Kudret dizinin içine giren meleket ve cebarut ve lahut ve nasut dörtlüsünü ilişkin düz yazı ve tasavvuf ile kuantım ilişkisin kuran diğer bir düz yazı ile karşılaşacak.. lem yelid ve yuled.. olan yani doğurmuş ve doğrulmuş değildir derken Tanrı'ya O'nun doğuran kadın ve doğrulan erkek olmadığını da söyler. Aynı zamanda şunu da söyler Tanrı ne insanı doğuran EVREN'dir.. ne de evrenden evrimle doğurulan İNSAN değildir.. doğu kültürlerinin tanrıyı İNSAN ile karıştıran düşünce ve yaklaşımları yanlış olduğu gibi batı kültürlerinin tanrıyı EVREN ile karıştırın panteist düşünce ve inançlarını da yanlıştır.. Tanrı'yı system ya da şu veya bu adla tanımaya kalkan özcü düşünceler de aynı şekilde yanlıştır.. Tanrı'ya şu had ya da bu had verilemez anlamında EHAD sözcüğü onun EŞSİZ ve BENZERSİZ uluhiyetine ki bunun felsefe de karşılığı MUTLAK'tır.. ancak Tanrı kelamın bizim dilimize ve düşüncemize göre indirdiğ iiçin onun perdesiyle bu tür yanlışları yapmakta normal ve doğaldır.. insan ESMA ve kainat HÜSNA olduğu için böyle esma ve hüsna konusunda yanılmalarımız olacaktır ki işe tanrı konusunda YALAN'larımızı nasıl bir imtihan ve sınav konusu ise tanrı konusunda YANLIŞ'larımız da bir yarış konusudur.. inanç ve kelam konusunu işleyen hocaların ve yazarların yanlışlarını taklid etmemiz de normaldir.. ancak bizzat kendimiz düşünmeye ve seçmeye başladığımızda bunların farkına varırız. Hasılı 2'i biri gösteriyorsa ve 2, 1'in önüne geçmiyorsa neden kainatın ikiliğini inkar edip ve insanın dualitesini nefyedip bilim ve hukuk yapmaktan kaçınıyoruz.. 300 yıldır bilim ve hukukumuzu donduroyoruz ?