Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Yöntembilim | |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
mustafa
Üye ![]() ![]() Kayıt Tarihi: 27-Nisan-2010 Gönderilenler: 81 ![]() Hak Puan : 0 Kidem : 5 OrtalamaHak : % 0 Irtibar :0 |
![]() ![]() ![]() Gönderim Zamanı: 16-Nisan-2017 Saat 19:56 |
https://tr.wikipedia.org/wiki/Edmund_Husserl
(hiç bir düzeltme yapılmadan mefluç bir söz dizimi ve buna bağlı olarak hadım edilmiş bir anlam bilimi ile anlaşılması zor bir konuyu iyice işe yaramaz hale gelmiş bir yazıyı okuyacaksınız ve EĞER DÜZ YAZI İLE Bİ Şİ YAPILACAKSA.. buyrun okuyun) isterseniz işe bu linkle başlayabilirsiniz.. bu linkle erişeceğiniz yazıyı da aşağıya alıntıladım. Ancak bilgiyi kafaya doldururken bu işi huni ile yapmayınız.. ben bu işi yaptım ve sonunda şu oldu; ÖRDÜĞÜMÜ görüyorum. Kimsede bana ördüğümden fazlasını gösteremiyor. onbeş sene imamı nursiyi okudum sadece onun ördüklerini gördüm.. onbeş sene Fehmi koruyu okudum sadece onun ördüklerini gördüm.. onbeş beş sene de kendim ördüm ve kendim gördüm. Daha önceki otuz sene boşuna mı gitti.. hayır. Elbette onlardan yararlandım fakat hiç kimse bana ördüğümü gördüğümü söylemedi.. dış bir gerçeğin peşinde koştuğumuz kanısını destekledi.. dış bir gerçeğin bir öykü ve oyun olduğunu söylemedi.. ancak bunu AVRUPA kökenli FELSEFE okuduğun zaman onların eleştrileriyle öğrenden.. onlar bana ördüğümü gördüğümü söylemediler. Acaba bunu neden yapmadılar.. bir defa kendileri dış bir gerçeğin bulunduğuna inanıyorlar ve onu görmeye çalıştıklarını düşünüyorlardı.. bunun içinde dilde ve dinde çeşitli yollar ve yöntemler kullanıyorlardı. ikincisi böyle yapmasalar kendi içlerinden dışarıya çıkamayacaklardı.. üçünüsü Tanrı'nın oyununa geldiler.. Tanrı sürekli olan ancak değişmez hiç bir nesnenin bulunmadığı dünyayı onlara BİRLİK ve DÜZENLİLİK görüntü halinde sundu.. sunuyor.. ancak biz tavuklara her gün bize tohum serpen sahibimiz bir gün elinde bıçakla karşımıza çıkıveriyor. Ne gariptir ki bunu bildiğimiz halde dünyayı yine değişmezlik sembolü olan MATEMATİK yapılandırma ve işlevlendirmeyi sürdürüyoruz. Kesintili olan dünyayı kesintisiz görmeyede aşığız. Böyle bir derece değişmez.. bir derece sürekli.. dünyayı içimizde sürekli ve değişmez bir EMANET ile kura kura artık kimliğimiz ve kişiliğimiz kabuklaşıp sertleşerek bunu dışarıdaki bir HAKİKAT olarak görmeye başlıyoruz. Hepimiz birbirine misil ve mesel.. temsil ve timsal olarak tümessül ve imtisal ettiğimizde aynların gayrlara ters olarak aks ve düz olarak hads ettiğini farkını varmayıp suret ve şekilleri birbirinden ayırımaz hale geliyor.. suretlere dil.. şekilleri düş adını vererek bunları parça parça ortaya çıkmasını da DIŞ GERÇEK olarak görerek.. bu arada yaptığımız meal ve cali.. san' ve say'ı.. meli ve malı.. emeli ve ameli kalemi ve kelamı.. kitabeti ve kıraatı GÖREMEZ hale geliyor.. çünkü günlük dilin düz yazısı.. felsefenin edebiyatı.. dinin vaazı bize sürekli ninni söyleyerek uyutuyor.. bu gece gündüz uyanma ve uyumadan farkıl bir iş.. Her ne siz yine benimkiler de dahil .. düz yazıları okumaya devam edin.. elinize kaleme ve kağıdı almayıp yöntembilimsel analizi.. öğrenmeyin.. kullanmayın.. yararlanmayın.. her gün yeni bir nesne veya kimse ördüğünüzü değilde gördüğünüzü düşünmeye ve inanmayı sürdürün. Oysa dünya her gün yeniden kurulur ve sen yeniden doğarsın.. YALAN mı ? EDMUND HUSSERL Vikipedi, özgür ansiklopedi Edmund Husserl Edmund Husserl 1900.jpg Tam adı Edmund Husserl Doğumu 8 Nisan 1859 Prossnitz, Avusturya-Macaristan Ölümü 27 Nisan 1938 (79 yaşında) Freiburg, Almanya Çağı 20. yüzyıl felsefesi Bölgesi Batı felsefesi Okulu Fenomenoloji İlgi alanları Epistemoloji, matematik Önemli fikirleri Fenomenolojik indirgeme, paranteze alma, yönelmişlik Etkilendikleri[göster] Etkiledikleri[göster] Edmund Husserl (d. 8 Nisan 1859 - ö. 27 Nisan 1938), Alman filozof. Husserl, Berlin ve Viyana'da matematik, fizik, astronomi, felsefe eğitimi aldı. 1882'de Viyana Üniversitesi'nde matematik doktorası yaptı. 1883'ten itibaren matematiksel çözümlemeler içeren çalışmalarıyla dikkat çekti. 1901-1916 yıllarında Göttingen Üniversitesi'nde matematik ve felsefe dersleri verdi. Bu arada, zamanının önemli düşünürleriyle, örneğin Wilhelm Dilthey ve Max Ferdinand Scheler gibi isimlerle etkileşim hâlinde oldu. Husserl'de her zaman felsefeye yeni bir yön çizme eğilimi olduğu belirtilebilir, çünkü onun düşüncesine göre felsefe her tür sonradan inşa edilmiş kurgusal bağıntıdan ayrı olarak kendini özsel olarak temellendirmelidir. Husserl Hegelcilik'in etkisini yitirdiği ve Yeni-Kantçılık'ın akademilerde etkili bir güç haline geldiği bir dönemde felsefeye yeni bir yön verme çabasında oldu. Felsefe içerisinde tüm metafizik spekülasyonlardan ve bilimci ön yargılardan sıyrılmayı arzu eden yepyeni bir başlangıç yapmaya ve bu hayli emek isteyen başlangıca uygun, pekin bir felsefe sistematiği oluşturmaya yöneldi ve fenomenoloji olarak bilinen felsefe hareketinin temellerini attı. Göttingen Üniversitesi'inde verdiği beş dersi türkçeye çevrilmiştir. Bu metin "Mantık Araştırmaları" ile "İdeler" adlı eserleri arasındaki bir döneme aittir ve Husserl'in "transandantal" bir fenomenolojiye geçişini mümkün kılan anahtar kavram "indirgeme"nin(Reduktion) ilk belirdiği yazılardan biridir. Her ne kadar başka filozoflarda da fenomenolojik kavrayışa ortak bir takım felsefi kaygılar görmekteysek de, özgün ve özgürleştirici bir felsefi hareket olarak fenomenoloji ilk kez Husserl tarafından, felsefeyi pekin bir inceleme yöntemi olarak kurmak amacıyla kullanıldı. Husserl'ın fenomenolojisinde, çıkış noktası olarak hocası Franz Brentano'nun belirleyici bir rolü vardır. Husserl, kendi fenomenolojik yöntemini dayandırdığı "yönelimsellik" fikrini Brentano'dan alır ve onu geliştirmek suretiyle hocasında mevcut olmayan özgün bir yönelimsellik anlayışı sunar. Husserl'in amacı her şeyden önce, felsefeyi tabansız önyargılarından kurtarıp ayakları yere sağlam basan bir araştırma yapısına kavuşturmaktır. Bu yaklaşıma uygun olarak, kendisinden önce aynı fikre sahip olan düşünürler gibi, o da belirli bir özgül yöntemle felsefenin bağımsız bir varlık alanına sahip olduğu fikrinden hareket etti. Bu özgül varlık alanı elbette fenomenlerden oluşmaktaydı. Ki, bunlar bilinen anlamda "gerçek" nesnelerden oluşmamaktadır, yani sadece tikel deneyim ve ampirik duyu verisi ile bilinen şeyler değildir. Felsefenin görevi, fenomenler dünyasına girmek ve orada şeylerin özsel yapısını görüp anlamaktır. Fenomenolojik yöntem bu noktada devreye girer. Buna göre belirli bir varlık yorumu ışığında fiziki ve "gerçek" bir biçimde tek-yanlı kavranan nesne ve özne parantez içine alınır, yeni ve köklü bir öznellik alanına geri dönülür, onun bağlılaşığı olarak da yeni bir nesnel kutup keşfedilir. Bakış açısında gerçekleşen bu değişiklik fenomenoloji için şeylerin özüne erişim izni veren bir metodolojik başlangıç işlevi görür. Özetle, özgül bir felsefe disiplini olarak Fenomenoloji'nin kurucusu Husserl'dir. Heidegger, Merleau-Ponty ve Sartre gibi varoluşçu felsefecileri derinden etkilemiş olmanın yanı sıra, daha sonradan Foucault ve Jacques Derrida gibi yirminci yüzyılın ikinci yarısında etkilerini hissettiren felsefecilerin düşüncesinde de önemli bir rol oynayacaktır. TÜRKÇE KAYNAKLAR Fenomenoloji Üzerine Beş Ders, E.Husserl, Bilim ve Sanat Yayınları. Kesin Bilim Olarak Felsefe, E.Husserl, Türkiye Felsefe Kurumu. Avrupa İnsanlığının Krizi ve Felsefe, E.Husserl, Afa Yayınları, 1994. Türkçede Husserl üzerine yapılmış bazı çalışmalar[değiştir | kaynağı değiştir] Edmund Husserl Felsefesinde Mantık, Ahmet İnam, Vadi yayınları. Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu, Nermi Uygur, YKY. [gizle] G T D Kıta felsefesi Çağdaş felsefe (analitik · kıta) Filozoflar Theodor W. Adorno · Giorgio Agamben · Louis Althusser · Hannah Arendt · Joxe Azurmendi · Alain Badiou · Jean Baudrillard · Zygmunt Bauman · Henri Bergson · Albert Camus · Ernst Cassirer · Gilles Deleuze · Jacques Derrida · Johann Fichte · Michel Foucault · Frankfurt Okulu · Hans-Georg Gadamer · Antonio Gramsci · Jürgen Habermas · Georg Hegel · Martin Heidegger · Edmund Husserl · Roman Ingarden · Karl Jaspers · Immanuel Kant · Søren Kierkegaard · Alexandre Kojève · Leszek Kołakowski · Jacques Lacan · Claude Lévi-Strauss · Emmanuel Levinas · Gabriel Marcel · Maurice Merleau-Ponty · Friedrich Nietzsche · Paul Ricoeur · Jean-Paul Sartre · Friedrich Schelling · Carl Schmitt · Arthur Schopenhauer · Slavoj Žižek · devamı... Teoriler Alman idealizmi · Hegelcilik · Eleştirel teori · Psikanalitik teori · Varoluşçuluk · Yapısalcılık · Postmodernizm · Postyapısalcılık Kavramlar Anksiyete · Sahicilik · Kendinde varolmak · Can sıkıntısı · Dasein · Différance · Fark · Varoluşçu kriz · Fiiliyat · Araöznellik · Ontik · Öteki · Kendini aldatma · İz sürme · devamı... İlgili maddeler Kantçılık · Fenomenoloji · Hermeneutik · Yapısöküm · Sezgi Düzenleyen mustafa - 16-Nisan-2017 Saat 20:38 |
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |