KÜLTÜRÜN HARİTASI

KÜLTÜRÜN olmazsa olmaz iki temeli bulunuyor; ortak dil ve müşterek din.. böylesine temelli bir kavramın tanınması ve tanımlanması da kolay olmuyor.

Baktım bir arkadaş, GÜNLÜK dilin, BİLİMSEL düşünmenin, kuşku soran FELSEFİ konuşmanın ve kesin yanıt veren DİNE inanmanın aynı ana karadan çıkan katılar olduğunu anladan dinin karşısında bilimin zarferini ilan etmiş.. dedim ki:

Ortak bir dinimiz bulunuyor ve fakat insanların sayısınca yollar oluyor.. bu ikisini birbirine karıştırınca artık "din" adına konuşuyoruz.. nasıl ki dillerin birbirine çevrilmesini temin eden ortak bir düş tabanımız bulunuyor ve bu taban üzerine çeşitli DİLLER ortaya çıkıyorsa.. sonuçta kültürün olmazsa olmaz bu dil ve din bileşeni ile ortaya çıkan "antropo" işbu "logos"un farkında olmazsa.. doğaya giderek yabancılaşan teknoloji.. giderek insanı insandan uzaklaştıran ideoloji ile "insan"ın sonunu hazırlıyor.. demem o ki önce insana saygı.. sonra ortak dili ve müşterek din ile kendi düşünme ve dileme yolumuzun.. duyum ve duygu yürüyüşümüzün.. AYRILIĞININ farkında olarak başkalarıyla iletişim ve etkileşiminde daha yararlı ve verimli bir teknikler.. yordamlar.. yöntemler bulmalı.. en azında mutlak ile izafi arasında farkı öğrenmeliyiz.. diye düşünüyorum.

Beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin insaniyeti inşa ettiğini anlamak için KÜLTÜR denilen ANTROPOLOJİ yani insan bilimi kavramak gerekiyor. İnsan kavrandığında medeniyetin ve medinenin ve şehrin anlamı ortaya çıkacaktır.

“Şehir” hem “teşhir” hemde “meşhur” sözcüklerimizde bulunan bir ŞHR kökü olan bir SES.. öyle ise bu işe bir “ünlü”den başlayalım:

“Sevmek, sahip olmakla değil değer vermekle ilgilidir.” osho..

sanırım “oşo” okunuyor.. eğer bu kimse “osho” ise bendeniz [ozo] yum.. kitleleri “hazır açık ve seçik anlaşılır” yazılarla ardında toplayan yazarları ve hocaları sevmemişimdir.. nedense.. Bu fikir üzerine köklü bir eleştiriye girmeden sadece bunu belirtmekle yetineceğim:

bilgi.. sevgi.. istek.. yapıp etmelerimizin yani “iş”lerimizin benzini.. yağı ve yedek parçasıdır.

Bu benzetmede sevgiyi BENZİN'e benzetirim. Yaşamı da bir ARABA'ye teşbih edersem bu temsilde arabanın yükünü ve yolcusunu ayırt etmekle işe başlarım. Bunun içinde yöntembilimsel analizle insanbilim yapmaya çalışırım.

Ancak yöntembilimle yaptığım insanbilim, insanbilimle yaptığım islam bilim ve bu konuda böyle paylaştığım yazılar sadece YBA (yöntembilimisel analizin) reklamıdır. Reklamını yaptığım YBA günlük dilin düz yazısıyla yapılan edebiyat, felsefe, vaaz ve din olmadığından HAZIR açık ve seçik ANLAŞILIR anlatımlar bulunmaz. Çünkü sözün düşünmek ve düşündürmek.. dillendirmek ve dile getirmek.. işlevlerinden DÜŞÜNDÜRMEK konusun öylesine ihmal edilmiş ki CİDDİ DÜŞÜNEBİLEN İNSANLARDA dahil olmak üzere doğu ve batı kültürlerinin çoğu yeşil ve mavi.. kızıl ve kırmızı ideolojilere angaje insanlar yetiştiriyor. Sonuçta dili ve dini emeği ve özgürlüğü partilerine paravana eden "diller" ortaya çıkıyor. Geriye kalanlar bilgi veya sevgi ya da istekleri iç yolculuğu kapanan ve bu yüzden düşünemeyenler oluyorlar.

Sonuçta çağımızda sorun derinde.. oturduğumuz yerde televizyondan ya da sosyal medyadan sorundan yakınmalarla ya da hazır çözüm yüklenmelerle.. yani yüzeysel önlemlerle çaremize derman bulamıyoruz.. Z kuşağı diye kendi çocukularımızdan ve torunlarımızdan şekva etmekten başka bir "iş" yapamıyoruz.

Aslında sorun küreseldir.. ulusal değil.. bu artık kendini iyice belli ediyor.. sorun küreselse çözüm bireyseldir. Küre ile birey arasında TOPLUM.. sorun ile çözüm arasında DEĞİŞİM bulunur.. öyle ise ulusların toplumsal değişimlerini gerçekleştirmeleri gerekiyor.. bunu hangi ulus yaparsa.. bilgi toplumu ve hukuk devleti ülkülerini hangi kültür gerçekleştirirse.. o kültür.. o ulus ve o millet KURTULUŞU başlatacaktır.. keşke bu yer doğunun ve batının kesiştiği ANADALU.. geçmişin ve geleceğin kavşaklaştığı TÜRKİYE olsa.. İnşaallah.

Öyle ise sözü bizim kendi oşo’muz olan Koca Yunus’umuzun diliyle sözü bitirelim:
“ilim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendin bilmezsin
Bu nice okumaktır.”

[OZO]








https://amp.onedio.com/haber/bilgeligiyle-taninan-osho-nun-hindistan-dan-kovulduktan-sonra-abd-de-kurdugu-tarikatla-teror-estirme-hikayesi-861683