DİN ADAMI VE BİLİM İNSANI


Din ve bilim birilerinin malı degildir.. yeteneklerinden yetkiler çikartanlar bilsinler ki olunce geriye kalan becerileri ve başarilar degil herkes gibi iskeletleridir. Ortaya koyduklari keşif ve icadlarda uygarlığin ve insanligin ve islamligin mali olmuştur.
Oyle ise mesleki yetkimizi ve TANIKLIGIMIZI dilimiz gibi kötu ve kotuye kullanmaktan sakinalim.

Dini kendinin sanan.. bilimi kendinin gören.. ancak ahlaktan ve hikmetten nasibi olmayanların.. dilin bilime ve dinin hukuka intikal ettiğini anlayıncaya kadar bu mücadele sürecektir.
Şurası da bir vakıa ki bilim iktisattan ve ticaretten.. hukuku adaletten ve siyasetten ayıran icraat ve tatbikat.. dili ve dini partilere ALET VE PARAVANA.. ekmeği ve özgürlüğü ideolojilere BAYRAK VE PARATONER.. etmek ve böylece gücü toplumak ve elinde tutmak gibi bir alışkanlığımızda bulunuyor.
Bundan kurtulmanın bir çaresi bulununcaya kadar.. ahlakı bulunmayan ve hikmeti olmayan din ve bilim adamı sınıfı varlığını südürecektir.
AHLAK nedir ?
Ahlakın iki tarzı var.. haz ve vazife.. gereksinimin hazzı aratır, arayışın vazifesi hazırlar.. bin yıllardır ikisini çatıştıra çatıştıra getirmişler.. neden mi ? Abarttıkları için.. oysa bedenine ve ruhuna ekmek ve özgürlük her zaman gerekir.. ekmek abartılınca özgürlüğü kısıtlar.. özgürlük azdırılınca ekmeği kısıtlar.. bu iki gereksinim uygarlık yürüyüşünde birbirini dengeleyen iki adımdır.. ekmek ideolojileri egemen olduğu zaman özgürlük tehlikeye girer.. özgürlük ideolojileri egemen olduğu zaman ekmek tehlikeye girer.. sonuçta bu iki değerden birini esas yapanlar, şu veya bu ad altında.. bu gün için temsilcileri Masonlar ve ona muhalif olan Marksistlerdir, her zaman ortaya çıkacak ve her zaman savaşacaklardır.. ancak önemli olan beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği "insaniyet"i tamamlamaktır. Çünkü o kapıdan insaniyet-i kübra olan İSLAMİYET çıkacaktır. Çünkü insaniyetin ekmek ve özgürlük gereksinimi ortak bir değer olduğu gibi ondan önce ortaya çıkan dil ve din de ortak bir değerdir. Dil ve din ile ekmek (emek) ve özgürlük (eşitlik) ortak değerleri ise ancak BARIŞ ortamında var olur ve gelişirler.. barış ise ancak esenlikte (islamiyette) gerçekleşebilir.. aksi halde sürekli savaşta.. sürekli barışta.. uygarlığı bitirir.. bu savaş ve barış altındaki yarış ve sınava geçmek ise bizi hikmete götürecektir.

HİKMET nedir ?
Hikmetin “ne” olduğunu anlamak için ana-kara’dan ayrılan günlük dil ve bilimsel bilgi ile felsefi bilgi ve dini dil kıtalarının katlarını açıklamak lazım geliyor.. bu da anlamak ilimleri ve bilgileri ile açıklama kelamları ve sözlerini birleştirebilmek icab ediyor.. icab ve lüzum ise imkan ve zarureti çözmeyi gerektiriyor. Bu da içinde bulunduğun dil ve bilgi katmanının farkında olmanı istiyor. Bu da seni “kim”e götürüyor.. “ne” nesnesi ve “kim” kimsesi ise yirmi yıldır şu sözü götürüyor beni: “Işık eşyayı aydınlatır, gerçekleri ise insan insana anlatır.” O zamandan beri anlatıyorum: Gerçek Nedir ? Hatırlarsınız The Matrix filmi böyle başlamıştı..
Bu da bizi gerçeğin görülmesi değil gerçeğin örülmesi paradigmasını geçen sınıflaşmış din adamı, bilim kadını ve hikmet insanını gerektiriyor.. yani önemli olan din, bilim ve hikmet olduğu gibi değerli olanın adam, kadın ve insan olduğunu anlamamızı istiyor.
Bilgi, saygı, sevgi ve sağlıcakla kalınız.
Osmanziya 12.02.2022 06:24 Üçyol-İzmir
[ozo]
Zeki COŞKUNSU Hocam.. siz böyle bir bilim adamına en yakın insansınız.. ancak ne yazık ki tam tersi bir sonuç doğmuş.. otant.. mutant.. stand ve patent "dünya"sı OTANT'a indiren bir "dil" geliştirmişsiniz.. bu da sizin "din"iniz olmak üzere.. belki de YBA de benim dinim halinde "görülebilir".. öyle ise sorun örülebilir ve görülebilir birbirinden ayırt ederek; bilinebilir, düşünülebilir, anlaşılabilir ve inanılabilir "dünya"ları tanımak, tanımlamak ve sonra bu savları kanıtlamakla çözülebilir, diye düşünüyorum. Doğrusunu Allah Bilir.. vesselam.

UYGARLIK


Resmi filoloji ve teoloji düşünürüm.. sivil filozofi ve teozofi.. logos resmi.. sophos sivil.. bilgi anlamında dilin ve dinin resmi ve sivil bilgisi ortaya çıkar diye kuruyorum.
Konu felsefe olunca.. köklü çözüm üreten felsefeciler FİLOZOF.. filozofları dillendiren ve okulundan mezun felsefe anlatıcılarına da FELSEFECİ derim.. birde bilim yapmayan bilimciler ki genellikle tanrı tanımazlardır.. birde din yapmayan dinciler ki tanırlıkları tanıklığa ulaşmamıştır ki sürekli bu konulardan bahsederler.. diye düşünüyorum.
Felsefeciler meraklılardır.. felsefi kaygıları noktasında ve sorunları dillendirmekten ziyade çözüm bulmakta adının düşünce tarihine tescil ettirmiştir filozoflardan bahsederler.
Felsefete otorite öncüler var; aristo.. dekart.. kant.. wittgenstein.. batıda.. imamı gazali.. mevlana.. imamı rabbani.. doğuda..
Filozoflar ve felsefeciler haydi haydi.. BİLİM paradigmalarına bağlıdır.. Aristo zamanın fiziğinin paradigmasına.. Dekart ve Kant.. zaman ve mekan paradigması Einstein ve Planc ile değişmemiş önceki zamanın fiziğine bağlıdırlar.. zaman ve mekan kavramları mutlaklığını yitirmiş günümüz biliminin felsefecilerini bilmiyorum.
Büyük resmi saptamada fizikçiler ve felsefeciler arasında SINIR kalkıyor gibi.. bence bilimi artık bilimsel bilgiye bırakmanın zamanı geldi.. bu yüzden dört katmanlı bir yapı öngörü-yorum hem öngörü hem yorumu haliyle VAR-SAYIM olacaktır:
Günlük dile bilimsel bilgi ile felsefi bilgi ile dini dil” katmanları.. Günlük dilin mantığı ve bilimsel bilginin matematiği üstündeki felsefi bilgi ve dini dilde ortak bir hızlı anlam sürücü ve kolay bir anlatım aygıtı olarak YBA öneriyorum.
Böyle konunun, gereksinimin ve çözümün, reklamını ve propgandasını yaparak.. yirmi senedir yanıt veren ve eleştiren ve katkıda bulunanda çıkmadı.. çıkıncaya kadar da konuşacağım sanırım.
[ozo]


Aslına rücu edilemeyen işaret.. evveline ulaşılamayan delalet.. kendilerinin ikincil bilgi olduklarını nasıl anlatsınlar ki..
gostergelerin ve işaretlerin çevirisi ve tercumesi..
gorungulerin ve işaretlerin evirisi ve tevili..
anlam ve anlatım sorunlarıyla..
bizim derin nazariye ve basiretlerimizin altındaki birincil manzara-yı basarımizin ve mubsira-yı nazarımizin SEM'ine ve NIYET'ine çağırir…

Sem'ini işiten niyetini de anlar.
Özetle insan derindir.. bizler yüzeyde dolaşıyor.. betimlemeler ve indirgemeler arasinda dolaşiyor.. açiklamalar ve yorumlamalar arası yolculuk ediyoruz.

Sanırım bilinenlerden bilinmeyenlere gidiyoruz.. fakat siz bunun tersini de sayabilirsiniz.. Sokrat bilinmeyenlerden bilinmeyenlere gidildigini söylayerek agnostizmin kapisini açmiş.. Aristo da bilinenlerden bilinenlere gidilmeyi ORGANON'laştirarak kuşkuyu kapatmaya çalişmıştı.. bize bu dördü de lazım.. nitekim Aristo dört sebeb kuramı metafizik bir mahiyet vererek bilim yapmaya çalıştı.. bu Descartes ve Newton ile yıkıldı.. Biz bu dörtlüyü epistemik bir model olarak kullanırız.

Anlaşıldı ki KULTUR ana-karasi bugun gunluk dilin mantığı.. bilimsel bilginin matematigi.. felsefi bilginin kuşkulu sorusu.. dini bilginin kesin yanitı.. ile ve aşk ile beş kıtaya ayrildı.
Bizim her kıtada sefer yapacağimiz çok ülke.. her ulkede seyredeceğimiz çok şehir bulunuyor. Meslekler bitmez.. meşrebler tükenmez.. siratimiz binler zumreler ve firkalar genısliginde kocaman bir yoldur.

SoruNluluk ve soruMluluk
Küçük yaşlarda başlar
Universiteden önce ilk okulda
Okuldan önce ailede..
Aileden önce rahimde..
Rahimden önce MHR de...
Mühür bir TAMGA (+) dır.
HRM ve HMR u belirler.
Hamra hem kırmızı hem hamur demektir.
Hamuru ve Çamuru nasıl yogurulmuşsa
İşin yarısı bitmiştir.. gerisi vitalite ve mentalitenin formalitesi anlamina gelir.
Bizde YBA form ve normlari ve kod ve modlariyle bunu anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz


Bilmek.. ÖĞRENME
Düşünmek.. ANMA
Anlamak.. BAĞLANMA
Inanmak.. GÜVENME
AĞAÇLAR ve MEYVELERİ

Hocam, yolculuk zaman ve mekan ile tanışırken onlara aracilik eden madde ve harekete binmektir.. boyutlara bildirilen evreni duyumsamasıdır.

Bu seyehat aritmetik ve geometri içeren matematik ile yapılirsa Fizik olur.

Ancak bir de mana ve gaye ile taniştiran akil ve kalb ile yapılirsa bilim ve san'at ile hikmet ve hukuk etkinligi ortaya çıkiyor. Anlatılan bu resmi filolojinin.. özgur yapılıp sivil olanina filozofi diyoruz.

Bir de logos otesi mitosun teolojisi bulunuyor.Bu remî teolojinin bir de sivili ise teozofisi bulunuyor ki bu tarikatlarin barikatlar olarak görülmesi.. filolojinin.. filoziginin.. teolojinin bencilliğinden başka ne olabilir ki...

Sonuçta uygarlik olarak çeşitli alanlarda yuruyen ve ilerleyen ve yükselen yolcularımizin toplu ifadesidir. Hiç bir yolcu digerini hor gormemeli.. Çunku özgurluk birinin degil dördunun YETKISI içindedir. Saygılarımla, sağlıcakla kalınız.


Ahlakın iki tarzı var.. haz ve vazife.. gereksinimin hazzı aratır, arayışın vazifesi hazırlar.. bin yıllardır ikisini çatıştıra çatıştıra getirmişler.. neden mi ? Abarttıkları için.. oysa bedenine ve ruhuna ekmek ve özgürlük her zaman gerekir.. ekmek abartılınca özgürlüğü kısıtlar.. özgürlük azdırılınca ekmeği kısıtlar.. bu iki uygarlık yürüyüşünde birbirini dengeleyen iki adımdır.. ancak önemli olan beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği "insaniyet"i tamamlamaktır. Çünkü o kapıdan insaniyet-i kübra olan İSLAMİYET çıkacaktır.. diye düşünüyorum. Doğrusunu Allah bilir.
BABALAR genetik kodu emanet ile beraber kültürel kodları da ÇOCUKLARINA.. kız ya da oğlan.. katar geleceğe emanet bırakılar. Kiminden geriye bir aile, kiminden bir imparatorluk kalır.. sonuç değişmez insanlık türü sürer. [ozo]

TÖZ nedir diye soruyorlar.. TOZ ve KÖZ arasında duran şey'.. bu KOZ ve KÖZ de olabilir.. ancak adı kadar önemli olanı anlamı olacaktır.. bu da sanırım anlatımla çözümlenecek bir bir konu.. olduğunu düşünüyorum.


Bilgi, saygı, sevgi ve sağlıcakla kalınız.
Osmanziya
12.02.2022 06:38 üçyol-izmir





Bu tabloyu anlamak için buraya bindirilen FIRSAT dizini içindeki dosyaları yalından karmaşığa doğru versiyon sırasıyla izlemeli, imgelemeli, irdelemeli ve incelemelisiniz.

20220212_065218_FIRSAT.rar


Düzenleyen osmanziya - 12-Şubat-2022 Saat 13:09