ahkam ve ibadet
DİN
ahlak ve itikad


Değerli bir hocamız, her din birbirini batıl gördüğüne göre bir birine ettikleri helak duası kabul olsaydı ne olurdu diye latife etti..


Dedim ki; sanırim DUALAR bir filitreden geçiyordur tasdik ve tatbike kadar.. bu yüzden atalarımız “Eger köpeklerin duası kabul olsaydı kökten kemik yağardi” demişler..


Bildiğimiz semavi dinlerin arasindaki ortalama sure olan 600 yuz seneyi baz alirsak.. son resmi dinden sonra gecen 800 yili da göz onunde tutarsak.. kaanatimce tum dinler AHKAM bakımından fesih olmuştur. Bu dinin müntesiplerin BİLİM ve HUKUKUN dil ve din ile temellendirilmesinde ilk kitap bende son kitap bende, gerekçeleriyle birbirinin reddetmelerinin artık bir anlamı kalmamıştır. Yani yeni bir nebi gelip eski bütün dinleri mülga etmesini mi bekliyorlar yoksa kıyametin gelip kendilerinden azab-i şedid ile hesap sorulmasını mı (Ali İmran 1-4 ayetleri) Bu hukuk suresi Bakara ile bilim suresi Ali-imran suresi arasındaki tam orta yere konumlandırılan Ali-imran suresinin ilk sayfasındaki METODOLOJİ insan olan herkesi sorumlu tutuyor.


Uygarlığımızdaki son bin beş yüz senelik değişimler ve özellilkle son iki yüz sene içinde olan büyük devrimler göz önünde tutularsa ve en son nebinin de Peygamberimiz olduğu düşünülürse ve bizim kültürümüzün de ilk dört yüz senelik gelişme ve canlılıktan sonra bin senedir düşünme ve hikmeti DURDURDUĞU ve son iki yüz yıldır da düşünce ve bilim ve hukuku DONDURDUĞU nazara alınırsa.. ve dine ait FETVA kapısını da kapattıktan sonra artık çözümün halife-i arz olan İNSANA düştüğü ortadadır. Bu noktada Ayetelkursi’nin yer aldığı 254-257 dört ayetli 34.fıkra İDEOLOJİ kuran ve yürüten ve sahiplenen TAGUTLAR’ın küfrün başı olduğunu hatırlatarak insanın insandan uzaklaştırılmasına sebeb olan her türlü VELAYETİ şiddetle reddediyor.


Tüm semavi ve ilahi dinlerin rasul ve kitap ihtilaflarından geriye kalan itikad ve ibadet.. her dinde baki ve cari ve meri zaten.. bu ortak alanlar dinler degiştikce degişmez zaten. Diğer taraftan dinler AHLAK ise haz ve görev yaklaşımında dünya ve ahiret yöneliminde sıratı müstakimin ortalama ve   dengeli yolunu öğütler. Bu durumda aşırı ve abartılı bir şekilde dünya veya ahireti unutturan yaklaşımların sonuçsuz olduğu deneyimle yaşadıkça ortaya çıkar.    


Bu itikad ve ibadet ve ahlak ikilisi dışında AHLAK konusunda şu ayet ve hadis davamı kanıtlar: Benim gönderilmem mekarim-i ahlaka tamamlamaktır diye Peygamberimizi için Hacc Suresinin 105-107 nci ayetlerinde mealen; Biz Tevrattan sonra ZEBUR’da yazdık ki yer yüzüne SALİH KULLARIM varis olacak.. işte bu âbid kavimler için bir belagatlı bir tebligattır. Biz de seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.


Bu şu demektir tüm dinler tarihi boyunca dilden dine.. bilimden hukuka.. siyasetten ticarete.. ideolojiden teknolojiye kadar milletler ve medeniyetler ve devletler deneyimi ve birikimi ve kazanımı elde edilmiştir. Bundan sonra bu ağacım meyvesi olan AHLAK toplanacaktır. Son fazilet sahibi mürşid ve mehdi olarak vasfedilen zatlar müslümanlara erdem ve yetkinlikten ve kişisel gelişimden yani cihad-ı manevi adı verilen KÜLTÜREL İSLAM’dan başka bir tebligat yapmadılar. Örneğin Ahmed Hulusi.. Örneğin Ahmet Kayhan.. Örneğin İmamı Nursî.. Bu demek değildir ki siyasal islam ya da askeri islam yasaklanmıştır ya zorunlu kılınmıştır.. belki bunlar yapılmıştır da şimdi sıra insanlığa arz edilecek mekarimi ahlakı gösteren kültürel islama sıra gelmiştir. Sonuçta bu kültürel, siyasal ve askeri SEÇİM küresel, yerel ve ulusal bir yeğlemedir. Bu yeğleme dahi bireysel üstelemelerin niteliği ve niceliği ile ortaya çıkan süreçlerdir.


Bununla beraber dil bilime ve din hukuka intikal edeli.. ulusal kulturlerin kuresel uygarlikla ilişkisi sorun olmaya başladı. Bununla beraber ticaret ve siyaset daha saglam ve sağlikli oldukça bu sorunlar da yavaş yavaş azalacaktır.


Diğer taraftan bilim ve hukukun iktisat ve adalet ülküleri ile.. ticaret ve siyasetin hürriyet ve meşveret ilkeleri.. ülkelerde ve uluslarda daha belirgin ve yaygın ve yerleşik olmaya başladi.. giderek bu daha iyi olacak.. her ne kadar bunun aksine yakınmaları ve bunalımları ve feryadları ile ortalığı yangın yerine çevirmek isteyenler bulunsa da umutluyum.. sadece mutlu ve kutlu olmak yetmiyor.. reca ve revh ve rabas Rahman ve Rahîm bir Rabba iman edenlere daha çok yakışır.

Dinnur YAŞAR 06.12.2021 02:22 Üçyol-İZMİR


[15:49, 05.12.2021] Mustafa BUĞUÇAM: Alakan için teşekkür ederim Kadir Kardaşım.. yazıma dikkat etti isen.. dinin itikad ve ibadet kısmı yüksek bir AHLAK ile gerçekleşiyor.. AHKAM kısmı ise İNSANLIĞA bırakılıyor.. böylece musanın şeriatı.. isanın şeriatı.. muhammedin şeriatı.. masonun şeriatı.. marksistin şeriatı.. KAVGASI bırakılıyor.. aslında bu uygulamak istenilen şeriat PEYGAMLERİN şeriatı değil her hizbin ve izmin ve ideolojinin uygulamak istediği kuralları ve yasakları ile kendi HUKUKLARI.. Allah'ın dini diye aklı sıra kendi dinlerini ZORLA uygulatacaklar.. sanırım bunu görecek kadar zekisindir.. sonuçta kafamızdaki fikirleri bir gözden geçireceğiz.. Don MARKQİUS adında bir arkadaş demişki "Eğer insanların düşündüklerini inandırırsan seni severler, gerçekten uyandırırsan, nefret ederler.…
[16:16, 05.12.2021] Kadir UZUNKÖK: Mustafa abi teşekkürler,Abi bu mehdiler neredeler,Hiç bir sosyal konuda ortada yoklar ,Ne zaman konuşacaklar kabir de mi ?
[16:35, 05.12.2021] Mustafa BUĞUÇAM: Düşünceme göre son Nebiden sonra ne nebi ne rasul ne mehdi ne deccal ne nemrud ne fravun.. ne mesih.. ne isa.. ne falan ne de filan bulunmuyor.. insanlar kafalarına göre mehdi ve deccal üretiyorlar.. başarılı insanlara.. büyük adamlara.. büyük insanlara.. bu sıfatları yakıştırıyorlar. Eğer başarılı olursan mehdi ya da dahi oluyorsun başarılı olmuyorsan deli ve hain oluyorsun.. son örneği FETO.. bir zamanlar R.Tayyip ERDOĞAN'ın GÜLEN Hocam dediği adam FETO oldu.. yarın devrilirse bu sefer ona RETO diyecekler.. yani YASALLIĞI ve MEŞRULUĞU belirleyen GÜÇ.. gücün varsa adamsın değilsen cüdam.. bu bakar basit.. bizde kafirler, münfıklar masonlar marksistler diye TRİP atarız.. zayıf güçlüyü seviyorsa STRİP-TİZ yapar sevmiyorsa TRİP atar.. demek mesele.. yıllar…
[16:37, 05.12.2021] Mustafa BUĞUÇAM: Aziz Kardaşım biz sizi düşünen ve hikmetleri gören ve hakikatlari ören adam diye biliyoruz.
[16:39, 05.12.2021] Mustafa BUĞUÇAM: Eğer bu sure için görüş, tutum ve düşünce değişimi olmamış.. yıllardır aynı şekilde kalıyorsak bunda bir sorun var demektir.. bundan kurtulmanın yolu da kitap okumaktır.. ben yirmi yıldır okumuyordum.. son on yıldır okumaya başladım.. okunmazsa zihin boş kasnak gibi kendi içinde dönüp duruyor...