KÖKLÜ HÜMANİZMA alt başlıklı DVD çalışmamız.. Bu çalışma hem Power Point ile yapılan sunuları hem web sitelerimizi içerir.. çalışmanın en önemli kısmı KAİNAT başlıklı sunuların incelenmesiyle gezeğenler arası uzay.. yıldızlar arası uzay ve galaksiler arası uzay konusunda inceleyene açık ve seçik net bilgiler vermesidir.

İnsanın kendini tanıması, evreni tanıması kadar önemlidir.. nice insanlar var ki kendini ve evreni tanımadan yakın ve uzak çevresini tanıyarak bu dünyadan göçüyorlar.. kendini yaşamayı bırak kendini tanımaktan bile mahrum bir halde bu dünyadan göçmek büyük bir ısraf ve koca bir kayıp.. kendimizi aramayıp neyin peşinde koştuğumuzu bile bilmeyebiliriz.. garip ama gerçek.. nereden mi biliyorum ? Bu DVD hakkında hiç kimseden dönüş alamadım.. demek kendini bilmekten ve evreni tanımaktan daha büyük bir iş yapıyorlar.

Bunlar ne olabilir bilmiyorum..gelişim merkezli ve ilişkiler çerçeveli kişisel yaşamımızda başardığımız çok sonuçlar olabilir.. hatta bazılarımız bu uğurda öncelikle “iş”ini eş, aş ve onur ve özgürlük elde etmekten başka servet, şöhret ve makam sahibi de olabilirler ancak bu günkü dünyanın manzarası ürkütücü.. çünkü islamiyete.. sosyalizme ve hatta kapitaizme rağmen hala işçi sınıfı yerlerde sürünüyor.

İnsanların en kamilleri olduğunu düşündüğüm MÜSLÜMANLARIN bu gün içine düştüğü durum birden bire gelmiş değil.. 1400 yıllık bir geçmiş ve artı 38 yıl geride pek çok olumsuz kültürel etkileşimi saklıyor.. hadi bunun 400 yılı İslamın parlak günleri olsun ve en parlağı İSTANBULUN fethi'ne gelsin.. 1453.. geri kalan 1000 yıl içinde düşüncenin durduğu ve son 300 yıl ise İslam Kültürü için bilim ve hukukun donduğu bir zaman dilimi.

İstanbulun fethiyle Endülüsteki müslümanların katlima maruz kalmaları.. İstenbulun Fethiyle Oradan İtalyaya geçen alimlerin ve insanların rönesans ve reform hareketlerini başlatmaları.. Endülüsten yararlanan avrupalılarla birlikte Avrupa Aydınlanmasını sağlamaları.. Tanrı’nın bir şakası değil ciddi bir yasası olması.. İslamın yükselmesinin hemen ardından düşmeye başlaması ve akabinde Avrupanın yükselmeye başlaması.. Yan bir nesne yükselirken diğer nesne düşer.. bir yerde tepe varsa başka bir yerde çukur vardır.. tepe düşerken çukur yükselir.. ve biz bin yıldık düştükçe düşüyoruz.


Endülüsteki katliamdan kurtulanların Yahudilerin.. İstanbuldaki ermeni ve rumlarla birlikte İslam Kültürün bilim ve teknoloji açıklarını kapatmaları.. böylece bizi kültürel olarak çökertmeleri.. bunun yanı sıra bizim Fetih'dan sonra giderek canlı bilim ve diri hukuktan çekilerek çöküşü arıtırmamız.. ezber.. taklid ve taassubun giderek daha çok hüküm sürmesi.. ıslahat.. tanzimat.. meşrutiyet ve cumhuriyete rağmen hala kafamızı güncelleyememiş olmamız.. akıl ve kalb dengesini ve dünya ve ahiret muvazenesini kuramamamız.. Yaratan'nın kutsallığının ve Ahiretin sonsuzluğunun kalbimiz aydınlatmasın rağmen hazır alışmamamızın bilgiye ve hazır çözüme çalışmamızın aklımızı kör etmesi.. dini sadece ibadet ve ahirete münhasır kılıp dünyaya ve adalete yer vermememiz.. gibi çeşitli nedenlerle gelen ve biriken sorunlar içinde bir CUMHURİYET kutluyoruz..

Acaba diyorum bu birbirini hırsız ve hain ilan eden müslümanların yapabilecekleri bir iş olmadığını anlayan pek çok aydın Teist savdan uzaklaşıp DEİST kulvara doğru koşuyorlar.. İslamiyet geriliyor mu ?
Biz de bu arada bu DVD ile kendimizin gösterisini yapar konuma düşüyoruz..

Acaba bu bizim kültürümüzün düşüşü aslında yükselişinin başladığının alameti olabilir mi ?
Bu son çekişme ile yeni bir islam kültüründe yeni bir yükseliş yaşayabilecek miyiz ?

Neden olmasın ?
Ben umutluyum..

50 yıl sonra bu açık ve seçik görülmeye başlayacak…