Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: yaratilis Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3402

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: yaratilis
    Gönderim Zamanı: 07-Ağustos-2024 Saat 12:24
Burada birbiri içinde iki tane kare yaptık.. karematik adını verdik.. verilen linke gittiğinizde.. KİNETİK size potansiyelinizi ortaya çıkarmanızı isteyecektir.. YBA öğrenilmesi ve kullanılması ve yararlanılması da buna yardım edecektir. Saygılarımla.

osmanziya 11.08.2024 07:26




Yaratılıştan sınır konulmayan kuvveler.. buyuruluşla önerilen ölçüler.. ile dayatılan yazgının sınırları.. deneyimle önümüze açılan geniş ufuklar.. öylesine birbirine karşıt ki bu zıtları cem'eden İlahi kudret.. ilmin geniş desteği ve iradenin derin olanaklarını da sonsuz rahmetiyle yeti ve yeteneklerimize acıyor.. işte bunları yedi katmanlı bir var oluş örgüsüyle görmeye ve göstermeye çalıştım.. ancak herkes her işi yapamaz.. kimi yolda bir patika açar.. kimi o patikadan bir cadde çıkartır.. kimi de caddeyi otobana çevirir.. yöntembilimsel analizin açtığımız patikasından daha geniş yollar ve daha uzun otobanlar açılacağını düşünüyorum.. bize düşen.. kendimizi tanımak.. haddimizi bilmek ve değişimi kavramaktır.
dedim az önce sayfamda

Ancak önemli olan denilenleri görmek ve göstermektir ki bu da gerçeğin ördüğümüz bir "anlam" perdesi bulunması ya da anlatım çerçevesi olması demektir. Bu da gerçeği gördüğümüzü değil dilin kökeninde bulunan kör veri ve boş ilke biçimlenen gözlem ve yorumlarla ördüğümüz "anlam"ına gelir. Kör oyun ve boş öyküden hoşlanmayız. Bu nedenle anlamı ve anlatıma mantığa ve matematiğe bağlamayı.. kuşkudan kesinliği geçmeyi.. yazgıyı yargıyla bağlamayı severiz. Hatta isteriz.

Bu yolda giden düşünce tarihimiz.. yazgımızı bir programa ve şifreye (23 kromozom) dayandığı sonucu olduğu sonucu çıkarır ki bu ana programı da rahatlıkla çoğalma.. beslenme.. seslenme.. sevinme gibi dört beş programa bağlayıp rahatlayabiliriz. Bu ise zerreler.. hücreler.. eneler.. zümreler aleminin Aristo'nun metafizik dört sebeb kuramından öteye iletmez ve düşünceyi de 2500 yıl önce götürür.

Şifreler.. semboller.. remizler.. işaretler.. delaletler.. şehadetler.. Ancak bunların oluşturduğu DİL.. uyanık olduğumuzda herkesin ve hepimizin bağlı olduğu ORTAK bir dünya içindir. Ancak uyanıklığın aslında uyumak olduğunu anladığımızda ise hepimiz AYRIK bir dünyasının bulunduğu ortaya çıkar ki burası için konuşmaya ve bilgilerimizi ve deneyimlerimizi bir dil ile paylaşmaya gerek yoktur. Susulası için konuşmak.. konuşacak yerde susmak doğru değildir.

Şu da var ki biz sorunlarımızdan doğan geçimi ve sorumluluğumuzdan doğan seçim gerçekleştireceğimiz ORTAK DÜNYAMIZ’ın sınava ve yarış aşamasında daha iktisatlı ve daha adil bir ALEM ( alem-i islam) için çalışmak ve kazanmak zorundayız.

osmanziya 08.08.2015



Düzenleyen osmanziya - 11-Ağustos-2024 Saat 07:27
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3402

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 11-Ağustos-2024 Saat 07:05

Dün FİLİSTİNDE yüz kişi katledildi.. bu katliam 11 aydır devam ediyor.. ÇOĞUNLU bebek.. çocuk ve kadın olmak üzere SİVİL kişilerden oluşuyor.. belki beş altı gün sonra ATEŞKES ilan edecekler.. ancak OLAY bize bir bilgi ve deneyim yani İBRET veriyor. ULUSALINIZI beğenin ya da beğenmeyin "hukuk" ULUSLARARASI düzeyde bulunmuyor.. bu da ne bireylerin suçu.. ne de devletlerlerin suçu.. EVRİM'imizin suçu.. 80 yıl.. 800 yıl.. 8000 yıl önce atalarımız bunları yaşamıştı.. ancak bu günkü gibi herkesin evinin penceresinden gösterilmiyordu.. acaba bunun çaresini bulup EVRİM'i hızlandırabilir miyiz ? Ne kadar hızlandırırsanız hızlandırın DEVRİM'le tamamlanmayınca evrim hiç bir şey yapamaz...

İşte bu DEVRİM..1789 Fransız ihtilali.. ne rus ne çin devrimi gibi toptan olmayacak.. zihinlerde tek tek olacak.. şirketlerin mirket.. partilerin marti.. örgütlerin mörtü.. olduğunu anladığınız da artık kuramları değiştireceksiniz.. kurumları yenileceksiniz.. koşulları tazeleyeceksiniz.. kuralları GENÇLEŞTİRECEKSİNİZ.


Çünkü YAŞLILARI hiç bir işe yaramıyor. Yarasalarda 11 30 gündür bir işe yarardı.. bir ayda geçsin.. dünyada bir yıl süren bir katliamın örneği ortaya çıkacak insanlığın bittiğine.. yakında uygarlığında yittiğine tanık olacaksınız. Bilime inan ve hukuka güven kalmayacak. İkinci dünya savaşının BOMBASINI hazırlayanlar.. dediler ki eğer bir daha bu bombayı patlatırsanız.. dördüncü dünya savaşını taşlar ve sopalarla yapacaksınız.. keşke.. nerede o günler!

Çoğu zaman derim "Hakikati hikaye etmek kolay olmadığı gibi hikayenin hakikatını erişmekte zordur." Peki nedir kolay olan.. kurguyu hakikata ve masalı hikayeye çevirmek.. bu nasıl oluyor.. evrimdeki devrimi unutturup ve yaratılıştaki buyuruluşu bırakıp.. evrimi yaratılış ile çatıştırmak.. sonra birileri YARATILIŞA masal.. deyip EVRİME de kurgu demek. Dilin kötü ve kötüye kullanılmasının ve insanların kendilerini kandırmasının ve birbirlerini aldatmasının pek çok yolu ve çeşidi ve türü olabilir.. ancak bunların en başında olanı evrim ve yaratılış tartışmasıdır.. diye düşünüyorum.



İnsanların evrilip ahlakının düzeleceği.. hikmetinin ilerleyeceği.. MASALIMI anlatıp duruyorum.. birileri yapma resimlerle insanın maymundan türediği KURGUSUNU anlatıp duruyor.. peki HAKİKATI nasıl HİKAYE edeceğiz.. tabiatı nasıl tarih edeceğiz.. yapıya nasıl işlev vereceğiz.. varlıklardan olayları nasıl çıkaracağız.. ön yargılarımızı bırakarak.. saplantılarımızı terk ederek.. bilgilerimizle düşüncelerimizi ayırarak.. inanç haline gelmiş DÜŞÜNCELERİMİZİ kutsallaşmış bilimsel paradigmaları FARK ederek ve bilimselleşmiş dini doğmaları TERK ederek.

HAKİKATI VE HAKKI.. HİKAYEYİ VE VE HÜRAFEYİ.. birbirinden ayırmanın ne denli zor olduğunu anlamak istiyorsanız.. kültür ve uygarlık tarihi.. bilim (dil) ve düşünce (din) TARİHİ okuyunuz.. nereden nereye geldiğimizi görürsünüz.. nerelerde DÖNGÜ yaptığımızı ve nerelerde İLERLEDİĞİMİZİ.. bilirsiniz.. sonra bu döngü ve ilerlemenin nasıl bir KEŞİSİM yaparak hayatı etkilediğini ve şuuru yükselttiğini anlarsınız. Yazgı DAYATIMI ve Yargı DENEYİMİ arasında ince farkı anlarsınız.. ilimi ve iradenizin ilerletirsiniz.. diye ukela ukela konuştuğumu da bağışlayınız.

Saygılarımla.

osmanziya 11.08.2024 06:39

Dediklerimi anlamayı bırakın.. almaya bakın.. belki bir gün işinize yarayacaktır.. en iyisi reklamını yaptığım YBA öğrenin.. kullanın.. yararlanın..






Düzenleyen osmanziya - 11-Ağustos-2024 Saat 07:21
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3402

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 11-Ağustos-2024 Saat 07:43
Dinnur YAŞAR dedi:


Cehennemin savaş.. kötülüğün sınav.. cennetin barış.. iyiliğin yarış olduğunu mu söylüyor sanıyorsunuz.. hatta siz bu dediklerimi bile tablodan okumayacaksınız.. belki kötülük ve iyiliklerinin cennet ve cehenneme götürdüğünü.. ya da iyilik ve kötülüklerin cennetten ve cehennemden geldiğini düşüneceksiniz.. oysa siz burnunuzun ucunda yapılan şu savaşa bir bakınız.. İNSAN olarak ne yapıyorsunuz.. İSLAM olarak ne yapıyorsunuz.. hiç bir şey yapmıyorsunuz.. üzülerek akşam yemeği düşünerek sabah yemeği yemekten başka bir şey yapmıyorunuz.. yapamazsınız.. ÖRGÜT dedikleri MÖRGÜT siz bağlamış.. geleceğinizi müslümanlıkta.. masonlukta.. marksistlikte görüyorsanız MORT olmuşsunuz demektir.. örgütün adı var kendi yok.. parti yok marti var.. şirket yok mirket var.. örgüt yok mörgüt var.. müslümanlar martisi.. masonlar mirketi.. marksistler mörgütü.. bir adam söylüyor siz yapıyorsunuz.. bir adam söylüyor siz dinliyorsunuz.. bundan başka bir işiniz de bulunmuyor. PARTİ bir TEŞKİLAT değil mi.. ŞİRKET bir ORGANİSAZYON değil mi ? Bu durumda biz teşkilat, organizsayon, şirket, parti ve örgüt adı verilen bir YAPILANMANIN için bir piyondan.. bir oydan.. bir banka kaydından.. bir maaş hesabından ve bir SAYI'dan fazlası değiliz.. Değeri Olan Paylaşımlar paylaşımlar gibi sizi ne kadar uyutsam.. asla uyumayacak ve AYIK olacaksınız.. ne zaman ÖLÜNCE.. çünkü insanlar uykudadırlar ölünce uyanırlar.

Dinnur YAŞAR

11.08.2024 üçyol izmir. 07:42


osmanziya dedi:

Öyle ise yapılacak iş çok basit Dinnur Yaşar martiyi parti yapmak.. mirketi şirket yapmak.. mörgütü örgüt yapmak ve hakiki bir ORGANİSAZYON ve hür ve hak bir TEŞKİLAT ortaya çıkarmak gerekiyor. İşte bunun için.. dilini kötü ve kötüye kullanmaya karşı.. iyi ve iyi yararlanmaktan yana.. kimselerin bir araya gelerek sunulan mal ve hizmet kalitesini yükseltmek.. serilen fazilet ve kemalat karakterini yüceltmek.. KENDİNİ gayret ve BAŞKASINA himmet etmek isteniyor. Bu da insanın kendisini tanımasıyla sağlanabilir. Bu konuda OSMANZİYA değil YBA bu konuda sizin yardımcı olacağından.. KUŞKU duymayınız.. öğrenmeye başlayınız.. kullanmaya girişiniz.. sonunda ne kadar çok yararlı ve verimli olduğunu kendiniz göreceksiniz.

Osmanziya 07:54


Düzenleyen osmanziya - 11-Ağustos-2024 Saat 07:56
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk