http://www.yontembilim.com/forum/edit_post_form.asp?PID=2510&PN=1

NOT:DİKKAT DİKKAT...

Telefonda face takip ediciler benim dosyalarıma erişemezler.. erişseler bile rahat görüp seçemezler.. seçseler bile BİLGİSAYAR EKRANINDAKİ GİBİ rahat çalışamazlar.. sonuçta yararlı ve verimli bir çalışma ve paylaşım yapmak için lütfen bu çalışmaları telefonda değil makina başında iseniz yapınız..



Ontoloji Aristoteles’ dan Max Scheler (1874-1928)’e ve Nikolai Hartman (1882-1950)’a kadar bu şecere-i kainati var saydı.. evren ağacı şecere-i porfiryus (Porphyrios) olarak orta çagin buyuk resmi idi..


https://www.google.com/search?gs_ssp=eJzj4tTP1TcwTs4pqDJg9BIqyC8qyKgsyswvVkg8Mj8x-chGAKWZDAQ&q=porphyrios+a%C4%9Fac%C4%B1&rlz=1C1GGRV_enTR752TR752&oq=porph&aqs=chrome.1.0i355j46j69i57j0j46j0j46j0.5555j0j7&sourceid=chrome&ie=UTF-8






bu ağaci merkezinde CEVHER (töz.. lüb.. zat) bulunan bir DAIRE olarak betimledim. Bu benim icin amel ve takvim EŞITLIGI bulunan bir imkandir. Bu imkan yaşamı amaç edinmeyenlere açılir.



20210101_180900_INSAN00.rar

INSAN00 dizini içinde iki alt dizin bulunuyor.. hepsinde toplam 60 dan fazla dosya yani word ile yapılmış TABLO yer alıyor. Bu tabloların bir kısmını JPG resmi yapıp yukarıya yapıştırdım.

Dizinleri indirip içindeki word dosyalarını açtığınızda onları yalından karmaşığa doğru incelediğinizde insan hakkında en son KURGULARIMI ve örgülerimi görmüş olacaksınız.

Elbette bu önerilerimi şimdiye kadar kimse yapmadığından siber uzaya eklenmiş bu dosyalar geleceğe gittiğinde onların izleme.. imgeleme.. irdeleme ve incelemesine kalmış olacaktır.

Burada sadece yüklenen tablolar hakkında açıklamalar yapılacaktır.   






İnsan eğer kendini bir prizmatik bir KÜB var sayıp tabanına inse idi ins'in tabanında dört köşe bir KARE görecekti.. biz rahat görülsün diye bunu kare değilde DİKDÖRTGEN şeklinde yaptık.. resimde bunu görüyorsunuz.

İnsan HAZIR hayal ve vehim HATIR'dan ibarettir.. yani tahayyül ve imgeleme ile tevehhüm ve irdeleme etmekten ibaret bir idrak.. bu durumu KANT, "kör görüler ve boş kavramlar" olarak nitelemiştir.

Yani tüm duyumlarımız ve görüler kör HASSASİYETE ve bütün düşüncelerimiz ve kavramlar ise boş HİSSİYATA.. indirgenirler.. yani bu yüzden Kant'ın tabiriyle “Kavramsız görüler kör.. görüsüz kavramlar ise boştur.” elbette bu körlük ve boşluk savları da elbette incelenebilir.. tartışılabilir.. eleştirilebilir.. yanlışlanabilir.. ancak sizin bunu yapmaya cesaret edecek bir BİLGİ tabanınız olmalı.. ancak şimdilik sizde buna yapacak bir CESARET yoktur.
Kırk senedir bilen felsefecilerden bilmeyen uzman olmayanlardan hiç bir kimseden cesur bir SES duymadım.. amma umut da kesmedim.. bekliyorum.

işte bizim tabanımız bu tahattur-u vehim ve tahayyül-ü hazır.. lütfen tabloya bakın bu dikdörtgen ZEMİN'inde bu dört terimi görün.. anlamlarını bilmiyorsanız ya da benim dediklerime itimat etmiyorsanız SÖZLÜKLERDEN bakınız.

Anlamlarını doğruladıktan ve bunların tablodaki yerlerini gördükten gördükten sonra bu zeminin üstünden yukarıya bir SÜTUN'un yükseldiğini tahayyül edebilirsiniz.. ya da size somutlaşmış bir resim yapayım.. bu tam ortadaki büyük yumurtanın içinde yatay olarak yatmış “aks ve hads ile dikkat ve heyecan dikdörtgeni”.. buna bir ad verelim.. “ahadih” kulesi.. bu kulenin zemini büyük ana zemin üzerine oturtulmuş DİK DÖRTGEN PRİZMA'nın tabanı olarak düşününebilir ve iki boyutlu tabloyu üç boyutla hale getirebilirsiniz…

aks: Yansıma..
ve hads: Ansıma
ve dikkat: Aykı..
ve heyecan: Coşku..

bu dörtlü her zaman bizimle beraberdir.. heyecan dikkati.. dikkat heyecanı engeller.. aks hadsı.. hads aksi engeller.. bunlar bir DALGALANMA yaşarlar..

heyecan çoksa dikkat azdır.. insan TELAŞLIDIR..
dikkat çoksa heyecan azdır ve insan SAKİNDİR.. heyecan ve dikkat işlerken.. aynı zamanda hads ve aks da çalışır..

dahili hadsin ansıması çok olduğunda aksin yansıması azdır.. insan bir tür UYKU durumundadır..
harici aksin yansıması çok olduğunda hadsin ansıması azdır.. insan bir UYANIKLIK fazındadır..

işte insanın müthiş MAKİNESİ bu sayılan DÖRT fazı olağanüstü bir şekilde işletebilir.. işletir.. bu onun konu hakkında bilgilenmesine, çalışmasına, alışmasına, öğrenmesine, ustalaşmasına bağlıdır. Özetle insanı anlamaya anlatmaya.. öğrenmeye ve tanımaya başlarken iki çift dört yani SEKİZ kavramla işe başladık.

Elbette bu SEKİZ MADDEYİ bir okumayla yutup özümleyemezsiniz.. ancak konu üzerinde ilgi, merak, ısrar ve sabırla durursanız.. insanı bilmek ve kendini tanımak gibi bir sonuca da erişmeye de girişmiş olacaksınız.. güzel bir başlangıç bu...     





ÜÇ tane INS dizini içinde 35 dosya bulunuyor.. bu dosyalardaki tabloların bağlamı temas iştahı ve temaşa iştiyakı ile aşk edebi ve merak ebedi" bu bağlamı yaplındıran da "hakk ve fark ile kadr ve kuvvet" YATAYI ile " nevm ve tasaddur ile tasarruf ve yakaza" DİKEYİ.. dillendirdiğim iki sekiz on altı terimi lütfen tabloda görünüz. Peki.. bu gördüklerinizi NASIL ördüm.. işte bunu adım adım dizin içindeki otuzdan fazla tabloyu versiyon sırasıyla yalından karmaşığa doğru izleyerek.. imgeliyerek.. irdeliyerek ve inceliyerek anlayacaksınız.. elbette bunu yaparken bilmediğiniz sözcüklerin anlamları için sözlüklere bakacaksınız.. eğer güzel bir sözlük isterseniz size Abdullah YEĞİN'in OSMANLICA-TÜRKÇE islami-ilmi-edebi-felsefi YENİ LUGAT'ını öneririm.. bu fakir dini ilminin yarısını RNK aldığı ise yarısını da bu sözlüktün almıştır. Aslında lisan ve lugat ikisin birlikte "dil" dediğimiz diyalektik ve retoriği oluşturur.. aydın için AKIL yeterken halk için NAKİL gerekir.. sonuçta lisanın aklı ile lugatın nakli bir bütünlük içinde KALBİN "lüba"sını da çalıştırır. Zaten bunları ana tablolarda göreceksiniz.. önemli olan sizlerin nelerin nerede.. terimlerin hangi yerde olduğunu görerek örmenizdir.. sözlük ve dil bilmek bir giriştir.




AHSNKSS dizini içindeki 29 dosya var ve bu dosyalardaki tablolarda insan "bağımlı koşullar ve bağlı kurallar ile ödün kuramları ve ödev kurumları" bağlamında anlatılmış. Lütfen bu "X"i tabloda görünüz.. gördükten sonra "emri ruh ve halk hür ile ilim ve ahseni takvim ve irade ve ahseni amel" bağlamında "+"yi görmüşsünüzdür. ilkine AKSANLAR ikincisine EKSENLER diyoruz.. bu durumda tablo size ahseni takvimden başlayan yolculuğun ahseni amelde bittiğin ve bu arada bir AHSENİ KASAS geçirdiğini anlatmış oluyor. Zaten bunu bu paylaşımın adı olan "insan ve ahseni kasas" adının neden ilk girişteki büyük beyaz tahta işlenmiş olduğunu da açıklamış olacaktır.


Ve bunun için AHSNKSS dizini içindeki dosyaları versiyon sırasıyla yalından karmaşığa doğru izlemeniz gerekecektir. Dosyalar izlerken tahayyül ve imgelemenizi serbest bırakınız, keza tevehhüm ve irdelemenizi de.. yukarıda bahsetmiştik.. bizim vehim ve hayalimiz tabanımızdır.. bunlar üzerine bindirilmiş fikir ve zikirler.. mana ve lafızlar.. ilk başlarda elbette size engel ve perde olacaklardır.. unutmayın ki görmenizin dört koşulundan biri olan ışık (diğerleri nesne, göz ve beyin) aynı zamanda engelidir.. çünkü ancak ışık varsa nesne, göz ve beyin işe yarıyor ve görme gerçekleşiyor.. ışık yoksa görme olayı gerçekleşmediği için bu "koşul" AYNA zamanda "engel" oluyor.. anladınız mı.. şimdi tabloları indirin ve inceleyin.. kolay gelsin.



Arkadaşlarımla aşk ve kibir üzerine muhabbet ettik.. derler aşkta gurur olmaz.. gurur olmayınca kibir de kalmaz. lakin nasıl bu nefis, akıl, kalb ve ruh kavramları bu güne kadar felsefi edebiyattan ileri gidememiş bu aşk ve meşk ve gurur ve kibir konuları da dini vaazden öteye ilerleyememiştir.. çünkü günlük dilin düz yazısı ile ancak bu kadar olabilir. Yalnız AŞK bundan müstesnadır.. bazılarının merakı aşk derecesine ulaşır ki benim gibi burada AŞK'a yer kalmaz.. bazılarının ise aşkı merak derecesine ulaşır ki burada da MERAK'a yer kalmaz.. fakat şunu da unutmamak lazım ki iştah ve iştiyak nazara alınmadıkça çoğu insan iştahını aşk ve merakını iştiyak ile karıştırır.. işte bu ayaklar ve kanatlar anlaşılmayınca insanı gururlu ve kibirli bir KARTAL da yapar.. yerdeki pislikleri iştah ve iştiyakıyla eşeleyen TAVUK dahi yapar da her gün bir kucakla yatıp kalkmayı aşk sanır.. ne şefkatten haberi vardır ne de hasedden.. ne aileden haberi olur ne nesilden.. hatta İŞTAHIN bir önemini ve değerini anlamaz.. helalın lezzete ve haramın azabına varamaz.. ancak bunu görmek için tabloda çizili "ilim ve irade ile rahmet ve kudret" SIFATLARINI görmelisiniz.. çevresinde dolan fitne ve belaları örmelisiniz...


Düzenleyen osmanziya - 03-Ocak-2021 Saat 09:52