Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
İnsan Bilim | |
YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim |
Konu: hakikat ve hikaye | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3397 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: hakikat ve hikaye Gönderim Zamanı: 13-Aralık-2020 Saat 12:37 |
HAKİKAT ve HİKAYE
20201213_123551_HIKAYE.rar Burada 65 table ve altı yedi tane metin bulunuyor. Tarih.. tabiat.. hadise.. hurafe.. hikaye.. hakikat.. usture.. haber.. efsane.. vakia.. destan.. nebe... Buradaki sözcüklere tek tek baktığınızda bir anlamı vardır.. ancak bu adların anlamını bilmiyorsanız sözlüğü bakar öğrenebilirsiniz. Ancak iki sözcüğü bir araya getirdiğinizde örneğin "hurafe ile hikaye" ya da "tabiat ile tarih" size bir anlam vermeyebilir ve bunu bir sözlüğe bakarak dahi öğrenemezsiniz. Hatta size şu satırı dizsem: "Tabiat ve Tarih" HADİSE "hürafe ve hikaye" Bunu bir matematik denklemi gibi çözmeye kalkmazsanız ve konuya ve kelimelere merak ve alakanız bulunmuyorsa sadece bir ÇİZGİ olarak kalacaktır. Eğer ilgi duyuyorsanız sözcüklere biraz daha dikkatli bakarsanız ve onu bir matematik denkleminde sadeleştirme yapar gibi düşürseniz. "Kainat" HADİSE "Hakikat" satırı elde edebilirsiniz ve bu size der ki KAİNAT için varlıklar (tabiat) ve olaylar (tarih) birbiri içine bir yapı ve işlev gibi girmiştir. HAKİKAT ise hürafeler ve hikayelerle ile oluşturulmuş bir anlatımdır. Kainat bir taş gibi serttir oysa hakikat bir hava gibi yumuşak. Sonra diğer sözcüklere geçebilirsiniz satırda; usture.. haber.. efsane.. vakia.. destan.. nebe... USTURE.. esatir.. esatürülevvelîn.. bir Kur'an sözcüğüdür.. eskinin masalları demek.. usture ve store ve histori sözcüklerinin zihninize TARİH sözcüğünü çağrıştırdığını anlarsınız. Tarih; haberler, vakıalar, destanlar ve nebilerin haberleriyle ve çağrılarıyla dolu bir dünya.. siz bir olayı vakıa olarak görürken başkaları onu efsane görebilir.. Homeros'un İLYADA'sını okumuşsanız ki ben okumadım.. Titanları savaşı ve öfkesi filmini anlamanız biraz zordur.. dün gündüz bu filimleri dün seyrettim.. ardından MİTOLOJİ ilmindeki bilgileri okudum.. Kronos.. Rea.. Perseus.. Pegasus, Zeus, Hades ve sair isimler ile ANDROMEDA ve KASSİYOPE isimlerini öğrendim. HADES Dikkat ederseniz yukarıda açtığım satırı sadeleştirdiğim ortaya HADES sözcüğü geldi.. “hadesten teharet ve necasatten taharet” sözcüklerini elli yaşın üzerindekiler duymuştur.. namazın dışındaki şartlarından biridir; “hades”ten temizlenmek.. Hadise sözcüğü hadesten gelir.. imkan ve hudus sözcüğünü.. eski aydınlar bilirdi.. şimdi “Hadise”yi tanımayan yok.. bir olay ve fenomen olan HADİSE pop sanatçımız olmasaydı bu söz o kadar popüler olmazdı... Fakat benim aklıma Kur’an-ı Mu’ciz-ül-Beyan’da YUSUF aleyhisselama söylettirilen “Rabbi kad ateyteni minelmülkü ve allemteni min tevililehadis” cümlesinde “hadiselerin tevilini bana öğrettin” sözcüğü “hadise”yi rüya olarak anlamlandırıyor. Rüyaların tevilini öğrettin.. yani rüyadaki simgeleri anlamlandırmaya öğrettin deniliyor. Gelelim filimlere… Filimler bize karakterleri ve KİŞİLERİ tanıtıyor.. ilk düzey kişiler.. sonraki olaylar.. sonraki olgular.. ancak işin ASLI isimleri öğrenmektir.. gündüz titan filimlerini tek başına seyrettim daha sonra da akşam ailecek KEFFARET filmini seyrettik. Eğer sizde bu filimleri ve astrolojiye temel teşkil eden mitoloji okur öğrenirseniz (ki kaynaklarını ve linklerini dizin içinde dosyalarda veriyorum) HİKAYE hakkında bir kanı oluşturbilirsiniz.. Çok şükür bir KUR'AN'ın hikayesini okuduk.. buradaki hikayeler ise pek çocukça geldi.. zaten Titanlar filmini seyrederseniz çocukların seyredemeyeceği kadar dehşetli ve vahşetli.. ancak efsane gösteren titanlar filmi ile hakikatı sunan kefaret filmi.. benim elli altmış tablo sonra ortaya çıkardığım aşağıdaki resim içinde yer alıyor. Hakikati hikaye etmek kolay olmadığı gibi hikayenin hakikatine erişmekte zordur." Osmanziya Hakikatı olmayan hikaye kördür.. hikayesi olmayan hakikat ise boştur.. bunu Kant'ın ünlü Görüsüz kavramlar boştur.. kavramsız görüler ise boştur.. tümcesine nazire olarak söyledim.. Bu durumda Hikaye ve Hakikat Görü ve Kavram KÖR ve BOŞ Benzerliği kurduk.. ancak bu benzerliği denklik, eşitlik, özdeşlik düzeyinde alabiliriz de alamayız da.. Alırsak ne olur, almazsak ne olur ? benzerlik denklik eşitlik özdeşlik düzeylerini nazara aldığımızda; Sanırım bu tablo elde edilebilir. Felsefe ve din arasında daha doğrusu Filoloji ve Teoloji ile Filozofi ve Teozofi arasında.. bir çekişme olduğu muhakkak.. ancak her ikisine de gereksinim var. Her ne kadar din ve bilim birbirinden ayrı iki katman ise de dil ve felsefe ile birlikte birbirini tamamlayan katmanlar olduğu belli olmuştur. Günlük dil Bilimsel bilgi Felsefi dil Dini bilgi Bu listedeki dizilimde her ne kadar en altta dil ve en üstte din bulunuyorsa da bu dört kıtanın ana kıta olduğu dönemlerde bunların hepsi bir arada idi ve dil ve din her ikisi birlikte KÜLTÜR dediğimiz yapıyı oluşturuyordu.. daha sonra ortaya medeniyet, uygarlık, insanlık ortaya çıktığında bu ikisi arasına felsefi bilgi ve bilimsel bilgi katmanları oluştu. Bilimsel bilgi kuram ve uygulamalarıyla ve kendine özgü dili olan MATEMATİK kurumlaştı. Felsefi bilgi hala günlük dilin düz yazısını kullanarak edebî rengini sürdürüyor. Her ne kadar dil ve dinin çeşitli kıtalarda ve türlü çağlarda birlikte oraya ve o çağa hatta o millete ve medeniyete uygun KULTURLER meydana gelmişse de.. bu gün bilimsel DİL ve felsefi BİLGİ çalışmaları ve tartışmaları sayesinde bu gün için ORTAK bir kültürün ortaya çıktığını ve küresel bir milletin oluşmakta olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu ortak kültür sayesinde eskiden olmadığı kadar "hakikat” ve “hikaye”yi birbirinden ayıracak düzeye geldik.. belki bunun devamı olarak ŞUHUDA ilişkin dilin İŞARETİ (göstergesini) ve düşüncenin DELALETİNİ (görüngüsünü) daha açık ve seçik ayıracak seviyeyi bulabileceğiz. ŞUHUD’un hakikat delaleti ve hikaye işareti altında olan GAYB’ın gizemlerinden olan fusulun aslına ve nefsin emrine ve fususun esasına ve arazın zatına ulaşmak ise hakikat ve hikayeden fazla bir iştir ki bunu edebiyatımın söz konusu bile etmiyorum. İşte buna bir başlangıç olarak size şuhuda dair HİKAYE’ler hakkında bir paylaşım yapmak istiyorum. Bunu yaparken de sizleri düşündürmek diliyorum.. hazır bilgi ve inanç vermek için öyle açık ve seçik anlatımlar yapmışlar ki eğer sadece onları okuyorsanız bilim veya din hakkında asla kuşku duymazsınız. Ancak ne zaman ki ikisini birden okursanız.. işte o zaman ASIL durumunuza dönmüş olursunuz.. vehimlerin kuşkuları ve hayallerin korkuları başlar.. küskünlük ve kızgınlık kaplar benliğinizi.. sizi şizofreni ya da kararsız niteleyebilirler veya münafık ya da geri zekalı olarak suçlayabilirler.. olsun.. önemli olan şuhudun hakikatını ve acaibini.. gaybın hakkını ve garaibini.. metni manadan ayırdığınız gibi ayırmaya başlarsanız. Bununla beraber sağlam bir zemine basarak sağlıklı bir şekilde düşünmenin keyfini de yaşarsınız.. ancak önce bir metni, manadan ayırmak gerekiyor. Masalın aslı.. asal sayı kadar asildir. Bunu anladıktan sonra sıla açığa çıkar.. sala binip okyanusları dolaşmaya hazırsınızdır. Yolculuk başlar. Ancak önce bilgilerinizi sıfırlamaya girişmeniz gerekir.. işte bu çok zordur. |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |