Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Yöntembilim | |
YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim |
Konu: bilgi kaynakları | |
<< Önceki Sayfa 2 |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3395 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 02-Şubat-2024 Saat 10:32 |
Kesin ve kuşkusuz olan hiç bir bilgimiz yoktur.. "bilgi ve düşünce İLE anlama ve inanç" dörtlüsünde bilgiden öne bilgi-berisi ve inançtan sonra inanç-ötesi bulunur ki bunun bilimsel adı parapsik ve metafizik.. elbette bu denilenleri "hakikat ve kuvvet ile hakk ve hürriyet" dörtlüsünü yerleştirirseniz.. ki bu günlük dilin düz yazısıyla değil YBA in mutfağı olan AD de yapacaksınız.. artık bundan sonra ad'ı anlamak için ad'dan başka yol yok diyemem.. yani İSMİ anlamak için ANALİTİK DÜZLEM'den başka bir yöntem yoktur.. çünkü var DIR ve yok TUR demek hoşuma gitmiyor. Ancak AYDIN adı verilen müdakkik kimselerinde var sayma ve yok sanma dan başka bilgimizin bulunmadığını da anlamaları gerekiyor. Dünya.. dil.. din.. insan.. Tanrı.. kavramlarını mücmel bir surette ve mukallid bir şekilde bilip, anlayıp yaşayabiliriz. Ancak gelecekte bu kesinlikle işe yaramayacaktır.. kuşkulu ve kesin arasında bir ölçütü bulunmayanlarda akibetlerine kalacaklardır. Anlatamayan ben ve anlamayan sizler ayrı ayrı hesabını vereceğiz. Çünkü anlatamamanın da ve anlamamanın da bir NEDENİ bulunur ve bunu aramak ve bulmak ise benim ve sizin üzerine düşün bir yüktür. Saygılarımla.
|
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3395 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 02-Şubat-2024 Saat 10:52 |
14 tablodan sonra ikna (kandırma) ve isbat (saptama) ile olan anlama (iman) ve açıklama (ilim) i ortaya çıkardık. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3395 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 02-Şubat-2024 Saat 10:59 |
imkandan şüphe edilir mi ? İmkandan vucuda ve vucuddun vucuba geçtiğinde.. kati ve takribi arasında salınırsın. sıdk ve süphe arasında da sallanırsın. ilim ve iman arasında titrediğin gibi.. Tüm bu dalgalanmaların içinde sana düşen canlı öğrenme ve diri düşünme ile istikrarla istikametini sürdürmendir. Saygılarımla. osmanziya |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3395 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 02-Şubat-2024 Saat 14:26 |
Kuramı geliştirdik.. tarassut altında tarabbus bulunuyor.. tarabbusun altında tarassuh (rasahat) olabiliyor.. tasdikin altında tasavvur ve tasavvur altında da tarif oluyor. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3395 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 02-Şubat-2024 Saat 14:37 |
Kuramı geliştirmeyi sürdürüyoruz.. yakin gitti İFADE geldi.. tefsir gitti İBARE geldi.. çünkü TESFİR yerine TABİR demeyi uygun görmedik.. daha önce iki kere TEMSİL kullanmıştır.. onu kaldırırken buna eriştik.. bunu kaldırırken ona ulaştık. YBA anlatım aygıtı ile çalışmak öyle kolay ki kitabı değiştirmeden bir tümcenin ve sözcüğün yerine değiştirebiliyorsunuz. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3395 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 02-Şubat-2024 Saat 14:53 |
On yıldır anlatmaya çalıştığımız az-çok anlatma becerisi.. var sayma ve yok sanma YETİSİ ve hiçleme (hiç yok) ve hepleme (Hep var) YETKİSİNİ göstermiş olduk. Böylece kelimeler gittiler, yerlerine oturdular.. tabi mülk sahibi olarak değil.. kiracı olarak. |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3395 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 04-Şubat-2024 Saat 01:26 |
KENDİNİ TANIMA Kendini tanıma.. İnsanı tanım Benini tanıma Bedenini tanıma Beynini tanıma Gibi alt başlıkların hepsini gösterek bir üst başlık bulabilir miyiz ? Kırka yakın dosyanın sonucunu yukarıya yükledim. Ayrıntılarda burada: 20240204_012554_CIHET.zip BİLGİ KAYNAKLARI çalışması oldukuça ilgi çekti.. kısa zamanda 177 tıklamaya ulaştı.. Bakara 177 yi incelemenizi öneririm.. Amerika saldırıya başladı.. daha doğrusu serbest atışa.. ancak milletin gördüğü başka devletlerin gördüğü başka.. milletler amerika ve israili görüyor.. devletler şirketleri görüyor.. biz de insanı görüyoruz.. insanın bilgi kaynaklarından haberi bulunmuyorsa.. insanın bir yanını ve bedenini teşekkül ettiren milletler ve kültürler.. bir yanını ve beynini tasavvur ettiren devletler ve medeniyetler.. dahi ne yaptıklarını bilmezler. Körü körüne düşünür ve boşu boşuna savaşır.. biz bunu mehdi ve deccal savaşı olarak görenler tarafındanız.. ancak yol gösteren MEHDİ ile acele eden DECCAL öyle dincilerin sandığı gibi KİŞİ değildir. Malum sıradan halk kişilerden öte çıkamaz. İkinci katmandakiler OLAYLARI değerlendirir.. yani hangi ekonomik ve politik hareket askeri bir harekete yol açar onu hesaplar. Ona göre ticari ve siyasi çıkarını ve yararını ayarlar. Üçüncü tabakada fikirler üzerinde rota çizenler bulunur. Olayların insanı götürdüğü yer neresidir bunun olgularını anlamaya çalışır. İşte burada yol gösteren ve acele eden kişilerin halkı etkileyici ve yönlendirişi söz konusu olur. Bunlar beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin tarlası bulunan.. ticaret ve siyaseti hangi yöne evrildiğini ayırt ederler.. kültürün tabanı olan.. bilim ve hukukla.. yapılandırdığının farkındadırlar. Güçleri kadar sorumlulukları ve yetkileri kadar yükümlülüklerinin de bilincindedirler. Yön vermekte kriterleri ve öne almakta ölçütleri bir birinden ayrı olduğundan birlikte uzlaşmaları söz konusu olmasa bile BARIŞI korumakta bir dengeyi tutturmanın gerektiğini yakinen bilirler. Halk acıdan etkilenir.. kişisel tepkiler verir.. olayları çıkarlarına göre değerlendirir.. ancak olgular hakkındaki düşünceler farklı olduğundan karar vermek yerinde bulunanlar bir karar verir.. Hamas'ın askeri kanadı sivil kanadından habersiz israile saldırır.. Amerika'nın başı ben kararı kendim verdim deyip ıraka ve suriyeye saldırır. Ancak sonuçlar ne olur.. bunları hep beraber görüyoruz. Zaten biz sebeblerden fazla haberimiz bulunmaz hep sonuçları görürüz.. ya da neticelere bakarak nedenlerini öğrenemeyiz.. ya da hangi sebebin hangi neticeye ortaya koyduğunu anlamak için sebeblerin kılcalı ve neticelerin ayrıntısı hakkında yeteri ve gereği kadar bilgimizin olması lazım gelir ki bu da mümkün olmaz.. ancak bizden sonraki tarihi bilgileri ve sosyal verileri inceledikleri zaman olayın mahiyet ortaya çıkar. Biz sizi erişemeyeceğiniz bu bilgiler ve verilerden çok insana ve kendinize ve beninize ve bedeninize ve beyninize ilişkin BİLGİLER ile sizin için daha sağlam aydınlık ve sağlıklı ışık vermek istedim. Saygılarımla Osmanziya 04.02.2024 01:52 Düzenleyen osmanziya - 04-Şubat-2024 Saat 01:53 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3395 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 16-Şubat-2024 Saat 01:05 |
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2221&PID=3457#3457
bu linkte çalışmaları genişlettik.. İşaretten önce alamet.. delalettin önce emaret.. bulunur.. nazarın ötesi zann.. basarın ötesi ise tahmin.. olur... İşte ilmimizin sınırları. Öncülük nedir ? Başkalarına anlatabildiğin anlayabildikleri kadardır.. denilir. Bu şu demektir mütekellim muhatabın üstündü olmalıdır. Bu öğretmen ve öğrenci yani muallim ve talebe arasında geçerli bir kuraldır. Ya da yazar ve okuyucuları arasında yürütülen bir ilişkidir. Bu mütekellimin muhatablarının zihin düzeyini nazara almaları ya da yazarın okuyucu kitlesini göz önünde bulundurması ya da hatibin muhatablarını durumunu bilmesi ve ona göre konuşması YANLIŞ bir durum değildir. Ancak öğretmen ve öğrenci değil de ÖĞRETİCİ ve ÖĞRENİCİ söz konusu olduğunda.. ortada uzun yıllar boyuncu deneme ve yayınma yoluyla oluşmuş bir MÜFREDAT bulunmaz. Çünkü öğretmen ve öğrenici müfredat denilen bir ARAYÜZ üzerinden ilişki kurarlar. Oysa öğretici ve öğrenici arasında böyle bir şey henuz oluşmamıştır. Oluştuğu zamanda zaten ortada öğretici ve öğrenici kalmaz. Çünkü öğretmen ve ögrenici BİLİNEN konular öğrenir ve öğretir.. öğretici ve öğrenici ise BİLİNMEYEN konuları öğretir ve öğrenir. Aslında öğretici ve öğrenici bir arada bulunmaz. Öğrenicilerin birisi bir süre sonra ögretici olarak öğretmenliğin ve öğrenciliğin kapasını açar. Şurası açık ki bu fakir bu güne kadar ÖĞRETİCİ olamadı.. çünkü kendi gibi ÖĞRENİCİLERİ aradı.. bulamadı.. hâlâ da arıyor.. düşünenleri arıyorum çünkü arayanları düşünüyorum derken.. yeni bir ÇIĞIR açıyordu.. önder değildi.. belki öncü de değildi.. çünkü öncü dediklerinin aslında yarışmacı olduklarını daha yeni öğrendi.. bir sınav içinde bulunanlar genelde öğretmen ve öğrencilerdir.. oysa öğreniciler bu sınavı bitirmiş ve YARIŞ kulvarına girmişlerdir ve bunun içinde adları MUSABIK.. sabikundur.. ehli şimal ve ehli yemin ötesinde.. dünya ve ehli ahiret.. üstünde.. geçmişte ve gelecekte sayıları az olan VAKIA suresinden bahsedilen üçlü bir ayırımda sözü edilen başlatıcı bir YENİLİK ve girişimci bir ÖZGÜNLÜK.. içinde bulunanlardır.. desem kendimi övmüş görünüyorum.. belki.. ama buna karşıda derim; Ben anlattıklarımdan sorumluyum.. anladıklarınızdan değil. Sayılarımla. Osmanziya 15.02.2024 bu yalından şu karmaşığa geldik Buradan de GENIŞLEYEN ILME GELDIK: dosyaları yani tabloları da burada: 20240216_010536_GENISLEYEN_ILIM.zip Düzenleyen osmanziya - 16-Şubat-2024 Saat 01:06 |
|
<< Önceki Sayfa 2 |
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |