Servet ve şöhret ve makam gibi SEVGİ de çalışmakla kazanılan bir nesnedir.. yani VERMEKLE alınan bir kimsedir.. nesne ve kimsesiyle işin mahiyetini anlayan ÖZNE.. ne ekerse onu biçeceğini bilir; SAYGI ekerse saygı.. sevgi ekerse sevgi.. korku ekerse korku.. öfke ekerse öfke.. bence SAYGI hepsinden değerli çünkü hem sevgi hem saygı kazandırır korku ve öfkeyi de uzaklaştırır.
Aşağıdaki paylaşımı 3 yıl önce paylaşmışım.. bunun ne bana ne de başkasına fazla bir yararı olmamış.. bunun için bu gün şu paylaşımı yaptım Mustafa Buğuçam sayfamda:
Güler Şen Hanım paylaşmış.. GANDHİ'ye göre dünyanın yedi hatası:
Ahlaksız Ticaret ve İlkesiz Siyaset, Niteliksik Eğitim ve Emeksiz Zenginlik, Vicdansız Haz ve İnsaniyetsiz Bilim ve GÖSTERİŞE DAYALI İBADET..
Sanırım bunu Gandi'yle etiketlemişler.. bir kaçını söylemiştir ancak tamamlamışlar.. bunu başka şekilde de YEDİLEYEBİLİRİZ;
AHLAKSIZ tanımak..
İLKESİZ görmek..
NİTELİKSİZ işitmek..
EMEKSİZ öğrenmek..
VİCDANSIZ düşünmek..
İNSANİYETSİZ anlamak..
GÖSTERİŞLİ inanmak...
Bunu benzer binlerce MEŞRU ve MAKUL tablo yapabiliyorum.. ancak bir kişi bile bunu yapabildiğim YBA öğrenmeye.. kullanmaya.. yararlanmaya İLGİ duymuyor.
Önemli olan
TİCARETİ iktisatlı yapalım dediğimizde onu israfsız uygulayabilmek.. SİYASETİ adaletli kılalım dediğimizde onu zulumsüz eyleyebilmek.. EĞİTİMİ nitelikli kuralım dediğimizde onun ilkelerine uyabilmek.. KAZANCI emekli olsun dediğimiz gizli servetler edinmeyi bırakmak.. TÜKETİM vicdanlı olsun istediğimiz de bunu en önce kendimiz başarmak..
İNSANİYET hakikatini yüksek tuttuğumuzda bazılarını kafir, bazıları sıradan ve bazılarını geri zekalı diye ayırmamak.. YÜCE TANRI'yı dillendirdiğimizde neden ALLAH demiyorsun.. neden GOOD demiyorsun.. neden TEO demiyorsun.. neden DİEU demiyorsun diye gücenmemek..
yani samimi EYLEM ciddi ETKİNLİK safi İŞLEM halis İŞLETİM yapabilmek gerekiyor.
Yoksa SÖZLERİ böyle gerçekçi ve akılcı.. DİZMENİN.. ANLAMLARI sağlam ve sağlıklı BİLMENİN fazla bir önemi ve hatta ALLAH azze ve celle indinde fazla bir değeri olmuyor.
Önemin ve değerin ne olduğunu DÜŞÜNMEYEN adam da işin aslını ANLAMIYOR. Demek ki burada kritik NOKTA fikir ve tefekkkür..
YBA hızlı bir anlam sürücü ve kolay bir anlatım aygıtı barındıran bir çalışma olduğunu anlayıp bu TEFEKKÜR yolunu herkese yayabilmenin açabilmenin önemini ve değerini anlayan ve bunun içinde BENİMLE işbirliği yapmaya girişmeye cür'et edene ve YBA öğrenmeye.. kullanmaya ve yararlanmaya başlamaya cesaret edene bir türlü rastlayamadım.
Saygılarımla
Osmanziya 19.09.2024 üçyol izmir 11:23
NOT: MİLLET gerek kendisinin ve gerekse başkasının sanıyor ki iyi ve güzel sözleri.. doğru ve gerçek tümceleri.. PAYLAŞMAKLA işler bitecek. Hayır öyle değil.. sağlam ve sağlıklı bilgi ve değer taşıyan sözlere DUYARLIK.. bunları sevmek.. saymak işin başı.. laftan sonra gelen bir de İŞ tarafı bulunuyor. çalışmak.. uğraşmak.. becermek.. başarmak.. bunun için iş birilği ve iş bölümü yapmak.. çünkü hiç bir başarı ve kazanç TEK BAŞINA BAŞARILMAMIŞTIR.. bu gün ciddi bir kitap okuyun.. önsözünde yazarın işbirliği yaptığı başka yakınları olmak üzere yine önemli ve değerli başka kişileri görürsünüz.. ZİYA PAŞA boşuna dememiş "Ayinesi iştir kişinin lafza bakılmaz."

OSMANZİYA 19.09.2024 11:49

Çoğu zaman ifade edilir ve bir derece de isabetli görünür: "Nefsini tanımayan, allame-i cihan da olsa cahildir. "

Bununla beraber Kendi nesnesini ve kimsesini TANIMAK irfan.. başka nesneleri ve kimseleri BILME ilim'dir.. diye düşunuyorum..

belki de nesneler bilme ilim.. kimseleri tanima irfandir.

Bu çok yonlu ve yanli konunun YBA tartisilmasi gerekir.

Belki bu sayde nesne ve kimse barindiran ÖZNELERI.. alimi ya da ar ve ad tasiyan ATLARIN marufu olabiliriz.

ÖZNE.. nesne(eşya) ve kimse (eşhas) bileşenlerinden oluşur.
AT.. ar (harf)   ve ad (isim)   yanlarıyla kurulur.




AT gösterilmedi.. Allah Tanrıdır.. demek de olabilir.. ancak bu panteizmi düşündürür ki doğru bulmuyor. Belki de mevcudAT ve hadisAT.. dediğimiz çoğul takısı olabilir. Yani bir din nesnesidir, özne'yi gösteren. osmanziya 19.09.2024


Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 14:39

Değerli Hocam değerli katkınız ve " biraz aşağı inmeniz lazım yani basitleştirmeniz lazm. Einstein'e izafiyeti sormuşle herkesin anlayabileceği şekle sokarak cevap vermiş: "Hoş bir kızla iki saat oturduğunda bunu bir dakika sanırsın, ama kızgın bir sobanın başında bir dakika oturduğunda iki saat sanırsın. Görelilik budur." . vesselam." uyarınız için teşekkür ederim.. bu anektod'u benim de hoşuma gider.. ancak fiziki zaman.. psik zaman.. optik zaman.. ontik zaman.. epistemik zaman.. gibi verdiğiniz örnekte çok çeşitli yönler ve yanlar bulunuyor. Zamanın gerçeğini öğrenmek isteyene fiziki olarak matematiksel hesaplar gösterildiği gibi zamanı yaşamanın psik örneğine de bu dediğiniz misal verilebilir. Ancak YBA tüm bu konuları felsefe ve dinin ortak tabanı olan olan USUL'e çekerek entelektüel merakı bir derece tatmin edebilir. Masonların sembolik rituellerin girmeye gerek kalmaz. Sonuçta lafızın hakikatı ve mecazi (sembolizması) olduğu gibi mananın ismisi ve harfisi bulunur.. zikrin hafisi ve cehresi olduğu gibi fikrin enfüsi ve afaki kısmı dahi olur. Biz avamı nasa hitab eden yazarlık ve hocalığı yapamıyoruz.. bilgiyi öykü ve değeri oyun şeklinde sunamıyoruz. Edebiyatımız zayıf ve üstelik kötü yazma gibi bir huyumuz yüzünden beş dakikalık yazıya yarım saatlik düzeltme zamanı ayırmak gerekiyor. Diğer taraftan GDDY kullanırsam ve kullandırırsam.. YBA nasıl tanıtıp öğretebileceğim. Örneğin bir çalışma yaptım az önce: https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2483&PID=4255#4255 aldığım neticeyi burada görebilirsiniz. Sonuçta eline kağıdı ve kalemi alıp düz beyaz sayfada kelimeleri YERLEŞTİRMEDEN klasık konuşma ve düşünme ile birbirimizin vaktini almadan başka bir kazancımız olmuyor. Saygılarımla.. sağlık ve huzur ve başarılar dilerim.osmanziya