Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Yöntembilim | |
YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim |
Konu: ozgurluk hastaligi | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3438 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: ozgurluk hastaligi Gönderim Zamanı: 21-Ocak-2024 Saat 09:13 |
ÖZGÜRLÜK HASTALIĞI "Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim. Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok. Kimse için "en" değilim. "Daha" değilim. Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım." iddiasızlığın ne kadar büyük bir özgürlük olduğunun farkındaydım ama tarif edemiyordum. Sebahattin Ali çok güzel tarif etmiş. İyi bir Edebiyatçı olmak herhalde böyle bir şey." diyorsunuz. Bu işin bir tarafı.. şayet ZERRELER evreninde her şey eşit şekilde iddiasız HİDROJEN olsaydı.. ki evrenin yüzde doksan altısı bir numaralı bir proton ve bir elektrondan ibaret elementtir.. buradaki çeşitlilik olmazdı. Yine eğer SAYILAR evreninde her şey eşit şekilde BİR sayısından başka bir RAKAM olmasaydı nükleer ve genetik çeşitlilik doğmazdı. Yine eğer ADAMLAR evreninde her şey eşit şekilde ÂDEM ve sporlarından meydana gelseydi kültürel, sosyal, ekonomik ve politik türlülük ve çeşitlilik meydana çıkmazdı. Yine eğer SÖZLER evreninde her şey eşit şekilde A suretinden başka bir HARF bulunmamış olsaydı kelimeler ve cümleler ve kıyaslar ve nutukların ibareleri ve ifadeleri ilam ve ilan edilmemiş bulunurdu ve ne senin sözlerini anlamış ne de ben tümcelerimi anlatmış olurdum. Yani SİZİN iddiasızlık savın ve bensizlik davetin ve sensizlik davan SEN olarak kalır BEN olmazdım. Sen ve ben olmayınca da BİZ olmazdık. Sonunda özdeşliğin anlamsız ve özgürlüğün amaçsız kalırdı.. diye düşünüyorum. Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız. Osmanziya yontembilim.com (Değerli bir arkadaşım dedi.. ben de ona dedim.. dediği gibi bir İDDİA'sı olmadığı için AD'ını yazmadım.. ancak benim bir İDDİA'm bulunuyor. Artık günlük dilin düz yazısıyla çok yönlü ve yanlı dini ve felsefi konular çözülüp çözümlenemiyor. Bu alandaki türlülük ve çeşitlilik için yeni bir DİL ve yöntem ve teknik gerekiyor. Diyorum. İddiamı sürdürüyorum. Ancak çoğu kimse i'raz edip mesmu' olmuyor ve bu yüzdende düşünmüyor ve anlamıyor ve inanmıyor. Kabahat benim ince hat sizin mi ?) Ne.. Kim.. Kaç.. Hangi.. Neden.. Niçin.. ?????? Topu topu ALTI TANE soru. Derler ki Kur'an-ı Azimüşşan 6666 ayettir. Şeytan işi 66 ya bağlar. Buradaki ikili üç çift soru ne ile kim kaç ve hangi neden ise niçin sözcüklerinin sesleri Ne ise ne ? Kim ise kim ? soruları ile başlıyor.. konuşmak zordur.. düşünmek ondan daha zor.. SORU sormak ise hepsinden daha zor.. çünkü bilinenlerden çıkan BİLİNMEYEN'dir ve bunu ancak süzme akıllar ve seçme kalbler yapabiliyor. Elbette bu süzmelik ve seçmelik ile kolay bir şekilde ortaya çıkmıyor. Ancak bu seçme bireyler ve süzme kişiler bir araya geldiğinde aralarında seçilmek ve süzülmek için yeni bir yarış başlıyor.. işte biz.. bu işe girişmedik.. herkesin anlayacağı kolay yazılar yazmadık.. günlük dilin düz yazısıyla yapılabilecek düzeyden yukarı çıkmak ve bizimle beraber gelenleri de çıkarmak istedik.. kimse poposunu kaldırmayınca biz de yakınanlar sırasını giriverdik.. Şimdi bizde yakınmadan başka bir iş bilmeyen sıradanlarız ve içine düştüğümüz delikte kıvranıyoruz. Sorular en zoru olan Şu NE ve bu KİM sorusunu yanıtlama işini TERK ettiğimizde biz nesne ve kimseden uluşan ÖZNE'miz düşünmeye ve konuşmaya başlayabilir.. aksi halde bu iki sorunun yanıtını aramaktan hiç bir şey yapamazdık. Öyle ise geriye dört soru kalıyor: NASIL'in kaç ve hangi'si.. Niye'nin neden ve niçini.. Felsefeciler şahı ve düşünenlerin padişahı olan ARISTO-TALES.. soru sözcüklerini KATEGORİLER olan ilan etmiştir. Hatta beş (N) niye bir soyutlama bulunuyor. SORULAR soyuttur.. kategoridir.. küllidir.. geneldir.. bütünseldir.. tümeldir.. SOMUTLARIMIZI ancak onlarla dile getirebilir ve düşe götürebiliriz. Ancak biz bunlar üzerinde de düşünme YETENEĞİ kazanarak YBA ortaya çıkardık.. bununla da günlük, bilimsel, felsefi ve dini DİL ve BİLGİ olarak BİRBİRİ İÇİNDE dört KATMAN ortaya çıkardık. Bunu da ANLATİK DÜZLEM mutfağı üzerinden anlattık. Lakin soyut konular başta MATEMATİK.. ve onun kolları olan ARİTMETİK ve GEOMETRİ.. herkes tarafında sevimli bulunup uğraşılmadığı için roman ve hikayeler sözelleri ve görsel güzellerini bırakıp bizim MUTFAĞIMIZA gireni bulamadık. YBA tekniğini, yöntemini ve dilinin reklamını yaparken.. kendimizi bulduk. Osmanziya BURAYA KADAR GELENLERE MÜKAFAT OLARAK: Düzenleyen osmanziya - 21-Ocak-2024 Saat 09:53 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |