Şebehe
Herkes başkasını, doğrudan ya da dolaylı bir yolla, kendine benzetmek ister.. Bunu Tanrı'da yapar, lâkin zorla değil. Her ne kadar cennet gibi doğrudan cennet iyiliği ve dolaylı cehennem kötülüğü enstrümanları bulunuyorsa da bunlar fiilen zecri ve zorlan ve fikren cezri ve kökten.. çağrılır değildirler. Teşebbüh, teşbih, şüphe, müteşabih gibi ŞBH kökü köklü bir ses ve temelli bir anlatımı ifade eder.

Tanrı'ya BENZEMEK iki şekilde olur.. biri teşebbüh-ü billah.. biri teşebbüh-ü biahlakillah.. birinci akılsız ve ahlaksız bir şekilde aptalca kendini TANRI saymak ve saymaktır. İkincisi Tanrı'nın yüksek ahlakını benimsemek ve ona benzemektir. Bu olaya islami kaynaklarda ESMA-İ HÜSNA adı verilir. Yaratan'ın güzel ahlakına adanmak O'nu YARADAN haline getirmektir. Buna kaynaklarda Rahmân ve Rahîm isimlerinin tecellisi denilir.

Bunun içinde binlerce yol ve yordam ve yöntem önerilmiştir. Bunlardan birisine bağlanmaya TARİKAT adı veriliyor.. yani resmi TEOLOJİ'den sivil TEOZOFİ'ye geçmektir. Bu durumda olay bir DİN olayı gibi görülse de aynı zaman bir DİL olayıdır. Tanrı bir tane olduğunu göre de din de bir tanedir. Fakat bir tek TANRI ya da tek bir TANRI yalın bir NİCELİK sorunu ve SAYI problemi değildir Değeri Olan Paylaşımlar sahibi bunu anlamamıştır.. sadece o değil onun gibi pek retorik ve diyalektik sahibi bu konuda sizleri HAZIR açık ANLAŞILIR seçik SEHİL yazıları ile sizilere şimdiden İSBAT ederler.. amma asla İKNA edemezler. Yakine kavuşturamazlar.

Çünkü yakine insan ancak kendi çabasıyla kavuşur.. başkalarının izah.. irca.. ikna.. isbat etmesiyle değil. Çünkü dilin farkında olunmadıkça asla dinin ayırdında olunamaz. Hatta kadri ve kıymeti dahi bilinmez insanın ve evrenin.. nerede kaldı TANRI'yı gereği ve yeteri kadar sevsin ve saysın.. tüm bu dediklerim günlük dilin düz yazısıyla olduğu için reklam ve progagandadır.. sadece yüzeyden dilinizi yalar.. tadıyla sizi mübtela eder.. siz de sanırsınız aşık oldum.

Her ne ise.. "ŞBH" afeti, mecaz.. metafor.. alegori.. anoloji.. temsil gibi pek çok camdan parıldar.. ancak siz onu bir de YBA den tanıyınız. Dinnur YAŞAR 29.05.2023 üçyol-izmir


Lanet şeytan ,ademoğullarını kendine benzetmek için yemin etmiş,Allahta kıyamete kadar izin vermiş.

Kadir Kök Kardaşım, katkın için teşekkür ederim. Demek ki kendin benzetmekte Tanrı ve Şeytan yalnız değil.. tüm insanlarla beraber.. acaba bunun kökünün ne olduğunu düşünebilir miyiz ? Bu durumda kötülük problemi denilen bir sorunla ve kader denilen bir konuyla karşı karşıya geliriz. İş böyle olunca günlük dilin düz yazısı bize yardım edemez.. çünkü konu çok yönlü ve yanlı.. sorun çok türlü ve çeşitli.. Kesretle başa çıkmak için bir yana yamanarak toptan kabul ve toptan redde yol açacak hiçleme ve hepleme yetkimize dayanırız. İki türlü BİRLEME sağlanabilir.. Birinci karşı tarafa reddettmek.. ikincisi tarafları denge ve uyum içinde bir araya getirebilmek.. birincisi kolay ikincisi zordur. Fakat bir de şu durumlar.. geçici ve kalıcı yanlar.. teorik ve pratik yanlar.. böyle üçlü bir denklem çıkar; kolay, gecici ve pratık.. zor, kalıcı ve teorik.. şimdi dördüncü yanı ekleyelim; kader (külli irade) ve irade (cüz'i takdir).. işte bu durumda günlük dilin düz yazısı yetmez YBA düşünenleri çağırır.
Atmış kagadan herkesin yutmasini istiyor.
Oysa hepimiz sonsuza dek birbirimizle karşilacagiz.
Hem bedenime de sahibim.
Ruhuma da sahibim.
Aklim da sahibim.
Adima da sahibim.
Sorunlulugum da var.
Sorumluluğum da var
Amellerim.. emellerim.. elemlerimde var.
Hepsinin muhasebesi ve muhakemesi yaplacak ve mizanda akibetimiz belli olacaktir.
Benim bildiğim Cavit Çağ..
Cismimde canim.. canimda cananim.. yedi cihanda bir tanem Allahim.derdi..
Tanri varsa ebedi ulkesi de var.
Tanri evrenin açtigi göz bebeklerini örtmez.