Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: 14 SUBAT sevgililer gunu Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: 14 SUBAT sevgililer gunu
    Gönderim Zamanı: 14-Şubat-2021 Saat 19:27



İLGİ VE SEVGİ


Evet, ilgiden önce bilgi mi sevgi mi çıkar kuşkuluyum.. ancak ağırlığım bilgiden yana.. bilgi gereklidir ancak yeterli değildir.. onun kamil hale gelmesi için sevginin eklenmesi gerekir.. ancak bir bilgi edinmek için ilgiden başka faktörler gerekiyorsa bu sevgi olmalıdır. Sevgisiz bilgi, benzinsiz motor gibidir.. arabayı hareket ettirmez. Ancak ilgi ve sevgi hissiyatını ve duyumsamasını da birbirinden ayırt etmek kolay değildir. Kuramın şu; ilgiden bilgi, bilgiden sevgi, sevgiden saygı, saygıdan hoşgörü çıkar. Yani en değerli mevye sonunda elde edilir karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan HOŞGÖRÜ.. müsamaha.. tolerans.. sabır gibi yüksek liderlik nitelikleri zaman içinde edinilen ancak doğuştan tohumları da bulunan bir yetenektir.. diye düşünüyorum. Fakat yaşam içinde ki uygulamalar bazen sadece bilgiye.. bazen sadece sevgi.. bağlı çıkar ve yararlarla dokunabiliyor ki bu erdem ve yetkinliğe henüz ulaşamamış yaşantı ve davranışlar zaman içinde terbiye edilerek yaşla birlikte kemalini bulabiliyor ki bu olmuş ve olgunlanmış meyvalar olan YAŞLILAR demektir.. şimdi gençlerle birlikte BAĞIŞIKLIK sistemi zayıflatılan altmış beş yaş üstüler.. elli ve altmış doğumlu kuşak ciddi bir sıkıntı içinde.. sanırım KORONA en çok yaşamı kısıtlananları vuruyor.



SEVGİ

Sevgi, üç çocuğu altı dorunu olan bir anadır.
Çocukları güzellik, iyilik ve yetkinlik..
Torunları üç çıkarlılık, ve üç yararlılıktır.
Bunlar büyüdükçe sevgi, saygıya, saygı hoşgörüye dönüşür.

Bu gün 14 ŞUBAT.. SEVGİLİLER günü olabilir ancak SEVGİ'nin günü her gündür.

Muhabbet ve Hurmet ve Müsemaha.. bunlardan müsemaha tolerans ve hoşgörü denilen MERHAMET türü en son gelişen yaklaşımdır.

Sevgi ve saygı ile öfke ve korku DUYGU dunyasinin dort buyuk kapısı bana göre.. gorsel ve işitsel DUYULABILIR dunya ile ISTENILEBILIR dunya arasinda kalan SEVILEBILIR dunyanin hissiyatı çok çeşitlidir.


Ancak bunu bu gun için dört HEYECANLANDIRAN dört coşku kapisiyla yani SEVGİ VE SAYGI İLE ÖFKE ve KORKU ile tanimladim.

Sevginin Onur ve hoşgorü ve Utanma ve Umut gibi üstun HISSIYATI dahi unutmamak gerekiyor...

Rahmetle başlayan ve muhabbetle sürdürülen bu sürecin sonunda MUHAMMED çıktığı ehli tarikatın bir savadır..


sevgi ile işlenen saadet ve kudsiyet.. ve veren gereksinim ve arayıştan kaynaklanın, BAŞARI ile tamamlanan mutluluk ve kutluluk süreçleri sonunda şecere-i kainatın HAMD meyvesini verdiği RNK külliyatı yani İmamı NURSÎ’den ilk öğrendiğim bir hakikattır.


Gençliğimde garib bir kimse ile karşılaştım.. bana dedi ki âdem aleyhisselamın konuştuğu ilk sözcük ne idi biliyor musun.. yanıtımın olmayacağını bildiği için kendi yanıtladı: EHLAMDÜLİLLAH.


Bu ömür süren yaşamım ile bu günde şunu öğrendim ki; Ettahiyyatü.. elmübarekatü.. essalavatü.. ettayyibatü.. ELHAMDÜ lillah.

Bilgi, sevgi, saygı ve sağlıcakla kalınız.


KIYMET

Kimse kimsenin kıymetini bilmez.. herkes kendi yaptığını görür karşındakinin yaptığını değerlendiremez.. şu kesin ; yüz verirsen astarın isterler.. halka halk için iyilik etme.. Hakkın rızasını gözet.. kurtulursun


ÇAĞDAŞ KULTUR ve KADIN

Merhaba, paylaşım için teşekkür ederim.. alıntılamışsınız ve ne yazık ki kendi görüşünüz olmadan.. genelde görüş olmadan alıntı yapılan yazıdaki fikirler beğendiğimiz düşüncelerdir.. tuttuğumuz hayat görüşleridir ve bunları çoğu da "ezber"dir.. çünkü kültür denilen olgu buna dayanır.. fikrin fehmi ve fıkhı yerine zikrin zamirini ve zeburunu içerir.. bu benim içinde böyledir zati aliniz içinde öyledir...

Çünkü KÜLTÜR insanın olmazsa olmazı bulunan temelde dil ve din birlikteliği ile oluşan, değişen, gelişen ULUSAL bir var oluştur.. bu zamanla devlete zamanla bir imparatorluk ve medeniyete kadar çıkar.

Keşke bu yazı sizin olsaydı.. keşke bu yazıyı özümleyip yeni bir yorumla sunsaydınız.. o zaman sizinle konuşmak ve tartışmak ve birlikte yararlanmak daha kolay olacaktı.. buradaki öyküyü şahsen bu TİTANLARIN SAVAŞI isimli filimde daha bir kaç ay önce öğrendim.. oysa yirmi yıl önce temel astronomi bilgilerini öğrenip KAİNAT ve İNSAN temel gök bilimleri ve köklü antropolji isimli yedi sekiz power point sunusu içeren çalışmamda.. gezegenler arası uzayı.. yıldızlar arası uzayı ve galaksiler arası uzayı anlamaya ve anlatmaya çalışırken bizim karşı ve eş ve komşu galaksimiz olan ANDROMEDA'yı.. onun bulunduğu takım yıldız olan KANATLI AT (Pegasus) u sadece İSİM olarak biliyordum PERSEUS ismindeki kahramanı de adını andığım filmden öğrenmiştim.

Sözün ettiğim DVD çalışmamla gök haritasını yer haritası gibi öğrendim ve coğrafi bir yer küresi metaryalini gök kuresine benzeterek onu sarı, mavi, kırmızı ışıklı yıldızlar yerleriyle gece lambasına çevirmiştim.. yani bu bir ASTROLOJİ ya da MİTOLOJİ değil GÖK BİLİM yani ASTRONOMİ çalışması idi.. elbette simya kimy haline ve astrolji ilmi astronomi bilimi haline gelinceye çok uzun bir zaman geçti. Bilimi hukukla birlikte DİŞİMİZLE.. CANIMIZLA.. KANIMIZLA ve GÖZ YAŞIMIZLA oluşturuncaya kadar sağlam 1500 yıl verdik.. hele son üç yüz yılı en kanlısı oldu.


Şimdi oturup neyin nerden geldiğini pek iyi bilmediği ilyassa ve odissa DESTANLARINI öykünüyoruz.. 2500 yıl sürmüş mitos, logos.. epos   üçlüsüne dayanan resim, müzik ve heykeli ile birlikte bir bilim ve san'at ve kültür oluşturduk. Bu kültür temelde Yunan, Helen ve Roma medeniyetinin kalıntılarını üzerine oturmuş HRİSTİYANLIK kültürünü ve Arap, Fars ve Türk medeniyetinin izlerini taşıyan İSLAMLIK.. kültürünü liflerinde taşıyan çağdaş kültürün.. daha muhasebe yapılmamış bir İNGİLİZ ve Avrupa DAYATMASI ile karşı karşı kalmışız.

Buna rağmen anlıyoruz ki en son din İSLAM ve en son ideoloji ise MARKSİZM.. fakat ne yazık ki islam ideoloji ve marksizm ise bir din haline getirilmiş bir garabetini yaşağıdımız çağımızda geldiğimiz bu PANDEMİ artık çoğumuzun gözünü açtı..

Beni bağışlayın.. kalemimi tutamadım ta buraya kadar geldim.. söyleyeceklerin ise bunun on katıdır.. Perseus.. Pegasus ve Anrdomeda.. PPA... evet çok şey anlatıyor.. yalnız bu sadece MİTOLOJİK KADIN'ın dediği kadar değil.. bu anlatım güzel ve iyi bir gelecek için sadece bir katkıdır.. sadece ATA-ERKİL yunan-helen ya da islam-Arap kültürünü eleştirerek bir yere varamayız.

Sistem / Âlem / Belevi
Totaliter-Otoriter Rejim
Aksiyomatik
Lojiko-Matematik Metodik

Büyük Resim çizmek GRAFIK'le de olur.. GRAMER ile de olur.. YBA ikisini birlikte kullanmanın yolunu buldu.. kavramlar nokta.. anlamlar çizgi.. anlatimlar üçgen..dortgen.. kare ve daire gibi GEOMETRIK biçimler haline geldi.. ister öklid.. ister iç ve dış bükey olsun.. farketmez.. bizler her zaman hatt’ların suretlerine bağımlı hadd’lerin şekillerine bağlıyız.

Sonuçta hepsi başımiza bir düş çorabı ve semantik geçirmeyle sağlanan örgülerdir.. kafamiza bir dil sepeti ve sentaks bindirme gerçekleştirilen örtülerdir.

Söyleyen ve yazan bunun ayırtındadır da dinleyen ve okuyan olmayabilir. Eğer bu örgüleri ve örtüler i yapan kişi bu işin farkında değil se DOGRU ve GERÇEK bilgi adına kurulan METODIK ler ortaya çıkar.. bunları da IYI ve GUZEL buyruk adına kılınan REJIM ler de onu izleyecektir; yeşil.. mavi.. kızıl.. kırmızı…

Bende burada bu bilgi içerikleriyle bir SİSTEMATIK inşa ettim.. YBA ile yapılandırdığım bu saray YUPERMEN'imin YALNIZLIK kalesidir.. diger kitap saraylari gibi fazla bir okuyucusu bulunmaz.. çünkü daha dili imal edilmedi.. dil ve bilgi ile tanıklık ve tanırlık dortlemesiyle başladigim çalışmayi bu tablolarla NUTKA getirdim.

Tablolari yalindan karmaşığa versiyon sırasiyla izler.. imgeler ve irdelerseniz sizde dahi okuyabilir hatta YBA ögrenme motivasyonu sağlayabilir.. kullanma illustrasyonu gerçekleştirebilir.. yararlanma emasyonu duyabilirsiniz.

Bu motivasyon, ilim ve istinkt ve refleksiniz
MUAYYEN bir illimünasyonun aydınlığına âmâde etmekten güzeldir..
Bu adanma, inisiyatif ve istenc ve iradenizi GAYRIMUYYEN bir karanliga inisiye etmekten de iyidir…
Diye düşünüyorum. Çünkü ferdiyetinizi ve bireyselliginizi sağlama alabilirsiniz

Herkes kendi dili ve dini ve kültürü kadardır. Ancak köyluler dunyayı köyünden ibaret sayar.

Şayet beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği İNSANİYETİ anlamaya çalıştığımızda, orta ve ortak yolu bulabileceğimizi düşünüyorum. Saygılarımla.
Retorik denilen halk yönlendirme cihazi.. Diyalektik denilen aydini biçimlemdirme aleti.. hakkı hakk olarak görme duasi.. belli bir fikri benimsetmeye dönül algı operasyonu.. ve sonuçta ANLAMLANDIRMA özgurlugumuz var ve YORUMLAMA istencimiz bulunuyor. MEVLEVILIK ve BEKTAŞİLIK 600 yıl OSMANLIYI yurutmuştur. Turlu dinlerin ve çesitli dillerin oluşturdugu kulturleri.. ironik olarak.. savundurarak çatiştiran.. bu çatişma içinde.. kuresel emellerin gerçekleştirecek yeterli gucu temin eden dunyanin efendileri.. insan olçutu dışinda hiç bir fikirle etkisiz hale getirlemez. INSANLIKTAN uzak ideoloji haline getirilmiş dinlerin ya da din haline geirilmiş felsefelerin.. bunlara dayanan partileri ve ideolojilerin bu gun icin prim yapar gorunsede gelecegı yoktur. Irandan yunanistana.. irakta israile.. ANADOLU MILLETLERİ'nin halkları dil ve din devleti yerine bilgi tolumu ve hukuk devletine dayanan insan devletlerine yöneldiklerinde bu gibi planlarin etkiler ya da endişelerin degerleri kalmayacak Aristo Gazali ile anılacak.. Mevlana Dekart ile konuşulacak.. Kant Imamı Rabbani ile birlikte tartisilacak.. eleştirilmez hiç bir fikir ve inanç olmayacaktır.


GEREKSİNİM
Gereksinimin geçimi bir yol.. arayisin seçimi de bir yöndur. Bunun içinde hedefler olur ve gayeler bulunur. .bunlarla mal ve hizmet sunumları olur.. kimlik ve kişilik sergileri bulunur.
Bu yolun yüruyuşunde zemin vehim ve hayaldir. Bu âlemde utanma ve umut kilometre taşlaridir. Itibarin ata.. ihdasin ceza.. Illetimiz kaza.. akibetimiz kader...
Sen rabbulâlemin ahseni takviminden malikiyevmiddin ahseni ameline yürümekle âlemini namaz ve zaman ard ardalıgi ile canlı.. nizam ve mizan eş zamanliligi ile diri tutarsan insan esmasindan kainat husnasini çıkar oradan da İsm-i A'zamini FETH edip açar.. aşka inersin.
İşte bu yüzden beşeriyetin yapisindan medeniyet çıkmiş.. medeniyet ise insaniyet insaniyeti hedef ittihaz etmiş.. insaniyeti kubra olan islamiyet ise davayi hamdda GAYE duayi hüdada RIZA edinilmiştir.
Boylece IRADE'nin HURRIYET'i temin edilmiştir.
Bunlari "Makasıd-ı Kur'aniyye" olan tevhid..risalet..adalet ve ahirette bulabiliriz. Nereden gelip nereye gittigimiz.. burada ne yapacağımiz.. sorularinin yanitlari ve bunlarin kanitlarida ortaya çikacaktir.




.
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk