Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: NEDEN.. 2023 DE AKP Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3397

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: NEDEN.. 2023 DE AKP
    Gönderim Zamanı: 12-Mayıs-2023 Saat 07:24
NEDEN 2023 DE AKP ? 02

Neden 2023 de AKP

•     Dünyada.. dünya beşten büyüktür diyen tek bir isim var..
•     RECEP
•     Uluslar arası terör örgütü PKK ile ciddi savaşan tek bir isim var..
•     ERDOĞAN
•     İstanbul Sözleşmesine karşı çıkan tek bir isim var.. T
•     TAYYİB
Ne kadar yaşlı deseniz de..
Ne kadar diktatör deseniz de..
Ne kadar hırsız deseniz de…
Bunların hiçbir önemi ve değeri kalmaz.
Bende oyumu veririm.
Zaten bu oydan daha önemlisi dünyanın oyunu.. solun başına dinsizleri ve sağın başına hırsızları koyarak halkın bölerek ve küresel efendileri olan tepkisini hükümsüz ve etkisini geçersiz.. bırakıyor.
Bunun için insanın ortak değerleri olan dili ve dini.. emeği ve özgürlüğü partilere paravana (alet) eden ve ideolojilere paratoner (bayrak) yapan oluşumlara prim vermeyelim ki hırsızlardan ve dinsizlerden kurtulalım.
Osmanziya 12.05.2023



Bu güne kadar oy vermekten başka siyasal eylemim olmadı. Üstadın tavsiyesine uyarak hep kitle ve sağ partilerine oy verdim. yirmi yıldır netteyim ve 14 yıldır face deyim. Açık ve seçik bir siyasi parti propagandası da yapmadım. Fakat bu gün tercihim gizli oyumla değil açık seçimimle yaptım. Elbette Takdir sizin. Bunun için insanbilim sayfamda dedim:
Mesaili maişet.. geçim sorunluluğu..
Mes'uliyeti meşiet.. seçim sorumlulugu..
Geçim bir SIRAT ise seçim bir ISTIKAMETTIR.
GEÇIM ve para ile SEÇIM ve oy
Her zaman birbirini etkilemiştir.
Para HELAL ve HARAM.. oy ise EMIR ve NEHIY ile
Koşullandirilmiş ve sınırladirilmıştir

Bu koşul ve sınırlara vicdaninla kendin tasarlar ve karar verirsin.. bunlar ben'inle yargilama yapilir.. beyninle oylanir ve bedeninle uygulanir.

Tasarlamada ve algilamada BAŞKALARI.. dahili hannas ve seytan.. harici tagut ve deccal.. bunlar arsindaki nefsaniyetin duyarlik ve hassasiyeti ve uyarisi.. enaniyetin uyarligi ve duyurusu.. sana vetire ve vesile olur ve bunlari çogu zaman fark etmezsin...

B A Ş K A L A R I sadece seni uyarir ve sana duyurur. Annen.. baban.. eşin.. oglun.. kızin.. hocan.. kocan.. patronun.. amirin.. dilin.. dinin.. kulturun.. çevren.. toplumun.. ulusun.. bunlarin hepsi bir surecin ve vetirenin parçasi.. bir vesilenin ve ilecin ucudur. SON KARARI ve uygulama BUYRUGUNU ve yürutme OYUNU sen verirsin. Benimde senden bir farkim bulunmuyor.

Ben ancak Yontem Bilimsel Analiz dedigim daha açik ve secik KONUŞMANIN.. daha hızli ve kolay DÜŞUNMENIN.. daha saglam ve sağlikli KARAR VERMENIN..aleti olan YBA reklamini yapiyorum.

Bu sana zor mu geliyor.. haklisin.. insana aliştigi uzun yol.. öğrenmedigi kisa yoldan zor gelir. Çunku kolayligin ve olayligin.. çalişmak ve ugraşmak ve alışmak gibi zorlu bir bedeli olur.


Saygilarimla.. saglicakla kaliniz.

Osmanziya 12.05.2023


Biz bu gün varız.. yarın yoğuz.. 71 yaşında bir adam taş çatlası yirmi yıl yaşar doksanında işi biter.. fakat yirmi yaşında torunlarınının yetmmiş yıllık bir geleceği olacaktır..

Bunu düşünerek geleceğe bu yazıyı yazdım..

Osmanziya 12.05.2023

Dünya YAPAY ZEKA gelsin mi gelmesin mi diye tartışırken.. biz şu parti mi bu parti mi.. şu dil mi bu dil mi.. şu din mi bu dinmi.. diye tartışıyoruz.
Siyasi katılma bir derece meselesidir.. kimi sadece bir oy verir kimi bir partiye başkan olur.. sonuçta Tanrı'mızı ve Peygamber'imi seçmiyoruz.. Devlet Başkanımızı seçiyoruz.. ancak karar alırken ve oy verirken ciddiyetli ve sorumlu ve bu nedenle dikkatli olmalıyız.

Gençken bunu insan fazla dert etmiyor.. fakat yaşlanınca geleceğ ne bırakacağını düşünüyor.. bende bu endişe ile bu yazıyı hazırladım..
Saygılarımla.
Osmanziya 12.05.2023



İki binlerin başında bu yana geçen yirmi üç yılda.. KÜLTÜRÜN olmazsa olmaz bileşenleri olan dilin ve dinin bilime ve hukuka dönüştüğünü.. bilimin esası olan iktisadın ve hukukun temeli olan adaletin ticaret ve siyasette yeteri ve gereği kadar yaşatılıp diriltilmemesi nedeniyle Ticaretin eriştiği TEKNOLOJİNİN insanı doğaya yabancılaştırdığını ve siyasetin bulaştığı İDEOLOJİNİN insanı insana yabancılaştırdığını ve bu yüzden bilimin hikmete ve hukukun ahlaka evirilmesi gerektiğini ve bu aşama açılmadan bu CEHALET VE ZULMET sorunun giderilemeyeceğini anladım.

Beşeriyetin yapısından doğan ve kültürün bilim ve hukukundan çıkan medeniyetin, insaniyeti inşa etmeden islamiyete geçilemeyeceğini ve bu fikre ters ASRI SAADET doğması ve buna bağlı olarak “ilk kitap bende son kitap bende” kavgası bitmeden, dilin ve dinin, bilimin ve hukukun, ticaretin ve siyasetin, teknolojinin ve ideolojinin salah ve sıhhatınin koşullarının,   iktisad ve adalet ÜLKÜLERİNİN   gerçekleşemeyeceğini ve âlemleri rahmet olan gönderilenin Mekarim-i Ahlakı bulanan ameli salihin tür olarak ortaya çıkamayacağını.. kesinlikle biliyorum.

Çünkü bu tür düşüncelerle İNSAN’ın ortak değerleri olan dil ve din ile emek ve hürriyetin partilere ve ideolojilere paravana ve paratoner edilmekten kurtulamayacağını.. halife-i arz insanlar ve onun kardeşi İslamlar barış içinde bir arada yaşamayacağını da biliyorum.

Elbette insanlar sorunları barış ve hukuk yoluyla çözülmezse savaş ve şiddet yoluna başvurur. Bu kaçınılmaz. Biz bundan da korkmuyoruz ancak asr-ı saadetten sonra sadece Müslümanlığın suyun suyu gelecek ve sonunda kesilecek anlayışının da   sadece Yahudiler gibi Müslümanların ve hristiyanların telef edilmesinden başka bir işe yaramayacağını biliyorum.

Diyeceksiniz ki bunların 100 yıllık CHP ile 20 yıllık AKP ile ne alakası bulunuyor.. çok alakası var.. gözünüzle gördüğünüz gibi yirmi yılda bir parti eskiyor.. CHP beş kere eskimiş ki bunu altılı masada gördünüz.. nerede bir eskime bulunuyorsa orada bir deneyim ve değişim ve düzeltim bulunur.

Ancak tüm bunlarda da DEĞİŞMEYEN bir nesne olur; GÜÇ.
İktidar ve hakimiyet ile ihtiyar ve hürriyet karışımı güç ki sağlam ve sağlıklı olmadığında kolaylıkla yasal olmayan tahakküme ve istiklaliyete ve sonuçta anarşiye o da istibdada yol açar.

İşte bu güç bilimin ve hukukun üstündedir.. tekrar söylüyorum BU DÜNYA güç olmadan bilim bir başka öykü hukuk ayrı bir hikaye… Kavi karşısında Hukukun ÜSTÜN’lü hukuku sevenler ve onan uyanlar içindir. Kavi eğer hakka.. hürriyet ve hukuka duyarlı değilse.. zalim, cebbar, acımasız diye söylenmek trip atmaktır.

İster haklı olsun ister kuvvetli olsun.. fark etmez. İktidar ve güç kodu mu oturtur. İnsan öfkelendi mi dünya ve ahiret her şeyini feda eder.. Hafazanallah.

İster nesnelerin Termo-Dinamik yasalarında.. ister canlıların sibernetik yasalarında.. ister kimselerin semiotik yasalarında.. söz konusu olsun koşulları ve kuralları ve sonuçta bilimi ve hukuku biçimleyen ve tasarlayan ve bu yüzden ortamlara ve toplumlara yön veren iktidardır, ihtiyar değil.. bilimin tercihi ve hukukun tergibi değil.. ve tüm ilişkilerde kavi ve zayıfın ilişkisi durumuna dönüşür.

Kısaca ailede, şirkette, partide, toplumda, ulusta, yöreselde.. yerelde.. bölgeselde ve küreselde geçerli olan Krallık ve kölelik (Master-Slave) düzenidir. Bunu asla değiştiremezsiniz.. hatta bel bağladığımız ve umutlandığımız Tanrılık ve Kulluk düzenine de geçseniz.. gücün etkisi kaldırılamaz.

Demek ki iki türlü düzen bulunur.. Krallık ve kölelik ile Tanrılık ve Kulluk.. birisi mecazi diğeri hakiki bir düzendir. Ancak ikisi de birbirine benzer. Belli olan HAKİKİ Krallık ve kölelik düzenine B ve A diyelim.. belli olmayan MECAZİ Tanrılık ve kulluk düzenine de Y ve X diyelim.

Şimdi biz burada “Gerçek” ve “Benzer” sözcüklerini yer değiştirdiğinizde (ki asla bu G ve B sırrını çözemeyiz.. anlamadan “gibi” deyip dururuz) durum da şu olur:

A + B   (G < > B)    X + Y

Böylece bilinenlerden bilinmeyenlere giden yolculuğumuzun ve edebi teşbih ve bilimsel temsil ile ortaya koymaya çalıştığımızın, mahiyeti ortaya çıkar.

Acaba öncelik Anne ve Baba da mı bulunur yoksa X dişilliği ve Y erilliğinde mi dir ? Ya da tüm işler Z zigotu C çocuğu için mi ?

Hem Karı ve Koca’nin yaşadıkları boş bir oyun ve kör bir öykü mü olduğunu sanıyorsunuz.. Tapılası Karı ve Kulluk edilesi Koca dediğimde şaka mı yapıyor sanıyordunuz.. Tanrı bize en yakınınızla ve yakınınızdakilerle Tanıktır.. Tanrı tanırlıktan Tanrı Tanıklığa geçmezsek göremeyiz. Fatiha Şerife’den sonra okuduğunuz Zammı Sure’den sorularınızın yanıtlarını alamıyorsak ve sorunlarının çözümlerini bulamıyorsak bu zorluklarımızı Fatiha’ya açmıyor oluşumuzdan ve kolaylıkları Sure’den bulamıyor oluşumuzdandır. Gerçekten AT’ımızın taşıdığı AR hüsnasını ve AD esmasını bilmeden.. Öznemizin yüklendiği Nesne ve Kimse’yi görmeden göremez ve öremeyiz.
Kısaca DÜNYADA aileden başlayarak küresele kadar Mecazi güce dayanan BENZERÎ bir krallık ve kölelik düzeni bulunur.

Biz AHİRETTE bunlarla hakikisine hazırlanırız. Fakat dünya hasenesi ile ahiret hasenesi arasında denge, uyum ve bağdaşım kurmak dahi büyük bir sınav ve yarışıtır. Kolay değildir. Zordur. Ancak imkansız da değildir. İMKANI anlamakta bu sınav ve yarışın başlangıcıdır.

Demek ki biri gerçek ise diğeri sahte yani sanal ve yapay iki ayrı düzen bulunacaktır.
BİRİ dünyanın sözde ve kelamda düzeni
DİĞERİ ahretin ilimde ve isimde olan düzeni.

Nitekim bu ikiliyi “İnsan ve KAİNAT ve Tanrı” üçlemesinde görürsünüz.. Yaratan bunu daha iyi anlamız için “İnsan ve Kainat ile Kur’an ve Rasul” dörtlemesi haline getirmiştir.

Sizin anlayacağınız DÜNYANIN güç düzeninin iki cepheye ayrıldığını gözlemliyoruz bu gün.. biz aydınlar anlamazsanız da cahil halk anlıyor.
Biri ANADOLU BİRLEŞİK CUMHURİYETLERİNE izin verenler
Diğeri vermeyenler.

Anadolu Birleşik “insanî” devletine İzin vermeyenler.. İSLAMİ BİRLİK KURUCAKLAR gerekçesiyle.. KÜRESEL efendilerdir. Oysa böyle bir şey bulunmuyor. Biz sadece insan hak ve hürriyetlerimizi arıyoruz. Ancak Anadolu İNSANLARI bu oldu bittiye baş eğecekte değildir.

Yedi sekiz sene önce İzmir Selçuk Treninde yolculuk yaparken tanımadığım bir arkadaş demişti:
“Gelecekte süt satanlarla süte su katanlar ayrılacak.. müslümanın malı gavurun elinden alınacak.. şeriata sövenler şehadete koşacak.” Bu konuları Fatiha-i Şerife Anahtarı konusu ise gücün sırlarını.. rububiyetin islamiyetini.. risaletin itaatını.. ubudiyetin teslimiyetini.. velayetin ittibasını.. hakikatın sıratını.. hakkın istikametini.. halkın kuvvetini.. Halik’ın kudretinin ve rahmetinin izzetini ve hikmetini.. Sani’in ilminin ve iradesinin inayetini ve adaletini.. çizgi çizgi TANIRLIK’dan TANIKLIK’A geçiren YBA ile açtım. Belki siz yarın nokta nokta açacaksınız.   

Şimdi siz küresel efendiler eliyle PKK’ya güç veren Amerika ve Avrupa tarafında mı yer alıyorsunuz.. bu güce direnen Rusya ve Çin ve Türkiye (Anadolu) yanını mı tutuyorsunuz ?
Biz tutsakta tutmasak ta   halife-i arz olan bu halklar farkında iktisad ve adaleti gerçekleştirmek için.. Küresel Gücün kullandığı BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’i dünyadaki dilleri, dinleri ve kültürleri temsil ettirecek düzeye getirecektir.. İnşaallah.

Bu davanın temsilcisi bu gün ERDOĞAN ve ANADOL görünüyor.. yarın başka bir ülkede.. ya da başka bir bölge.. ya da diğer bir çağ devralır.. önemli değil. Önemli olan insanlık türü.. kendini makineye heder ettirmeyecektir.

Bunun için de diğer türlerin altına düşmeyecek ve kendini hiçe sayan TEKNOLOJİ ve İDEOLOJİ’yi yani dili ve dini kötü ve kötüye kullanan kuvvetin kökünü gerekli olana kadar bırakacaktır.

Bu nedenle küresel efendilerin aleti olan PKK ve İstanbul Sözleşmesine karşı koyan ERDOĞAN’ı ve ANADOLU’yu destekliyorum.
Saygılarımla, sağlıcakla kalınız.

Osmanziya 12.05.2023 Üçkuyular-İZMİR

NOT: PKK’ya karşı çıkmak kürtlere ve benim gibi yarı kürt kökenli olanlara karşı çıkmak değildir. Müslüman büyükler olarak Türkler, Arapçlar ve Farslılar arasında batılılarca çivi gibi sokulan alete karşı çıkmaktır. Zaten islamda DEVLETE karşı eline silah alan terörist ve eşkıyadır.
       


Düzenleyen osmanziya - 12-Mayıs-2023 Saat 15:31
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3397

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 12-Mayıs-2023 Saat 07:26
NEDEN 2023 DE AKP ? 00

1974 de HUKUKU bitirdiğimde profesyonel bir mesleğim olmuştu.. ancak gençliğimden beri amatör olarak bilimciydim.
1998 de IV Ulusal Yayın Kongresinde sunduğum ULUSAL KALKINMANIN KOŞULLARI Bilgi Toplumu ve Hukuk Devleti Bildirisini (ki netteki araştırmamda ilk defa ayrı ve yarı sözü edilen “Bilgi Toplumu” ideali “Hukuk Devleti” mefkuresin ilk kez birlikte ve beraber bu bildiride söz edildiğini geçen sene öğrendim) Kongreye sunduğumda bilimi mutsallığın ve hukuku kutsallığın anahtarı olarak görüyordum. Bu Kültür Bakanım Fikri SAĞLAR’ın şahsıma sipariş ettiği bu bildiriden ertesi gün Cumhuriyet Gazetesinde bahsedildi. Nur talebeleri bir karar almışlar.. Cumhuriyette kimin yazısı çıkıyorsa.. onu adamdan (islamdan) saymıyorlarmış.. demek ki o zamandan beri islam sayılmıyorum.. inşallah insanlığım koybolmamıştır. Kolay değil.. CHP nin yıllarca Müslümanları adam saymamasının sonucunda makul bir tepki.. Bu yüzden bizde insanlık ve İslamlık için yeni kriter ve standartlar saptamaya çalıştık.   

İki binlerin başında bu yana geçen yirmi üç yılda.. KÜLTÜRÜN olmazsa olmaz bileşenleri olan dilin ve dinin bilime hukuka dönüştüğünü.. bilimin esası olan iktisadın ve hukukun temeli olan adaletin ticaret ve siyasette yeteri ve gereği kadar yaşatılıp diriltilmemesi nedeniyle Ticaretin eriştiği TEKNOLOJİNİN insanı doğaya yabancılaştırdığını ve siyasetin bulaştığı İDEOLOJİNİN insanı insana yabancılaştırdığını ve bu yüzden bilimin hikmete ve hukukun ahlaka evirilmesi gerektiğini ve bu aşama açılmadan bu CEHALET VE ZULMET sorunun giderilemeyeceğini anladım.

Beşeriyetin yapısından çıkan ve kültüründen çıkan medeniyetin insaniyeti inşa etmeden islamiyete geçilemeyeceğini ve bu fikre ters ASRI SAADET doğması ve buna bağlı olarak “ilk kitap bende son kitap bende” kavgası bitmeden, dilin ve dinin, bilimin ve hukukun, ticaretin ve siyasetin, teknolojinin ve ideolojinin salah ve sıhhatınin koşulları   iktisad ve adalet ÜLKÜLERİNİN   gerçekleşemeyeceğini ve âlemleri rahmet olan gönderilenin Mekarim-i Ahlak ameli salihin ortaya çıkmayacağını.. kesinlikle biliyorum.

Çünkü bu tür düşüncelerle İNSAN’ın ortak değerleri olan dil ve din ile emek ve hürriyetin partilere ve ideolojilere paravana ve paratoner edilmekten kurtulamayacağını.. halife-i arz insanlar ve onun kardeşi İslamlar barış içinde bir arada bulunamamayacağını da biliyorum.

Elbette insanlar sorunları barış ve hukuk yoluyla çözülmezse savaş ve şiddet yoluna başvurur. Bu kaçınılmaz. Biz bundan da korkmuyoruz ancak asr-ı saadetten sonra sadece Müslümanlığın suyun suyu gelecek ve sonunda kesilecek anlayışının da   sadece Yahudiler gibi Müslümanların ve hristiyanların telef edilmesinden başka bir işe yaramayacağını biliyorum.

Diyeceksiniz ki bunların 100 yıllık CHP ile 20 yıllık AKP ile ne alakası bulunuyor.. çok alakası var.. gözünüzle gördüğünüz gibi yirmi yılda bir parti eskiyor.. CHP beş kere eskimiş ki bunu altılı masada gördünüz.. nerede bir eskime bulunuyorsa orada bir deneyim ve değişim ve düzeltim bulunur.

Ancak tüm bunlarda da DEĞİŞMEYEN bir nesne olur; GÜÇ.
İktidar ve hakimiyet ile ihtiyar ve hürriyet karışımı güç ki sağlam ve sağlıklı olmadığında kolaylıkla yasal olmayan tahakküme ve istiklaliyete ve sonuçta istibdada yol açar.

İşte bu güç bilimin ve hukukun üstündedir.. tekrar söylüyorum BU DÜNYA güç olmadan bilim bir başka öykü hukuk ayrı bir hikaye… Kavi karşısında Hukukun ÜSTÜN’lü hukuku sevenler ve onan uyanlar içindir. Kavi eğer hakka.. hürriyet ve hukuka duyarlı değilse.. zalim, cebbar, acımasız diye söylenmek trip atmaktır.

İster haklı olsun ister kuvvetli olsun.. fark etmez. İktidar ve güç kodu mu oturtur. İnsan öfkelendi mi dünya ve ahiret her şeyini feda eder.. Hafazanallah.

İster nesnelerin Termo-Dinamik yasalarında.. ister canlıların sibernetik yasalarında.. ister kimselerin semiotik yasalarında.. söz konusu olsun koşulları ve kuralları ve sonuçta bilimi ve hukuku biçimleyen ve tasarlayan ve bu yüzden ortamlara ve toplumlara yön veren iktidardır, ihtiyar değil.. bilimin tercihi ve hukukun tergibi değil.. ve tüm ilişkilerde kavi ve zayıfın ilişkisi durumuna dönüşür. Yani ailede, şirkette, partide, toplumda, ulusta, yöreselde.. yerelde.. bölgeselde ve küreselde geçerli olan Krallık ve kölelik (Master-Slave) düzenidir. Bunu asla değiştiremezsiniz.. hatta bel bağladığımız ve umutlandığımız Tanrılık ve Kulluk düzenini de geçseniz.

Demek ki iki türlü düzen bulunur.. Krallık ve kölelik ile Tanrılık ve Kulluk.. birisi mecazi diğeri hakiki bir düzendir. Ancak ikisi de birbirine benzer. Belli olan HAKİKİ Krallık ve kölelik düzenine B ve A diyelim.. belli olmayan MECAZİ Tanrılık ve kulluk düzenine de Y ve X diyelim.

Şimdi biz burada “Gerçek” ve “Benzer” sözcüklerini yer değiştirdiğinizde (ki asla bu G ve B sırrını çözemezsiniz.. anlamadan “gibi” deyip durursunuz) durum da şu olur:

A + B   (G < > B)    X + Y

Böylece bizim bilinlerden bilinmeyenlere giden yolculuğumuzun ve edebi teşbih ve bilimsel temsil ile ortaya koymaya çalıştığımız mahiyeti ortaya çıkar.

Söyleyin bakalım öncelik Anne ve Baba da mı bulunur yoksa X dişilliği ve Y erilliği mi takdim edilir ? Ya da tüm işler Z zigotu C çocuğu için mi ? Yoksa Karı ve Koca’nin yaşadıkları boş bir oyun ve kör bir öykü mü olduğunu sanıyorsunuz.. Tapılası Karı ve Kulluk edilesi Koca dediğimde şaka mı yapıyor sanıyordunuz.. Tanrı size en yakınınızla ve yakınınızdakilerle Tanıktır.. Tanrı tanırlıktan Tanrı Tanıklığa geçmeden göremezsin.. Fatiha Şerife’den sonra okuduğunuz Zammı Sure’den sorularınızın yanıtlarını ve sorunlarının çözümlerini almadan bulamazsınız. Fakat biz zorluklarımı Fatiha’ya açmıyoruz ki kolaylıkları Sure’den bulalım diyorsanız haklısınız. Gerçekten AT’ınızın taşıdığı AR hüsnasını ve AD esmasını bilmeden.. Öznenizin yüklendiği Nesne ve Kimse’yi görmeden göremez ve öremezsiniz. Kısaca DÜNYADA aileden başlayarak küresele kadar mecazi bir Krallık ve kölelik düzeni bulunur.

Biz AHİRETTE bunlarla hakikisine hazırlanırız. Fakat dünya hasenesi ile ahiret hasenesi arasında denge, uyum ve bağdaşım kurmak dahi büyük bir sınav ve yarışıtır. Kolay değildir. Zordur. Ancak imkansız da değildir. İMKANI anlamakta bu sınav ve yarışın başlangıcıdır.

İşte bu iki düzenden
bir doğru ise diğeri yalan olacaktır.
Birisi aslı diğeri tali olacaktır..
biri hakiki diğeri sözde olacaktır..

Demek ki biri gerçek ise diğeri sahte yani sanal ve yapay iki ayrı düzen bulunacaktır.
BİRİ dünyanın sözde ve kelamda düzeni
DİĞERİ ahretin ilimde ve isimde olan düzeni.

Bu ilimde ve isimde olan düzeni çok yazılarımda anlattım insanların kişi ve olay ile olgu ve ad katmanlarında birinde olduğunu göstermeye çalıştım.

Nitekim bu ikiliyi “İnsan ve KAİNAT ve Tanrı” üçlemesinde görürsünüz.. Yaratan bunu daha iyi anlamız için “İnsan ve Kainat ile Kur’an ve Rasul” dörtlemesi haline getirmiştir.

Şimdi dünyanın dünyadaki krallık ve kölelik düzeninin geldiği noktayı yine çeşitli yazılarımda anlatmayı sürdürüyorum. Dediklerimi şimdilik siz anlayamıyor olabilirsiniz lakin gelecekte YBA dili edinildiğinde sular seller gibi anlayacaklar.

Sizin anlayacağınız DÜNYANIN güç düzeninin iki cepheye ayrıldığını gözlemliyoruz bu gün.. siz aydınlar anlamazsanız da cahil halk anlıyor.
Biri ANADOLU BİRLEŞİK CUMHURİYETLERİNE izin verenler
Diğeri vermeyenler.

Anadolu Birleşik İNSANI devletine İzin vermeyenler.. İSLAMİ BİRLİK KURUCAKLAR gerekçesiyle.. KÜRESEL efendilerdir. Ancak Anadolu İNSANLAR buna baş eğecekte değildir. Zaten kendini islam sananların bir gözünü Tanrı’nın KUTSALLIĞI diğer gözlerini ahiretin SONSUZLUĞU kapatmış, bilimi, kuvveti ve dünyayı görmüyorlar.

Yedi sekiz sene önce İzmir Selçuk Treninde yolculuk yaparken tanımadığım bir arkadaşı demişti:
“Gelecekte SÜT satanlarla süte su katanlar ayrılacak.. müslümanın malı gavurun elinden alınacak.. şeriata sövenler şehadete koşacak.” Bu konuları Fatiha-i Şerife Anahtarı konusu ise gücün sırlarını.. rububiyetin islamiyetini.. risaletin itaatını.. ubudiyetin teslimiyetini.. velayetin ittibasını.. hakikatın sıratını.. hakkın istikametini.. halkın kuvvetini.. Halik’ın kudretinin ve rahmetinin izzetini ve hikmetini.. Sani’in ilminin ve iradesinin inayetini ve adaletini.. çizgi çizgi TANIRLIK’dan TANIKLIK’A geçiren YBA ile açtım. Belki siz yarın nokta nokta açacaksınız.   

Şimdi siz küresel efendiler eliyle PKK’ya güç veren Amerika ve Avrupa tarafında mı yer alıyorsunuz.. bu güce direnen Rusya ve Çin ve Türkiye (Anadolu) yanında mı bulunuyorsunuz ? Hatta küresel gücün izin vermediği Amerika, Avrupa.. Afrika, Anadolu, Hind, Türk, Çin, Rus HALKLARININ yanında mı olmuyorsunuz ?

Tutsanızda tutmasanız da halife-i arz olan bu halklar farkında iktisad ve adaleti gerçekleştirmek için.. Küresel Gücün kullandığı BİRLEŞMİŞ MİLLETLER’i dünyadaki dilleri, dinleri ve kültürleri temsil ettirecek düzeye getirecektir.. İnşaallah.

Bu davanın temsilcisi bu gün ERDOĞAN ve ANADOL görünüyor.. yarın başka bir ülkede.. ya da başka bir çağda bir başkası devralır.. önemli değil. Önemli olan insanlık türü.. kendini makineye heder ettirmeyecek Homo Deyusların esiri olmayacaktır.

Bunun için de diğer türlerin altına düşmeyecek ve kendini hiçe sayan TEKNOLOJİ ve İDEOLOJİ’yi yani dili ve dini kötü ve kötüye kullanan kuvvetin kökünü gerekli olana kadar bırakacaktır.

Bu nedenle küresel efendilerin aleti olan PKK ve İstanbul Sözleşmesine karşı koyan ERDOĞAN’ı ve ANADOLU’yu destekliyorum. Eğer gücün gerçekliğine inanıyorsanız BABA’nın zamanındaki para ve tokat gücüne kızarak değil şimdiki İLİM GÜCÜNE inanarak, bağlanarak ve güvenerek.. ülke çapında değil küresel çapta oy’un kullanıldığını göz ardı etmeden.. PKK ve İstanbul Sözleşmesine karşı çıkın. Dünyada ve ahrette zarar etmezsiniz. Saygılarımla. Osmanziya

NOT: Dört büyük sıfat var; ilim, irade, kudret ve rahmet. Yaratan rahmetim gadabımı geçti diyor.. çocuklarınıza ve torunlarıma merhamet ederek.. geçmişin sosyo-kültürel değerlerinin geleceğin ekonomi-politiği ile alt üst edileBİLECEğini.. gelenek ve yenilik sağlam ve sağlıklı değişiminin bozulaBİLECEĞİNİ.. geçmişten gelen   illetler ve gelecekten gelen akibetlerin bu günkü kararlarla nasıl DEĞİŞEbileceğini   görerek.. [görmek için yaşam 3.0.. insanlık 2.0.. Homo Sapiens.. Homo Deus.. ben okudum ve gördüm ve bunları okumadan 20 sene öncede söylüyordum.. The Matrix filmini seyrettiğimde insanların giderek hayvanlaştığı ve makinelerin giderek insanlaştığı bir gelecekte en büyük tehlike makinelerdir.. demiştim. ] YBA gereken önemi ve değeri verin.

Saygılarımla, sağlıcakla kalınız.

Osmanziya 10.05.2023 Üçkuyular-İZMİR
NOT: PKK’ya karşı çıkmak kürtlere ve benim gibi yarı kürt kökenli olanlara karşı çıkmak değildir. Müslüman büyükler olarak Türkler, Arapçlar ve Farslılar arasında batılılarca çivi gibi sokulan alete karşı çıkmaktır. Zaten islamda DEVLETE karşı eline silah alan terörist ve eşkıyadır.
       
12.05.2023
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk