Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: Biraz Felsefe | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3553 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: Biraz Felsefe Gönderim Zamanı: 07-Şubat-2020 Saat 22:51 |
Sadece mantıksal kurgulamalar insanı hakikata götürmez.. sadece deneysel gözlemler insanı hakikata götürmez.. eğer hakikat bir ilim mevzu ise bilgi hem MANTIKSAL doğru hem DENEYSEL gerçek olmalıdır. Bu I.KANT tarafından oluşturulmuş BİLGİ KURAMI ile genel kabul görmüş ve geçerliliğini yitirmemiş bir prensiptir. Bu nedenle BİLİNÇ adı altında mantıksal karlaştırma ve yargılamalarla bir yere varılmayacağını ve bir "hakikata" ulaşılmayacağını iki bin yıllık deneyimlerle öğrendikten sonra beşer Aristo.. leibniz, Spinoza.. Hegel..gibi muhteşem düşünce sarayları kurmayı bırakmış.. bilimi bilime.. san'atı san'atı.. edebiyatı edebiyatı bırakmış hikmet ve felsefe olarak kültürün,dinin, dilin temelini aramaya başlamış i varlığın, bilginin, değerin yapılanması soruşturmaya koyulmuştur. "İyi olmayı istemek peşinen kötüyü var edip kabullenmektir" şeklinde mantıksal bir yargıyı gösteren ve olgusal temeli olmayan tümcenizi görünce bu eleştiri yapmak zorunda kalmamı size olan saygım ve samiyetinize inandığımın bir belirtisi olarak görmenizi dilerim.
Mantıksal değerler dualiteyle çift uçlu.. deneysel veriler pariteyle çift uçlu.. renkler kontra ve madde ise anti.. iken bilginizi İNANÇ haline getirmeye çalışmanız.. inancı reddeden yaklaşımınız ilginç bir tezad (çelişki) hatta mizah (ironi) haline geliyor. Dikkatinizi çekerim. Ancak inancınıza da saygı duyarım. Kendim dahil kimse inancıyla çelişmek istemez.. ancak başkasının inancını eleştirileriyle düşüncesini ve inancını incelemek ve irdelemek zorunda kalır. Bu rağmen çoğu kimse de inancının temeli ve gerekçesi ve kökeni olan sonsuzluk, özgürlük, özdeşlik, tanrı, ben, gibi değerleri de bırakmak istemez. Fakat gariptir bende bunların hepsini birden KABUL EDEBİLİYORUM.. ancak bu gerçeği örmek hususunda başkalarıyla konuşmamı ve tartışmayı ve eleştirilmemi ve görüşüm değiştirmeyi engellemez. Çünkü inancımı hepleme ve hiçleme külliyatında tutarım.. düşüncelerimi var sayma ve yok sanma dizininde çalıştırırım.. bilimsel azlık ve çokluk yargılarını da olanaklar kategorisinde işletirim.. bilgilerinize sunulur. Elbette bilinç sözcüğü bile bilmekten gelir.. bile-bilmekten.. lakin insanın bilmekten başka bir de istemek.. sevmek.. yapmak.. etmek.. ve bunların sonucu olarak birisine bağlanmak ve ona güvenmek ve inanmak gibi özellikleri de vardır. Bu nedenle şuuru (tanıncı) duyumalmaya duyunç.. sevmeye sevenç.. istemeye istenç.. ve bilmeye BİLİNÇ denen fakülteleriyle bir bütün olarak görürüm. Bu benim görüşüm.. ancak siz hepsini bilmeye indirgeyerek şuura bilinç diyebilirsiniz. Bu sizin seçiminizdir. Benim gibi.. sizin gibi.. başkalarıda seçebilirler.. sonuçta bunlarda arasında, eğer tartışmaya açık iseler, ortak, yaygın, yürürlü ve gerçerli bir görüşte oluşabilir. Ancak burada sorun.. insanların düşünceleri ve inançları birbirinden ayırabilmeleri gerekiyor. Genelde gözleme ve görünene ve gözlenene ilişkin bilgiler ŞUHUD olarak kabul edilir. Bunlar bilgi konusu olurlar. Görünmeye.. zaman ve mekan kadrolarını aşan.. gizlenene.. mantıksal ve matematiksel olan zihni bilgilere de GAYB ya da maneviyat ya da noumenon gibi isimler verilir. Bunlar inanç konusu olurlar. Bunların felsefedeki ve bilgi kuramında adları a priori bilgiler ile a postreriori bilgiler.. analitik yargılar.. sentetik yargılar.. kozalitik ve teleolojik yargılar.. fizik ve metafizik alanlar.. psik ve parapisik alanlan.. real ve irreal.. rasyonel ve irrasyonel gibi çeşitli adlar alır. Tüm bunlarla POZİTİF (real, emprik) ilim yapıldığı gibi NEGATİF (ideal, emperatif) ilim de yapılır.Sonuçta hakikat ve hakk günlük DİLİN mantığı ve bilimsel BİLGİNİN matematiği ÜSTÜNDE çok yönlü ve yanlı bir geniş MANZARA .. nefsin ve aklın ötesinde çok derin bir MUBSIRADIR.. biz bu doğrudan ve BİRİNCİL bilgilerimiz yanında işaretlerin (GÖSTERGELERİN) çevireleri ve tercümesi.. delaletlerin (GÖRÜNGÜLERİN) evirilerini ve tevili.. yoluyla İKİNCİL ve dolaylı bilgilerimiz de vardır ki işte asıl tartışmalı düşünce ve eleştirel yargılama alanı burasıdır. İnançlarımız değişmeyebilir ancak buradaki DÜŞÜNCELERİMİZ bilgilerimizin birikimine, birbirine eklenmesine ve araçlarımız gelişimine göre DEĞİŞEBİLİR. İmam-ı Rabbanî (R.A) Mektubat'ında demiş ki: "Hakaik-i imaniyeden bir mes'elenin inkişafını, binler ezvak ve mevacid ve keramata tercih ederim." Hem demiş ki: "Bütün tarîklerin nokta-i müntehası, hakaik-i imaniyenin vuzuh ve inkişafıdır." Mektubat - 22 Şimdi biz hakikatla uğraşmıyor mu yuz ? Hakikatla uğraşmayan imanın hakikatına ulaşabilir mi ? Bilgi, Sevgi, Saygı ve Sağlıcakla kalınız. 07.02.2020 İzmir üçyol OSMANZİYA Düzenleyen osmanziya - 07-Şubat-2020 Saat 23:02 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3553 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 08-Şubat-2020 Saat 08:04 |
Alaka ve eleştiriniz için teşekkurler..
Bilim önemlidir ve din hukuk degerlidir. Ikisi de ilimdir. Bilim dilden.. hukuk dinden türemiştir. Filo kutsal degil mutsal.. teo mutsal degil kutsaldir. Fakat her ikisi de LOGOS un ve AKLIN resmi incelemesinden geçer. Bu inceleme biçimseldir. Filo metni ve teo metni her ikisi de içerikli ve sivil sofistik çalışmaya konu olur ve bundan dolayi filolojiden FILOZOFI ve teolojiden TEOZOFI çikar.. bu yüzden varlık hakkında.. bilgi hakkında.. değer hakkında ahkam kesenleri ve Tanrı adına konuşanlar çıkar. Metinlere kokenlerine gore deger vermek gerekir. SALİH AKIL ile nakli sahihi.. kalbi selimi ve lisani sâlimi nazara almak gerekir. Lisan NASIL dan fazla neden ve niçin için bilgi vermez. FİLO nasili açiklar.. TEO neden ve niçini anlatir. Açiklamayi ve betimlemeyi bilirsin. Indirgemeye ve yorumlamaya inanirsin. Işık gorulen nesneleri aydinlatir.. örulen gerçekleri ise insan insana anlatir. Neziri kevn ve beşıri ins bizim sol gorumuz.. nuzulu kitab ve rusulu nebi sağ duyumuz. Bu ikisini birlestiren de vardir.. ayiran da vardir. Birine SAPLANIP digerini reddeden de bulunur.. hatta SAPTAMAK ile kalmayip ona sapanda olur. Şunu da belirtmeden geçmeyim.. MUTLAK ve bâki bir Tanrı ile İZAFİ ve fâni bir kul arasındaki İLİŞKİ’yi akla sığıştırmak o kadar çok zordur ki kimsenin bun hemen inanmasını beklememeli.. aklı olan inanmaz.. inanamaz. Yani İNANMA AKLİ BİR OLAY DEĞİLDİR. Fakat O demiş ki, ben yere ve göğe sığımadım lakin mü’min bir kulumun kalbine yerleştim.. Biz de zaten bundan aldığımız cesaretle bu boyumuzdan büyük lafları ediyoruz. Doğrusunu Allah bilir. Bu gibi çok yönlu ve yanli konuları.. alanlari ve katmanlari anlamanin ve anlatmanin hizli ve kolay bir yolu da YBA in dilidir. Dil ve din.. bilim (fünun) ve hukuk (fukuh) dan başka san'at ve hikmet dahi vardir. Spor ve seyahat ve eğlence de bulunur. Tüm bunlar için telif ve edebiyatta yapılir. Bir de şu var tüm bunlar ve hacatımizda açilan ticaret ve siyaset medeniyet ve devleti açmış.. tekno ve ideo LOGOS u geliştirmiş.. analog olmaktan çıkmış DIGITAL olmuştur. Bu hibrit sorunlar bir kibrit gibi uygarligi ve insanligi tutuşturmaya hazır hale getirmekte.. size YAŞAM 3.0 kitabini öneririm. Kısacası ben insanlara burada yaptığım gibi dini ve fenni içerikli bilgiler vermek istemem.. sadece YBA reklamını yapıyorum o kadar. |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |