DİN etmek zordur.. BİLİM yapmak kolay değildir.. ancak dincilik ve bilimcilik yaparak ağız dalaşı yapmak kolaydır.

Dinden AHLAK çıkartılabilir lakin bilim ve iktisat çıkarmak için İNSAN olmak gerekiyor. İnsanın aklına çağdaş bilimlerin ışığı yazmak gerekiyor.

Bilimden SAN'AT çıkartılabilir lakin ahlak ve adalet çıkarmak için İNSAN olmak gerekiyor. İnsanın kalbini dini ilimlerin ziyası ile donatmak lazım geliyor.

Bunu yapabileni, sağ ve sol kürelerini birlikte çalıştırabilenleri de şizofren olarak tanımlıyorlar.

Bu denge ve uyum sağlanamadığında bilimin iktisatı ve hukukun adaleti yerli yerine oturmuyor.. ticaret ve siyaset iflah olmuyor.. teknoloji bizi giderek doğadan uzaklaştırıyor, yeşil, kırmızı ve mavi ideolojiler insanı insandan ayırmayı sürdürüyorlar.

Şeriatın yeşili, kapitalizmin mavisi ve sosyalizmin kırmızısı.. bu çeşitli renklerin bu gün siyah bir faşizme dönüştüğünü anlamak için düşünce ve inancında samimi ve ciddi olmak yetiyor.


Kant'ın iki yorumcusu Hegel'in üstünden MARKSİSTLERE ile Comte'un ideolojisinden MASONLARA.. emeği ve hürriyeti paravana ve bayrak eden ideolojilere.. dili ve dini paravana ve alet eden partilere.. bir diyeceğim var:

Eskiyi yinelemeyi teşvik etme   ya da taze yenilemeye özenme.. ile işler çözülmüyor. İnsanı düzelterek dünyayı düzeltmek.. dünyayı düzelterek insanı düzeltmek te olası değil.. tartışılan bir alt yapı üst yapı mes'elesi sadece dürbünün objektif ve okülerinden bakmaktan ibaret. Bu madde ve mana tartışması BATIDA iki yüz yıl söz konusu edildi.. sonunda hiç bir çözüme kavuşmadan kuvvetini zebun olarak zulmu sürdürüyor.. DOĞUDA ise sefaleti ve istibdadı kaldıramadı.. yerlerde sürünüyoruz.. Hegel'in alt yapı dediğine Marks'ın üst yapı demesiyle SORUSALLAR bitmedi.. Comte’un mistik devir ve pozitif bilim demesiyle de SORUNSALLAR dahi tükenmedi.. sadece özgürlüğü ve emeği paratoner ve bayrak ederek masonluklarını ve marksistliklerini sürdürüyorlar.

Gelenek ve yeniliğin her çağda tez ve anti tez olarak değişimi ve gelişimi sentezi sürdürdüğünü unutup asrı saadeti göklere çıkarıp çağdaşı yere batırarak da MÜSLÜMANLIK sorununu çözemezsiniz. Amma ahlakın ikiye ayrıldığını.. nefsin haz ahlakı ile ruhun vazife ahlakını bir arada kabul eder ve dengelerseniz dünya ve ahiret muvazenesini temin edersiniz.

Keza sebebler dünyası ile itikada dünyasını birlikte hazm edebilir ve özümleyebilirseniz.. . daire imkandaki rububiyet ile daire-i vucubdaki ubudiyeti bir arada tutabilir hem halka hem hakka dönebilirseniz. Aksi halde evrimi ya da yaratılışı TANRI edinerek buyruluşu ve devrimi unutursunuz.. dayatım ve deneyim ile dürülüş ve dürülüşü göz ardı ederseniz, kör bilgi ve boş inancı rehber edinirsiniz.

İşte bu sebeb ve itikad ile vucub ve imkan arasında “vell” gerçeğini gördüğünüzde ekonomi tekerini ve kültür wheell’ini   Aksi halde kuvvet batıl.. batıla da hak demekle kendimizi kandırırız .

Eğer heplik ve hiçlik dünyasının siyah beyaz çizgilerini gri yer yüzünün renkli azlık ve çokluk alanında yürütmeye kalkarsak .. hem halkın renginden hem Hakkın boyasından uzaklaşırız. Zira şuhudun işaretinin var sayımından haberimiz olmaz amel külfetine katlanmayız.. Keza gaybın delaletinin yok sanımdan haberimiz olmaz iman teklifini anlamayız. Bu konudaki “Maliki yevmiddinin’in çözümünü ve fatihasını, AR-AD içeren dilin diyalektiğini yevmin dünyası ile dinin deyni arasına yerleştirerek bulmaya çalışmadığımız için bin yıllık tarikat ve teozofi dışa kapalı zemininden kurtulamadık.

Teozofinin ne dine filozofinin ne bilime faydası oldu.. resmi bilim ve din ile sivil felsefe ve tarikat arasındaki ilişkiler belki gelecekte daha sağlam ve sağlıklı olacak ama bu gün için günlük dilin düz yazısıyla yapılan felsefi edebiyat ve dini vaazdan ibarettir.

Sözün özü mes'ele ahlak sorunu değil insan problemi ! Kısaca insan olmadıkça asla islam olamazsınız.. islam olmadıkça insanlığınız "boş"lukta asılı kalır.. olduğunuz sandığınız insanlık ve İslamlık ise sadece etrafınıza ördüğünüz çit olarak olur.. diye düşünüyorum.


Düzenleyen osmanziya - 29-Eylül-2020 Saat 09:57