Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: tablo Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: tablo
    Gönderim Zamanı: 14-Ağustos-2019 Saat 01:10
Ne kadının sorununu dillendiririm.
ne de erkeğin..
ne müslümanlığın meselesini dile getiririm
ne gayrı müslümliğin..
ne kişisel problemimi düşünürüm
ne de toplumumun..
ne dünyanın probable'nı düşündürürüm
ne de ahiretin..


bütün bu olanakları.. imkanları ve possible'ler içeren bir olguya dikkat çekerim İNSANLIK.. Eğer insanlık bir vakıa ise DİL'de FACTUM'ur.. bütün faktörlerin, aktörlerin.. vektörlerin.. sektörlerin toplandığı bir FOCUS'tur dil...


İŞTE düşünenleri bu odağa, hal ve kali olan bu lisana çağırıyorum.. manayı harfi ve ismi olan bu dil mihrakına bekliyorum.. bilgi ve buyruğu taşıyan, terimi ve kavramı yüklenen SÖZ'e davet ediyorum.. eğer KELAM' dan başka bir MERKEZ ve CENTRUM arıyorsanız.. bu mutlaka sizin kendi özeğiniz olacaktır.. oysa böyle bir nesne vaki değil.. yanılıyorsunuz ve bencilliğinize mutlaka başka nesnenleri ve kimseleri KURBAN ediyorsunuzdur.
Ne kadının sorununu dillendiririm.
ne de erkeğin..
ne müslümanlığın meselesini dile getiririm
ne gayrı müslümliğin..
ne kişisel problemimi düşünürüm
ne de toplumumun..
ne dünyanın probable'nı düşündürürüm
ne de ahiretin..


bütün bu olanakları.. imkanları ve possible'ler içeren bir olguya dikkat çekerim İNSANLIK.. Eğer insanlık bir vakıa ise DİL'de FACTUM'ur.. bütün faktörlerin, aktörlerin.. vektörlerin.. sektörlerin toplandığı bir FOCUS'tur dil...


İŞTE düşünenleri bu odağa, hal ve kali olan bu lisana çağırıyorum.. manayı harfi ve ismi olan bu dil mihrakına bekliyorum.. bilgi ve buyruğu taşıyan, terimi ve kavramı yüklenen SÖZ'e davet ediyorum.. eğer KELAM' dan başka bir MERKEZ ve CENTRUM arıyorsanız.. bu mutlaka sizin kendi özeğiniz olacaktır.. oysa böyle bir nesne vaki değil.. yanılıyorsunuz ve bencilliğinize mutlaka başka nesnenleri ve kimseleri KURBAN ediyorsunuzdur.


İnsanları ne toplar.. kimseleri kim bütünler.. kişileri ne bir araya getirir.. dört nesne; çıkar ve yarar ile sevgi ve saygı.. bütün bunlara ne ile olur ? bilgi ve buyruk ile sağlamlık ve sağlıklılık.. elbette çürük çıkarlar ve sahte sevgiler de bulunur hem de kıyamet gibi.. ancak tek kıyamet gerçek diğer toplanmalar ve çokluklar geçicidir.. AİLE'de buna dahil.. "aile" geçici bir toplanmadır.. anababalar çocuklarına.. çocuklar anababalarına bakar bir ömrü geçirirler.. ancak sonunda her birimiz kimliğimiz, kişiliğimiz, bireyselliğimiz ve başkanlığımız ile ortaya çıkarız.. işte bizim aşkınlığımız bu son baş bulunmaktadır. Bu bir "baş"arıdır.. başka insanlara verecek bir aşın olmasıdır.. yoksa kendi türeten ve kendi tüketen ve böylece başkasına üretim yapamayanların onurlarını dayandıracağı bir ürünü de olmaz.. ben başaradım.. çünkü ürünü talip bir zihniyetin içinde doğdum.. üretmeye hazır bir toplum olmaktan çıkmıştık bin yıldır.. üretmek için öğütleyenler ya kafir oldu ya münafık.. ya hain oldu ya işbirlikçi.. çünkü kendi geleneklerini bırakıp yeniliklere koşmayı ögütlüyorlardı.. çıkar alınır.. yarar verilir.. dengelisi ikisini de yürütmektir.. sevgi güzelliğedir.. saygı iyiliğe.. uyumlusu ikisini de sürdürmektir.. fakat nedense insanlar tek bir işi iyi beceriyorlar ikisini birden başaramıyor.. kimbilir belki bende bu yüzden başarılı olamadım.. hep vermeye çalıştım hiç almayı düşünmedim.. on yıldır bilgi verdim lakin doğru dürüst eleştiri ve soru alamadım.. oysa alacak başka yerler ve kapılar bulabilirdim.. buna da yanaşmatım ve böylece ataletimin cezasını çektim.. buraya da böyle bir not düşmüş olayım...


Rabbimize şükrünü edadan aciziz.. tuvalet kapılarına bedava DİALİZ yazmak lazım.. Beslenme yasası dört alt yasayla çalışır: Aş-alış.. Özümleme.. Kirlenme.. Temizlenme...
Bu gün Necdet EREM Hocamın muhteşem bir anlatımına rastladım:
Her şey varlığını İnsanın bilgisine,
değerini ise ihtiyaç ve ilgisine borçludur.
İnsan kainat tablosunda boşluk dolduran basit bir motif değil.
O muhteşem tabloya anlam ve değer kazandıran TEMEL ÖGEDİR.
Necdet EREM

Bu aşağıdaki yazı Necdet EREM hocama bir yanıtımdır.

Amerikanın neye getirip neyi götürdüğünü ancak bununla anlayabilirsiniz.. anlamazsanız.. getirilen ve götürülen arasındaki mukayeseyi de yapamazsınız .. Keza Avrupa.. Rusya ve Çin ile de bunu bir kaç kez teyid edebilirsiniz.. beşeriyetin yapısından çıkan medeniyet ne inşa ediyor.. bu inşaatın molozu nedir.. inŞa edilenin yansıması sana ne oldu.. buna anladığımızda insanlık bize yakın vahşet ve dehşet uzak olacak.. medeniyet yapısı asıl mahiyetini ortaya koyarak bu İNSANLIK kapısıyla bize yeni bir yapıyı aratacak.. işte onu inşa etmeye başladığında hem kendini onarmış.. hem şeytanı tanımış ve hem de Tanrı'yı aramış.. anlamış ve yakın olmuş olacaksın.

Bir zamanlar at sırtında verilecek kimse ararlarmış.. çok yükseleni devlet alt edermiş.. bu bir anlayış.. ancak gelecekte daha iyisi kurulabilir.. kapitalizme vahşi hale getirmemek ve sosyalizme ehli hale getirmek insana düşün bir görev.. masonlar hürriyet getirdiler ve fakat marksistler emeğin ve hakkın veremediler.. çünkü emeğe ve hakka saygı gösterirken Cenabı Hakkı unuttular.. hasılı sağın başındaki hırsızlar ve solun başında dinsizler durdukça biz iflah olmayacağız.. ve sonunda insanı bulamayacağız.. insanı bulamayan islam da olamaz.

Burjuvazi ve proleter arasında olan sorunun.. iktidar ve muhalefet arasında olan problemin.. standart ve patent arasında olan mes'elenin esası KADIN ve ERKEK arasında çelişki.. çatışma ve çarpışmadır.. kadın ve erkek evrenin en büyük çeşidi iken onları eşit hale getirerek yukarıdaki sorunların çözümüne yönelen bir yaklaşımı sürekli yükselir görüyoruz.. uygarlığın bir erkek ya da kadın uygarlığın değil beşeriyeten yapısından çıkan bir medeniyet olarak görüp onun en yüksek binasının da İNSAN olduğunu görmedikçe.. teknolojinin bizi doğaya gittikçe yabancılaştıran ve ideolojinin insanı insandan uzaklaştıran patosunu da gideremeyeceğiz.


İnsan teorik aklın temeli USUL ve pratik aklın zirvesi İMAN ile kendini inşa eder.. ki bu vesileler ile dil ve din ile kurulan kültürümüzde BİLİM ve HUKUK ile tekvin ve tedvin edildi.. ancak funun ve fıkıh ile yaptığımız ticaret ve siyasetimizde hem hürriyet ve meşvereti idame edemedik hem iktisat ve adaleti ikame edemedik.. bu da normaldir.. hem deneme başarıyla bitmez hata ve yanılmalarla değiştirilebilir, düzeltilebilir, geliştirilebilir. Umut kesmemek lazım.

Üstad İmamı Nursî , İMAN üzerine yazılacağı açık ve seçik olarak yazdı.. ve USUL'ü de dolayısıyla alttan alta zihnimize format attı.. bu salih akıl ortaya çıktığında zaten mevcut olan sahih nakil Kur'an olarak ayan ve beyan ortada.. lisani salim olan bilim ve hukuk zaten tekamül halinde elde avuçta.. geriye kalan KALB-İ SELİM ise latifei Rabbani olan Sırr-ı İnsanı olarak ZÜMRE'lerde yansımakta.. bize düşen ENE'lere salih aklın formatı olan USUL ve YÖNTEMİ tanımak ve tanıtmaktır.

Lakin bunun önemini ve değerini insanlar anlamakta zorlanıyor.. her şeyi iman.. her çıkarı Kur'an.. her yararı islam da buluyorlar ki bu tarikat kültüründen gelen büyük bir yanılgı ve kişisel akibetlerin endişesinden kurtulamamaktır cemaatin pompaladığı bir akıntıdır ki bu tutumun yanlışlığın kanıtı 1000 yıllık geçmişimizdir. Yani Yaratan’ın mesajı sadece Kur’an değil.. kainat ve dili.. insan ve düşü.. de bir mesajıdır.. bu üç mesajı kendinde odaklayamayan kimse işlev ve görevlerinde başarılı olamıyor.. sağlıklı hizmet ve ödevlerde bulunamıyor.

Hasılı risalenin üstü iman altı usuldur.. şimdi altını üstüne getirmek gerekmektedir.. ki İMAN saygın yerinde olsun.. ahlak ve faziletimizin ışığı olsun.. bilim ve hukuk ortak yönteme .. felsefe ve din müşterek dile kavuşsun.

Görmüyor musunuz ki çıkarlarının önüne Kur’anı ve islami   koyarak çatışanlar ve çarpışanlar cemaat ve parti dindarlardan müteşekkil..DİNİ parti ve ideolojilerine paravana (perde) ve paratoner (bayrak) yapanlar dincilerden kurulu.. öyle ise bunlardan yüz çevirip YAKINMAYI bunalıma çıkaran sorunu ve nedeni arayıp ve görüp; onun çözümü olan beliti (bürhanı) araştırıp bulmak gerekiyor. Bu fakir insanlik ideali üzerine kurulu bilgi toplumu ve hukuk devleti olarak gördüğüm çözümün ( savımın) kanıtını BİLİM ve kanıtın yanıtını YÖNTEM olduğunu düşünüyorum.

Eğer bunlarla insanlığı elimizde kaçırırsız zaten bitmiş olan İslamlığı bir daha yakalamak şansımız da kalmayacak.



Bu şu demektir.. insanların bilgileriyle uğraşmayın.. insanların inançlarıyla uğraşmayın.. insanların yaşantılarıyla uğraşmayın.. insanların davranışları ile uğraşmayın.. kendi sorumluluklarında olanları boş yere üzerinize yüklenmeyen.. iman ve kur’an ve islam konusunda yapılacaklar zaten şimdiye kadar yapıldı.. yüz yıllık inkılaplar ile de bunun aksine yapılacaklar yapıldı.. geldik fifty fifty ye.. böyle yapmanın bir adım ilerisi ise iç savaş ve kargaşadır.

Öyle ise her inanç ve düşünceyi muhterem bulup bizim çalışmak, üretmek ve başarmak üzerine kurulu bir sınav ve yarışa gitmemiz gerekmektedir.. bırakın insanlar ihtiyaçları olan birliği sağlayan olayları, gerekçeleri ve gerçekleri kendileri görsünler..

biz kendi işimize bakıp her türlü bilgi ve buyruğu taşıyan sözün “odağı”.. her türlü görüş ve tutumun “temeli”.. her türlü davranış ve yaşantının “tabanı” .. her türlü alışkanlık ve alışkanlığın ”dolgusu”.. her türlü önyargı ve saplatının “doğrultusu” olan DÜŞÜN-CE’in uyarlı ve tutarlı olmasının garantisi sağlam ve sağlıklı DÜŞÜN-ME’ye çağıran.. bir seslenişi başlatmalıyız.

İşte o zaman İNSAN’ın var oluşun temel öğesi olan AR va AD tarafı ortaya çıkacak.. nesne ve kimse yararlı ve verimli bir şekilde o insanda yansıyacaktır.. Eğer adının esma ve arının hüsna olduğun görürse ya da gösterilirse kainatın güzel bir aynası bulunacaktır.. oradan İsm-i A’zamına giden bir yol bulacaktır.. İnşaallah.


Bilgi, sevgi ve saygı ile sağlıcakla kalınız.
Osmanziya 14.08.2019

Düzenleyen osmanziya - 14-Ağustos-2019 Saat 01:29
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk