İSTİKAMET


ayine- şuur'daki ikametimizden çıkıp zamana çıktığımızdan beri zaman zaman namaza döndüğümüz sırada en çok yaptığımız bu dua.. sıratta istikamet duası ki kl-ı müstakimin talebi olarak bilinir ki biz bu ifrat ve tefritten ari haddı vasata HİDAYET adı veririz. Hidayeti de tasrih ve teşrih ettiğimizde elimizde kalan hatta akl-ı müstakim deriz. MÜSTAKIM akıl, tasaddur ve tasarruf ettiği sağlam bilgi ve sağlıklı buyruklarda şu dört koşula bağlıdır.. sahih akıl.. sahih nakil.. salim lisan ve selim kalb. Hükmümüzdeki ilmin salahı ve emrin shhati için aranması gereken bu kriterlerden bir ya da bir kaçının noksan olmasının bozuk sonuçlarını bireysel ve toplumsal eylem ve etkinliklerde açıkça görürüz.. örneğin batıda salih akıl olsa bile elinde sahih nakil olmadığından fazileti ve bağlılığı bulamıyorlar.. doğuda sahih nakil elde edilse bile akıl salih olmadığından kemalatımız ve başarımız olmuyor. Bu yüzden batının elindeki kuvvet ve doğunun elindeki hak.. fazla bir işe yaramıyor.



30 07 2014

MEVALİ

MEVALİ NE DEMEK?

İslamiyetten önce Araplar ''Azad edilmiş kölelere'' Mevali diyordu. İslamiyetten sonra, Mevali kavramı, arap olmayan Müslüman Milletler için kullanıldı. Kullanılıyor.
Arap geleneğine göre; Mevali'nin malı, parası, karısı, kızı Araba helal sayılıyor. Mevaliden doğan çocuk veliaht olamıyor.

Arap tarihinde, Mevali denildiği zaman akla Türkler geliyor.Tükler, islamiyet dünyaya indiği 612 yılından, üç asır sonra, 934 yılında Müslüman olmuşlardı. Araplara göre, sonradan Müslüman olunamazdı. Müslümanlık Araplara inmiş bir din idi. Nitekim, Kuran'ın ''Mekke ve etrafında yaşayan insanları uyarmak için, arapça inmiş'' bir kitap olduğu, ayet ile sabittir. O dönemde, Mekke etrafında Araplar yaşıyordu.

''Her millete bir peygamber gönderdik'' şeklindeki Kuran hükmünü, Araplar, ''Hz. Muhammed Araplar için gelmiş Peygamberdir'' diye anladılar. Arap olmayanların Müslümanlığını kabul etmediler. Sonradan Müslüman olan başka milletleri MEVALİ diye tanımladılar.

Emevi döneminde başlayan, İslamdaki ayrıcalığa ilk karşı çıkan Hanefi Mezhebinin kurucusu Ebu Hanife (699-767) olmuştur. Büyük İmam diye tanımlanan Ebu Hanife, mevali geleneğine karşı çıkması yüzünden, arapların hışmına uğramıştır. Sonradan Müslüman olan Türklerin Hanefi Mezhebini seçmeleri tesadüf değildir.

Mevali kavramı, sadece Emevilere mahsus değildi. Abbasiler de aynı geleneği devam ettiriler. Kendilerine karşı çıkan İmam-ı Azam Abbasiler döneminde yeniden zindana atmışlar, 18. Yıl zindanda kalmış ve zindanda vefat etmiştir.

Tarihin hiç bir döneminde, Araplar, Türklerin İslami egemenliğini tanımadılar. İlk fırsatta Türklere karşı isyan ettiler. Bu anlayışın gerisinde MEVALİ geleneği yatıyor.

Nitekim; - Osmanlıya isyan eden Arapların başındaki isyancı Hüseyin İstanbul doğumluydu. Ve Haşimi soyundan geldiği için Mekke Şerifi tayin edilmişti. Hain Hüseyine göre, Türkler Mevali idi. Mevaliden Halife olamazdı. Mevali'nin iktidarına karşı gelmek, İslama karşı durmak anlamına gelmezdi. Bu anlayış, Arapların Türklere karşı isyan etmelerine yeterli gelmiştir.

-2020 yılı Mart ayında Suudi Müftüsü ''Türkler mevalidir, İslamı temsil edemezler'' diye fetva vardi. Türklere karşı Suudilerin, Yunan tarafını tutması ve PKK'ya para yardımı yapmasının gerisinde Mevali anlayışı yatıyor.

Tarihin hiç bir döneminde Araplar(yoneticiler=yu), Türkleri kendileri ile eşit Müslüman saymadılar...Zira, Arap kültürüne göre, Mevali'nin iktidarı meşru sayılmıyor.

Şinasi Kara






Ben zannediyordum ki SİYONİZM sadece yahudileri mahsus.. oysa araplarında varmış.. biz türklerin en üstün ırk olarak zaten bulunuyor.. Yunanlılardan ve Romalilardan ve Ruslardan aşağı kalırmıyız.. kalmayız elbette.. oysa hepimiz biliriz ki arabın aceme üstünlüğü bulunmaz.. şimdi insanın insana üstünlüğü bulunmaz.. herkes hukuk önünde eşittir.. bunda yanlış bir şey bulunmuz.

Ancak Tanrı önünde eşit değildir.. cennetlikler ve cehennemlikler eşit değildir.. ancak bu dünyada değil ahirette olan bir husus. Biz dünyadan bahsediyoruz.. buna rağmen hamamlar.. papazlar.. hocalar.. doktorlar.. hakimler.. mühendisler.. muhasebeciler ile UZMANLARDAN müteşekkil bir seçkin bir sınıfta bulunuyor. Her ne kadar parası verip hizmetini alıyorsak biz bunlara mesleklerinden dolayı saygımızı gösteriyoruz ve elbette bunlar içinde de gerçekten saygıya değer kimselerde bulunuyor.

Ancak HAHAMLARIN, PAPAZLARIN ve HOCALARIN durumu RUHBAN SINIFI olarak durumu değişik. Onların ruhbanlığı bizim bu maneviyet konusunda tembelliğimizden geliyor. Bu arada YAZARLARI da ve BİLİM ADAMLARINI da unutmamak gerekir. Bunlara da hürmet ederiz.. ancak ruhbanlar kadar başımıza bela etmeyiz.

Eğer edersek.. SİYONİSTLER gibi kendi siyonistlerimizi bazımıza bela etmiş oluruz.

Osmanziya 30.07.2023



KESTİRME YOL

ARAPLAR diyorlarmış ki türkler mevali yani hürriyeti verilimiş kölelerdir, islami temsil edemezler.
Bu gibi fikireler Müslüman milletleri birbirine düşürmek için.. bulunan çeşitli yollar buluyorlar. Oysa bu sadece Arap milletine değil her millette görülen bir husustur. Kim güçlenmişse diğerleri ezmiştir.. bu her dil, din, kültür ve uygarlıkta geçerlidir. Kadın ve erkek ilişkileri.. emek ve sermaye ilişkileri.. iktidar ve muhalefet ilişkileri.. standart ve patent ilişkileri.. bu sayılan taraflardan biri KUVVETLENİNCE.. karşı tarafın hak ve hürriyetini unutmasıdır. Bu anlatılanda bunun bir örneği.. insan kendi çıkarına ve yararına ördüğünü GERÇEK sanıyor.. ve onu uygulamaya çalışıyor. Olay bu.

Birazdan ben bir gerçek öreceğim ve onu size göndereceğim. Siz onu eleştirmez ve yanlışımı göstermezseniz onu değiştiremem ve geliştiremem. Siz bizzat kendiniz örmezseniz başkalarının; beğendiklerinizin, doğru ve gerçek saydığınız, iyi ve güzel sandığınız, ördüklerinin peşinden gidersiniz.

Yahudilerde kitabın kendilerine indiğini sanıyorlar.. Araplarda kitabın kendilerine indiğini sanıyorlar.. masonlarda kendilerine benzemeyenleri sıradan sanıyorlar.. marksistler kendilerinden olmayanları geri zekalı biliyorlar.   bu artık dinin ve din haline gelin ideolojilerin bittiğini gösteriyor. Çağı bitmiş fikirleri KUVVET yoluyla yaşama geçirmenin yolu kalmıyor.. çünkü bunlar kaliteli mal ve hizmet sunumuyla çağın yükselen bilgi ve değerlerinden uzaklaşıyor. Kuvveti olmayınca başkalarına hakaret edip trip atarak kendilerin tatmin ediyorlar.. yani mastrubasyon yapıyorlar. Başkalarına önem ve değer vermediklerinden saygı duymayıp hakaret edenler kibirlerini tatmin etmekten öte iş yapmazlar.
Kestirme yol.. iman ve ibadet ve ahlak dışinda dini bilimden ve hukuktan dışlamak.. din adamlari olan hahamlarin.. papazlarin.. hocalarin.. seks ticaretine paralel çaliştirdiklari DIN TICARETINI boşa çikarmak.. partilerin ve ideolojilerin dili ve dini paravana ve alet etmesinin.. emegi ve ozgurlugu paratoner ve bayrak yapmasinin önune geçmek.
DÜNYA
DİL
DİN


DİL .. iktisad.. bilim.. filoloji.. filozofi.. funun.. zanaat.. sanayi.. endustri.. teknoloj hurriyet.. hikmet.. bu bir ana hattır.. usul ve mantik ile çalişiyor.
Kokenini bilmiyoruz.. amma nasil çalişiyor uygulama ve deneyim ile biliyoruz.. ustelik yazili dil ile de ana hatlarin ayrintilarini öğreniyor.. kullaniyor.. yararlaniyor.. araştiriyor ve geliştiriyoruz.

Dili ve bilim ile elde ettigimiz kuvveti ve iktidari çogu zaman iyiye degil kötüye kullaniyoruz.. sağligimizi ve bitki ve hayvan çevremizi bozuyoruz. Böylece giderek dogaya yabancilaşiyoruz. BEŞERIN insan olma projesini.. "bir-rabb"ın hayir ve şerr berrini anlamiyoruz.

Yapılanan katmanlarımizi açarak yakini artıramiyoruz.
Açilmadigi için anlamiyoduz. Anlamadigimiz için inanmiyoruz.

Marifeti Ilm.den..
Muhabbeti ayn.dan..
Maslahat hakk.dan..
uzaklaşiyoruz

DİN.. adalet.. hukuk..daha derin ve geniş hukuk olan fıkıh.. siyaset.. meşveret.. resmi teoloji
sivil teozofi.. tarikat.. edebiyat.. tarih.. siyaset.. san'at.. ahlak.. bu bir ana hattir.. uslub ve nutuk ile çalişir.

DÜNYA.. Dil ve din ile elde ettigimiz SINIRLI bilgileri.. bilgilerin terakumu.. düşüncelerin telahuku.. aletlerin tekamülu ile SINIRSIZ yeni bilgilere.. özgun çozumlere.. kolay ve hızli yeteneklere ve olanaklara çevirerek.. aleti makineye ve makineyi beyine ve beyni yapay zekaya ve zekayi ve parca parca yaptigimiz NEDEN parçalarini birleştirip üçüncu türe donüşturek kendi efendimizi yani DECCALİ ortaya çıkarip belamizi buluyoruz.

Maymunlar cehenneminden geliş.. yapay zeka cennetine gidiş.. ile çağrılan bu yol.. tek tek her bir bireyin..
var oluşu ve yok oluşu.. mu ?

yoksa tözu buluşu ve öze donüşu mü..

Varsa YOK ÖLÜŞ ile insanin ve Tanrı'nın bir birine sahib oluş ve aid oluşumu..

Eger böyleyse Hur-ruH projesinin.. guzelligi ve saygisiyla tapilasi kari ve iyiligi ve sevgisiyle kulluk edilesi koca.. programini.. samimi ve ciddi işleterek ve çaliştirarak INSAN olmak.. guzellik ve sevgiyi oluşturan TAPMANIN.. iyiligi ve saygiyi gerektiren KULLUGUN..
AĞ..
AT..
AR..
AD..
aşamalarindan geçerken.. SALAH arayip SIHHAT bularak..
samimiyeti safiyete çevirerek kurbiyetini artirmasi..
ciddiyetini silah ve ihlas halisiyete çevirerek..
TAHAR arayip RAHAT bulmasi..

kisaca ARAve BUL makinesini saglam ve saglikli duşunme ve konuşma ile çaliştirarak.
kaçinilmaz olum ve kurtulunmaz ölum arasinda..
IŞK ile.. uykudan uyanip..
AŞK ile.. karanliktan aydinlanip..
şuurda İMANa atılimla kapaliliktan açilip..
imandan marifet ve muhabbet ile hayret ve mahviyet
SIÇRAMALARIYLE..
Tanrı tanirliktan Tanrı tanikliğa geçmesi..
uzun bir yüz.. yön.. yol ve yolculuktur..
DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR
Osmanziya 30.07.2023




Düzenleyen osmanziya - 30-Temmuz-2023 Saat 13:42