ENDGAME dizini içindeki dosyalar

20171129_085637_ENDGAME.rar

İnsanbilim temeli bu resim..
insan ne sadece eril ve ne de sadece dişildir..
insan ne sadece birey ve ne de sadece toplumdur..
hepsinin (bu dördünün) toplamından oluşur.
İnsan bütününün kadının ve erkeğin beraberliği..
İnsan tümünün birey ve toplumun birliği olmadan
insan olmaz.. asıl totalite ve asıl otorite budur
ve bu da AİLE'de başlar..
çünkü aile bunların hepsinin bulunduğu
bir topluluktur.. ilk cemaat..
bir toplum.. ilk cemiyet..
bir örgüt.. ilk teşkilattır.

Tüm çelişkilerine ve bütün bileşkelerine rağmen oyunun sonu insan.
İnsan ilişkilerinin HÜR-RUH projesi üzerine programlandığı ve projelendirildiği anlaşılıyor..
güçlülerin ve güçlülerle ilişkileri..
güçlülerle zayıfların ilişkileri..
zayıflarla zayıfların ilişkileri..
haklılarla haksızların ilişkileri..
haksız güçlülerle haklı mağdurların ilişkileri..
yukarıdaki zalimlerin ve aşağıdaki mazlumların ilişkileri
"güç-iş-gür"
ilişkisinde özetlenebilir..
hür ve gür.. yetkili kimseler..
iktidar ve güç olanaklı ruhlar..
deneme ve sınama ve yanılmalar ile eleniyor..
İNSAN.. hayat ve şuur itibariyle DÖRT noktada özetleniyor.
Bu tablo da onun resmini gösteriyor.

Dünyanın bir boş oyun ve bir kör öykü olduğunu felsefe ve din söylüyor.. Zaten bunu vicdanen de biliyoruz eğer dünyanın bir anlamı ve amacı yoksa.


Ancak önemli olan bizim doğumun anlamını ve ölümün amacını bularak ona göre bi yol tutturmamızdır. Ve bunu da çoğumuz bunu yaparız.. elimizden geldiği kadar.

Peki öylese ise sorun nedir ?

Evrenin ve dünyanın nasılı ?
İnsanın ve dilinin nasılı ?
Yani tüm bu kavramların (terimlerin) asılına erişmektir.
İki nesne bilen onu da karıştıran içinde asıl mes’ele de bu değil mi ?


İnandığımıza göre boyutlara giydirilen evren ve evrene bindirilen insana öğretilen Kur’an ki kendisi de onun İNDİRİLMİŞ.. tenezzül edilmiş olduğunu söylüyor.

İşte bunu kafamıza geçirilmiş düş çorabı ve üstüne örtülmüş dil sepeti diye betimliyorum.. benzetiyorum.. açıklıyorum ve bunu açmak içinde yeni bir dil yeni bir anlam sürücü ve yeni bir anlatım aygıtının aranması öneriyorum ve bulunmasını söylüyorum.

Böylece artık bizim sorgulama alanımız dünya ve inceleme alanımız din olmaktan çıkar ve arayışın merkezine dünya ve din değil dil geçer.. çünkü dil dünyayı belirliyor ve dini tanımlıyor. Bu tanımlayan kök tanınmadan ve belirleyen temele inilmeden.. ne söylersek söyleyelim.. kötü ve kötüye kullandığımız dilin bir OYUN’u olacak ve bu oyunun sonunu gelinmeden de işaret aracılığıyla ve delalet ile dolaylı olarak idrak ettiğimiz dirayet ettiğimiz gerçeğin ve doğrunun öngörüsünü yani tezimi test edemeyiz. Tüm dolanım dirayet ve hakikat ile hikaye ve hikaye arasında bir riyaset ve riayet döngüsü olur.. hiçbir zamanda hakk’a erişemezsin.. adama erişirsin adına erişemezsin.

Bu adadaki odada oynanan öykünün sonunu nasıl gelinir ?

Önce başlat sonra bitir yasasından hiçbir nesnenin ve kimsenin kurtulamayacağını bildikten sonra aradığımız anlam ve bulduğumuz amacın.. başlatan doğum ile bitiren düğüm ya da başka bir anlatımla   olum ve ölüm arasındaki dişil ve erilin düğününde gizlendiğini anlamaktır.

Bundan birey ve toplum çıktığında Anlamı Anlama.. Anlatım ile olur. Bu da dil.. tümce ve süredir. Bunu anladığından sağlam ve sağlıklı anlatamadığında susarsın. Ancak susuncaya kadar öyle.. böyle.. şöyle söylersin.. kendin de dinlersin.

İşte yöntembilisel analiz bu konuşmada yeni bir dil olarak konuşma evrenin de yerini alır. EndgamE.. dizininde tablolarda, yeni dilin kullanımına bir örnek olarak, konuşma konusu İNSAN dillendirilmiştir.

Dillendirilirken de dile getirilmiş ve düşe götürülmüş ve öylece düşündürülmüştür.