ÖYKÜ
HYKAYE dizini içindeki dosyalar
Hakikati hikaye etmek zor oldu?u gibi
hikayenin hakikatini anlamak dahi kolay de?ildir.
Öykü / hikaye / story ya?anylan olaylary ibare etti?i kadar kurgulanan imgeleri dahi ifade eder... Usture uydurma ya da masal demektir Arapça bir sözcük. Uzmany de?ilim fakat sanyyorum usture / efsane ady Historia sözcü?ü olarak baty dillerine geçmi?. Story de oradan çykmy?. Sevgi öyküsü ve a?k masaly en göze çarpanydyr fakat dikkatle bakanlar için merak-y hakikat, i?tah-y menfeat ve i?tiyak-y faide bu güzelli?in ve iyili?in içinde kendini yitirmez.
Din gerçe?i örnekleyen dili kullandy?y kadar dini dillendiren örnek elçinin öyküsünden dahi yararlanyr: i?te dinin seslenen iki kayna?y: Kitab ve Sünnet. Zaten bizimde dile getirdi?imiz ya?am öykümüz aslynda bizim dinimizdir ki bu ahirette ne?redilecek love story’mizi, amel defterimizin sahifelerinde görüp okuyaca?yz.
Yukaryda KIRMIZI ser levhanyn hemen altynda sa? levhada yazdy?ym MAVY tümce benim sözümdür:
Hakikati hikaye etmek zor oldu?u gibi
hikayenin hakikatini anlamak dahi kolay de?ildir.
Ancak bu anlatymy tasdik edip onaylady?ynyz da bu cümlenin anlamy sizin de tümceniz olacaktyr. E?er her ikimiz ayny tümcenin altyna imza atyyorsak bu tümce ile verilen bilginin bir hikaye / öykü de?il bir hakikat / gerçek oldu?una hükmediyoruz demektir. Y?te ortaya be?inci faktör çykty: Hüküm. Yani ben, sen, hakikat ve hikaye terimine ek olarak benim hakikatim ve senin hikayen konusunda ya da senin hakikatyn ile benim hikayem mevzunda söylenecek en son “Söz”müz yani hüküm yani kesin buyruk ya da kesin bilgi ya da kesin gerçek olacaktyr ki bu son kelime ile ilan edilen karar ile bahsi geçen dört kelime ile birlikte bu be? kelimen hepsi bir DYL olayydyr.
Ve dilin içinde dilek ve isteklerle oyna?an ve dü?ünce içindeki yüklem ve yargylarla kayna?an bizler neye mahkumuz ve kime mecburuz ?
hikaye
Sen HÜKÜM Ben
hakikat
Hikaye VE hakikat YLE ben VE sen olarak hükm”etti?imiz
her varlyk ve olay YLE her nesnenin ve kimsenin
resmini yapabilir miyiz ?
E?er hikayeler çykardy?ymyz hayallerle süslenmeseydi ve hakikatlar üretti?imiz vehimlerle i?lenmeseydi belki.. Buna ra?men yöntembilimsel analizlere dayanan tablolarla hikayelerin yol haritasyny ÇYZYP yaratmaya ve hakikatlaryn yapysyny KURGULAYIP yapmaya çaly?abiliyoruz. Buna ra?men yine de hakikatin mahiyetini ve hikayetinin hakikatyny bulmanyn ZOR oldu?u, KOLAY olmady?y ortadadyr.
Foto?raflaryn resimledi?i gerçek ile kameralaryn çekti?i öykü, gözün gördü?üdür. Aklyn anlady?y öykü ve kalbin inandy?y gerçek de?ildir.
I?yk ve kamera nesneyi ve olayy aydynlatyr ve yansytyr fakat gerçe?i insan insana, anlatyr ve öykü’lendirir. Di?eri de anlar ve inanyr. Madem ki anlatmaktan ba?ka yol yok bende dilel’imi (*) zorlayarak size öyküyü hikaye etmeyi deneyece?im.
Dini hadiseler ve dünyevi haberler ba?kalaryna anlatylarken yani hakikatlar dil ile hikaye edilirken yapylan seslendirmenin bir ilmi ve emri, bir hali ve bir hakky ifade etti?i ön yargysyny sahibizdir. Bunun bir fenni vakya ya da tarihi bir usture oldu?unda ku?kumuz yoktur. Ancak ne kadar nesnel ve ne kadar tümel görünürse görünsün sonuçta dilde bariz olan bir anlatym zikri ile dü?üncede beyyin olan anlamyn fikrinden ba?ka bir ?ey olamazlar. Y?te bu ibare ve ifade “hikaye”dir. Bundan gayry yapylana da sahih ise tefsir fasid ise fasarya denilir.
Bu düz yazy ile yapylan anlatymy a?a?yda (+) çizgiden ibaret olan tablonun ortasyndaki HYKAYE sözcü?ü ifade ve ibare ediyor.
Amma hikaye nedir ?
Tabloda hikaye edebi bir beyan / anlatym ve misali bir maan / anlam olarak tanymlanyyor. Demek ki vehim temelinde hatyra hyfz edilirken, hayal hads edilirken, edilenleri idrak ve fehmetmek için hafyza ve zeka i?birli?i yapylyr ve gözlem verileri ve ilke yorumlary ile hikaye edilmeye çaly?ylarak hakikat kurulur. Elbette bir hükme varmada sadece mutalar ve doneler etkili de?ildir ayryca elemli arzular ve emelli talebler unutulmamalydyr. Çünkü bir bilgide bilinen kadar bilinden de parçalar vardyr.
Güzel bir anlatym ve be?endi?im bir anlam var hikayeyi hikaye eden.. “Dün bir rüyadyr, yaryn ise bir hülya.. rüyayy mutlu ve hülyayy umutlu eden bu gündür. Öyle ise bu güne iyi bak.” Belki de hikaye olmayan hakikat bu ve bu gündür!
Bakylan dün öykülendirilebilir ve beklenen yaryn gerçekle?tirilebilir.
Ama bu gün için ikisi de bir rüya öyküsü ve bir hülya hikayesidir.
Öyle ise bu günün hakkyny vererek ya?amak suretiyle ortaya koyaca?ymyz hakikat bir ya?anmy? bir hikaye olarak amel defterimize ve ömür kitabymyza dilel’imizin / kelamimizin bir çizgisi olarak geçecektir. Bu bizim love story’mizdir. Y?tak ve i?tiyak ayaklaryyla yürüyen tavuklaryn kartallar gibi a?k ve merak kanatlaryny çaly?tyrmamalary ve hatta farkynda olmamalary onlaryn a?klarynyn bir öyküsünün bulunmady?y ya da meraklanmadyklary bir hikayelerinin olmady?yny göstermez.
Bu iletinin dizini içinde hakikati hikaye etmekte kullandy?ymyz di?er TABLOLARDA ben ve can ile ten ve tinimizin türlü yanlaryn bakarak çe?itli yönlerini göreceksiniz.. akyl gözü nefis penceresinden bakarken ya da kalb kula?y ruh spikerini dinlerken yapty?y temas ve tema?ayy seslendirdi?inde girdi?i alanlary ve kaldy?y aralary ANLAMAKLA “göreceksiniz”.
Gördü?ünüz resimlerde hakikat ve hikaye ili?kisi görülmeye ve gösterilmeye çaly?ylmy?tyr. Yrfan-syz ilim ve hak-syz hakikat ya da tecrübe-siz ?ehadet ve kelam-syz rivayet olarak yapylan HYKAYE; bir rüyet ve re’ye dayanylmadan anla?ylyp anlatylabilir. Buna ra?men bir rayb ve hürafe ile bir gayb ve itikad arasynda farky, i?aretin tercümesini sarih ve delaletin tevilini ?arih yapmaya çaly?yrken ayyrt edeceksiniz.
Dünyayy daha net anlamak için matematik dilY kuruldu?u gibi dini dahi iyi ya?amak için riyazet dili kurulmu?tur. Dini ifade ederken yapylan “Riyaziyet” ile dünyayy ifade ederken kullanylan “Matematik” ilginç bir ?ekilde ayny tarzda seslendirilmektedir kültürümüzde… Hesap / aritmetik ve Hendese / geometri Riyaziye / matematikte birle?ti?i gibi beyan / söz dizim ve maan / anlam bilim dahi Mantuk da kavu?turulur. Mantuk ve nutuk ayny kökten seslendirme ile dü?ünme ve dili göstergeler.. ve bunu ?öyle gösterelim:
NUTUK
DÜNYA riyazeti DYN
MANTUK
Lisan.. lügat.. riyazet.. mantuk.. dil deyince akla gelen sözcükler.. elbette daha ba?kalary da var. Fehim, fykyh, fikir ve zikir… Nüha.. vicdan.. akyl.. kalb.. ve benzerleri.
Siz bu adlary ve sözcükleri birbirleriyle “ba?lar” iken
yani hükm edip hikaye ederken
ara?tyracak, inceleyecek, soracak ve yanytlayacak
Bunlary yaparken elbette dü?üneceksiniz ?
Y?te biz böyle “dü?ünenleri” aryyoruz!
Ta ki arayanlary “dü?ünerek” onlara kolay “dü?ünmenin” yollaryny gösterelim.
Çünkü ady üstünde “Dü?”ünmek yüzeyden a?a?y inerek dü?mektir.
Ynsanlaryn ço?u bu ini?e ü?enir. Ü?enmeyip dü?ünmeye giri?enlerin bir kysmy ise ü?ütür.
Ü?enme engeli a?ylmadan ve ü?ütme rizikosuna katlanylmadan
Yani surelerin ba?larynda ve sonlarynda girilmesi buyrulan dü?ünme yetisine çaly?tyrylmadan sonsuzlu?a giden yolun yüzde % 99’u açylmaz.
Hasyly akly kullanmamak kadar kötüye kullanmakta kusur.
Akly iyiye kullanmanyn yoluna dü?ünme / tefekkür denir.
Bu iyinin kemalini bulma i?ine de yöntem / usul denilir.
Akyl, tefekkür ve usul ile hikaye ve hakikat arasynda gidip gelirken adymlarymyz dilin dy?yndan dy?ary çykabilir mi ?
Çykmayabilirsiniz.
Ancak biz ve siz hep ?u sözü aramak, bulmak ve olmaktan sorumlu olaca?yz:
“Sadak-te ve bil-el-hakky natak-te!”
Böylece ?ehadete çevrilen HYKAYE ve nutuk
tasdik ya da tekzib edilecek ?
i?te HAKYKAT budur.
Sa?lycakla kalyn.
OSMANZYYA
Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazydan özür dilerim
|