Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Yöntembilim | |
YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim |
Konu: Merdiven | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3391 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: Merdiven Gönderim Zamanı: 04-Ağustos-2024 Saat 12:11 |
Değereli Yazerim Selim ATEŞ "Yavaş yavaş çıkılan her merdiven, hayata dair derin bir düşüncedir; adımlarını hisset, manzarayı unutma." Yazısıyla paylaşmış bu MERDİVEN resmini.. Dedim ki: Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden... önce günlük dilin mantığı çıkacak karşına.. sonra bilimsel dilin matematiği.. fakat dil, din, hikmet, felsefe, insan GİBİ çok yönü ve yanlı konular gelince GÜNLÜK DİLİN DÜZ YAZISI'nın (GDDY) yeterli olmadığını anlayacaksın. İşte o zaman bu çok yönlü ve yanlı konulara ilişkin Felsefi Bilgi'nin "Matematik"ine ve Dini Dil'in "Mantık"ını ihtiyaç olduğunu anlayacaksın. İşte YBA (Yöntem Bilimsel Analiz) felsefe ve dil arasında ortak bir platform olarak düşünülmüş çalışmadır. osmanziya yontembilim.com Değerli Dostum Selim Ateş iltifat etti: Değerli DostumOsmanziya Osmanziyaoğlu, Merdivenlerin basamakları arasındaki ince çizgiler, hayatın zorlu ve karmaşık yollarına benzer. Günlük dilin sadeliği ve bilimin katı matematiğiyle başlar yolculuğun. Ancak, dilin derinliği ve hikmetin engin denizine dalmaya başladığında, düz yazının sınırlarına hapsolmanın acısını hissedersin. Felsefenin derinliği ve dini dilin mantığı, seni daha yüksek bir anlayışa taşır. İşte o an, Yöntem Bilimsel Analiz'in (YBA) zarif dokunuşuna ve karmaşık düğümleri çözme gücüne ihtiyaç duyduğunu fark edersin. Bu, felsefe ile dil arasında kurulan hassas bir köprü, düşünce dünyanı aydınlatan bir ışık huzmesidir. Sonsuz sevgi ve derin saygılarımla, Selim Ateş Bende dedim ki: Aziz Kardeşim ve Değerli Meslektaşım, biz sizin muhteşem iltifatlarınıza layık değiliz.. Ancak siz eskiden beri YBA mahiyetini kavramış bir kaç kişiden birisi olarak bildiğimizden.. bu övgüyü YBA'e veriyorum. Yedi sene önce ilk tanıştığımızda YBA size anlattığımda.. "Abi bu iş bir anlaşılsın.. sol ve sağ çatışması biter" demiştiniz.. İnşaallah.. DÜŞÜNÜLMESİ HAYAL BİLE EDİLEMEYEN bu bitiş, sizlerin gayret ve desteği ile başlamış olsun. Tarifsiz muhabbet ve samimi hurmetlerimle sağlıcakla kalınız. Osmanziya 04.08.2024 Düzenleyen osmanziya - 04-Ağustos-2024 Saat 17:03 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3391 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 04-Ağustos-2024 Saat 17:25 |
Abicim.. "sol" deyince sol görü.. sol görüş.. solcu.. solculuk.. "sağ" deyince sağ duyu.. sağ duyuş.. sağcı.. sağcılık.. kavramlarının analizini yapmak gerekiyor. Her birimizi gereği ve yeteri kadar sağ duyuya ve sol görüye sahibiz. Ancak bazılarımız bu sağ duyuyu fazla kullanarak sol görüyü köreltiyor. Kulağıyla görmeye çalışıyor. Ortaya sağ duyuş çıkıyor. Bazılarımızda sol görüyü fazla kullanarak sağ duyuyu işitmez hale getiriyor. Ortaya Sol görüş çıkıyor. Bu duyuş ve görüş alışkınlar ve alışkanlıklar ile ilerlediğinde ortaya dinci ve bilimci yaklaşımı beliriyor. Bunlarda dili ve dini.. emeği ve özgürlüğü.. yani ortak insani değerlerini partilerine paravana ve ideolojilerini paratoner ettiklerinde.. işin cılkı çıkıyor.. culku yerleşiyor. Bunu millet biliyor ve fakat kendileri farkında olmuyor. Bu gün Değerli bir Kardeşime şunu yazdım: "Aziz Kardeşim ve Değerli Meslektaşım, biz sizin muhteşem iltifatlarınıza layık değiliz.. Ancak siz eskiden beri YBA mahiyetini kavramış bir kaç kişiden birisi olarak bildiğimizden.. bu övgüyü YBA'e veriyorum. Yedi sene önce ilk tanıştığımızda YBA size anlattığımda.. "Abi bu iş bir anlaşılsın.. sol ve sağ çatışması biter" demiştiniz.. İnşaallah.. DÜŞÜNÜLMESİ HAYAL BİLE EDİLEMEYEN bu bitiş, sizlerin gayret ve desteği ile başlamış olsun. Tarifsiz muhabbet ve samimi hurmetlerimle sağlıcakla kalınız. Osmanziya 04.08.2024" Dünya artık dini bilmeyen fenciler.. fenni bilmeyen dincilerin yarı aydınlığından kurtulmaya başlıyor. Üç sayfamda yaklaşık dört bin beş yüz kişi bulunduğu halde.. On yıldır Face de yazdığım.. cılkı cıkmış sağı.. culku çıkmış solu.. eleştirdiğim halde.. bir tane bile eleştiri gelmemesi.. gösteriyor ki insanlar artık bu sulanmış ve politikaya alet edilmiş paravana aletleri ve paratoner bayraklara önem ve değer vermiyor. Yani artık sağ bilmeyen fenci.. solu bilmeyen dinci.. yani yari aydın pek bulunmuyor. Herkes kimin "ne" ve "kim" olduğunu biliyor. Bilmiyorsa Celal ŞENGÖR Hocanın kitaplarını okusunlar. Saygılarımla. osmanziya
|
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |