HARIKA BİR HİKAYE...


Adamın biri, bisikletle bir ülkeden diğerine geçiyormuş, selesinde kocaman bir torba. Gümrük görevlisi şüphelenmiş haliyle.
“Aç torbayı.” demiş.
Açmış, kum çıkmış.

İki gün sonra, aynı adam ıslık çala çala gelmiş sınır kapısına, çıkış yapacak, selesinde gene torba “Aç” demişler, açmış, gene kum.

İki gün sonra, aynı adam pedal çevire çevire gelmiş sınır kapısına, selede gene torba.
Bu sefer, polis çağırmışlar, narkotikçi gözüyle incelemişler, nafile, bildiğin kum.
Delirecekler.

Bir, üç, beş, hep aynı manzara…
Adam geliyor geze geze, termal kamerayla bakıyorlar, tahlil yapıyorlar, köpeklere koklatıyorlar, uyduyla takip ediyorlar, hikâye.
Hep kum çıkıyor.

Aradan yıllar geçiyor. Gümrük görevlisi çarşıda rastlıyor o adama.
“İçim içimi yiyor” diyor.
“Bu saatten sonra bir şey yapamam sana, Allah aşkına söyle, ne kaçırıyordun o torbayla?”

şimdi gelelim bizim hikayeye:
NE KADAR BASİT ?


BASİT.. yalın.. sade.. ya da samimi.. safi.. halis.. ya da arı.. duru.. pak.. ya da ak.. beyaz.. withe.. bazen eş anlamlı ve bazen de eş sesli ve bazen de başka dillerde söz söylemenin ötesinde realite ve gerçek ve hakikatı saptamak zorlaşır.. günlük dilin düz yazısıyla böyle çok yönlü ve yanlı konuları.. alanları ve katmanları dillendirmek zordur. Ayrı başka başka aksiyomatiklerle oluşturulmuş sistematikler yüz yıllır boşu çatışır.. Cuma Özüsan Beyin dediği gibi batının dini felsefe olur.. doğunun felsefesi de din.. bir de bunu çağımızda saptanan bilimsel paradigmaları da eklerseniz konunun zorluğu anlaşılır.. zaten dinsel doğmaların ne olduğu hiç tartışılmadı bile.. yıllardır.. teist.. ateist.. teist.. panteist.. panenteis kulvarlarda dolaştık.. yalınlaştırmanın en kolay yolu rasyonelleştirmek ve şablonlaştırmak ve metodikleştirmektir.. ben sonuncunu kullanıyorum ve öneriyorum. Hatta YBA dediğim ve icad ettiğim bir dili kullanıyorum.. ihtiyaçtan dolayı.. fakat ANLATIMIM yalınlaştıkça insanlar daha çok anlamaz oldular. Bu demek değildir ki HAZIR açık ve seçik ANLAŞILIR konuşuyorum.


Dil hem dünyayı belirler hem dini tanımlar. Uygarlıklarda dili tanıdığı kadar dünyayı belirlemede ve dini tanımlamada ileri gidebilirler.. diye düşünüyorum. insan dil ve dini ve dünyasından ibaret KÜLTÜRÜ içinde kaldıkça.. etrafıyla diyalog imkanı bulamaz. Bizim kültürümüzün bin yıldır düşünmeyi (felsefe ve hikmeti) durduruşu ve son üç yüz yıldır düşünceyi (bilimi ve hukuku) donduruşu bu yüzdendir. Keza içtihat kapasını kapatması da yine bu yüzden. Değişimden, yenilikten ve özgürlükten korkanlar bilimi, kuvveti ve dünyayı yitirirler. Zaten başka türlü de olamaz.. diye düşünüyorum. Doğrusunu Allah Bilir.



Beyyin olan BÜRHAN dil ve bariz olan HÜCCET dindir.. HADİSTE ilim ikidir biri kalbde SABİT olan ilim ki asıl faydalı olan budur bu mana-yı dildir.. diğeri lisanda olan ilim ki bu Allah'ın adem oğlunu hüccetidir.. lafzı dindir. Din dava ise dil delildir. Açık olan dil kapalı olan dildir. Açık olan şuhud kapalı olan gaybdır. Bunu çağdaş lisanlı yukarıda ifade ettim. La ilahe illallahülmelikülhakkulmübin.. muhammedurrasulullah sadıkulvadilemin.. Errahman allemelküran halakalinsane allemehülbeyan.. BEYAN ve LİSAN insana ve kainata öğretildi yani bindirildi.. bunun üzerine de din indirildi.. tenzil oldu.. insanın dilini ve düşüncesine ve onun anlayışına göre tenezzül edip indi.. yere göğe sığmadım mümin kulumun kalbine sığdım manası budur.. nefsini bilen rabbini bilir.. dilini bilen dinini bilir anlamındmadır. Dini bilen de zaten dilin mahiyetini anlar ki bu daha sonra gelen bir konudur. Fakat bizim ilahiyet hahamları ile diyanet papazları bu konuları rahatlıkla söyleyemezler.. söylesen felsefe derler. Özetle dil birincildir, din ikincil.. fakat dinin mahiyetini bilince bu sefer primer olan din olur.. sekonder olan dil olur.. bu Haktan ve halktan iki tarafa karşılıklı geliş gidirlerde sol sağ.. sağ sol olur.. bu gibi esrar-ı şeriat RNK dağıtılmış.. toplayarak anlamak ise gayret ve zaman istemektedir. YBA bunları açık ve seçik hale getirdiğim halde yine zihinler gabileştiğinden anlamaları zorlaşıyor ki talebleri bulunmuyor. Esma Hüsna.. İsm-i A'zam.. Ahseni Takvim.. Ahseni Amel.. Ahseni Kasas.. imamı mübin.. kitabı mübin.. risalet.. velayet.. ubudiyet ve rububiyet gibi şeriatın gizemleri ve bilinmezleri artık bundan sonra biraz daha açık ve seçik hale gelecekler. Yeter ki nasıl soru sorulacağı bilinsin.. elbette dinin teklifi ve külfeti yine devam edecek, imtihan ve müsabakı sırrı sürecek. Ancak eğer düşünecek olursak, ilim ve fennin ve irfanın geliştiği bu çağda.. bizler bu asırda şanslıyız.. çok şükür.


Osmanziya 22.06.2021 Üçyol-İZMİR