Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Yöntembilim | |
YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim |
Konu: benlik mihraki | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3456 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: benlik mihraki Gönderim Zamanı: 07-Aralık-2017 Saat 17:07 |
Kant dünyanın, dilin ve benin kuruluşunda birli bir merkez (özek) değil ikili bir mihrak (odak) kabul eder.. insan nefsiyle (kendilği) fenomen'in vatandaşı olduğu gibi ene'siyle (benliğiyle) de numenin yurttaşıdır.. bu ikisi temel olarak kurduğum İNSAN'ın mihrakı.. elbette bu kendi örgüm.. gerçeğin örgüsü varsa bu nasıl olacaktır.. tartışmayla ancak bu epistemolojik bir bilggi sorunu değil ontolojik bir varlık sorundur.
bu dosyalarda benlik yapılanışını inceleyebilirsiniz 20171207_170215_MIHRAK.rar Açıkcası bu beni pek fazla da ilgilendirmiyor.. sadece örgüme ve kurguma yapılacak eleştirilere bakıyorum. Ancak eleştiri yapmak için bu Yöntembilimsel Analiz'imin dilini bilmek gerekiyor.. ancak dil de tablo da görünüyor evvel asli olan var sonra tali olan.. yukarıda slave olan var aşağıda master olan görünüyor.. primer olanın ayniyet ve hürriyet.. sekonder olanın da hamiliyet ve hakimiyet olduğu görünüyor. Keza efendi olanın vahdet ve ihtiyar olduğu.. köle olanın ehadiyet ve kudret olduğu görünüyor.. acaba öyle mi ? Amma asıl efendinin ehadiyet ve ihtiyar.. asıl kölenin vahdet ve iktidar olduğu ortay çıkıyor.. sağ duyudan bakarsan.. ancak sol görü de vahdet ve iktidarın asıl efendi olduğunu savuna-bilir.. Sonuçta konuştuğunda sola baksan şirk sola baksan küfür görünür.. Hepsi Yaratan’a ait çünkü.. bu durumda YARADAN’a yönelmek gerekiyor. Ancak böylece de ontolojik alana girmiş.. epistemolojik alandan çıkmış oluyoruz. Analitik Düzlemi bilime ve felsefeye hediye eden Descartes'ten beri de bu böyle.. Kant mı daha çok tanınır.. etkileriyle.. Descartes mi ? Kaldı ki zaman ve mekanı bizim iç ve dış hadsimiz olarak tanımlayan Kant'a rağmen bu gün bilim zaman ve mekanı ölçülebilir nitelikler olarak tasarlamakta ve kullanmaktadır.. ancak bu güne kadar kimse mekanı ve zaman doğrudan gözlemlemiş değildir.. etki ve sonuçlarıyla bilinmektedir.. yani hala zihin ve felsefe için bir muammadır mekan ve zaman.. ancak Newton fiziğine göre kuramlanan Kant felsefesinde zaman ve mekan bir enstrumandır.. ancak KANT sağlam ve sağlıklı bilgi ve buyruğun aranmasından, bulunmasında ve kurulmasında hatırı sayılır hizmetler yapmış şahsım da dahil olmak üzere düşünme ve konuşma disiplinin sağlanmasında sevgi, saygı ve teşekkürümüzü ve tebriğimizi hakketmiş bir otoritedir. Kant benliği teorik akıl, pratik akıl ve hüküm gücü olarak üçe ayırır.. ilkiyle mantık ve idraki.. ikincisiyle meşiet ve iradeyi inceler.. hüküm gücü ise ilim ve irade ile verilen kararı ele alacaktır.. ancak bu da onu zorlayacaktır.. ene.. evren.. özgürlük.. sonsuzluk.. onu zorlayan dikotomilerdir. Biz burada benliği dörtledik.. güdülü ayniyet.. tutkulu hürrriyet.. dürtülü hakimiyet ve coşkulu hamiliyet... |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |