Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: israil ve filistin Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3570

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: israil ve filistin
    Gönderim Zamanı: 11-Mayıs-2021 Saat 19:41


Milleti ibrahimiyeden olan İsrail halkı ve Filistin halkı YUH olsun.. devletlerine de yazıklar olsun bu fitneye sebebiyet verdiniz…

İSMİL ÖZCAN PAYLAŞIMIDIR

11.05.2021
İSRAİL’İN BİTMEYEYEN ZULMÜ
İsmail Özcan: Eğitimci/Yazar
İsrail devletinin kurulduğu 1948’den bu yana Filistinlilere uyguladığı zulüm ve barbarlık hiç ara vermeden devam ediyor. Şimdiye kadar sayısızca zirve yapan bu zulüm 2021 yılı Ramazanının son günlerinde bir defa daha zirve yaptı. Her zaman olduğu gibi yine hiç ayrım yapmadan kadın, çocuk, yaşlı bütün Filistinliler bu zulme, bu barbarlığa hedef oldular. Bu yazının yazıldığı sırada İsrail’in hava saldırısında 9’u çocuk 24 Filistinli yaşamını yitirmişti. Binden fazla Filistinli de yaralanmıştı.
Nereden bakılırsa bakılsın şu anda dünyanın en mağdur ve en mazlum halkı Filistin halkıdır. Kendi öz topraklarında paryalardan bile daha feci muamelelere, görülmemiş aşağılamalara maruz kalıyorlar. Bu dünyada her şey için bir son olabiliyor; ama İsrail zulmü için bir son olmuyor. Yaklaşık 5 milyon Filistin halkı 73 yıldan beri bu zulüm altında inim inim inliyor. Temsili değil, gerçek bir trajedi yaşanıyor!
Başta ABD ve AB olmak üzere hiçbir ülke tarafından bu zulme karşı hiçbir zaman köklü, kestirip atan bir tepki, bir karşı çıkış ortaya konmadı. Özellikle ABD ve AB, çoğu zaman sağır ve dilsiz rolüne soyundu. Ara sıra pes perden yükselttikleri eleştiri ve protestolar da dostlar alışverişte görsün kabilinden oldu ve ifade ettikleri üzüntüler timsah gözyaşı olmanın ötesinde bir anlama sahip olmadı. Dünyadaki herhangi bir ülke de ABD ve AB’nin ifade ettiği üzüntüyü başka türlü yorumlamadı.
500 milyon civarında nüfusa sahip Arap devletleri bu zulme karşı duramadıkları gibi bir çıkış yolu da bulamadılar. Günümüz dünyasının uluslar arası örgütleri içinde en dandik, en işlevsiz olanlar “Arap Birliği” vs gibi adlarla Arap devletleri arasında kurulan örgütlerdir. Kendi aralarında itişip kakışmaktan başka hiçbir işe yaramıyorlar. Varlıklarını en fazla hissettirmeleri gereken İsrail zulmü karşısında bile süt dökmüş kediden farkları yok!
En kötüsü de, son yıllarda İsrail zulmü her geçen gün yükselmekte iken hemen hemen bütün Arap devletleri İsrail’le sıkı fıkı ilişkiler kuruyorlar ve çok samimi antlaşmalar imzalıyorlar. Ne Filistin sorununu ne de insanlığın herhangi bir sorununu dert ediniyorlar.
Arap olmayan Türkiye ve İran, Filistin davasına sahip çıkmakta Araplardan 10 gömlek daha önde bulunuyor.
İnsanlık ve uygarlık gereği zulme karşı çıkmak söz konusu olduğunda elbette ülke çıkarları geçici olarak bir yana bırakılabilir. Bırakılmalıdır da. Ama İsrail zulmü karşısında bunu yapmak herkesten önce Arap ülkelerine düşer. Filistinli soydaşlarının savunmasını her zaman başkalarından beklemeleri onların en büyük utancıdır.
Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı İsrail’in son zulmü üzerine yayımladığı bildiride, “İsrail’den bu yaptıklarının hesabı tek tek sorulacaktır!” diyordu. Gerçekte böyle bir bildiriyi üstüne basa basa ilk yayımlaması gerekenler Arap ülkeleridir.
Arap ülkeleriyle ilişkide en iyi kriteri Atatürk keşfetmiştir. Bu da Arapların iç işlerine asla karışmamak, onları dışarıdan gözlemek politikasıdır. Çünkü Araplarla güvenli işbirliği yapma şansı yoktur. Hiçbir yolda onlarla birlikte yürünemez. Dünyada bu ölçüde güvenilmezlik imajı oluşturmuş başka bir halk da gösterilemez!
Şu anda Filistin halkı İsrail terörü karşısında son derece çaresizdir. Tutunacak hiçbir dalı yoktur. Filistin topraklarının % 20’sinde devlet kurmuş olan İsrail bugün o toprakların % 80’ine sahip olduğu halde yine de doymuş görünmemektedir. Filistinlilerin elinde kalmış olan bir avuç toprağı bile onlara çok görmektedir. Gelecekte tarihin utanılacak sayfalarından bir de bu olacaktır.
Günümüz insanlığının en büyük utancı ise Filistin halkı için “Allah yardımcıları olsun!” demekten başka bir şey yapamamasıdır. Bu aynı zamanda insanlığın iflas ettiğinin de bir belgesidir!

HÜRRİYET DURMAZ paylaşımı

" Arap Baharının gerçeği ...!
Kısa ve öz ...!
" 1996 tarihinde İsrail cumhurbaşkanı Ezer Wiezmann'ın şu ifadeleri Yahudilerin tarihini özetler niteliktedir:,
" Beni ve çağdaşlarımı, Yahudilerin anayurtlarını yeniden kurmak üzere geri döndüğü bu büyük devre teslim eden, Kaderdir.."
Artık ülkeden ülkeye, sürgünden sürgüne göç eden Yahudi değilim..
Ancak her nesilden tüm Yahudiler kendilerine,
eski nesillerde, yerlerde ve olaylarda yer almış gözüyle bakmalıdır..
Dolayısıyla hala gezgin bir Yahudi'yim ama dünyanın uzak yollarında dolaşmıyorum..
Şimdi zaman içinde,
Nesilden nesle,
Anıların yıllarında göç ediyorum..
" Mısır’da köleydim..
Sinay Dağı'nda Tora'yı aldım..
Yeoşua ve Eliya ile Yarden Nehri'ni geçtim..
David ile Yeruşalayim'e girdim..
Zedekya ile sürgün edildim..
Ve Babil'in nehirlerinin kıyılarında iken bunu unutmadım..
Tanrı Siyon tutsaklarını geri getirdiğinde, kalıntılarını inşa edenlerin arasında düş kurdum..
Romalılarla çarpıştım ve İspanya'dan kovuldum..
Mainz'de kazığa bağlanıp yakılarak öldürüldüm..
Yemen'de Tora okudum ve Kishinev'de ailemi yitirdim..
Treblinka'da kül oldum,
Varşova'da başkaldırdım ve
sürüldüğüm, doğduğum, geldiğim ve geri döndüğüm İsrail topraklarına göç ettim...
Amacına baktığımızda,
İsrail, batı ülkelerini, özellikle de İngiltere ile yaptığı uzlaşmacı tavırlar ve anlaşmalarla onları da yanına alarak kendi varlığını tüm dünyaya kabul ettirmiş ve kendisini kabul görmeyen tüm ülkeleri karşısına almış ve almaya da devam etmektedir..
‐ Kime bağırırsın ...!
- Kime söylersin...!
- Dönüşü olmayan yol...?
☆☆☆☆ Islak imza ...!

Şimdi ne diyeceğiz; Filisitine sen haklısın.. İsrail’e sen de haklısın.. desem Hanım Hocam hem o haklı hem bu haklı.. böyle olur mu dese.. bende hoca gibi “Hanım sende haklısın” demeyeceğim.. bi düşüneceğim…

Diyeceğim ki ne edersen elinle o gelir seninle.. dünya da ve ahirette..

Bu gün dil bilim ile teknolojiye initikal etti ticaret vasıtasıyla.. din de hukuk ile ideolojiye intikal etti siyaset vasıtasıyla.. bizim sorunumuz dil ya da din değil.. problem insanı giderek doğaya yabancı eden TEKNOLOJİ.. mes'ele insanı insandan uzaklaştıran İDEOLOJİ.. bilim ve hukuku bırakıp dil ve din uğraşılacağına TIBB ve AHLAK ile uğraşılmasını ve yaşanmasını öneririm.. san'at ve hikmetin çalışılmasını teklif ederim.. "dini" artık hukuk gibi görüp.. bilim artık "dil" gibi görüp.. dil ve dinden oluşan kültürleri birbirine birbirlerine düşman gösterip savaştırmaya gerek olmadığını düşünüyorum.. artık dünya ne israil saltanatı.. ne yunan saltanatı.. ne roma saltanatı.. ne osmanlı saltanatı.. ne ingiliz saltanatı.. kaldıracak durumda değil ve en son ingiliz saltanatı da adım adım çöküyür.. o mana derinliklerini kendinize saklayanız.. tanrı tanıklıktan tanrı tanıklığına geçmiş insanlara bırakın.. zaten onlar sizinle konuşmazlar bile.. kendim dilimi susturamadığımdan sizinle konuşuyorum.. ASIL sorun sizin gibi ANLIŞILIR açık ve seçik HAZIR yazılarla milleti düşünmeyi unutturmuş hocalar ve yazarlardır. Biz şu diyanet papazları ile ilahiyet hamamlarından kurtulursak kendi hocalarımızla başa çıkacağız.. amma millet bunları bir şey sanıp dinliyorlar.. tanrı tanıklarına itibar etmiyorlar.. demek bunlarda yeterince samimi ve ciddi.. safi ve halis değiller ki dinlenmiyorlar.. amma bu yarın olmayacakları anlamına gelmez.

SONUÇ olarak:

Bir davada insanın diline ve dinini bakılmaz.. geçmişine bakılmaz: İŞLENİN SUÇUN KENDİSİNE bakılır..
Kim haklı ise haklı bu hadise kim haksız ile haksız denilir.. Buda dava da      İSRAİL zalim FİLİSTİN mağdurdur.. zulme uğramıştır. Mazlumun yanında olunur.. zalimin yanında değil. Ancak bundan bütün dünya mutazarrır olacaksa ehveni şer denilip zalimin yanında olunmazsa ses çıkartılmaz. Sanırım dünya bunu yapıyor. Müslümanlar bilim ve kuvvet ile DÜNYAYI ele geçirmezlerse dünyayı ele geçiren kafir ve münafık ve müşrikler her zaman onların canını acıtacaklardır.. bu da biline…


Osmanziya 11.05.2021 Üçyol-Filistin

IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3570

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 11-Mayıs-2021 Saat 21:45

TRT haberlerde gösterdi:

 

Dört duvar içinde korunaklı yerde.. Yahudi yerleşimciler hoplayıp zıplayarak..  Mescidi Aksanın yanındaki ağacın yanmasını belki görüyor belki görmüyorlar.. Allah korusun kim bilir o ateş Ortadoğu yangının başlangıcı olacak..  insanlar öldürülürken BAYRAM yapıyorlardı.

 

Yıllardır Gazze’yi bir üstü açık hapishane haline getirmişler.. tek kapısı kalmış.. onu da kapatmışlar..  toprağın yüzde sekseni almışlar geri kalan yüzde yirmisini  evlerini onları dışarı atıyorlarmış.. TRT haber veriyor.. büyük bir olasılıkla doğrudur. Evlere değil apartmanlara bombalar atıyor yerle bir ediyor.  SEBEB: İsrail DİN devleti.. İster Hristiyan DİN devleti.. ister Müslüman DİN devleti olsun.. bunların otoriter ve totoliter Rus ve ÇİN devletlerinden hiçbir farkı yoktur.

 

Bilgisiz ve muhakemesiz “Din” bir işe girdi mi gözünün birini Tanrının kutsallığı diğerini Ahiretin sonsuzluğu ile KÖR eder. Sadece kalbinin inancını konuşturan ve aklının bilgisini çalıştırmayan AKIL hiçbir zaman sağlıklı karar veremez. Sonuçta imansız İLİM  gibi bilimsiz DİN.. Enisten’in dediği gibi KÖR ve TOPAL’dır.

 

Ki geçen yüzyılın en başat  bilim adamı EİNSTEİN.. yahudidir ve M.Planck’ın adı anılmadan nasıl  onun adı anılıyorsa bu dünya biliminin YAHUDİ aristokrasisi yüzündendir.  Bu aristokrasi bilim din haline getirerek inancı insanlığın kalbinden silmek için uğraşıyor.

 

Bir taraftan halka okutulan TARİH ile insanlıktan çıkartılan bir Yahudi HALK.

Bir taraftan imansız bilim  BİLİM ile dünya  halklarının  kalbinden silen Yahudi BİLİM ADAMLARI..

 

Yahudi olabilir insanlar, türkler, araplar.. gücenmem.. Musa aleyhisiselamı sevebilir, din özgür seçimdir.

Hristiyan olabilir insanlar, almanlar, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar İsa Aleyhisselamı  sevebilir darılmam.

Müslüman olabilir insanlar, Muhammed AS ve Kur’anı Azimüşşana bağlanabilir, tebrik ederim.

Milliyetçi olabilir insanlar, milletini başka dillerden ve dinlerden daha çok sevebilirler, karışamam.

Mason olabilir insanlar, herkes istediği cemiyete âmâde ve organize olabilir.

Markist olabilir insanlar, insanların dünyasını cennet yapmak  için canını verebilir.

 

Ancaaak…

 

İNSANLIĞINI yitirip başka dillere, dinlere ve kültürlere DÜŞMAN olduğu zaman olay orada biter suç işler ve cezası verilmelidir. Bunu da asla İMAN dışında geçerliliğini yitirmiş ve AHLAK dışında   yürürlüğü kalmamış..  eskimiş bir bilime ve hukuka dayandıramaz.

 

Bir Müslüman din adamı gördüm.. Güzel de Kur’an okuyordu.. Yahudi düşmanlığından  Musa A.S. a korkak diyordu.. Ululazim bir nebiye hakaret ediyordu.. sonra onu Müslümanlığının  ne mal olduğunu anladım.  

 

Kimse Kur’an adı geçen Peygamberlere düşmanlık ederek ve nefretini  Kur’an dışı  eski metinlere ve kitaplara dayandırarak kendini ve bizi kandıramaz. Sadece cehalet ve taassubunu ilan eder o kadar. Halkı bu nefret ile peşinde koşturan insanlarda tutuklanmalıdır. Çünkü bu Ortadoğu ateşi böye gözü dönmüş  Yahudi, Hristayan ve Müslüman  liderlerin peşlerinden koşan kültürler ve kitleler  kullanılıp dünya efendilerinin oyunlarına figüran yapılıyor.

 

 

Dil, bilim ve ticaret ve teknolojiye intikal etti..

Din, hukuk ve siyaset ve ideolojiye intikal etti..

İnsanı doğaya yabancılaştıran Teknoloji ve insanı insandan uzaklaştıran ideolojiyi ALET ve BAYRAK yapan dünya efendileri de

İNSAN’ı dilediği renge ve boyaya sokmak için her türlü medyayı kullanıyor.

 

Çaresiz görünüyoruz değil mi ?

Çaresiz sen.. çare yine  sensin.. ben değil.

Okumak ve düşünmekten başka hiçbir kurtuluşun yok çünkü.

 

 

 

 



Düzenleyen osmanziya - 11-Mayıs-2021 Saat 22:06
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3570

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 15-Mayıs-2021 Saat 19:52


1442 Ramazan Bayramında 13.05.202 TARİHİNDE FİLİSTİNE ISRAİL TARAFINDAN YAPILAN SALDIRALAR HAKKINDA görüşler

Bahaneye bak. Deniyorki; sen israil polisine karşı şiddet kullanır, İsrail’e yüzlerce roket atar, onlara can ve mal kaybı verdirirsen, İsrail’de kendisini koruma hakkına sahiptir falan filan...
Avrupa Birliği ve Amerika bu gerekçeleri öne sürerek, İsrail’e kayıtsız şartsız destek veriyorlar.
Batı Şeria’da Mahmut Abbas hükümeti var ve savaştan çok, barış yanlısı bir politika izliyor.
Gazze ile, Batı Şeria’nın karadan bir bağlantısı yok. Batı Şeria’ya Hamas hakim. Hamas israil, Amerika ve bir çok ülke tarafından terör örgütü olarak tanınıyor.
Mahmut Abbas, Yaser Arafattan sonra Filistin’in Devlet Başkanı.
Hamas ile Mahmut Abbas’ın başında bulunduğu El Fetih örgütlerinin arası yöntem farklılığı yüzünden açık. Bu yüzden Filistin’de İsrail’e karşı tam bir birlik yok.
Hamas’ın hedefi, Filistin Bağımsızlığından öte, İsrail Devletinin tamamen yok edilerek, ortadan kaldırılmasıdır. Parti tüzüğünde de bu hedef vurgulanmış. El Kassam Tugayları, İran ve Lübnan Hizbullah’ları da Hamas’ın doğal müttefikleri.
Batı ülkeleri ve Amerika İsrail-Hamas çatışmasını, tıpkı bizim pkk ile mücadelemiz gibi görüyorlar.
Eyy Batı, eyy Amerika, diyelim ki dediğiniz doğru.
Namussuzluğun bile bir namusu vardır.
Hamas sizin insan hakları ihlallerinize karşı, roket mi attı, siz de onların füze bataryalarını vurur veya askeri hedeflerine saldırırsınız. O zaman belki destekçi bulabilirsiniz.
Sivil hedefleri vurmak, içinde kadın, çocuk, genç ihtiyar yüzlerce masum insanın yaşadığı 13 katlı bir binayı yerle bir etmek de ne oluyor ey zalim. Bu zalimliği desteklemek de ne oluyor eyy Batı, eyy Amerika.
Allah bu zalimleri yok etsin. Müslümanlara bu zalim iktidarları dize getirecek güç ve kuvvet versin inşallah.
Allah bütün müslümanları ve Filistinlileri korusun. Zulüm bizdense ben bizden değilim diyerek, bir Filistinlinin evi yıkılmasın diye, israil buldozeri altında can veren Rachel Corrie gibi masum yahudileri de korusun.
Sanıldığı gibi, Allah çoluk, çocuk, genç ihtiyar bütün Yahudileri lanetlemiş değildir. Allah zalimleri lanetlemiştir, masumları değil.
İsrailli zalimler başta olmak üzere, Allah bütün zalimleri kahretsin, bütün mazlumları korusun İnşallah.

“kimi yorumcular haması da israil yönetiyor vs diyorlar çatışıyor görünüp israil topraklarını genişletiyor diye yorumlayanlar var.abd destekli.israil abd üssü gibi.inşaallah müslümanlar güçlenir de zulüm durur.”G.U.
Bu konuda ayrı bir yazı yazacağım İnşallah. Bu iddiaları yazacağım.
Rahmetli Yaser Arafat, Leyla Halit gibi savaşçılar zamanında çok mücadele verdi.
Baktılar ki bütün Arap ülkeleri birleşse, Amerika arkalarında olduğu müddetçe yapacakları bir şey yok. Oslo Anlaşmasına razı oldular.
1993’te Bill Clinton, Yitzhak Rabin ve Yaser Arafat anlaşmayı imzaladı. Filistin devlet olarak tanındı. Arafat Devlet Başkanı oldu.
İsrail bu anlaşmayla artık sınırlarını genişletemeyecekti. Siyonistler bundan memnun olmadı. Yitzhak Rabini Mossad suikastla öldürdü.
İddiaya göre bu yetmez, israil’i yok etmeki diyen aşırılık yanlısı müslümanların arasına giren mossad Hamas’ı kurdurdu.
Artık her iki aşırılık yanlısı memnundu. İsrail’de seçim olacağı zaman Hamas İsrail’e roket attı, Netanyahu gibi aşırılar kazandı. Filistinde seçim olacağı zaman İsrail Filistine saldırdı, Hamas’ın ekmeğine yağ çaldı. Olan zavallı sivillere oldu.
İki aşırı uç birbirini besledi. El Fetih ve Hamas savaştı. El Fetihçilere Hamas suikast düzenledi, Gazzeden El Fetih’i tasfiye etti. Gazze’yeHamas hakim oldu.
Müslüman ülkelerin çoğu Meşru hükümetin yanında yani Arafat’ın, Mahmut Abbas’ın yanında oldular. Hatta İsrail ve Amerika gibi Hamas’ı terörist örgüt sayanlar oldu.
Bugün Filistindeki hükümetle yani El Fetih’le, Hamas düşman kardeşlerdir.
Hamas liderleri yurt dışındadır ve canları emniyettedir. Ne zaman barış gündeme gelse, israilin genişleme süreci dursa, Hamas kendi adamlarını ayaklandırır, israil’e roket atar, onların eline koz verir, israil’de bunu bahane edip acımasızca zavallı sivilleri bombalar ve öldürür. Müslümanların içi kan ağlar.
Yaser Arafat’ın El Fetih’i hain değildi. Yılların uğraşısı sonucu bu sonuca ulaşmışlardı. Geçmişte Stadyumda eylem yapmışlar, uçak kaçırmışlar, büyük mücadeleler vermişlerdi.
Hamas bunlar yetmez, İsrail’i de yer yüzünden tamamen yok etmekiyiz diyerek hoşa gidecek sloganlar atıp, İsrail’e yarayacak eylemler yaparak işi bu raddeye getirdiler.
Bu yüzden islam ülkeleri de bir araya gelemedi. Bırakın islam ülkelerini, bugün Filistindeki Mahmut Abbas hükümetiyle, habire sonuç alamayacakları eylemlere kalkışan Hamas bir araya gelememekte hatta zaman zaman sonu cinayete varan çatışmalara girmektedirler.
Kısaca sürekli Yahudiye yarayan, onların sınırlarının genişlemesini sağlayan bir oyun oynanmakta, siviller katledilmekte, biz de uzaktan kahrolmaktayız...
Kısaca israil bu fırsatı kendisine veren Hamas’tan çok memnundur. Bakmayın bağırıp çağırdıklarına, Haması, terörist ilan ettiklerine...
Kusaca iddialar böyle...

NOT: Bu sayfada yazılanlar benim bilgi ve görüşlerim değildir.. Kendisinden izin almadığım için adını yazmadım.


Düzenleyen osmanziya - 15-Mayıs-2021 Saat 19:55
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk