SABİTELER.. yani kostantlar denilen DEĞİŞMEZLER.. nadirdir.. bunların biri bizim vahid-i kiyasilerimiz olan ölçü birimleridir.. matematik ve fizik ve hatta bioloji bunlarla çalıştırılır.. pi sayısı.. altın oran.. vesair nisbetler bunlar bir örnek.. Bunlar sadece MATEMATİK temelli FKB evren ilimlerinde değil.. MANTIK temeli PSL insan ilimlerinde de bulunur. Hukuk örneğin.. YASALAR anayasadan yönetmeliklere kadar durum ve statü belirleyen kurallar ve yasaklar.. aynen evrensel koşullar ve yasalar gibi bir tür sabitelerdir. Sabiteler değişebilir.. örneğin bir gün sonsuza dek 365 gün şu saat.. şu dakika.. şu saniye değildir.. on yıldı.. yüz yılda.. bin yılda değişirler.. gelenekler yeniliklerle değiştirilirler.

Gündem savaş..ASKERİ savaşların.. ekonomik ve politik savaşın yerine alan bilgi savaşında alınan mesafe bu gün ideoloji ve teknolojilerin kısaca loci (LOGOS) ların savaşına döndü..

BİLGİ ile nasıl savaşılır ? Yaşantı ve davranışımızı bilimin ve hukukun temeli olan iktisat ve adaletle sağlayarak, gerçekleştirerek ve sürdürerek.

Bundan sonra da yardımlaşma ve dayanışma denilen iyilik ve güzellik gelir. Bunlar samimiyet ve ciddiyetle yapılırsa daha yararlı ve verimli olur. İçten ve dürüst olarak Allah rızası için yapılırsa Ahirette dahi karşımıza çıkar.


Bu yaptığıma vaaz adı veriyorlar.. fakat bu yazı içinde de va'z ettim geleceğe.. felsefi edebiyat ve dini vaazın çok işe yarayacağını sanmıyorum.. sadece bizleri oyalıyor.. Fakat bende bu vaazın ve edebiyatın etkisinden kurtulamayıp YBA reklam ve propagandalarını sürdürüyorum.


Rabbimi çok şükür YBA öğrenmek isteyen çıktı.. onunla çalışıyorum.


Gününüz adaletli ve gündeminiz iktisatlı olsun.
Zıllet ve zulmet ile dalalet ve cehalet semtinize uğramasın.
Amin.



.

İnsanda tekrir olduğu gibi tecdid dahi vardır
insanda tezyide olduğu gibi tezkiye de vardır
İnsanda muvakkat tezyide olduğu gibi daimi tezkiye de vardır.
insanda sabit tekrir olduğu gibi mütebeddil tecdid dahi vardır.
Ancak insanda EMANET olarak
ENE'sine takılmış AYNİYET ve HÜRRİYET dahi vardır
Bunlar dilin ve dinin temelidir ve değişmezidir.
Bunlarla bilim ve hukuk yaparız.
Bunlarla ticaret ve siyaset yaparız
Bunlarla teknoloji ve ideoloji yapırız
Bunlar DEĞİŞMEZLER..
iNSANDA değişmez başka bir nesne daha yok mu ?
DİŞİLLİK VE ERİLLİK..
Bunlar da değişmez gibidir.. fakat halde hale girer.
Kız ve oğlan olur..
Kadın ve erkek olur..
Karı ve Koca oluR..
ana ve baba olur..
nine ve dedi olur..
USTA ve HOCA olur.
Fakat bunları değiştirmek istiyorlar.
Dişil (X) ve eril (Y) GENETİK KARAKTERLERİ (kromozom)
ÇİFT anti ve kontro özellikleri verirler.
Ancak iyice ayrışmaz ortak bir yapı çıkar ki
buna HÜNSA adı verilir.

Ancak bu genetik yapılanma dışında hormonal müdaheleler ve patolojik mütasyonlar yoluyla LBGT ortaya çıkarıyorlar ki bu konuda yaşantı ve davranışlar hakkında ayrıntılı bilgim olmadığı için burada tartışmayacağım.. Ancak AİLE yapılanması bakımından bu KADIN-ERKEĞİN oluşturduğu temelin çökertilmesi ekonomik ve politik sonuçlara ve etkilere yol açacağını tahmin etmek zor değil.   

Ben sadece insanları düşünmeye çağırıyorum.. güneş sisteminin merkezini.. atomun merkezini.. hücrenin merkezini.. toplumun merkezini..

Şu dört merkezde KNZ.. NÜVE.. UKDE.. HÜVE.. sabitelerini çökertirseniz siz de onun altında kalır NAR'da adreslenen yerinize gidersiniz. Hafzanallah.





https://www.youtube.com/watch?v=AkULvwJRD6A
Penguenlerde konuşuyor.. Barış özcan
Yazılımda ve algoritmalar da mantaksal kostantlarda kısadır; and, not, or.. so.. but..

https://www.youtube.com/watch?v=jQCcToDI48U
ne istediğini bilmek, bulmak HaluK TATIR

Başarılı bir arayış sorgulaması yapılamamış.. ancak başta çok güzel ibretli bir yaşam öyküsü anlatmış.. ünlü bir kimsenin ibretli hikayesini.. sanırım insanlar ne istediğini bulsalar bile bunun en ünlü insan olması renginden kurtulamıyorlar.


Mal ve hizmet sunumunda başarılı insanlar ünlü oluyorlar.. karşılığında para ve oy alıyorlar.. insanın ASIL istediği bence bu değil.. insan iki temel nesneyi ister huzur ve başarı ve fakat bunun amacı nedir ?


Bazıları kendinin rızası.. bazıları halkın rızası.. bazıların hakkın rızası derler.. ilkine saygısı.. ikincisini sevgisi.. ücüncüsünü hoşnudluğu da diyebilirsiniz.. ancak bu iş sözcük, terim ve kavram bulmaktan fazla bir eylem, işlem, işletim ve etkinliktir. Artık bu sizin arayıp bulmanıza bağlı bir olay.. bunu size bırakıyor şunu diyorum:


Anne ve babanın en büyük görevi çocuğunun yeteneklerini tespit edip buna uygun olanakları açmaktır.. ki çoğu ana baba buna yapamaz. Bu yük çocuğun üzerine düşer.. bu iş çoğu kimse başarılı olamaz. Bu yük eğitim sistemine düşer.. bu işi başarılı yapan eğitim sisteminin kültürü, milleti, devleti de dünyanın başarılı devleti olur. Ancak bir süre sonra o da değişir ve bozulur ve ölür. Çünkü önce başlat sonra bitir en evrensel yasadır. OSMANZİYA


FOTOGRAF

Bu fotoyu altı yıl önce profil resmi yapmışım.. ancak face ilk adımımı attığımda paylaştığım resmimdir.. bu demektir on yıllık geçmişi vardır..beş altı yıl da ondan öncesi olabilir.. ana hatun ve bacı hatun izmir de olduğundan 2009 den önce de İzmir'e gelmişliğimiz vardır.. bu demektir ki izmirli'liğimiz on yılı buldu.. İşte İzmir Adamı böyle neş'elendiririr.


Akıllı isen kendinden bahsetme derler.. demek insan hep başkasını görmek istiyor.. kendini görmek istemiyor.. kendinden bahsedersen başkaları bundan hoşlanmıyorsa demek herkes kendini beğenmiyor.. çünkü kendini hatırlatıyorsun kendisine.. garip ama gerçek..


Gerçek ama garib başka bir acib bir şey bilmek isterseniz.. herkesin kendisini sevmesinden dolayı kendinden bahsederseniz bu işten sevinmeyeceğidir.


Demek ki BEN öylesine acib ve garib bir gerçek ki EGO der onu AKLARLAR .. ENE der onu KARALARLAR . Ben egoya ne diyeceğimi şaşırdım.. ancak şunu söyleyebiliriz ki ENE hem iyi hem kötü olabilen bir yetenek ve olanaktır.


Öyle ise şunu bilin ki ben ŞİMDİ o FotoğraF daki ben değilim..bir kere on yıl geçmiş.. ikincisi dışım gibi için üç dört kez değişmiş.. üçüncüsü isimdeki F seslerini ilk kez gördüm ve bu "fotograf" denilen RESMİN ve nesnenin oto-Graf olduğunu anladım...


İLİŞKİLER

İlişkilerin büyük bir ağırlığının ekonomik ve politik ve bununda hukuksal çerçeve içinde cereyan ettiği "gerçek"ini göz ardı etmezsek.. bu ilişkilerin de teknoloji ve ideoloji ilerledikçe olabildiğince doğal ya da kültürel çevreden ve çerçeveden uzaklaştığını görürsek.. bununla beraber az dahi olsa zaman zaman az ihlasla gerçekleştirdiğimiz.. zaman zaman karşı taraftan da gördüğümüz realize ettiğimiz idealistik ve ütopik öyküye yani AHLAKA uymayacağını anlarız.

Aslinda biz şu iki yasayı birbirine bağlamakta zorlanırız.. kuvvet (hakikat) yasası ve hakk yasası (masalahat).. dikkat edin.. bunlar ahlak yasasının ve hukuk yasasının altında ve üstündeki fizik ve psik uçlar ve bunları meta-sı ve para-sıda var. Ancak yaşarken cennetten değil küresel dünyadan ve ulusal toplumdan bahsediyorum. ve burada ahlaksızlık metastaz yapmış durumda. Öyle ise bize düşün sezarın hakkını sezara ve Allah azze ve cellenin hakkına O’na vermektir. İdareci Küfre girmedikçe ehveni şerr ile ululemre itaat etmektir.

Bunun için ahlaksızlıktan yakınmanın bir yararı yok.. biz kendi ahlakımıza bakacağız ve yukarıdan ve aşağıdan artık bahtımıza ne düşerse katlanacağız.. asıl hocalıkta bunu gerektirir. Kendi habbelerimiz kubbe, başkalarının kubbelerini habbe yapmaktır. Merak ediyorum kaç TL’lik kazık yedin.. sen bi de benimkini sorsan..

Ancak kendime bir var oluş dünyası kurarsam.. yine müslümanlardaki güvenirlik derecesi insanlardan yüksektir. Elbette insan olmayan müslümanlarla müslümana düşman insanların güvenilmez manzara çizebilirler. Lakin hepimiz en azından hukuki çerçeveye uymak zorundayız.

Bu nedenle ilişkilerimizde hukuki koşulları ve kuralları sağlamak akıllıca davranmaktır. En azından sözlerimizi ve borçlarımızı yakınımızda olsa belgelemeliyiz.. çünkü ses kaybolur yazı kalır.

Aziz kardaşım azıcık aşım kaygısız başım felsefesi iyidir bu zamanda.. bu yüzden bu sorduğun ve benim yazdığım içerik zenginliğinden ziyade biçim fakirliğine çağırım seni.. YBA in enginliğine bir gir..huzur benginliğini bulursun.. İnşaallah.


YANAN ÇİCEK

Hikmetli bilgi, tecrübe ile desteklenmiş; uygulanabilir özellikler taşıyan ilimdir. Hikmet, ilim ve san’atın birleşmesidir.” Hamdi YAZIR

Teşekkür ederim paylaşım için.. Hikmet bu güne kadar hikmet böyle yukarıdaki Hamdi YAZIR hocamızın tanımladığı gibi içerikli olarak düşünülmüştür.


"Hikmet" çok anlamlı bir sözcük.. hâkim.. hekîm.. hakem.. muhkem.. ahkam.. gibi sözcüklerde olduğu gibi.. ancak hem anlam hem amaç en yüksek bir SES'dir ki Kitabımızda insanı tanımlayan en kısa sure olan TİN suresinin son tümcesi "Eleysallahü bi ahkeminhâkîn." anlatım.. Allah hâkimlerin en hakîmi değil mi" çevirisinden anlaşılacağı gibi bu sese, anlama ve sözcüğe yüksek bir değer vermiştir.




Diğer taraftan da Aliimran surenin ilk sayfası olan yöntembilim METODOLOJİSİ tanımlamasında MUHKEM ayetleri temel olarak almıştır. İşte bu noktadan din ve felsefe alanında ortak bir dil projesi olan YBA içeriksiz HİKMET olarak yorumlarım.




Yazıya uygun olan YANAN BİR KİBRİTİN UCUNU ÇİCEĞE ÇEVİREN resminiz ile yüksek hikmetinizi ve seçiciliğinizde de göstermişsiniz zaten.. ateş ile bitki..nar ve hücre.. canlı ve cansız.. bütün bu zıtları birbirinden çıkaran YÜCE HİKMETE güzel bir tercüman olmuş.

Bilgi, sevgi, saygı ve sağlıcakla kalınız.


VAKİT


Vakti gelince..
Aktide gelmiştir, aktivitesi de
sana uyup uymamak kalıyor...

Vakti gelince..
Aktide gelmiştir, aktivitesi de
sana uyup uymamak kalıyor...
Vakti gelmeden önce bayır aşağı iner gibi kolaylıkla o işe koşarsın.. rahatça yaparsın.. ancak vaktini geçirdiğinde sanki bayır yukarı çıkar gibi zoruna gider.. vaktinde namaz kılmakta böyledir.. bulaşık yıkamakta öyledir..
demek her işin.. her nesnenin ve her kimsenin
bir TEMİZLİK VAKTİ var..




SPİNOZA

Rahmet Spinoza abimiz, hayata karşı beceriksiz olduğunu anlayınca bir çatı katında saat tamirciliğiyle (optik optik doğrusu) geçinmeye başlar. Bütün itibarını kaybetmiştir. Geçim sıkıntısı, borçları onu bitirmek üzeredir ama terketmemeksizin de felsefi çalışmalarına yazılarına devam etmektedir. Bu arada yaptığı çalışmalar, yayınladığı yazılar dikkat çekmeye başlayınca yanlış hatırlamıyorsam Kral, Viyana Üni.'de ders vermesi için ona mektup gönderir. Spinoza davet için teşekkür eder gitmez.
Optik yaparak hayatını geçirir, borçlar vs öyle devam eder gider...
Adamcağız ölür.
Spinoza dünyada en çok kitapları satan felsefecilerden biridir. Halen satmaktadır. Kitaplarından zengin olan yayıncılar vs...
Adamın kafası basmıyor. Borçlarıdan harçlarından itibarını bitirmiş, kimse ciddiye dahi almıyor. Geri zekalı. Şimdi de ortalıkta herkes Ağzını doldura doldura doldura Spinozzza şöyle dedi böyle dedi zart zurt. Olum adamın parası bile yok manyaklar. Adam yerine koyuyorsunuz ona canım sıkılıyor...
Adam çulsuz lan. Hayati ESEN

Ben Papaz biliyordum.. hele molla googla bir soralım.. spini hangi kozayi öruyormuş... Aforoz edilmiş.. bu yüzden papaz aklımda kalmış.. ancak YAHUDİ imiş.. demek yahudilik dahi varmış.. bu daha ağır şekilde müslümanlıkta da var.. dinden çıkarsan.. öldürülürsün.. hatta namaz kılmazsan bile, bir mezhebe göre, öldürülürsün.. dini sadece ibadete ve ahirete hasr edersen ve yaşam ile irtibatını kurmazsan olacağı da budur.. zaten böyle olduğu için yaşama DİN yaşama uymadığı için yeni dinler ortaya çıktı.. nasyonalizm.. kapitalizm.. sosyalizm.. hatta bunların kitabı olan masonluk ve marksiszm gibi ideoloji ve örgütleri bile vardır.. sonuçta bu gün artık eski dinler ve yeni dinler.. hiç bir işe yaramıyor ve sorunu çözmüyor.

Dinler belki ahlaklı musmul ve selim insanlar çıkarıyor ancak erkekleri de aynı zamanda sümsük ve sünepe yapıyor.. tabi öyle erkekler ve kadınlar haram ve helal demeden yaş-amı am-aç etsinler demiyorum.. lakin artık şu kökenlerini bir araştırsınlar insanın olmazsa olmazı olan kültür nereden gelmiş.. kültürün olmazsa olmazı olan dil ve din nereden çıkmış.. bunları düşünmeden.. aramadan.. sormadan.. incelemeden eski ve yeni dinlerden birini yamanıp, çeplerindeki üç beş kuruşa aldanıp, kendilerini adam sanmasınlar.. eski ve yeni dinleri harmanlayıp şöyle adam gibi bir YENİ DİN çıkarsınlar.. böylece en azından din-siz olmazlar... Dinnur YAŞAR

HAYATIMI DEĞİŞTİREN DENEYLER

Canınız sıkılıyorsa.. hiç bir şey yapmaya şevkiniz yoksa.. bir hareket heyecanı duymuyorsanız.. ya beyin kimyanızda serotonin azalmıştır.. ya dışarıya çıkıp fiziksel bir eksezrsiz yapmayı denemiyorsunuzdur.. bu kışta denize girecek ya da bisiklet sürecek haliniz yoksa çıkıp yürüyünüz.. sıkıntınızın bir nedeni de sizin moralinizi bozan bir düşünceden kaçamıyor oluşunuzdur.. ÖNCEDEN söylemedim amma bütün bunlardan önce günlük kaliteli uykunuzu almış olduğunu var sayıyoruz. Yoksa bir saat eksik uyku gün boyu adamı yoksun ve mutsuz etmeye yeter. Hatta siz farketmediğiniz halde. Eğer uyku, besin ve fiziksel eksersize rağmen yine bir can sıkıntısı ve us takıntısı bulunuyor ise işte beyninizi çalıştıracak bu soruyu sordum: Şöyle bir düşünün şu son on yılda değişim hızı ve kapasitesi artan UYGARLIĞIMIZI değiştiren köklü deneyimler ne olabilir ?

Uzayın keşfi.. genetiğimizin keşfi.. petrolün sonuçta naylonun keşfi.. otomobillerin ve uçakların icadı.. sinema ve telefon ve televizyonun keşfi.. önce ELEKTRONİK hesap makinelerin.. sonra saatlerin sonra bu ikisinin evliliği olan bilgisayarların keşfi.. internetin keşfi.. sosyal medyanın ortaya çıkması.. ve 2003 den sonra Türkiyenin AK PARTİ iktidarı deneyimi 　 Bütün bunlar deneyim olmadı yahu..deneyimlerden çıkan keşifler oldu.. işte asıl deneyimleri merak ediyorsanız bu POPULAR SCIENCE kasım 2019 sayını bulup okuyacaksınız demektir. Osmanziya


12.02.2020 ÜÇYOL İZMİR



eril ve dişil
seçkin ve sıradan
değişim ve değişmezlik
çeşit ve eşit
          - - - - hayat - - -
Kosmos ---- META-FİZİK --- kaos
Feno ---- Typik ---- Geno
Emprik ---- FİZİK ---- Emperatif
Negatif ---- Şimik ---- pozitif

Ekonomik ---- SOSYAL ---- politik
ÜNSA Feminan DİŞİL Bio-lojik ERİL masculen ZEKER
Konseptual ---- LOJİK ---- nominal

Real ---- PSİK ---- Rasyonel
Filo ---- Linguistik ---- Teo
Sofhos ---- PARA-PSİK ---- Patos
- - - - şuur - - - -

Dünyanın askeri, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunları bir bütündür.. en tepede ASKERİ ve en tabanda KÜLTÜREL konular, sorunlar ve çözümler yer alır. Tepedekiler önemli, can alıcı tabandakiler de değerli ve sürekli kılıcıdır.

Bu yüzden cennet babaların TEPEDEKİ kılıcı altında ve TABANDAKİ anaların ayakları altındadır.. size tepedeki savaşı görürsünüz bende üç yüz yıldır yapılan KÜLTÜREL savaşla TABANIN tepe taklak edilmeye çalışıldığın görürüm.

Saltanatlar ve krallıklar gitti.. MUSEVİ VE İSEVİ VE MUHAMMEDİ eski dinler gitti.. NASYONALİZM, KAPİTALİZM VE SOSYALİZM yeni dinler bitti.. aile yıkıldı.. elimizde insanı giderek doğaya yabancılıştıran TEKNOLOJİ ve insanı insandan uzaklaştıran İDEOLOJİ kaldı..


Şimdi GEÇMİŞİN maymunlar cennetinden pardon cennetinden olacaktı..   GELECEĞİN uzay cehennemine özür dilerim cennetine olacaktı.. gidiyoruz İMAJI veriliyor.


Adım adım savaşa yaklaştırıldık.. Ümmet-i Muhammedi davet ve icabeti ile doğrudan ve dolaylı etkilerle bitirmeye çalışıyorlar.. Yani üç yüz yıl önce islamiyeti bitirdiler şimdi insaniyeti bitirmeye çalışıyorlar. Ancak bu hiyanetler geri teperek İnşallah halife-i arz olan İNSAN tarafında önlenrek hainleri kazdıkları kuyuya düşürür. İnşaallah. Allah azze ve celle yar ve yardımcımız olsun. Her zaman savaş ve barış olur.. geçmişte olduğu gibi gelecekte de olacaktır.. nesneler fanidir geçicidir.. kimseler misâfirdir gidicidir.. hiç birimiz burada kalacak değiliz, eser ve yapıtlarımız dışında, fakat amellerimizi ve mallarımız iyi.. emellerimizi ve mellerimizi güzel.. yapmaya çalışmalıyız.

Dünyayı belirleyen ve dini tanımlayan DİLİN.. kötü ve kötüye kullanılmasını bırakarak, kendimizi, toplumumuzu güzelleştirebiliriz, dinimizi ve dünyamızı iyileştirebilir. Bu yüzden sizi artık dünyayı ve dine değil DİL'e çağırıyorum. YBA dava ediyorum.      





Düzenleyen osmanziya - 12-Şubat-2020 Saat 09:43