NEDEN GÜNEŞ VE AY AYNI AÇISAL ÇAPTI GÖRNÜR

Guneşi çapı dunyanınkinin yüz katı.. ay çapı dunyanınkinin dörtte biri.. dunya guneş uzakligi (150 milyon km) dünya ay uzakliginin (380 bin km) 400 katı.. bu yuzden gece ve gunduz ayeti olan ay ve güneş dunyada aynı açısal çapta yani 1 derece olarak görunmektedir. Yani baş parmagini gunese ya da aya uzatan onu kapatacaktır.

HÜR RUH PROJESİ


Karınca davası deyince aklıma kadınlık ve erkeklik davası geldi.. ERKEĞİN emanet ve guvenilirlik davası başka.. KADININ sadakat ve bağlılik iddiasi başka.. ikisi nikah masasinda başlıyor.. namus diye işliyor.. dava ve iddialarini isbat edene kadar sürüyor.


Ruhun HÜRRİYETİ projesinde tapılasi KARININ kocadan razi olması istiklaliyeti .. kulluk edilesi KOCANIN karisindan marzi olması hakimiyeti, ölüm işi ile bitiyor ve karşılıklı mukabelelerine ebediyyen kavuşuyorlar


Zaten birbirlerini beğenmiyorlar ve razi değillerse.. karşılıklı istibdad ve tahakküm hissediyorlarsa ayriliyor ve boşaniyorlar. Biz bu entim sferde cereyan eden menfeat ve faide derininde bulunan hürmet ve muhabbet ilişkilerine “aşkı bekâ” diyoruz.


Bununla beraber ehli dunyanin tevehhume ebediyetlerine bağli ve ölümle ebedi mufarakatlariyla acilaşan muhabbetlerine ve hürmetlerine saygi duymakla beraber HÜR RUH projesindeki leyla ile mecunun golgeden gerçege geçmeleri sureciyle sonuçlanmasini diliyoruz.


Fani güzellik ve iyiliklerden.. geçici saygı ve sevgilerden bâksine gidebilmek, gölgeden asla yürüyebilmek; hacattan harrata atlamak.. imkandan vucuba atılmak.. imtinadan imana geçmek; sağlam mal ve hizmet sunumudan ve sağlıklı kimlik ve kişilik sergileme gerektiren kişisel gelişimin evrimlerinden Bilgi toplumu ve hukuk devletiyle toplumsal ilerlemenin devrimlerini kadar.. iç ve dış pek çok koşul ve kural gerektiriyor.


Son din İslamiyet ve son ideoloji Marksizm bunu geçmişte sağlamamışlar ise en az bunlar kadar diğer dinler ve ideolojilerde sorumludurlar. OZO 04.03.2021

VAR OLUŞ

Var oluş.. varlıklar ve olaylar.. yapilar ve işlevler.. sonuda hepsi uzamda (mekanda) ve sürede (zamanda ) yiter.
Bizler sureçlerin sonucunu görürüz. YBA de bunu çok yönlü ve yanlı örmeye ve görmeye çalişir. Gören gunluk dil ve dindir. Bilimsel dil ve felsefi bilgi katmanlari ise degiştirerek ve geliştirerek örmeye çalışır.
Kamil bir insana ise bu dördü de gerekir. Çunku dört dörtluk bir insan dilin mekan ve zamaninin ustunde bir mânâ (anlam) ve gâye (amaç) sahibidir.

İNSAN OLUŞ
İnsan nasıl insan olur ? Vucudu kainat ve insan olarak ikiye bölerek.. Bölmek, analiz etmek.. parçalamak, parçalarına ayırmak, tahlil etmek.. Bilmek için ön şarttır.. Ancak parçaların birini bilmek içinde diğeri öldürmekte ek şarttır. İnsanı bilmek için evreni unutmak.. insanı bilmek için evreni unutmak gerekiyor.. en azından örtmek, göz ardı etmek.. yok sanmak ya da saymak.. Örneğin Biolojide KURBAĞA'nın anatomisini görmek için onu öldürmeniz gerekiyor.. taki damarlarını ve sinirlerini göresiniz.. yüreğini ve beynini bilesiniz.. fakat FİZYOLOJİSİNİ görmek için yaşatmalısınız.. amma bu sefer ANATOMİ'den vaz geçersiniz.. bu duruma HEİSENBERG BELİRSİZLİK İLKESİ denilen başka bir GÖZLEM gerçeği ile de karşılaştık.. elektronun yerini görmek için hızından.. hızını görmek için yerinden.. vazgeçmemiz gerektiğini anladık.. çünkü onu görmek için üzerine ışın yani ışık yolladığımızda onun hızını etkilemektedir.. yani bir gözlemci olarak ışıka bağımlı olduğumuz için bizim görme etkimiz onun yerini de etkilemektedir.. şimdi bu durum düşünme ve anlama ve inanma da söz konusu.. Tanrı'yı tanımak için insanı.. insanı tanımak için Tanrı'yı.. feda etmek zorunda olmasanız bile "durumunda"sınız.. şimde hem tanrıya.. hem kainatı.. hem insanı tanıyacağım derseniz.. sıkıntı katlanarak artacaktır.. işte bunun için arkadaşlar bu barajı açmak ve bu filitreyi geçmek için YBA öğrenmek, kullanmak ve yararlanmak "durumunda" olduğumuzu belirteyim..

İÇİMİZDEKİ AJANLAR
Osmanlinin içine Arminus VAMBERY gibi ingiliz casusları varmış.. Osmanlıninda onlar içinde casusları vardı.. Hatta Padişah İRLANDA halkına yardım etmişti.. ingiliz zulmune karşı.. bu normal ve dogal bir olay.. bende INSANLIK casusuyum.. DIL lerin ve DINlerin birbirleriyle ihtilafinin kökenini araştiriyorum onlarin birbirlerine olan husumetini ve adavetini azaltmak ve hatta kaldirmak için.. butun dinlerin nesih ve tum dillerin mesih oldugunu gostermek için...

Ya müslümanların içinde müslümanlardan çok münafıkları ne yapacağız.. fasıkları.. mülhidleri.. ya da insanların içinde kafirlerden çok insaf ve merhametlileri ne yapacağız.. Allah azze ve cellenin adıyla kandırılmak gibi mason cennetiyle ve marksist cehennemiyle kandırılanlara ne diyeceğiz.. oysa masonluk özgürlük ve hakikatı sevdirir marksistlik emek ve hakkı beğendirir.. ancak insan müslüman, mason ve marksist kim olursa olsun eline KUVVET geçince zulmeder.. demek lafla peynir gemisi yürümüyor.
CEHALET

Bazilari mutluluğu (CEHALETİ) seçebilir.. bazilar bazen mutlu olmak isteyebilir. En az kutlu ve umutlu ve utkulu olmak isteyenler kadar buna hak ve hurriyetleri vardır. Yeter ki insanliklarini unutmasinlar.

Kimse kimsenin bilgi içerigine erişemez.. ancak içeriginin biçimini ve tasımini tartışabilir.. eleştirebilir.. değiştirebilir. Bu herkes için bir kazançtır. Bu gecıci dünyanın kalıcı degerlerinin kazancının onuru beşeri insan.. insanı islam.. islami salah.. salahı halas yapan bir silah ve ihlasdır.


FİKİR SARAYI

İnsan dünyasını dil ve dinin birlikte oluşturduğu KÜL-tür MOD'larına göre inşa eder, yorumlar, düşünür, saptar ve inanır. Bunu yaparken hocaların ve yazarların HAZIR açık ve seçik ANLAŞILIR bilgileri ile yapar. Dil deyince sadece TÜRK dilini.. din deyince sadece İSLAM dinini kast etmediğini umarım ayırt etmişsinizdir.. ancak büyük bir olasılıkla değil.. çünkü insan kendi kültür köyünden kolay kolay uzaklaşamaz.. hatta KÖYLÜ ise bunun farkında bile değildir.

Elbette köylülere hakaret etmiyorum.. keşke köyde olsak ve köylü olarak kalabilsek.. çünkü KENTLİ olmak o kadar çok tutku ve güdü görünümü altında tutsaklık ve esaret gerektiriyor ki.

İmamı Nursi "Devletler ve milletler muharebesi tabakat-ı beşer muharebesine terki mevki ediyor, beşer esir olmak istemediği gibi ecir olmakta istemez" demişti.. yüz yılın başında.. ancak bu gün görüyoruz ki bu esaret ve tutsaklığı içselleştirdik ve özümledik.. seve seve kentin konforu içinde ayrılamıyoruz.. fakat asıl konfor kafamızın içinde inşa ettiğimiz SARAY.. saray kendimizin olsa bari.. bir klube bile yapamadığımız bilmeden hazır inşa edilmiş kubbelerin.. apartman dairelerinden birisinde yerleştiğimiz fark etmek artık olası değil.. artık giderek usulden ve imandan uzaklaştık.. hırsı ve hıfzı hayat yaşamızı bi şekilde bizleri yönlendiriyor.

Güçe tapan ya da güçten korkan.. çıkara banan ya da çanak yalan bir KENTLİ haline geldik... çok şükür ki bu yolda HAZIR açık ve seçik ANLAŞILIR bir anlatımla GDDY ile başkalarını bana bağımlı bir MÜŞTERİ haline getirmedim.. fakat ne yazık ki FİKİR BİNASI işçiliğine yani ÖĞRENİCİLİĞE de kimseyi soyunduramadık.. bu ikisi arasında bir yerde serseri serseri dolaşıyoruz.. kah böyle YAZARLIK yapıyoruz.. kah TABLOLAR’a YBA reklam ve propagandası ile adam toplamaya çalışıyoruz.

OSMANİYA 04.03.2021 Üçkuyular İZMİR




Düzenleyen osmanziya - 04-Mart-2021 Saat 15:18