Tanrı

EVET insan gerçeğinden yola çıkılarak kainat ve asar ve ayat ve Halık bulunabilir.. Kainat gerçeğinden yola çıkılacak insan ve ayan ve ayat ve Mabud bulunabilir. Genelde evreni iyi tanıyanlar insanı.. insanı iyi tanıyanlar evreni gölge olarak saymaya eğilimlildirler.. insan iki nesne bilir onu da karıştırır.. bu nedenle asıl olayın ve gölge olayın insan veya kainat olup olmadığı noktasında felsefede tartışmalar olmuştur.. e insanı ve kainatı karıştıran insan üçünü bir terim TANRI söz konusu olduğunda iyice karıştıracaklardır..bu kafa karışıklığını maruz kalmak istemeyenlerde TANRI'dan başka her nesneyi gölge saymak yoluna giderler.

Oysa Tanrı bir NESNE değildir.. nesne olmadığı gibi KİMSE de değildir.. bu durumda insan kimsenin ESMA ve kainat nesnesinin HÜSNA olduğunu var sayarak soruna bir çözüm buldum. Böylece kainat asarı ve insan ayanı gölge olmaktan çıkarak birer AYAT haline geldiler. Alemimi aydınlattılar.

Din

DİN sadece ahkam ve şeriattan ibaret değil.. sadece itikad.. ibadet ve ahlaktan ibaret olmadığı gibi.. bazı insanlar gerek mizaçları ve gerekse zamanın ihtiyaçları gibi nedenlerle dinin bir kısımını abartıp bir kısmını yok sanıyor hatta sayıyorlar.. bütünlüğü bozuyorlar.. örneğin siyasal İslamcılar ahkamı.. kültürel İslamcılar itikad ve ibadeti.. askeri İslamcılar şeriatı.. tarikatçılar ahlakı abartıyorlar ve diğerlerini gözardı eiyorlar.. Bunlar zamanın yükselen değerlerine göre hocaların ve yazarların medyatik söylemlerdir.

Din salih akıl isteyen İTİKAD.. sahih nakil isteyen İBADET.. salim lisan isteyen AHKAM.. selim kalb isteyen AHLAK olmak üzere dört dörtlük manzumedir. Bu da tamamiyle ve kemaliyle ahir zamanda zuhur edecektir İnşaallah. Kıyamet ve zeval bu kemalin zuhurundan sonra olacaktır diye düşünüyorum.

Kent



Benim dünyam ise; dünya, dil ve din olmak üzere bu 3 D ile biçimlenir.. fakat çoğumuz dünyası buna dördüncü bir "D" eklenerek var olur.. bu da DEVLET'tir. Devlet; ülke (nesneler) ve ulus (kimseler) ikilisine SİYASAL İKTİDAR üçüncüsünün eklenmesiyle oluşan bir dünyadır. Devlet, bir kişidir, tüzel kişidir, şahsı manevidir. Senin ve benim gibi bir kimsedir. Eğer Tanrı’dan korkmuyorsan ondan korkarsın. Tanrı’dan korkmayanlar onun başına geçerek seni korkuturlar.


Kah boynunu kravat takar seninle resmi olarak karşılaşır.. o savcıdır.. o hakimdir.. o profesördür.. bazen kravatı çıkarır özel bir kişi gibi sana davacı, hazine avukatı, olur.. ancak bu umera ve bürokrasinin siyasal iktidarından önce ekonomik iktidarı ile burjuvazi.. kültürel iktidarı ile entelijensiya.. sosyal iktidarı ile avam-ı nas.. toplum ve cemiyet halinde önceden mevcuttur.. cemiyet ise bir medeniyetin bulunduğu yerde çıkar.. medeniyet ise bir şehrin olduğu yerde çıkar.


Geçmişte pek çok medeniyetler ve pek çok şehirler (kentler) ve pek çok devletler olmuştur.. insan her eseri ile medeniyetler ve şehirler ve devletler ve kültürlerde fanidir, ölümlüdür, geçicicidir.. ve fakat biz kendimizi ve kentimizi ve devletimizi.. kalıcı ve süre gidici sanırız... bu 1000 sütunlu Roma devletinin Ürdündeki Gerasa Kenti.. kent.. 6500 yıllık bir mezar..


Haya

Temas.. temaşa.. edeb.. ebed..bizim dört temel noktamız.. EDEB ise haya ve hicab gibi iki temel türü vardır.. insanın hayası ve hicabı kadar umudu vardır.. yani insanın utanması ile umutlanması arasında DOĞRU bir orantı vardır.. bir insanın utanması ne kadar çoksa Allah'dan ve Ahiret'ten umutlanması o kadar çoktur. Hakk'tan ve Halk'tan utanmaszı ne kadar az ise o kadar arsızdır.. böyle Allah'tan ve kuldan utanmaz arsızlar dünyanın ve toplumun başına geçmeseydi insanlık bu kadar rezil olmazdı. Yeni bir yazımda belirttim sorun ve soru arasında kalan SORUM'luluk bir SEVGİ yükü kaldırılması ve bir SAYGI ağırlığı taşınmasıdır BİLGİ ile.. işte bunu oluşturan Hızır'ı hazır eden.. UTANMA'dır.. Allah haya ve hicabımızı artırsın bu hayasız asırda.

osmanziya