Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
İnsan Bilim | |
YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim |
Konu: evrim ve yaratılış... | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3413 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: evrim ve yaratılış... Gönderim Zamanı: 25-Haziran-2024 Saat 19:00 |
GERÇEK'in sahibi kimdir ? Maalesef BİLİM din ve ideolojiler tarafından kullanılarak bilimcilerin ve dincilerin birbirlerini taradıkları makinalı tüfeklerin mermi fabrikası olarak kullanılmaktadır. Bilimciler Tanrı tanımazlıklarını sağlama almak için.. dinciler Tanrı tanırlıklarını kanıtlamak için amacıyla.. bilimden değil de bilimin verilerini kullanmak ve yararlanmak suretiyle üstün gelmeye ve oyları kendilerine çekmeye çabalarlar. Neden ? Çünkü bilimin bize GERÇEKLERİ arayıp bulup çıkardığı ve herkese gösterdiği var sayılıyor. Üstelik bilim etkinliği bilimsel buluşlar inovasyon ile sosyal yararlar ve ekonomik çıkarlar elde edildiği için itibarlı bir kazanç kapısıdır. Üçüncüsü çağımızda bilim sorularımızı yanıtlayıp sorunlarımız çözdüğünden verdiği aydınlık ve genişlik ile insanların gözünde felsefeden ve hatta dinden daha itibarlı bir hale gelmiştir. Bununla beraber bilimsel bilgi.. bilimsel düşünce.. bilimsel tutum.. her na kadar genişleyen kuramsal temeli ve genişleyen kurumsal tabanı değil halk arasında anlaşılması aydınlar düzleminde dahi yeteri kadar özümsenmiş değildir. Bu bakımdan günlük dil ve bilimsel bilgi münasebetleri ile felsefi dil ve dini bilgi arasında ilişkiler gereği ve yeteri kadar sağlam ve sağlıkla bir şekilde kurulmamıştır. Diğer taraftan din bin yıllardır kötü ve kötüye kullanıldığı gibi bilimde yüz yıllardır kötü ve kötüye kullanılmayı sürdürmektedir. Bu kullanımların acı ve olumsuz ve yıkıcı sonuçlarını tarih yazarak saklıyor ve geleceğe göndererek uyarıyor. Bu derslerden ibretler alarak geleceğimizi daha güzel ve iyi inşa ederiz İnşaallah. Şimdi asıl konuya dönersem GERÇEK'in sahibi olarak BİLİM'in felsefe ve din arasında çekişmelerde kanıt ve tanık olarak gösterilmesinin bir örneği olarak EVRİM ve YARATILIŞ çekişmesinde önemli bir farkındalığı belirtmeye çalışacağım. Tabloda YATAY eksende görüldüğü gibi DENEYİM bir DAYATIM'dır ve fakat dayatım bir deneyim değildir.. Keza dikey eksende görüldüğü gibi YARATILIŞ bir BUYRULUŞ'tur ve fakat buyruluş bir yaratılış değildir. Keza tabloda evrim ve devrim ile dürülüş ve diriliş olguları da gösteriliyor. Bu olgular içinde evrim devrim değildir.. devrim evrim değildir.. ya da dürülüş bir diriliştir.. diriliş bir dürülüştür.. gibi açıklamalar yapmıyoruz. Osmanziya 25.06.2024 üçyol izmir Düzenleyen osmanziya - 26-Haziran-2024 Saat 11:32 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3413 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 26-Haziran-2024 Saat 11:31 |
BİR AY ÖNCE YOUTUBE Kanalımda yayın yapmışım: https://youtu.be/6HLl0zaCa2g Evrim hakkında video https://www.youtube.com/watch?v=6HLl0zaCa2g&t=2s Evrim hakkında kendi düşüncelerim söz konusu edilmiştir. Evrim evrimciler ve bilimciler tarafından başka.. akıllı tasarımcılar ve dinciler tarafından başka.. anlaşılmaktadır. Anlatımlarda genellikle Evrim ve Yaratılış söz konusu edilir ve başka bir başlık atılmaz. Evrim Tanrı’nın yaratması ve Adem atamızın reddini içeren felsefi bir görüştür. Yaratılış ile AKILLI TASARIM dediğim olguyu Tanrı’ya bağlama amacı taşır ve bu yüzden evrim ya da yaratılış her ikisi de TANRI yerine ikame edilirler. Oysa evrim gibi devrimde.. yaratılış gibi buyruluşta söz konusudur. Keza yaratılışta dayatım kadar deneyimde yer alır.. diriliş kadar dürülüşte bulunur. EVRİM kuramı, yaratılışın NASIL olduğuna ilişkin bir araştırma ve soruşturmadır, düşüncedir, görüştür.. YARATILIŞ ise evrimin nereden geldiğini ve nereye gittiğini .. yani onun anlamını ve amacını anlatır bir inançtır. Evrim hikayesi ile yaratılış öyküsü sonuçta insanları ikna etmeye çalışan ve karşılıklı olarak bir birlerinin düşüncelerini MASAL olarak tanımlayan bir düşünce ve görüş ve kuram ve inanç iken BİLİM bu konularda kuramı destekleyen verilere.. belgelere.. ön görüler.. ön deyilere kısaca konu ve tür hakkında yok sanımlar ortaya çıkıncaya kadar var sayımlarla çalışan bir FELSEFİ etkinliğin UZANTISI bir çalışmadır. Bu süreçte filoloji filozofi olur sonra bilim haline gelir. Bundan sonraki yolculuk HİKMET'edir. Keza teoloji teozofi olur sonra hukuk haline gelir. Bundan sonraki yolculuk ise AHLAK'adır. Böylece dil bilime ve hikmete.. din hukuka ve ahlaka giden.. kültürümüzün olmazsa olmaz iki dalıdır. Aristo DÖRT SEBEB KURAMI bu ikisini birleştirdiği halde daha sonra bu iki yanı ayırdılar. Belki bu iki alanı ayrı ayrını incelemek için yararlı olmuştur. Aristo'dan sonra Descartes ve Kant'ın tasnif ve tertibi ayrı uzmanlık alanları açmış olabilir. Ancak bundan sonra Ana karadan ayrılan günlük dil ve bilimsel bilgiden sonra.. felsefi dil ve dini bilgi de alanları ve kuramlarını ve kuramlarını oluşturabilir. Biz YBA ile felsefe ve din arasında ortak bir platform açmaya çalıştık. Lakin dil ve din ile emek ve özgürlük gibi insanın ortak değerleri partilerine paravana ve ideolojileri paratoner edildiğinden parti ve ideolojilerin savaşlarından ortalık bulanık olduğundan konuya etraflıca tasrih ve teşrih edemiyoruz. Ekonomik ve politik mücadelelere eklemlenen askeri ve dini savaşlar sorunları azaldığında sorun açıklığa kavuşabilir.. diye düşünüyorum. Sayglarımla osmanziya yontembilim.com 28.05.2024 üç yol izmir Düzenleyen osmanziya - 26-Haziran-2024 Saat 11:46 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3413 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 26-Haziran-2024 Saat 11:46 |
Medeniyet hakkında yazınca ister istemez insanın aklına EVRİM geliyor.. çünkü evrimin açık ve seçik dayatım ve deneyimle birlikte görüldüğü yer bizim kendi uygarlığımız.. insanın Tanrı'yı kendine benzetmesi gibi doğayı ve döneyi de uygarlığına benzetiyor.
Benzetme ve benzetim.. teşbih ve temsil.. analoji ve metafor.. zaten bizim bilmemizin ve öğrenmelerimizin temeli.. bunda şaşılacak ve garipsenecek bir durum bulunmuyor. Ancak dikkatli olmak gerekiyor.. bilinenlerden bilinmeyenlere giden yolculuğumuzda en temel öğrenme ve bilme aletimiz bunlar.. bunların nasıl kullanılacağı da kuramlaşmış ve kurumlaşmış bilimsel bilgide ve bilimsel dilde ve bilimsel düşünüşte tartışılmıştır. Elbette hem bilme hem felsefeye hem dine taalluk eden bu EVRİM konusu geçiştirilecek bir kavram değil üzerinde durulacak bir mefhum.. çünkü evrim konsepti bir konuyu açmak içinde kullanılır bir konuyu kapatmak içinde.. ben kendim bu konuda yeni yeni öğrendiklerimi burada paylaşıyorum. Artık birinden evrim duyunca yaratılış sinirlerini tepesine çıkan.. birinden yaratılış duyunca emrim damarları gerilen kimse gibi değilim. Evrem ya da yaratılışa yandaş veya karşı değilim. Tanrı yaratıyorsa görüyoruz bu evrim şeklinde oluyor. Evrim ise her santimetre karesinde yaratılıştan haber veriyor. Fakat bilimciler ve dinciler konuyu o hale getiriyor ki bilimciysen yaratılışı bırakarak Tanrı tanımaz olmak zorundasın.. dinciysen bilime karşı çıkarak Tanrı tanır olmak durumundasın.. şimdi bu dört konuyu (tanımaz bilimci ve tanır dinci) evrim ve yaratılışla birlikte altı konu haline getirdik.. TANRI bilir.. iyi mi yaptık kötü mü yaptık bilmiyorum, bağışlana... osmanziya 26.06.2024 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |