Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: 20 Haziran 2022 yazilari | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3450 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: 20 Haziran 2022 yazilari Gönderim Zamanı: 20-Haziran-2022 Saat 18:13 |
20.06.2022 Pazartesi Yazıları
Bey Kardaşım sizin böyle SAYGIDEGER arkadaş ve kardeşleriniz varken şöyle konuşmakta guzel size katliyorum.. onlarda haklı.. sizde haklisiniz. ALLAH azze ve celle.. MUHAMMED zikrini kelime-i tevhidde yan yana getirince.. selam ve salat onun ve hepimizin uzerine olsun.. RASULULLAHA itibar vacib oldu.. vesileyi iman ve vasitayi Kur'an olunca da muhabbet lazim oldu.. islam basarilarini bilince hurmet icab oldu... ancak bizler KIBLEYE ve KABEYE teveccuh ve tevel etmenin anlamini bilmedigimizde.. tapilasi kariya sevgiyi.. kulluk edilesi kocaya saygiyi.. anlamadigimizdan.. dilden S.A.V demenim.. sahteden eli kalbe goturmenin pek bi ehemmiyeti olmaz.. başkalarinin kufrü.. şirki.. ihlasi ile ugraşmaya gerek bulunmuyor.. biz kendimizin ki ile uğraşalim itemin FORUM kisminda Ataturk ve Bediuzzaman başlikli yazimda ikisinin de TURK olmadigini soyledim.. fakat her ikiside turklere onlara sövenlerden daha çok hizmet etmiştir. Rabb ve rububiyet bir sifat olup herkes emri altindakileri terbiye ve idare edebilir fakat tanrilik ALLAH azze ve celleye mahsustur. İsmet pelen Babalar Günü Tarihçesi Birçoğunuz belki de, Babalar Günü'nün bir tarihçesi olduğunu bilmiyor ve Anneler Günü'ne karşılık ortaya çıktığını zannediyordunuz. O halde biraz şaşıracaksınız…Çünkü, annelerinki kadar eskilere dayanmasa da, babalara ait bu günün de 90 yıllık geçmişi var. Her yıl Haziran ayının üçüncü haftasının Pazar günü kutlanan Babalar Günü için iki ayrı kaynak gösteriliyor. Kimi araştırmacılar tarih belirtmeksizin, Batı Virginia'da yaşayan John Dowdy'nin, annesi öldükten onun yerini alan babası için böyle bir gün kutlanmasını istediğini söylüyor. Diğer bir kısmı ise, 1910 yılında Washington'daki John Bruce Dodd'un, altıncı çocuğunun doğumu sırasında hayatını kaybeden annesinin ardından hayatını çocuklarına adayan babası William Smart'a özel bir gün armağan etmek amacıyla bu fikri ortaya attığını belirtiyorlar. İddiaların hangisi doğru bilemiyoruz ama, Babalar Günü'nün ilk kez 19 Haziran 1910'da Washington'ın Spokane kentinde kutlandığı, o tarihten sonra da ABD'nin diğer eyaletlerine yayıldığı kesin bilgiler arasında. Resmi başlangıcı ise 1924 yılında, ABD Başkanı Calvin Coolidge yaptı ve bu girişimi desteklediğini halkına açıkladı. 1966 yılına gelindiğinde, o dönemin başkanı Lyndon Johnson, her yıl Haziran ayının üçüncü Pazar gününün Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildirge yayınladı. Katoliklerin Babalar Günü'ne getirdikleri yorum ise bambaşka… Onlar bu kutlamayı dini açıdan ele alıp Peygamberleri Hazreti İsa'nın babası anısına, Mart ayının 19'unu St. Joseph Günü adı altında babalarına armağan ediyorlar. Ülkemizde 80'li yılların sonlarına doğru kabul gören Babalar Günü, bu yıl da Haziran ayının üçüncü Pazar'ına denk gelen günde kutlanacak. İsmet pelen Mustafa buğuçam Eril ve dişil.. kız ve kızan.. kadın ve erkek.. bay ve bayan.. kari ve koca.. ana ve baba.. usta ve hoca.. Size ZAMAN treninin raylarini çizdim.. traverslerini kendiniz koyunuz.. abba ve aba'dan gelen BABA ve PAPA.. evrensel bir sözcuk.. bu baba çizgisini.. yatay "apsis" çizgisine dikey ordine ederek.. ortaya çikan koordinatlara "abilite" ederek YBA ortaya çıkardim. ( + ) Sonra bu iki çizginin gölgesini ( x ) ekleyip.. ana ve baba ile kiz ve oglan AILESINI elde ettim. Sonra bunlar başka ailelerle birlikte teknikler..yontemler.. diller.. mantiklar.. matematikler.. oluşturdular. Sonuçta.. ana olup dogurmakta.. baba olup doğrulmakta.. birbirimize muhtaç olmakta.. zor. Butun bunlar da.. sevilen tapilasi guzel karılar vasitasiyla ve sayilan kulluk edilesi iyi kocalar vesilesiyle..EHAD olan lem-yelid'i ve SAMED olan lem-yuled'i tanimak icindir. Butun bunlarda işimizi samimi ve ciddi olmakla.. içimizi safi ve halis tutmakla ortaya çikiyor. Mustafa Buğuçam Adalet Ruhüsseyah ADALET Olay 1506’da Frankfurt’ta kaydedilmiştir. Bir tüccar 800 lonca kaybeder. Yoldan geçen bir marangoz da tesadüfen bu tüccarın çantasını bulur. Son derece dindar olan marangoz cüzdanı bulduğunu kimseye söylemez ve bu kadar çok para kaybının farkedilmesinin mümkün olmadığını değerlendirir ve sahibinin bu parayı arayacağını düşünür. 800 lonca ne kadardır? O zaman, 40 lonca için iyi bir at satın alınabildiğinde yaklaşık 20 at bedeli kadardır. Bir gün marangoz kiliseye gider. Rahibin, Frankfurt’a giren tüccarın 800 lonca kaybettiğini ve bulanın 100 lonca ile ödüllendirileceğini duyurur. Bunun üzerine marangoz parayı getirir ve Rahibe teslim eder. Tüccar gelir ve çantayı alır. Ancak marangoza, vadetmiş olduğu 100 loncayı ödemeyi reddeder. Marangoza 5 lonca uzatır. Marangoz tüccara sözünü tutmasını söyler. Açgözlü tüccar, vaat edilen 100 loncayı vermemek için cüzdanında 800 değil 900 lonca olduğunu iddia eder. Marangozun çantadan para aldığını iddia eder. Rahip, marangoz için ayağa kalkar. Marangozu tanıdığını ve onun dürüst bir adam olduğunu söyler. Asla böyle bir şey yapmayacağını söyler. Tartışma kızışır. Rahip, tüccarı ve marangozu Frankfurt mahkemesine götürür. Hakim süreci başlatır. Tüccara, İncil’e elini koyarak 900 lonca kaybettiğini yemin etmesini söyler. Tüccar tereddüt etmeden elini İncil’e koyar ve yemin eder. Yargıç, marangoza 800 lonca bulduğuna yemin etmesini söyler. Marangoz da elini İncil’e bastırarak yemin eder. Herkes merakla hakimin kararını bekllemektedir. Hakim her şeyin gün gibi açık olduğunu belirterek, “Marangoz 800 lonca buldu ve tüccar 900 lonca kaybetti. Yani marangozun bulduğu kese tüccarın değil. Dolayısıyla marangozun bulduğu para, sahibi çıkmadığına göre Marangozun kendisine aittir. Tüccar ise kaybettiği 900 loncasını aramaya devam edebilir” ,kararını verir. Fakir bir marangozun haklarını reddeden cimri bir tüccar adil bir yargıç tarafından cezalandırılmış ve bu olay Frankfurt tarihine geçmiştir. Ruhusseyyah Teşekkur ederim. Adaleti mahza.. adaleti izafi.. gerçek adalet.. görecel adalet.. işte ahiret.. mizan.. mahkeme.. böyle YARIM KALMIŞ DOSYALAR için açılıyor. Adalet.. maddenin korunumu.. enerjinin korunumu.. hareket-hararet ( termodinamik) yasalar.. simetri.. muvazenet (denge.. homoestasis.. balans) eşitlik (musavat.. uniform).. type (pro.. stylo).. kategorik ve hipotetik standart ve patentler.. otant ve mutant ve kostant sabite ve daimeler.. istatistik ve kuantik kanunlar ve kaideler.. sibernetik ve semiotik yasalar ve yasaklar.. intibak (uyum.. adaptasyon).. külli şerait ve cumle şeriat.. tum bunlar hazir hayal ve hatır vehim tabaninda.. OLMAYAN ozdeşlik (ayniyet.. identity) ve BULUNMAYAN ozgurluk (hurriyet.. liberty) EMANETLERININ çalistirilmasina dayanir. Emanetleri sahibine vermezsen özdeşlikten SONSUZLUK.. elde eder.. özgurlukten BAŞIHOŞLUK (serbestlik) çikarirsın.. bunu yaparken de " tanrı tanımaz" lik yapip BAŞIBOŞ olduk mu.. (Rabbimiz korusun) görev ahlakinda haz ahlakina transfer olduk mu.. istedigin kadar iyi ya da kötü insan ol.. hiç bir varķ veya yoğu ya da anlami veya amacı kalmaz. İşte ateizmin ya da deizm ya da panteizm.. denilen duşuncenin neligi ve mahiyeti.. muhtevasi ve içerigi ne olursa olsun.. budur. Teizm de dahil olmak uzere tum duşunce ve inançlari SEN kurarsin.. yasantin ve davranisin butun yapip etmelerine.. gorüs ve tutumlarin butun kurup kilmalarinla.. işlem ve işletimlerinle.. eylem ve etkinliklerinle... Kuramiyorsan benim dedigime uyarsin.. SAGLAM SAĞLIKLI kendin kurmak istiyorsan.. YBA ögrenir.. kullanir ve yararlanirsin. O zaman da seninle guzel guzel tartişir.. degistirir duzeltir geliştiririz Öğrenmek istiyorsan.. bak kitabımda yayımlandı.. iki üç yerden erişebilirsin.. Bilgi.. saygı.. sevgi ve sağlıcakla kalıniz. [OFZO] 20.06.2022 05:28 Erciş-Van Yüzme bilmeyen gemiye.. uçma bilmeyen uçağa.. binmesin.. Zaten yurume bilmeyen de yola çıkamaz ya.. karada.. denizde.. havada YOL almak.. yolun yönlerine ve yanlarina vakif olmakla başlar. YOLCULUK taşıdıgin yolcunun ve yükün adina (ismine) ve arına (harfine) vakif olmakla yasal ve meşru hale gelir.. biz onu daha makul ve daha makbul hale getirerek seyr u seyahatimizi yararli ve verimli hale getiririz. Ben sana birincil olarak atınin tasidigi ad yolcusunu ve ar yukunu tanitmak isterdim. Ancak ikincil olan "özne"ni nesnesini ve kimsesini tanimani ve anlamani beklerim. Hamile analarimiz bizi taşidigi gibi.. kamile babalarimiz bizi yuklendigi gibi.. bizim öznemizin taşidigi bir sorunlulugumuz oluyor.. yuklendigi bir sorumlulugumuz bulunuyor. Yani hamile olmak için illa kadin olmak gerekmiyor. Canli ögrenen her zihin.. diri düşunen her şuur.. saglam çalısan her bilinç.. saglikli işleyen her istenç.. kisaca ÖZNE hem taşıyici hem yuklenicidir.. hem yansitici hem saklayicidir.. hem billik ( zeka) hem bellek.. barindiran YAŞAMLI bir nesne ve TANINIÇLI bir kimsedir. Fakat adi üstunde; öz ne ? Özunun ve özdeşliginin NE ve özgurlugunu KIM oldugunu bilmez.. lakin bilir gibi yapıp "ÖZ" oldugunu söyleyenlere de aldirma.. benim bildigim ayniyet ve hurriyetin O"nun bize EMANETI oldugudur. Yaratan ve Yaradan Allah azze ve celle.. mulkiyetinin vekaletini meleklere ve ruhanilere (latefana) .. mulkiyetinin emanetini de cin ve besere (sakelana) vermiş oldugudur. Sakelandan INSAN olamayanlari ŞEYTAN olmak tehlikesi bulunur.. ki bu şu demek oluyor.. O kotuluk yapsin diye ozel bir zevilidrak.. tahrip ve yıkimla gorevli bir zî-şuur yaratmiş degildir. Çogalma ve beslenme programlarina karşi gelen.. seslenme ve sevinme protokollerine uymayan.. Şey ve Tan gazetesi almaya devam ediyordur.. rahmetli Özal bunlari poşete koydurmuştu amma Şey nesnesi tatlı ve Tan kimsesi tutkulu oldugunda.. özneler.. insan olamamiş cinnî ve beşerib ŞEYTANLAR tarafindan elegeciriliyor. Daha onemlisi bizzat kendi benimizin öznesinin de boyle bozulmuş nesne olma ve kimse bulunma olanagi olur ve bulunma olasiligi yuksektir. Hafazanallah. Kısaca "ozne" olmak malum dilde bile 'yüklem"i bulunmak demektir ki ben de zaten deminden beri bunu anlatmaya çalişiyorum ya.. Ya yukleme bakarak özneyi ararsin.. ya özneye bakarak yuklemi bulursun.. bu bilimsel dusunmenin esasi olan DAVA ve DELILI arama ve bulma bizim en temelli işimizdir. Bundan sonra arastirma ve geliştirme gelir. Bundan sonra deneme ve yanilma gelir.. sonra degistirme ve duzeltme gelir.. bu gibi karşilama ve yuklemelerle.. karşılastirma ve yargilamalarla..esinleme ve sezinlemelerle.. problem çozme ve karar vermelerle.. ozetle TEZEKKURLE ozne ve yuklem işaretleri.. TEFEKKURLE sav ve kanit delaletleri ile basarimiza ve nazarimiza eriştigimizde bizim en mutlu manzara ve kutlu mubsiralivgunumuz olur.. nazariye ve basiretlerimizi bunlarla oluşturur.. zann ve niyetlerimizi iyileştiri ve geliştiririz. Böylece "Semi'allahü limen hamideh" hem kendimize hem başkalarina iyi gelir. Belki bunun için.. rahmetli Ali UÇAR agabey.. "Tefekkur Şecere-i Tûbâ gibi.. tezekkurse Firdevs-i A'lâdir." demiş. Beyan ve maanin lafiz ve mana dogurmasi bu anma ve düşunme ile olur.. ÖZNE'nin merak ve aşk kanatlariyle bilgi ve sevgi zirvelerine çıkması icinde hızli bir anlam surucusu ve kolay bir anlatim aygiti barindiran YBA teknigini.. yontemini.. dilini yapilandirmaya çalisiyorum. "Düşunenleri ariyorum. Çünkü arayanları düşünuyorum." Allah azze ve celle yâr ve yardimcımiz olsun. Amin. [OFZO] 20.06.2022 Erciş-Van HAZIR "Sevimsiz alışkanlıklara karşı alışkanlıklar edinerek kurtulabiliriz." Demesi kolay yapması olay olan iş.. alışkanlıkları bırakmak.. edinilmesi zor olmuyor fakat bırakması kolay değil.. Sigarayı bırak namaza başla.. içkiyi bırak kitap okumaya başla.. çivi çiviyi söker mantığı yararlı görünüyor. Şimdi hepsine bedel YBA öğren, hazır açık ve seçik sehil yani ANLAŞILIR yazılardan kurtulursun diyorum.. kimse yüz vermiyor.. sahiline bile yanaşmıyor. Bizim en kötü alışkanlığımız hazır bilgi, hazır karar, hazır koca, hazır karı, hazır kadın, hazır erkek.. bunlar.. hadi şu koca ve karı, kadın ve erkek sorununu geçelim.. hazır bilgi ve karar'lardan hiç kurtulamıyoruz, farkında bile olmuyoruz. Zamanın hazırladıkları ile yetinip kendimizi ahirete hazırlayamıyoruz. AŞK Koca Yunus.. ben yanarım yane yane.. aşk boyladı beni kane.. ne deliyim ne divane.. gel gör beni AŞK neyledi. DİYOR. Aşk gibi ışk var ve fakat bilinmez.. merak gibi yerak var ve fakat bilinmez.. şu "var" ya da "yok" sözcüklerini kullanmayı sevmez oldum.. hele vardır veya yoktur deyip dır dır etmekten de kaçınıyorum. Bizim var sayma veya yok sanma ile olan DÜŞÜNME yetimizden başka bir de HİÇLEME ve HEPLEME yetimiz var.. işte aşk buradan harladığından ve parladığından çok tehlikeli bir DUYGU.. Sevgi bilginin.. aşk ışkın.. yerak merakın.. kontrol ve koordinesinde olmazsa oldukça tehlikeli sonuçlar çıkarıyor.. sonuçta İLİM, İRADE ile değerlenedirmek ve denetlemek vazifesi verilen biz mükellefler aşkın tadıyla SEKERE düşüp.. kontrolü elimiziden kaçırıyoruz ve yaşamımızı koordine edemiyoruz. Duygu ve sevgi makinemizin BENZİNİDİR.. ancak ona yakıttan fazla bir roll verildiğinde.. işler tersine dönüyor ve bundan haberimiz de olmuyor.. şehvet ve şefkat kontroldan çıkarsa.. cesaret ve cesaset koordine edilmezse.. bütün disiplin ve revize sekteye uğrayabiliyor. Ancak SEVGİ güzeldir.. saygı da güzeldir.. korku da güzeldir.. yeter ki öfke'ye neden olmasın. Şu da var ki DUYGULAR dünyası bir okyanus.. biz bilgi dünyasından ancak bu ukadar görebiliyoruz.. kimbilir belki DUYGULARIN yeri burası değil.. burada bilgilerimize göre hareket etmek durumunda hatta bazen zorundayız. Bunun için YBA önemsiyorum. SİBEL ATASOY Dikkat dikkat Hedef saptırma çok ciddi bir manüplasyondur, Matadorların yaptıkları boğa güreşlerinde, matadorun elinde kırmızı renkli bir flama bulunur ve boğa bu flamaya saldıracak şekilde şartlandırılır. Bu tipik bir yanlış hedefe saplanma olayıdır.+ içe karşı ussallaştırma.. dışa karşı hedef saptırma.. haklısınız.. yani kendini ve başkasını kandırmanın iki temel yolu.. [FFZM] http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1856&PID=2887#2887 BİG BANG Evrenin yaratılışı konusunda çağdaş fizik geçen yüzyılda BİG BANG.. yani büyük patlama ve infilak-ı kebir denilen bir kurama ortaya çıkarıldı.. atomdan çok çok küçük bir çekirdektan patlayarak kainat önce patlatıldı sonra yaratıldı.. Kul euzu bi rabbilfelak min şerri ma halak.. yani halktan önce felak ve infilak bulunuyor.. bu konuyu anlatan pek yapıt bulunuyor.. pek çok kimsede biliyor ayrıntıya girmiyorum.. zaten EVREN ve İNSAN temel astronomi ve köklü hümanizma diye bir DVD çalışmam da bulunuyor. Big bangı esas olarak bir çalışma yaptım.. bu sanırım altı ve yedinci çalışma.. onu 4 ncü çalışmaya kadar çıkardım: 20220620_180508_BIGBANG.rar Ahseni takvimden ahseni amele gidişi Esma Hüsna'dan ism-i A'zama gidişi dört sihirli sözcükle ördüm: Nur'dan NAR'a Sırr'dan SEYR'e Tabloları yalında karmaşığı versiyon sırasıyla izlerseniz.. imgelersen.. irdelerseniz.. incelerseniz.. Anlaşılmayacak fazla bir şey yok. Elbette oradaki nakışların hepsini anlamakta gerekmez.. Ancak anladıklarınız.. size eleştirecek ya da soru sorduracak kadar bilgi verecektir. Sağlıcakla kalınız. [FFZM] 20.06.2022 Erciş-Van |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |