Hikayeleri severim.. ancak öykü kalmak şartıyla..
Teşbihleri severim.. ancak benzetme kalmak koşuluyla..
Filimleri de severim.. ancak senaryodan öteye gitmemek koşulu ve şartıyla.. çünkü hakikati hikaye etmek kolay olmadığı gibi hikayenin hakikatine ulaşmakta zordur.


İnsanlar konuşmuyor.. çünkü düşünüyor.
İnsanlar düşünüyor.. çünkü konuşmuyor.
Düşünmek ve konuşmak elbette birbirine göbekten bağlı lakin çok KONUŞAN kendisine Konuşan Kuran dese bile makbul değil.


Bende konuşuyorum.. lakin iş yapmadığımdan.. eylem edemediğimden.. çok bizarım.. ancak hiç olmazsa hakikatları ve hikayeleri birbirinden ayırabiliyorum.


YBA öğrenin.. kullanın ve yararlanın.. sizde yapabilir, düşünebilir ve konuşabilirsiniz.









Efsane ve Usture

Her kültür ve milletin hikayesinin temelinde bir destan yatar. Sümerlerin Gılgamış destanı.. Yunanların Urenus.. Rea.. Krones.. Zeus’u anlatan Homerosu.. Romalıların Romilusu.. Türklerin Bozkurtu.. Insan hikaye.. efsane.. usture (histoire) ve masal dunyası zengin HAYAL'inden kaynaklanir. Bu öykü ve dunyası tiyatroya ve zamanimizda da senaryoya yerini bırakmiştir.


Nazim ve nesir ve edebiyat dunyası.. sumer.. mısır.. yunan ve roma mediniyetinde.. arap ve fars kulturunde.. hindin ve çinin ve Japonyanin dokusunda.. animizim ve paganizm SÜPERİYATİ yer alır ki ARISTO bunlari MITOS olara "kultur altina" atmişti..


Şuurun nasil şuur altı bulunuyorsa LOGOS'unda bir altı bulunmalı idi.. bu hikayelerin pınari olan hayali MIT'İ idi. Logos ve akıl bunlarla degil NOMOS ve SOPHOS ile uğraşmali idi.. ancak önce LOGOS taninmalı ve tanımlanmaliydi.


İşte Aristo ORGANON ile AKLI tedvin ederek muhakemenin tabani olan MUKAYESEYI mercek altina aldi ve böylece hayali ve hikayeyi disipline etmiş oldu. Aynı zamanda kulturun olmazsa dil ve din de akil ve mantik ve usul mizani altina alindi.


Bu gun bile onun kurdugu lojik en gecerli akil ve bilim kriteridir.. bulanik mantik ve kuantum matematigi onun logosu ile bilimsel hale getirilir. Ancak usul mantiktan.. mantık akildan.. akıl insandan daha DAR oldugu için insanin geniş HAYALİ.. akil ve mantiķ ve usul üçlusunun ilke ve kural ve ölçusunu dinlemiyor.
Çunku onun düsünme ve anlama aleti olan akil ve imkan yetisinde baska bir de inanma.. hiçleme.. hepleme yetkisi oldugundan.. animizmin ve paganizmin masallarina muptela ve superiyatına meftun oluyor.

.
Nasil ki bizler içimizdeki teşebbüh-ü billah ile supermen.. spiderman..mutant.. the matrix.. starwars..yuzukleri efendisi.. hurry potter öykulerine tutkun ve düşkun isek...


Kultur tarihi içinde dilin.. dinin.. dunyanin..ahiretin.. tanrınin giderek daha saglam ve sağliklı belirlenmesi ve tanimlanmasi TEK TANRILI dinler sağlanmiştir.
6 bin yıllik YAZILI dil ve din birlikteliginden onceki 60 bin yillik SESLI dil ve din birlikteliginde dilin ve dinin ortak bir zemin uzerinde ilk önce bilişim yani konuşma ve düşunme devrimiyle KULTURUN nuvesi atılmış olmali.. resmi olarak tarim devrimi 10 bin yil öncesine alınsa da GÖBELI TEPE bulgusu bize elimizdeki belgelerin yetersiz kaldigini gösterir.


Ancak yazinin başlangiç tarihi bize ayni zaman sesli birliktelik ile GUNLUK DILIN ortaya çiktıgi ANA KARAYI da verecektir. Organon ile 2300 yıl once bicimlenmeye başlayan BILIMSEL dil DESCARTES in analitik duzlemin matematik kullanimiyla tamanlanmiştir. Kuantum matematigi ve bulanik mantik fizik ićin yeni bir gelişme olsa da dil ve yöntem için koklu bir paradiğma değişimi degildir.
Gunluk bilgiden ve bilimsel bilgiden felsefi bilgiye geçişin başlangici Descartes rayonelizmi ile Hume emprizmini birleştiren Kant'in Kritizmi ile olmuş.. akil ve deney dengesi kurulmuştur. Boylece ilim ve felsefede masa başı spekulasyonlari devri kapanmiştir. Mantik temelli insan ilimleri PSL.. matematik temelli evren ilimleri FKB yüz yil içinde hızli bir ilerleme ile BILIMSEL bilginin kuram ve kurumlar hurafe ve efsane ve hikayelerden kurtulmuştur.

Gunluk dil..
Bilimsel bilgi..
Felsefi dil..
Dinî bilgi..

Bilmsel bilgi ve Felsefi dilden..dinî bilgiye nasil geçecegiz ?

Günlük dille mi ?

Günluk dilin yukarida beş alti bin yıldir sergiledigi efsane ve hikayelerle mi ?

Osmanziya 09.08.2022 Üçyol İzmir





Hakk ve hakaik (GERÇEK)
Efsane ve Usture (MASAL)
Bu ikisini birbirinden ayırmak gerçekten zordur.

Özellikler gerçeklerin romanlaştırılması ve filmleştirilmesi yapılmışsa.. dil bilimde analojiyi (temsili) ve edebiyatta metaforu (teşbihi) kullanmak zorundadır.. çünkü bilinenlerden bilinmeyenleri giderken bunlardan başka bir aletimiz ve cihazımız bulunmaz.

Bilinenlerden bilinmeyenlere
Aydınlıktan karanlığı
açıktan kapalıya
kolaydan zora..

Giderken hangisini seçersiniz ?
Elbette bilineni, aydınlığı, açığı ve kolayı..
insanda kolaya mübtela olduğu için düşünmeden.. araştırmadan.. tartışmadan ve eleştirmeden hemen BENTEZME'ye yapışır.. onu büyüte büyüte benzetmenin araç olduğunu unutarak amaç haline getirir. Nitekim bunu bilim ve edebiyattan başka işlerde de yapmıyor muyuz ?

Kırk yıldır bilinmeyene.. karanlığa.. kapalı.. zora.. yani YBA çağrımın sonuçsuz kalmanın biricik nedeni de bu.. insanlar zora gelmiyor.

Evet, bu bir lazıme ve icabe; KARANLIK bir davanın AYDINLIK bir delili olmalı.. ancak siz de aydınlık delili büyüte büyüte onun içinden çıkamazsanız DAVAYA ve HAKAİKA ve daha büyük bir AYDINLIĞA asla çıkamazsınız.. dünyanızda kalırsınız.. dile erişemezsniz.. dine ulaşamazsınız.. böyle öyküler ve hikayeler arasında dolanır durursunuz.






Düzenleyen osmanziya - 02-Eylül-2022 Saat 11:57