Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
İnsan Bilim | |
YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim |
Konu: DNST | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3425 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: DNST Gönderim Zamanı: 04-Kasım-2023 Saat 08:41 |
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2140&PN=1
DORT DOSYA DOLAY.. 25 tablo NAMAZ.. 23 dosya SBSY.. 29 dosya TABAKAT.. 4 alt dizinde 46 dosya toplam 103 DOSYA 20231104_084021_4_KASIM.rar siber uzaya yüklenerek geleceğe gönderilmiştir. Bu Filistinli çocuk dün Filistinde BİRLEŞMİŞ MİLLETLER kampında doğmuş Çocuklar ve masumlar ve yaşlılar ve hayvanlar olmasaydı belalar üzerinize sel gibi gelirdi.. demek öyle bir durumdayız ki çocuklar belanın gelmesine engel olamıyor.. Artık durum zalim ve mazlumun ötesine geçti.. hakimiyetini sürdürmek için kuvvetini kötüye kullananı görüpte.. hakkını korumak için kuvvet edinmeyeni de görmemek.. kavi ve zayıf arasındaki münasebet ve ilişkilerde istiklaliyet ve hürrriyet ve istibdat hakikatını çözümleyememek.. dünyada bir "yanlış"ın tahakkümü altında bulunduğumuzun göstergesi olabilir. Nedir bu yanlış.. nedir bu sorun.. birike birike bu güne gelmiş problematik.. diye sorsam.. İNSANİYET'tir diye yanıtlayabilirim. İnsan olmadan.. müslüman.. mason ve marksist olduğumuzu söylemek artık bir ve aynı hale geldiyse ZİHNİYET paradigmalarımızı sorgulamak artık bir ZORUNLULUK... Kültür ve uygarlık olarak BİLİMSEL paradigmaları çözmeye çalışyoruz.. örneğin ZAMAN ve MEKAN kavramları fiziğimizde artık eskisi gibi anlaşılmıyor.. peki sosyal ve dinsel ve ideolojik DOĞMALARIMIZ ne olabilir ? ki bu konudaki düşüncelerimi YBA reklamı olarak sayfalarımda yıllarca dillendirdiğim için burada yazmıyorum. Üstteki ASKERİ katmandan savaş aşağıya yıldırım hızıyla iniveriyor.. fakat alttaki KÜLTÜREL katmandan yukarıdaki sosyal.. ekonomik ve politik katmanlara çıkıncaya kadar on yıllar.. kuşaklar.. yüzyıllar.. binyıllar geçiyor. Partiler kuruluyor.. Devletler kuruluyor.. Külturler kuruluyor.. Uygarliklar kuruluyor.. Amma onemli olan her birimizin Adaleti kılmasi Iktisadi kilmasi Sadakati kilmasi Emanet kilmasidir. Namaz.. onu zaten kıliyorsun.. İçki.. alişmişsin.. içiyorsun.. Kur'an.. okuyorsun.. alişmişsın.. Tevrat.. kıraat ediyorsun.. alişmişsin.. Bunlarin hepsi ARAÇ.. kaynak.. sen erek olarak yapip ettigine.. AMAÇ olarak kurup kildigina bak! Bunlar bile samimi ve safi degilse.. ciddi ve halis olmamişsa ne seni kurtarir.. ne beni.. Saygılarımla. osmanziya 04.11.2023 Bu çocuğu da Telavivde bir Yahudi’nin çocuğu varsayın.. Bu da benim doğduğum 70 YIL ÖNCE şehir NİGDE Yalnız doğmama altı gün kaldı.. 10 Kasımda doğmuşum. Burada yürüdüğüm yolların anısı.. dün gibi yakında.. o günkü gibi taze.. Bu da 4 Kasım 2016 da yedi yıl önce paylaştığım tablo.. SAĞ üst.. köşesi.. bu yazıda diğer köşelerde bulunuyordur.. http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1204&PID=1969&fbclid=IwAR2M_ob7uT7qfUpaQzgF62HYqfCS-1nrItJ7nFVI5eJcjgFzHNpk9QZ6Wyg#1969 HOLOGRAM dizini içindeki rar dosyalar 13 tane 20171104_143127_HOLOGRAM.rar Holy.. kudsi demektir.. kutsal anlamına gelir. Hologram ise bir tür görüntü ve resim tekniğidir. Öyle resmin bir parçası bütünü içerir. Resmin bütününden bir parçası alsa ondan bütünü çıkartabiliriz. Örneğin hücreler böyledir.. her bir hücrenin çekirdeğinden o bedenen bütün paraçaları (cinsiyet kromozamları hariç) genetik olarak mevcuttur. Örneğin geçmişten gelen bir saç telinden gelecekten bütün bir bedeni inşa edilebilir. Benim YBA analiz ile çalışan zihnimde böyledir. Örneğin ben şu aşağıdaki parçayı bakarak tüm resmi çıkarmaya çalıştım. Aslında sizin beyninizde böyledir. Ancak şuur üstüne çıkarılmış değil. YBA ile bu potansiyeli kinetik hale getirebilirsiniz. Yukarıda paylaştığım dosyada.. beş on dakika için yapılmış tabloları versiyon sırasıyla izlerseniz bunu görürsünüz. bu da face bulduğum dörtte bir parça Olay Hindistan’da geçiyor. Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş. Ve ona “Renklerin Ustası” anlamına gelen Ranga Guru derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış. Son resmini yaparak Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru ise, “Sen artık ressam sayılırsın Raciçi. Artık senin resmini halk değerlendirecek” diyerek, resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yere koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış. Birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki! Resmi alıp Ranga Guru’ya götürmüş ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raciçi resmi yeniden yapmış ve yine ustasına götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru. Ama bu defa yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya, birkaç fırça ile birlikte. Ve yanına, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazıyı da bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış. Birkaç gün sonra meydana gittiğinde resmine hiç dokunulmadığını görmüş. Fırçalar da boyalar da hiç kullanılmamış. Çok sevinmiş. Koşarak Ranga Guru’ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış. Ranga Guru ise, “Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Oysa ikinci konumda, onlardan hatalarını düzeltmelerini, yapıcı olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi.” Sonra eklemiş; “Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını, ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiçbir değeri yoktur. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma.” Yıkmak kolay yapmak zor. Dunyani en kolay iki işi; kopyele ve yapıştir. Dunyanın en zor iki işi; anlamak ve anlatmak. Çünku dört katmanla ve yasayla çevrilisin; Çoğalmak Beslenmek Seslenmek Sevinmek.. osmanziya 04.11.2023 Üçkuyular İZMİR Düzenleyen osmanziya - 04-Kasım-2023 Saat 09:06 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |