Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: dunya düz degildir... Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3438

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: dunya düz degildir...
    Gönderim Zamanı: 23-Ocak-2022 Saat 19:12
dunya düz değildir
Enbiya 33 "Hüvellezi halaka eleyle ven-nehare veş-şemse vel-kamere. Küllin fî felekein yesbehun." Şems ve kamer YARATILMIŞ olan nesnelerde gece ve gündüz demi yaratılmış olan nesneler ? Gece ve gündüz CEALE edilir.. halaka edilmez..
elbette hepimiz her konuda uzman olamayız.. ancak kainat, insan, rasul ve kitab konusunda temel bilgilerimiz bulunmalı. Elbette Matematik bilmiyorsak yeterli bir fen bilgimiz olmayacaktır.. Arapça bilmiyorsak yeterli din bilgimiz olmayacaktır. İngilizce bilmiyorsak sağır, bilgisayar bilimiyorsak kör.. araba kullanmıyorsak topal sayılırız. Ancak ayette arz, şems ve kamer denilmeden ARZ için leyl ve nehar yani gece ve gündüz sözcüklerinin kullanılması YERİN YUVARLAKLIĞININ kurani ve kitabi ve lisani bir AYETİ olamaz mı ? Elbette Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan indiğinde insanlar dünyayı akdeniz çevresinden ibaret sayıyorlardı.. elbette bu durumda yeryüzünü de bir tepsi gibi düşüneceklerdi.. Kitab onların o günkü bilgi düzeylerine göz ardı etmeden bu gibi kevni konuları kapalı geçmiş ve müteşabih olarak ifade etmiştir. Nitekim ali imranda bu müteşabih konusunu açıyor. Genelde bilimsel konular müteşabih ve hukuksal konular muhkemdir. Özellikle ibadet konusunda.. fakat bilimsel konular ve ahkama taalluk eden konularda.. uygarlığın ve çağın gelişiminin göz ardı edilmeyeceği de ortadadır. Zaten bin yıldır düşünmeyi ve tefekkürü ve hikmeti durduran.. son üç yüz yıldır bilimi ve hukuku donduran KİTAB değil müslümanlardır. Elbette bilimin paradiğmaları ve hukukun doğmaları olacaktır. Bana göre dil fününu bilime din hukuku fıkıha inkilab etti.. şimdi dilin hikmete ve dinin ahlaka dönüşme zamanı.. ancak buna anlatamıyor ve anlamıyorlar. İşi ehline vermeden bilimcilik ve dincilik.. tanrı tanımazlık ve tanrı tanırlık yapıyorlar. İşte tüm bu sıkıntılar yüzünden sizi ve beni tanıyanları YBA ve TANIRLIK konusuna özendiriyor ve TANIRLIK yolunu çağırıyorum.
Diğer taraftan dünyanın düz olduğunu ileri sürmek dini bir gerekçeye dayanır: Evrende insanın ve dünyanın biricikliği düşüncesine.. her işin ortasında ve her şeyin merkezinde bulunduğu fikrine.. buna felsefede insanbiçimcilik (antropomorfizm) .. insanmerkezcilik (antroposentrizm) adı verilir.

İNSAN rasat merkezi ve rasat çevresi ve bu nedenle bir referans ve başvuru özeği oluşturan bir santraldır. Uygarlık olarak HENÜZ rasat çevremizin son sınırı saptamış olmadığımızdan kesin olarak dünyanın MERKEZ olup olmadığı konusunda bir yargı ve kararımız bulunmamaktadır. Bu gün için bilinen sadece birbiri içinde gezegenler arası uzay (güneş sistemi), yıldızlar arası uzay (galaksi) ve galaksiler arası uzay (evrendir). Evren neyin içinde bulunuyor ve anlamıyoruz.. içinde yardığımız uzay hangi süper ya da hiper uzayın kaçıncı katmanında olduğunu bilmiyoruz. Bu nedenle insan ve sonuçta dünya kainatın merkezi olmaktan çıktı diye endişemiz bulunmuyor.
ikincisi kadim üst, orta ve alt dünya ayırımı geçersiz kılınmış değil.. çünkü micro ve uzak ulvi alemler (galaksiler ve yıldızlar ve gezegenler) ile micro ve ırak süfli alemler (hücreler, atomlar ve parçacıklar) alemler arasında ORTA YERDE bulunduğumuzda iki tarafı da teleskop ve mikroskoplarımızla gözlemliyoruz.

Üçüncüsü insanın dış beş duyusunun (görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma) duyumsama eşiklerininin alt ve üst sınırlarının ötesine KAPALI bulunan hassasiyetimizin oluşturduğu bir PERSPEKTİF DAİRESİ bizi zaten OTOMATİKMAN varlık ve olayların arasında, mekanın ortasında ve zamanın merkezinde bırakmaktadır.
Dördüncüsü bedenimizin bu beş duyusu gibi beynimizin de dört düşüncesiyle (kemmiyet, keyfiyet, nisbet ve cihet )çevrili olduğunu da KANT gösterdi.

Tüm bunlar bilgimizin evrimli ve düşüncemizin sınırlı olduğunu ortaya koymuşsa bu güne kadar elde ettiğimiz KAİNAT TASVİRLERİNDE yer merkezle evren.. güneş merkezli evren.. referans merkezli evren.. köklü mekan ve zaman kavramı ve olgusu değişimleri yana PARADİGMALARI’na tanıklık etti. Halkın kolayca anlatılarak popülize edilecek bilgilerin olmadığından bunların ayrıntıları dillendirmekten vaz geçerek bu bilimsel paradigmalar gibi dinsel doğmalarında elbette tartışalabileceğini ve bunlardan biri olan kainatın merkezinin yani özeğinin insan.. insanın odağının yani mihrakının da kainat olabileceğini ve sonuçta ne insanın ne de kainatın tanrı olamayacağını ve bu nedenle bu tür kavgalara gerek olmadığını düşünüyorum.
Bilgi, saygı, sevgi ve sağlıcakla kalınız. 21.01.2022 Üçyol-İZMİR
Osmanziya   
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk