Bu paylaşım kişisel gibi görünür.. ancak sorun kamusal.. günlük dilin düz yazısınını (GDDY) protesto ediyorum.. reddetmiyorum.. artık fazla işe yaramadığını.. gelecekte daha çok işe yaramayacağını söylüyorum.. mahşerde ise diller susacak eller ve ayaklar konuşacak. Osmanziya 17.07.2024 üçyol izmir 23:50





Yemek ve içmek bir gereksinim.. yatmak ve kalkmak bir ihtiyaç.. spor ve san'at olmadan olmaz.. ya bunların türetim ve tüketim ile eğitim ve yönetim işlerinin sorunlarını ve çözümlerini öğrenmek ve düşünmek.. bir gereksinim değil arayıştır.

Ancak bazı arayışlar bilim ve hukuk ile san'at ve hikmet etkinliklerimizin ötesine uzanır..

Yeni bir dünya
Yeni bir DİL
Yeni bir din

böyle kurulur.

Osmanziya 18.07.204 üçyol izmir00:13


Benim İNSTAGRAM da bulunan KATMANLAR ve vatsapda bulunan TABAKALAR adlı guruplarıma ilişkindir:


N. C.in ayrılmadan önceki paylaşımım bu.. ortasında BEN yazıyor.. bu paylaşım o kadar açık ve seçik ki.. hiç bir yabancı sözcük bulunmuyor ve bildiğimiz ve tanıdığımız olayları kullanıyor.. fakat ben başka bir ben'e asla tahammül edemez.. severse TanrıM diye sever.. anaM diye sever.. kocaM diye sever.. kızıM diye sever... sıcak ve soğuk arasında ILIK olur.. karanlık ve aydınlık arasında IŞIK olur.. bunda ANLAMAYACAK ne var ? ısı ve ışı olmak üzere iki kudret ve rahmet belirtisi gösterilmiş.. ancak sizin çıkara bulanmış gözleriniz bunu görmez.. savaş ve barış arasnda BEKLE'nin anlamı ne ? Sınav ve Yarış arasındaki KÜRTULUŞTA neyin nesi ? Sizin cinsiyete, yaşa, tahsile ve makama bulanmış gönlünüzün bundan haberi olmaz.. olsalar bile sizi savaş ve barışın atındaki sınav ve yarışın mahiyetine ve neliğine ve varlık yapasına ilişikin hiç bir merakınız bulunmaz.. işinize yarayacak ve kullanılacak bir BİLGİ olmadığını için ilgilenmezsiniz bile.. ŞUHUD ve GAYBI gösteren bu tablonun tümünü görmeniz için bunu söylemem gerekiyor.. ısı ve ışık şuhuda.. kurtuluşu bekleme gaybe ilişkindir.. bu muhteşem ilişkiyi tek bir sayfada gösteren SAN'AT ve HİKMET sizin için kocaman bir SIFIR olduğu için HİÇ sesinizi çıkarmazsınız.. hoş zaten böyle söyleyeniz. bu hikmet ve san'at sahibi OSMANZİYA 'yı seviniz ve övünüz diye paylaşım yapmıyorum.. YBA reklamını yapıyorum. Ben'in elbette ben'im benim'i sevmek zorunda değil.. ancak YBA önemini ve değerini sayamıyorsanız.. ben de sizin için neden İKİ YILIMI vereyim ki.. eğer bu tabloyu KİTAB haline getirseydim.. inanın en kapış kapış giden MESAJ olurdu.. bende güzel bir editörüm olsa iyi bir YAZAR olurdum.. ancak benim meramım günlük dilin düz yazısını kullanıp açık ve seçik YAZARLIK yapmak değil.. gelecek nesle büyük bir kapı açmak.. ARAYIŞ'a olan yolu döşemek için GEREKSİNİM'i karşılamak gerekiyor ki sağlam ve sağlıklı bilgi ve değerlere duyarlı olan bir ZİHİN ortaya çıkarmakla mümkün olduğunu siz dahil kendi çok akıllı sanan SALAKLARA ve SOLAKLARA gösteremedim.. salaklık ve solaklık ise sağı ve solu YÖN sanan ve sayan bilgisizler ve kendini beğenmişlerdir. Oysa sağ ve yol geriye dönmek için kurulan YAN'lardır.. sağcı ve solcu olmayan İLERİCİ de asla geri dönmez.. ve geri dönmek için sağı ve solu yol haline getirmez.. getirmeye çalışırsa SALAK ya da SOLAK olmaz mı ? BEN ise bir var.. dır bir yok..tur.. hatta böyle de diyemeyiz cünkü varın ve yoğun ne olduğunu bilmiyoruz.. sadece sağın ya da solun dırdırını yaparak TUR atmayı sürdürün bir TÜR'dür. Bunların kurduğu kültür ve uygarlık bu kadar olur.. aynı kaynaktan çıkan KUTSAL KİTALARI görmezde yahudi ve müslüman diye birbirini telef eder.. küresel efendilerin dünyanın nüfüsunu azaltma çabalarının aleti olur.. özetle aradığım muhatabın ne cahildir ne alim.. ne gençtir ne yaşlı.. ne kadındır ne erkek.. DÜŞÜNENLERDİR.. düşünen adamda zaten merak ve kuşku dolu bir ARI'dır.. ya da benim gibi yetmişinde kanatları ve gagası ve pençeleri KARTLAŞMIŞ bir kartal.. ancak etraf tavuk ve sineklerle dolu... bir AHIR.. dünya efendileri olan İNEKLERİN yuvası.. sözümü BEN ile bitireyim.. bu sözcüğün be'sini kaldırırsanız geriye bir EN kalır.. ben eni ve boyu ve yüksekliği olmayan.. yani YOK demeye dilimiz varmadığından VAR saydığımız bir NOKTA'yım.. ÇİZGİ halinde yani YBA çağrısında ortaya çıkmaya çalışıyorum.. bu yüzden noktama bir EN katmak için BEN diyorum..

Osmanziya17.07.2024 üçyol izmir 12:26





Bu instagram daki KATMANLAR grubunu 23.08.2022 tarihinde kurmuştum.. hatta Osmanziyao ismiyle çok daha önce bir hesap açmıştım.. bu Mustafa BUĞUÇAM hesabını da N. C. arkadaşımızın YBA ile ilgilenmesi üzerini açmış açmış ve açtığım gün farkında olmadan bu hesabıma KATMANLAR gurubuna da eklemiştim.

Bu gün N. C. ayrılınca kurduğum gün aklıma geldi.. GRUB ne için kurulur.. tek başına yapılmayacak işleri birlikte yapmak için..   başka bir ifadeyle gurup üyelerinin birbirleriyle alış ve vermiş yapmaları amacıyla.. bu amaç sağlanmazsa gurup de varlık nedeni kalmadığından dağılır ve ortadan kalkar.

Gurubun amacı genellikle gurubun adından belli olur. KATMANLARIN amacı ne olabilir ? Keza "ben"im vatsapda aynı adlı ancak TABAKAT adıyla bir başka gurubum bulunuyor.. o da dağılmak üzere.. bu gurubun iki senelik geçmişi varsa.. onun 27.05.2019 da oluşturmuşun.. onun beş senelik geçmişi bulunuyor.

Guruplarıma hiç bir şey vermiyorum.. değil veriyorum.. vermezsen hiç kimse hatır için iki ya da beş sene orada durmazdı.. ancak guruptakiler verdiklerime bir katkıları bulunmuyor. Şu var ki bende onların katkı verecekleri bir katkı sunmuyorum. Buna daha baştan ifade edeyim ki onlar boşu boşuna suçlamış olmayayım.

46 senelik evliliyim.. bu evliliğe katkım olmasaydı dört sene bile sürmez dört ayda biterdi.. AİLE'den itibaren başlayarak.. şirket.. parti.. cemaat.. takım.. set.. toplum.. millet.. devlet.. medeniyet aynı şekilde bütün gurupular.. bütün zümreler.. bütün toplum ve topluluklar, birbirine bir ŞEYLER veren üyelerden oluşur. Birlikte yapamadığı işleri başarmak ve bunun için birbiriyle alış ve veriş için bir araya gelen ÜYELER.. ister genel kurul gibi gevşek.. ister yönetim kurulu gibi sıkı İŞBİRLİĞİ içinde olduğunda ortaya bir çalışma.. bir ürün.. bir başarı ortaya çıkarırlar ve bu başarı başka bir çalışma.. başka bir başarıya.. başka bir guruba geçerler. Gurubun amacı sürer.

Örneğin içinden çıkılan   karı-koca'nin aile'si biter kız-oğlan'ın yeni bir aile'si başlar... gurub.. amaç.. süreç...





Şimdi BEN amaç ve süreç değil de KATMAN konusuna açıklık getirmek istiyorum. TABAKA.. üstü üste duran tabaklar mı dır ? SFER.. atmosfer, hidrosfer ve litosfer gibi gaz ve sıvı ve katılardan oluşan bir KÜRE midir ? KATMAN.. katları bulunan bir APARTMAN mıdır ?

Dil bize çok şey söyler.. hatta dile ilişkin bilgileri dil en az dinin yarısı kadar aydınlatıcıdır diye face sayfalarımda özellikle Dinnur YAŞAR sayfamda paylaşırım.. ancak siz HAZIR bilgileri alışmışsınız.. HAZIR açık ve seçik SEHİL yani anlaşılır yazı size büyük bir değer ifade ediyorsa.. DÜŞÜNMENİN hiç bir değeri bulunmuyorsa.. DÜŞÜNÜLECEK konu gelince.. baktık şöyle geçiverdik kabilinden VİTRin işlerin içinde tril tril konulara uzaksınız ki KONUŞMAYA zimin ağrısını uğramışsınız.. EZBERE bilgisizliğinizi ve BİLMİŞ cahilliğinizi kabul etmekte zorlanıyorsunuz.. çünkü eleştirmeye utanıyorsunuz.. sormaya korkuyorsunuz.. elinizde olan geçici şeylerle yetinerek ARAR ve BİLGİ ve DÜŞÜNCE ve KUŞKU ve SORU ve YANIT ve KARAR gibi yedi katmanlı bir dünyaya girmiyorsunuz. Canınız cehenneme.. ne haliniz varsa görün.. bu yazdığımı keşke N. C. de okusaydı.. Ayrılacaktı.. neden iki sene bekledi ki.. siz kızdığıma bakmayın.. saygılarımı kabul edin lütfen sağlıcakla kalın.. düşünmeye önem ve değer vermiyorsanız.. anladığınızı eleştirmeye ve anlamadığızı sormaya vakit ve zamanınız bulunmuyorsa.. lütfen ayrılın.
Osmanziya

[23:19, 17.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Gelen olmadı.. mazeretleri dışında.. alacakları ve verecekleri olmayan alış verip yapmaz için PAZARA gelmez.. bununla beraber PAZARLAMA bir san'attır.. ihtiyacı olmayan nesneleri REKLAM ve PROPAGANDA ile ihtiyacı varmış gibi gösterip ihtiyacı olan şeylere tercih ettirmek.. bir meharettir. Çok şükür bizim böyle bir beceri ve amacımız bulunmuyor.. aslında ihtiyacı bulunup şu veya bu nedenle bu gereksiniminin farkında olmayanlara bu hacatını ortaya koyacak kabiliyetleri canlandırıp ve yetenekleri harekete geçirmek gerçek bir ustalıktır, san'attır ve başarıdır. Demesi kolay ve sağlaması olay ve gerçekleşmesi DOLAY olan bu canlı öğrenme ve diri düşünme çağrısın yineleyeceğiz. Yaşayan bir varlığın ÖLÜMÜ aslında yeterince KOMİK ve TRAJİK ve İRONİK iken hiç birimizin VAR OLUŞ'uzun esası olan YOK ÖLÜŞ komikliğinin ve SAHİB ÖLÜŞ trajikliğinin ve AİD OLUŞ     ironikliğinin yeteri ve gereği kadar farkında olduğumuzu düşünmüyorum. DÜNYANIN Uygarlığın giderek kolay ve konforlu bir yaşamını sağlaması.. DİNİN ahiretin kolay kazanılışını nazara vermesi.. DİLİN yalanların ve hilelerin ve hudanın arkasına gizlenme imkanı sağlaması gibi nedenlerle bizi DÜŞÜNDÜRMEYEN kolay ve hızlı hizmet ile çok ve ucuz mal peşinde.. koşuyor.. oynuyor ve oyalanıyoruz. Bu da benim OYUNUM..
[23:24, 17.07.2024] Mustafa BUGUCAM: Tüm kutuları kendi başına anlamlı ve anlaşılır.. eğer öğrenmeye can atıyorsanız.. kutular arasındaki bağlantılar anlatımlı ve anlatır.. eğer düşünmeye diri bir haliniz kalmışsa.. yaşadığını deneyimleyenler dayatımlandıklarının farkında değillerse.. zaten merak edip öğrenmezler.. meram edip düşünmezler.. .bile.. bazıları bundan daha açık bir tablo için.. TABLONIZDAN hiç bir şey anlamadım.. diyebiliyorlar. Çünkü düşünmeye ve anlamaya tenezzül ve teveccüh etmiyorlar bile.. bunu da İnşaallah açık ve seçik göstereceğim..








Siz anlaşılmaz anlatımlarla anlatmaya inatla devam etme gayretindesiniz. Acaba bunun gerisinde ben ne akıllı adamım, (sizin tabirinizce) salaklar ve solaklar beni anlamıyor zannı ve gizli gururu olabilir mi? Nefsaniyet ve gurur bazen tevazu libasına bürünür öyle arzı endam eder. Ben kendimi çok akıllı sanmıyorum. Sizi ve yol ve yönteminizi bir ben anlamasam yahu herhalde ben gerizekalının tekiyim derdim. Görüyorumki sizi sizden başka anlayan yok. Efendim ben de açık seçik anlatırım ama önemli olan bunu anlamak demeye getirdiğiniz belli. Açık seçik olmayan şeyi niye bu yolla anlamaya çalışalım. Daha kolay yolu varken niye bu dolambaçlı anlaşılmaz yollara girelim. Girsek ve anlasak bile bize bunun ne faydası var. Önce işaret ve sözlerle daha sonra sümerlerden beri yazıyla anlaşan bizler tekrar işaret diline geri mi dönelim. Bu yol süper bir yol olsaydı Allah Kuranı bu işaret diliyle gönderirdi. Oysa o Kuranı Kuranın tabiriyle açık seçik anlaşılacak bir lisanla gönderdi.


Başkasını bilmem ama ben sizi bir din kardeşi ve iyi bir insan olarak seviyorum

Bu yüzden dost acı söyler

Ahir ömrümüze geldik

Bence bunun reklamını bırakın

Özür dilerim bu faydasız ilimden Allah’a sığının ve bırakın
Ömrünüz boş yere heba oluyor

Sürçü lisan ettim ise affola

Hoşçakal dostum
Halil Dalman



Saygıdeğer Yazerim Sevgideğer Aziz Kardeşim, samimi söylüyorum sizden daha açık ve seçik kısa yazan birini görmedim Face de.. Belki Cuma ÖZÜSAN Ağabey sizinle yarışabilir.. Yazılarınız vesilesiyle face bunu bir kaç size ifade ettim. Felsefenin ilk Üstadı Sokrat'ın HAFIZA ve ZEKA'yı zayıflattığı için okuma ve yazma öğrenmediğini söylerler.. bu yüzden onu dedikleri talebi PLATON tarafından bize gelmiştir.. bu öyle karanlık ve karmaşık durum ki bazı yazarlar SOKRAT diye birinin olmadığını onu PLATON'un uydurduğunu bile söylerler.. her ne ise ne kadar AÇIK ve SEÇİK olsakta.. hep KARANLIKTA kalıyoruz. Karanlıkta kaldığı için kitabına rağmen herkes TANRI'yı tanımıyor. Bazıları tanıyor bazıları tanımıyor.. hatta tanıyanlarla ve tanımak isteyenlerde onun inayetiyle ve nebisinin hidayetiyle tanıyorlar. Belki hidayet nebiye ve inayet Rabbe ait bunu tartışabiliriz lakin bu GDDY ile yapılamaz.. yapılsa bile retorik ve diyalektikle zor yapılır. Bizim (şimdilik BEN'im diyorum) davamız açık ve seçiklik değil "sağlam ve sağlıklı bilgi ve değer"e duyarlık ise bunun birinci sebebi GDDY bizi karanlıkta bırakmasıdır. O sizin açık ve seçik dediğiniz yazılarlar istediği kadar yalanla ve yanlışla kıvırıp güzel ve iyi diye çirkini ve kötüyü pazarlıyorlar. Bütün ilimler ve buluşlar başta faydasızdı.. daha sonra anlaşılarak önemi ve değeri ortaya çıktı.. Bunu anlamak istiyorsanız Alın telefonunu yüz sene önceye gidin.. bakalım o telefon ne işe yarayacak ? Demek her dilin.. değerin.. keşfin.. ihtiranın.. icadın ve telifin bir vakti zamanı oluyor ki biz buna YÜKSELEN DEĞER diyoruz.. gelecekte insanlar bu SÖZ Tanrı'nın mı insan'ın mı makine'nin mi diye tereddüde düştüklerinde kurtuluşu YBA da bulacaklar.. diyecem Hicr süresinin 34 ncü ayetini okuyacaksın "Allah "Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar LANET senin üzerinedir. " diyeceksin. İşte sorunda burada bütün şeytan ve iblis ve tagut ve mesihin çıktığı HANNAS 'ın kökünü YBA ile görmedikçe ve kendimizi HANNAS'ın bir neferi saymadıkça.. bundan kurtulmaya çalışmadıkça bundan kurtuluş olanağı bulunmaz.. çünkü TEMİZLENMEK ancak kirliliğimizi anlamakla olası.. yoksa başkalarının yollarının eğriliğini göstermekle değil.. kendimizi gerçeği arayıp onu örmeye çalışarak doğruyu bulmaya uğraşmadıkça hiç birimizin kurtuluşunun olacağını sanmıyorum.. Saygılarımla Osmanziya







Düzenleyen osmanziya - 18-Temmuz-2024 Saat 11:12