Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Yöntembilim | |
YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim |
Konu: ANALITIK DUZLEM | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: ANALITIK DUZLEM Gönderim Zamanı: 15-Mayıs-2024 Saat 02:29 |
Y B A Yöntem Bilimsel Analiz dedim crom sözlüğü böyle çevirdi: Method Scientific Analysis Usul-ü İlmi Tahlil dedim sözlük böyle çevirdi Method of Scientific Analysis Ancak tüm bu işlemler ANALİTİK DÜZLEM'de yapılıyor: analytical plane ANALİTİK DÜZLEM Anlamı.. buyuk bir olasilikla.. bilinen dort kelime.. tanımlamak isteyen bir kardeşimiz çıkacak mı ? Sayisal ve Sözel Nicel ve Nitel Sayisal ADEDÎ'dir Sözel KELAMÎ'dir Nicel KEMMÎ'dir (kemmiyet) Nitel KEYFÎ'dir (keyfiyet) Dersek bir tanimlama ya da açıklama yapmış olur mu yuz ? Hayır yapmış olmayız.. sadece eski Türkçe terimlerin osmanlıca olanını yazdık sayısal, adedi ile eş anlamladır. sözel, kelami ile eş anlamlıdır. Nicel kemmi ile eş anlamlıdır Nitel keyfi ile eş anlamlıdır. Türkçe sözcüklerin eşanlamlı olan başka dillerdeki karşılıklarını vermek.. kavramı açıklama terimi tanımlama demek değildir. Bir terimin başka dillerde çevirilerini ve karşılıklarını ve eşanlamlı artırmak.. terimi tanımlamak ve kavramı açıklamak anlamına gelmez.. Numerik ve Alfabetik ile kantite ve kalite Söylediğimiz terimlerin batı dillerinde karşılığını da yazarak.. birinin anlamını bilmiyorsanız belki anlamını bileceğiniz başka bir sözcük olabilir ihtimali ile sözcükleri tablonun köşelerine yığdık. Bu durumda köşelere topladığımız sözcükler / adlar / terimler şu şekilde kümelendi: sayısal ve adedi dedik buna bir NÜMERİK ekledik sözel ve kelami dedik buna bir ALFABETİK ekledik nicel ve kemmiyet dedik buna bir KANTİTE ekledik nitel ve keyfiyet dedik buna bir KALİTE ekledik. şimdi bu SOYUT ve AĞIR ve KURU kavramlar sizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor görünebilir.. ancak kelimelerin birbiri arasında olan alakalarını düşündüğünüzde durum değişebilir mi ? İlk başta ne sözcükleri sizi ilgilendiriyor ne de kelimeler arasında ilgi göremiyor olabilir.. ancak zamanla anlayacaksınız ki kelimler arasında akrabalık söz konusudur. sözcükler arasındaki yakınlık.. terimler arasında bağlılık.. isimler arasında köken birliği değişkenler arasındaki ilişki kavramlar arasında bağlantı.. Dil ve dilbilim alanında önemli veriler ortaya çıkarır ve değerli bilgiler verir. Dil ve lisan.. bazılarının sandığı gibi.. rastgele ortaya çıkan teraküm (birikim) ve telahuk (eklenlenme) olsaydı tahlil (ANALIZ( ve terkib (SENTEZ) ilişkileri kurulabilir mi idi ? Kaldı ki kelimelerin anlamları ve terimlerin kavramları arasında tertib (KOMPOZİSYON) ve tasnif (KLASİFİKASYON) e kadar giden bir tümden gelim (DEDÜKSİYON)ve tüme varım (İNDÜKSİYON) söz konusudur Kelimeler arasındaki bağlantı ve irtibat Anlamlar arasındaki ilişki ve münasebet Terimler arasında bağıntı ve korelasyon Kavramlar arasında yakınlık ve akrabalık Aramak ve bulmak isteyenler için; Bunlar arasındaki bağlantıları Günlük Dilin Düz Yazısının MANTIĞI ve bilimsel dilin MATEMATİĞİ ile çözmek.. başkalarının çözümlemeleriyle yetinmek gibi bir niyetiniz yoksa.. YETMİYOR. Nitekim yazımıza "nicel ve sayısal eşanlamlı sözcüklerdir" tanımının yanlışlığını ortaya bir örnek olarak başladık. sayisal ve nicel hakkinda ne demişler önce onu bakalım demiş ? SAYISAL ne demek ? NİCEL e demek.. SAYISAL ve NİCEL birbiri ile karıştırılan iki kavramdır.. bu karıştırma da gayet doğal ve normaldır.. biz bunları ayırmak için bir ömür verdik.. bu bakımdan iltibas edip nicelğin sayısıla.. sayısalın niceliğe benzetilmesinde şaşırtıcı bir durum görülmez.. ancak dilin bir nesneyi ayrı bir sesle adlandırmasının da bir hikmeti ve amacı ve nedeni bulunduğu unutulmamalıdır.. çoğu zaman derim.. DİL EN AZ DİNİN YARISI KADAR AYDINLATICIDIR.. YBA çalışmaları ilerlediğinde bunu sizde anlayacaksınız. Şimdi TDK sözlüğü sayısal ve nicel hakkında ne demiş ona bakalım: SOL üst KÖŞE'ye yerleştirilmiş.. sayısal.. adedî ve nümerik kelimeleri ayni anlamda kullanilmiştır. Eşanlamli bu üç anlamdaş sözcuklerden SAYISAL ve ADEDÎ sözcugu Turkce ve Osmanlica kelime yerli.. NÜMERİK sözcugu ise yabanci.. sayilsa da.. nomos.. nam.. name.. namus.. tersinden okunsa man.. men.. mennan.. gibi SESLERLE aslinda bize yabanci olmayan bir KÖK ve ANLAM taşidiği ANLASILIYOR. Bu sol üst kösede biz bir tanımlama ve tarif.. bir açiklama yapmadik.. sadece dilsel bir tercume çeviri yaptik. TDK sozlugunda Italyanca "numero" kokenli kelimenin 6 tane anlami verimiş. Numara.. aded.. sayı.. isimleri.. yani tek başin anlami bulunan bu ANLAMDAŞ adlar.. ayni anlami Türkçe.. Arapca.. Italyanca anlatırlar. Bununla beraber YBA bakimimdan SOL üst KÖŞE' ye YERLEŞTIRILMEK suretiyle bir mevki degeri ve konum anlami YÜKLENMIŞ oluyor. Artik burada.. sol USTE köşede yerleştirilmiş olmak.. ona terslik.. düzluk.. ortagonallik.. diyagonallik.. parelellik.. simetriklik gibi GEOMETRIK tanimlarla diller üstü EVRENSEL degerler kazandirir. Bu SOL üst KOŞE.. bu yerleştirme ile aldıgi evrensel geometrik degeri.. teşhis ettirip daha da somutlaştirmak için KIRMIZI renkle işaretleyip hafizamiza yardimci olabiliz. Bu çalişmalarla goreceksiniz ki öyle sayıldigi gibi "KEMMÎ kelimesi sayisal ve nicel eş anlamli" degildir. YBA ile "sayisal" kelimesinin "nicel" sözcugu ile eş anlamli olmadigini görerek anlayacaksiniz. Günlük dilin düz yazısı ile söylediklerimden ziyade tablonun bütününü görerek YERLERİ nasıl ördüğümü anlamınız için tabloyu yeniden yüklüyorum. TÜRK DİL KURUMU SÖZLÜĞÜNÜN “sayısal” sözcüğü için yaptığını tanımlamayı bir daha okursanız anlayacaksınız ki adedi ve sayisal ALAN artik nümerik olmayi çoktan aşmış DIGIT ile dijital bir VAR oluş ortaya çikmiş hatta DIJITALIZM olarak sol ve sag butun ideolojilerinde ustune çikmiş.. insani yok sayar hale gelmiştir. Işte bunun için.. size sesleniyorum.. hakikati düşünenleri.. hakkı arayanları.. insanligı samimi ve ciddi bulanlari.. islamligi saddî ve sâfi olanları.. bekliyor ve YBA çağrısi yapıyorum. Işte bu işe SAYISAL ile.. başladik. Bu iş koltuga yerleşerek televiyon ya da ekranda ya da tablet karşısinda veya telefonda DAYISAL youtuberleri dinleyerek yapilmaz. Elinize kagit ve kalemi alarak.. buraya çizdiklerimi siz de onunuzdeki deftere ya da masadaki kağida en iyisi beyaz tahtaya.. YAZARAK ve ÇIZEREK çalışacaksiniz. Eger bu işi yapmaya.. 15 yıllik face ve 23 yillik web sayfalarimda IKNA etmemişsem bana YAZIKLAR olsun.. ikna olmuşta siz gelmemişseniz.. benden aldiklariniz size AZIKLAR olsun.. her iki halde yedigimiz kaziklar bize çoktan TUZAK olmuştur. Tuzak Kazik Azik Yazik Işte dört tane ZIK.. bunu YBA dort KÖŞE'dine yerleştirin.. bakalim ne RESIM çikacak ? işte sol ÜST köşe'de ortaya konulan KIRMIZI resim: Düzenleyen osmanziya - 17-Mayıs-2024 Saat 22:23 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 15-Mayıs-2024 Saat 03:20 |
İslambilim'i insanbilim ile yapıyorum.. daha doğrusu yazıyorum.
İnsanbilim'i yöntem bilimsel analiz ile örüyorum. Örüyorum ve görüyorum arasında farkı anlamak için bundan başka da bir yol bulamıyorum. Elbette çeşitli örme ve görme araçlarımız bulunuyor.. kağıt ve kalemlerimiz.. konuştuklarımız ve düşündüklerimiz.. söylediklerimiz ve dinlediklerimiz.. soru ve yanıt ile sav ve kanıt arama ve bulmalarımız.. yapıp etmelerimiz.. duyup düşünmelerimiz.. sevme ve istemelerimiz.. kurup kılmalarımız.. kırıp yıkmalarımız.. yani insan o kadar karmaşık ki genetiğinden çevresine kadar o kadar çok çokluk ve kesret içinde olduğu halde işlerinin tıkır tıkır yürümesini yoksa takır takır yürümemesine mi şaşacağız duyumsayamıyoruz. Sonuçta bir takım ezber ve taklitlerle.. alışkanlıklar ve alışkınlıklarla.. iyi ya da kötü doğumdan ölüme doğru ilerliyoruz.. ve bir insan gibi bir UYGARLIĞIN da örüldüğünü görüyoruz. İşte bu süreçte örülme ve görülme işi birbirlerine öyle girmiş ki bunların arasın KOPYALAMA ve YAPIŞTIRMA kadar KISA olduğundan bunları birbirinden ayırma yetimizi işletemiyoruz. İşte YBA bu işi biraz yavaşlatarak görmeyi deniyor. Dinnur YAŞAR |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 15-Mayıs-2024 Saat 03:37 |
İNSANBİLİM yazan sayfamda YÖNTEBİLİM reklamı yapmak yıllırdır uğraştığım iş.. 2009 da Face'e girdiğime göre bu iş 13 sene olmuş.. web sayfamda kuruluş tarihini 2001 gösterdiğine göre de 23 sene geçmiş.. bu işi 1990 da başlattığımıza göre bu durumda 34 senelik bir ömür verdiğimiz halde ortaya çıkardığımız bu HAZİNE'yi artık açmak zamanının geldiğini düşünüyorum.
Çünkü para ve servet ile.. kitap ve şöhret peşinde koşmadan yapılan 34 senelik çalışmadan başka kaliteli mal ve hizmet sunumunu gerçekleştirmeye yönelik 23 senelik reklam ve fazilet ve kemalatını sermeye dönük 13 senelik propaganda ile "kendimi gösterecek" bir BAŞARI iktidarını yakalamış olmam muhakkaktır. Nedir bu başarı ? Verilen emeğinin karşılığını almak mı ? Alınan gücün borcunu ödemek mi ? İkisi de değil.. Çünkü bu kulu ile Rabbi arasındaki bir ilişkidir. Bu başarı YBA.. kesinlikte ortaya çıkmıştır. Bunu buraya yüklenen PARA dizini içinde 64 dosyada (tabloda) göreceksiniz.. eğer tabloları versiyon sırasıyla inceler ve izlerseniz.. dosyaları yalından karmaşığa doğru imgeler ve izlerseniz. Ben tüydüğümde bunlar arkada kalacak ve geçmişin kapısını ardına kadar açacak.. çünkü ben İNSAN türüne güveniyorum. Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız... Mustafa Buğuçam 15.05.2024 işte dosyalar yani tablolar: 20240515_033656_PARA.zip |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 16-Mayıs-2024 Saat 02:17 |
500 GB kapasitesine HARD Diskim.. 470 GB ek yüku kabul etmedi.. 185 GB dolu idi ve 290 GB boş yer bulunuyordi. Bu saysal anlatimlar toplama ve çikarma işlemiyle HESAB edilebilir bir sayi ve aded söyler ve bizde bunları nümerik işaretler olan RAKAMLARLA kayit altina yazarak saklariz. KIRMIZI sol ust KÖŞE'nin verevinde KIRMIZI sag alt KÖŞE yer aliyor. Kırmızi sol UST bedenimizin sayisalları.. beş dış duyum eşikleri.. MAVI RENK ultraviyole 4 bin angstrom dalga boyu.. ile KIRMIZI RENK infrared 7 bin angtrom dalga boyu.. arasindaki gözun görme seviyesinin ADEDLERI.. desibelleri belli işitme seviyesinin SAYILARI.. boy ve kilo RAKAMLARI gibi ölçulen ve saptaman NÜMERIK bilgilerimiz. KIRMIZI sag ALT beynimizin lineer ve sırali ve duzenli sol ve glabol ve sirasiz ve rastgele sağ loblarinin öğrenme ve düşunme KEYFIYETLERİ ve aklimizin zeka ve hafizasini NITELIKLERI ve kendimizin yaşantı ve benimizin davranma KALITELERI.. bunlar sayisal ve dijital değildir.. yapay zeka ile o hale getirilmeye sayilsa bile.. sorumlularca sorumsuz yapilsa dahi.. Oyle ise bize düşen bu tür yapay zeka gösterilerine kapilmadan kendimiz tanimak ve benimizi bilmek ve insani sorumlulugumuzu anlamak ve islami kurtuluşumuza inanmak. Düzenleyen osmanziya - 17-Mayıs-2024 Saat 19:39 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 16-Mayıs-2024 Saat 02:51 |
Bu gün faceden Değerli bir arkadaşım dedi:
Ben bu hayata neden geldim yaşamak için bir nedenimiz var mı sayın abim.. dedim ki: öğrenmek.. beşikten mezara kadar öğrenmek için geldik.. başka bir çıkış yolumuz da bulunmuyor.. bir kaç gün önce de bu işe başladım.. dedim buranın adresini yani LİNKİNİ verdim.. 'İnsanları ve cinleri İBADET için yarattım'.. ayetini islam alimleri ibadeti ÖĞRENMEK olarak çevirmişler. Daha sonra gelen uyuşmuş din alimleri de öğrenmeyi de dini öğrenme olarak dondurmuşlar.. Bu gün çağdaş bir kimse kendini tanımak.. insanı tanımak.. evreni tanımak.. için okula gidip bir MESLEK öğrenmeden ve onunla bir edinmeden hayatta kalabilir mi ? İşte insanlar "iş ve aş ve eş" bulmak için yani gereksinimleri için ÖĞRENİYORLAR.. sonra gereksinimleri dışında bir arayışları bulunmuyor ve böyle ÖĞRENME çemberleri daralıyor.. ve kendi içine ve kendi bencilliğine çöküyor. Artık insanlar değil makineler öğreniyorlar.. insanlar bir süre sonra üretim için işe yaramayacak hale gelecekler ve sonra ne olacak.. işe yaramayan insanları makineler ortadan kaldıracak.. Yirmi seni önce bu siteyi kurarken sitenin yanında THE MATRİX YAZISINDA insanların giderek hayvanlaştığı ve makinelerin giderek insanlaştığı gelecekte.. en büyük tehlike makineler olarak demiştim.. sitenin SAĞ yanındaki diğer bir yazı da ÖĞRENME hakkında idi... BEN bir ömür paradan.. makamdan.. kadından..vaz geçtim ve kendimi ÖĞRENMEYE adadım.. elli yıl hiç bir zarar görmedim.. PARA derdi bilmedim.. KADIN derdi çekmedim.. MAKAM peşinde koşmadım.. ortaya YBA çıktı.. başkaları da başka şeyler çıkarabilirlerdi.. SONRA GÖRDÜM Kİ.. dini din ve bilimi bilim olmaktan çıkarmışlar sosyakültürel yararlarının ekonomik ve politik çıkarlarının ve dini ve askeri rövanşlarının aleti ve bayrağı haline getirmişler.. tüm bunlar öğrenmeyi sadece ve sadece GEREKSİNİMLERİ için yapıp ARAYIŞLARI unutmalarıdır.. gayelerini bulamamalardır. Kendini ve EVRİMİ öğrenmeye çalış.. O'na yöneleceksin.. kainatı ve EVRENİ öğrenmeye çalış.. O'na döneceksin.. O'na dönebildiğinde ise bir başka EVRE'ye geçeceksin. Bunlar bulunmuyor kendinin başka nesnelerle BAĞLANTILARININ alışkanlıkları ve bağımlılıkları ve başka kimselerle İLİŞKİLERİNİN alışkınlıkları ve bağlılıkları içinde bulacaksın.. Tanrı'yı unutacaksın ve kendini de yitireceksin. Sonuçta TANRI dediğim senin içindeki ÖĞRENMEN'dir. Öğrenmeyi unutmuşsan kendini ve tanrıyı da unutmuşsun ve körü körüne öğreniyor ve boşu boşunu savaşıyorsun.. demektir diye düşünüyorum. Saygılarımla. osmanziya 16.05.2024 02:43 İçindeki öğrenme ZENBEREĞİNİN genişlemesine engel olmayıp öğrenirsen evren gibi gelişlersin.. İçindeki yayları karşı gelip.. öğrenip genişlemiyorsan sıkıntıdan patlayacaksın demektir. evrenin genişleme zenbereği.. saatin yayları gibi onu çalıştırır.. benzeri insanda bulunmalıdır.. öğrenme ile dopamin ve yenileme ve ödül sistemi.. çalışmazsa.. yeni kadınlar ve erkeklerın hikayesi.. istenir ve yeni haramlar ve pisliklerin macerası.. beklenir.. hani sorarlar ya cesaret mi sadakat mı ? Cesaretler ilim ve marifet ve iman ve yakin yolunda olmazsa bu günkü çağımızın pisliklerine yol açır.. sekiz aydın KATLİAM var.. insanların sesi çıkıyor ama bir etkisi olmuyor.. sebebi köşe başına şeytanın makineleri yerleştirilmiş.. makineler öğrenerek insanlar daha şeytan olacaklar.. çünkü ÖĞRENME iki yolda ilerler.. her iş ve nesne ve kimse ZIDDINI taşır.. insan TANRI olmaya kalkışır.. ÖĞRENME.. GR.. GARINA ve maĞRasına.. girmeye neden olur.. doĞRu.. eĞRi.. GeRçek.. bizler mağaraları MAĞAZALARI çevirdik.. saraylar ve tapınaklar haline getirdik.. anca gere gere gerilerek yay ve zenbereğimizi disipline etmeyi ve zapturaptı öğreneceğiz.. koordine etmeyi ve düzenlemeyi öğreneceğiz.. revize etmeyi ve değiştirmeyi öğreneceğizi.. kontrol etmeyi ve denetlemeyi öğreneceğiz.. en başta DENEME ve YANILMADAN öğreneceğiz. ARAŞTIRMA ve GELİŞTİRME'den öğreneceğiz.. fitne ve belalardan öğreneceğiz bu savaş ve barışın içinde bir sınav ve yarış olduğunu kafamazı çaka kaçak öğreneceğiz ve bu iş hiçte kolay olmayacak.. ve fakat zora girmezsen asla kolayı da bulamayacaksın.. saygılarımla. osmanziya 03.:01 sağlıcakla kalınız Düzenleyen osmanziya - 16-Mayıs-2024 Saat 03:03 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 16-Mayıs-2024 Saat 12:21 |
ANLAMADAN ÖĞRENMEK..
TABAKAT'ta yeni birr olarak hayrı ve şerri berriyye'ye açık bir BAR çalışması başlattık.. Artık içerikli bilgilerle YBA reklama ve propagandasını yapmayı bıraktık.. doğrudan doğruya YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ'e geçtik. İnsanlar yararını ve çıkarını görerek önem ve değer verdiği şeyleri öğrenir.. bu gayet normal ve doğal bir yaklaşımdır.. insan neden yıllarca emek vererek ilk, orta ve yüksek tahsilini yaptıktan sonra bir meslek öğreniyor ? İş bulmak için. Kısaca ortada bir çıkar ve yarar bulunmuyorsa insan kılını oynatmaz.. bu termodinamik yasaların özü olan KOZMİK TEMBELLİK YASASI'nın bir yansıması olan bu durum nedeniyle kişinin ANLAMADIĞI bir metin üzerinde çalışarak onu ÖĞRENMEYE çalışmayacağı meydanda.. fakat insan kendi ana dilinin kelimelerini bile ANLAMADAN öğreniyor.. çocuk bir profesör olarak mı doğuyor.. kişi ana dili olmayan yabancı bir dili öğrenirken anlamadığınız yabancı sözcüklerin SESLERİNİ öğrenmekle işe başlamıyor mu ? Öyle ise YBA in bir TEKNİK olarak öğrenmeye değer hızlı bir anlam sürücü bulunduğu ve METOD olarak kolay bir anlatım aygıtı olduğu ve bu nedenle bir önem ve değerinin bulunduğu DÜŞÜNCESİNE varıldığında.. insan bu DİLİ öğrenmeye, kullanmaya ve yararlanmaya başlayacak ve bu süreç sonunda onu edinecektir. Ancak bu uzun bir süreçtir.. benim bunu yirmi yılımı vermek gerekti.. fakat sizin gerekmiyor.. ancak bunu da siz 20 dakkada alamazsınız.. hatta yirmi günde bile öğrenemezsiniz.. tahminim.. bir yabancı dili öğrenmek için geçen zaman.. yani 20 ay vermeniz gerekebilir. Yani yaklaşık iki sene.. ancak bu iş bu kadar sürmez.. verilen tabloları versiyon sırasıyla yalından karmaşığa doğru.. yirmi konu incelediğinizde büyük bir olasılıkla işin TEMELİNİ kavrayacaksınız. YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ'in öğrendiniz bu temeli üzerine onu tefekkürlerinizde kullandığınızda temelin acemilğinden sonra ustalığın binalarını inşa etmeye başlayacaksınız ki bu kullanmalardan gördüğünüz yüksek yarar üzerine benim gibi başkalarına da öğretme çabasına düşeceksiniz.. İnşaallah. Saygılarımla Osmanziya 16.05.2024 12:20 üçyol İzmir |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 17-Mayıs-2024 Saat 17:02 |
BELİRSİZ
BELİRLİ ve bilirli ve BELİRSİZ çizgisinin iki ucunu bilebiliriz de ortadaki hakkında ne düşünebiliriz.. web sayfamda ANALİTİK DÜZLEM hakkında paylaşımla yeni bir çalışma başlattık.. bilmekten bıkıp düşünmeye başlayanlara.. düşünmeyi başlayıp anlamaktan bıkanlara.. duyurulur. belirsiz.. bilirsiz.. bilirli olmak için ne gerekiyor.. Bu konu ele alınmış Düzenleyen osmanziya - 17-Mayıs-2024 Saat 17:10 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 17-Mayıs-2024 Saat 19:44 |
Bu gün faceden Değerli bir arkadaşım dedi:
Ben bu hayata neden geldim yaşamak için bir nedenimiz var mı sayın abim.. dedim ki: öğrenmek.. beşikten mezara kadar öğrenmek için geldik.. başka bir çıkış yolumuz da bulunmuyor.. bir kaç gün önce de bu işe başladım.. dedim buranın adresini yani LİNKİNİ verdim.. 'İnsanları ve cinleri İBADET için yarattım'.. ayetini islam alimleri ibadeti ÖĞRENMEK olarak çevirmişler. Daha sonra gelen uyuşmuş din alimleri de öğrenmeyi de dini öğrenme olarak dondurmuşlar.. Bu gün çağdaş bir kimse kendini tanımak.. insanı tanımak.. evreni tanımak.. için okula gidip bir MESLEK öğrenmeden ve onunla bir edinmeden hayatta kalabilir mi ? İşte insanlar "iş ve aş ve eş" bulmak için yani gereksinimleri için ÖĞRENİYORLAR.. sonra gereksinimleri dışında bir arayışları bulunmuyor ve böyle ÖĞRENME çemberleri daralıyor.. ve kendi içine ve kendi bencilliğine çöküyor. Artık insanlar değil makineler öğreniyorlar.. insanlar bir süre sonra üretim için işe yaramayacak hale gelecekler ve sonra ne olacak.. işe yaramayan insanları makineler ortadan kaldıracak.. Yirmi seni önce bu siteyi kurarken sitenin yanında THE MATRİX YAZISINDA insanların giderek hayvanlaştığı ve makinelerin giderek insanlaştığı gelecekte.. en büyük tehlike makineler olarak demiştim.. sitenin SAĞ yanındaki diğer bir yazı da ÖĞRENME hakkında idi... BEN bir ömür paradan.. makamdan.. kadından..vaz geçtim ve kendimi ÖĞRENMEYE adadım.. elli yıl hiç bir zarar görmedim.. PARA derdi bilmedim.. KADIN derdi çekmedim.. MAKAM peşinde koşmadım.. ortaya YBA çıktı.. başkaları da başka şeyler çıkarabilirlerdi.. SONRA GÖRDÜM Kİ.. dini din ve bilimi bilim olmaktan çıkarmışlar sosyakültürel yararlarının ekonomik ve politik çıkarlarının ve dini ve askeri rövanşlarının aleti ve bayrağı haline getirmişler.. tüm bunlar öğrenmeyi sadece ve sadece GEREKSİNİMLERİ için yapıp ARAYIŞLARI unutmalarıdır.. gayelerini bulamamalardır. Kendini ve EVRİMİ öğrenmeye çalış.. O'na yöneleceksin.. kainatı ve EVRENİ öğrenmeye çalış.. O'na döneceksin.. O'na dönebildiğinde ise bir başka EVRE'ye geçeceksin. Bunlar bulunmuyor kendinin başka nesnelerle BAĞLANTILARININ alışkanlıkları ve bağımlılıkları ve başka kimselerle İLİŞKİLERİNİN alışkınlıkları ve bağlılıkları içinde bulacaksın.. Tanrı'yı unutacaksın ve kendini de yitireceksin. Sonuçta TANRI dediğim senin içindeki ÖĞRENMEN'dir. Öğrenmeyi unutmuşsan kendini ve tanrıyı da unutmuşsun ve körü körüne öğreniyor ve boşu boşunu savaşıyorsun.. demektir diye düşünüyorum. Saygılarımla. osmanziya 16.05.2024 02:43 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3411 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 17-Mayıs-2024 Saat 19:48 |
Şimdi bu çalışma sizin için çok ağır olmuştur.. biliyorum ve anlıyorum.. fakat bu zahmete girenler için şu ortaya çıkacaktır.. YBA çalışmaları için yirmi üç senedir.. onu tanıtmak için yapılan reklamlar ve beğindirmek için edilen propagandalar ile ile uğraşırken bir taraftanda onu ORTAYA ÇIKARMA çabalarını sürdürüyorduk.. ortaya çıkardıklarını 2020 katıldığımız II Filoloji konresinde yirmi sayfa ve yirmi tablo ile ortaya koyarak SOYADIMIZI kurtardık.. ancak salı ÇALIŞMA şimdi başlıyor.. Rabbimiz nasib ederse.. yani ölmez sağ kalırsak.. sesimizi "ses" katıldığında daha güçlü bir çalışma ile dilimizi ortaya çıkaracak.. ekibimizi bulacak ve okulumuzu kuracağız.. İnşaallah. osmanziya 15.05.2024 üçyol izmir |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |