Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim  
Mesaj icon Konu: rabita-i mevt Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3700

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: rabita-i mevt
    Gönderim Zamanı: Bugün Saat 10:58



Rabıta-yı MEVT meddi ve Tahkik-i İMAN Amedi
"Fî amadinmumeddede" HUTAME'sinden çıkmak isteyenlere HOT bir asirda.. HOD bir yüzyılda.. yeni bir firsat çikti; YBA (Yöntem Bilimsel Analiz)


ANALITIK DUZLEMIN "HATT"ı aksin seyrini VAHIDIYET ile açmak ve "HADD"i hadsin sırrıni EHADIYET aşmak için bir ömur dolaştik ve geride on bine yakin yazi yuz binden fazla tablo bıraktik.


İmamı mübîn kelamini duymak ve imami mubîn kalemini gormek için çiktigimiz buvgizemli yolcugun 50 ölecegi belli ve 70 işi bitmis duraklarin geçtik...


Sorunu yakinmanin nidalarini ve çozumu yuklenme sadalarinin bir birine kariştigi bu yolculukta HAKIKAT SATAN hocalarin ve yazarlarin talebeligine ve okuyuculuguna alişmisların içinde HAKIKATI ARAYAN bir tâlib bulamadik.


Bununla beraber bu sonuçta kusurun yuzde doksani benimdir. Sadece can havliyle suçu sadece BIDEN ve NETENYAHUYA yuklemeyecek ve birazda kendine alacaklardan bir kac kişinin dikkatin YBA e cekebilirmiyim diye çabaliyorum.


Allah'dan umut kesilmez.. belki merakinin ışkı ve istahinin aşki.. alakasını kapatmamis özneler içinden bir kac ozne bulabilirim.. Inşaallah.


Saygılarimla

Saglıcakla kalınız

Osmanziya
17.01.2023 üçyol izmir 02:40

IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3700

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:32
Umut GÜNER paylaşmış :Ahmet Yaşar Ocak'ın dedikodu mahiyetindeki konuşmaları birkaç gündür tarihçilerin ana gündemi oldu.
Köprülü hakkında söyledikleri bilinen bir şey fakat Halil İnalcık hakkında söylediklerinin zamanlaması manidar olmakla birlikte Ahmet hocanın duygusal hırslarını yansıtıyor. Bu söylediklerini İnalcık hayatta iken söylemesini temenni ederdim. Fakat Ahmet Yaşar Ocak genelde insanlar hayattayken pek konuşmuyor. Aynısı Mikail Bayram hakkında söyledikleri için de geçerli.
İnalcık, Ahmet Yaşar Ocak'ın çalışmalarını pek kullanmaz ve referans almazdı. Sebebi, Ahmet Yaşar Ocak'ın başta Elvan Çelebi'nin Menakıbu'l-Kudsiyye Fi Menasıbi'l-Ünsiyye eseri başta olmak üzere hatalı çevirileri, el yazması okumada sorunlar yaşaması ve hocası Irène Mélikoff gibi Aleviliği bir ideoloji haline grtiren ve ayrı bir din gibi görme eğilimiydi.
Ahmet hoca 80 yaşında bir bilim adamı. Bence bu yaştan sonra sağlığında söz söylemeye cesaret edemediği kişiler hakkında onlar öldükten sonra mahalle kadınları vari dedikodu yapmamalı. Hem de bu tür dedikoduları Türk Tarih Kurumu'nu aracı olarak kullanarak yapmamalı. Hoca içindeki nefret ve haseti kusmuş. Ters algı yaratarak başkalarının dedkodusunu yapıp kendini övme peşinde. Bu tür davranışlar 80 yaşındaki bir bilim insanı için çok ayıp.
Türk Tarih Kurumu halkın parası ile magazin videoları mı çekiyor? Gençlere metod anlat, nasıl dil öğrenebilirler onu anlat, meseleğe dair farkındalık oluştur, çalışabilecekleri konu ve alanlardan bahset. Ama bunlar yok magazin programı edası ile dedikodu var. Halil İnalcık, bana şunu yaptı bunu yaptı tarzında kişisel alınganlıkların yerine İnalcık'ın eserlerini, kaynaklarını, tez ve metodlarını eğer yapabiliyorsan tenkit et. 80 yaşında saygın ve değerli bir tarihçi olarak kalmak yerine neden böyle ucuz işler peşindesin hocam?
Yarın sen öldüğünde aynısını senin için de yapacaklar biliyorsun değil mi? demiş

dedim ki:


Bilgi insandan çıkar lakin insanda bilgiden ibaret değildir. Sosyal gerçekler yanlı olduğu için insanda ister istemez yanlı olacaktır. Bilmediğim (özellikle mufasssal tarih) konularda böyle konuşmalara katılmam lakin baktım Sayın EVERDİ katılmış.. bende cesaret ettim. Yani konuşmak için Tarihçi olmaya ya da Tarihi kitablar yazmaya gerek yok.. tabi benim ki cehalette olabilir belki sayın Everdi'in tarihi bilgisi yanında kitabı da bulunabilir.


Sonra diyorum ki kendime iyi ki edebiyat ve tarih okumamışım.. çünkü orası insanların birbirine düşmanlığının biri tarafı göklere çıkarmanın bir tarafı yerlere batırmanın alanı.Eğer okusaydım bende diğer yazar ve hocalar gibi HAZIR açık ve seçik SEHİL yani anlaşılır yazarak hem insanlarla beraber kendimi yanlı yapardım.. hem de insanların kendi düşünüp bilgileri kendilerinin örmesine olanaklar hazırlayamazdım.. yani YBA vakit ayıramazdım.

Dilin tarlası eskiden ebebiyat ve özellikle tarih idi.. sonra önce evren sonra insan bilimleri çıktı.. fakat bu içeriklerden ziyade biçimle yani DİL'e alaka duyarım. Dilinde biçimiyle yani NUTUK ile biçimiyle yani MANTIK ile ilgilenirim. Mantığın de özel USUL (yöntem, method) daraltılmış alanımdır. Mantıktan matematik çıkardık.. bilgisayar dilleri (yazılım) çıkardık.. istatistik çıkardık.. bunlardan çatır çatır yararlanıp AI (YZ) çıkardık.. bir çıkarmadığımız YBA kalmıştı.. onu da biz çıkardık.

Şimdi bakacağım YZ, YBA mi yiyecek.. YBA YZ yı mı yiyecek.. Yiyen yiyene A.Ocak H. İnancık'ı yiyor.. yarında A.Ocak'ı yiyecek biri çıkacak. Bizler İNSAN ETİNİ pek severiz.

Sayılarımla osmanziya 17.01.2024 üçyol izmir 14:31

Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 14:43
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3700

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 14:35



Amerika yangininda mal gitti.. fakat can gitmedi neden ?


IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3700

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 19:17
Tarihin ve cehaletimin karanliklarina bir IŞIK tutulmuş.. onu okuyorum.



Serdar KAYHAN'ın Tarihte Yaşanmış EN İLGİNÇ OLAYLAR'dan önce OLAY'ı ve HADİSE'yi ele aldık bu tabloda..

Bir olay nasıl meydana gelir..
Bir hadise ne surette ortaya çıkar..
Bu nasılın şeklini hepiniz bilirsiniz:

Önce olayın konusunu itibar yaparız sonra onu ihdas ederiz. İtibar edip takdim ederek öne aldığımız olay genellikler kolaydır.. bu kolayı da olay haline getirirken de fazla zorlanmayız.. bu belki başkasına zor geliyordur fakat bizi kolay olur.. çünkü genellikle ona yapa yapan alışmışızdır.. ne kadar KOLAYLIKTAN başka gerekçeler ve gerçekler ve nedenler olursa olsun kolay gelen ve icra ve tatbik ederek ortaya çıkardımızı olay.. tabloda görüldüğü gibi bir hikayenin hakikatıdır.

Bu öyküyü gerçekten siz çok iyi bilirsiniz.. hangi koşullardan geçmiş.. hangi engelleri atlamış.. hangi bedeller verilmiş.. hangi çalışmalar yapılmış.. hangi alışmalar olmuş ve işler kolaylaşmış siz bu öykü gerçekleştirenceye kadar başına neler gelmiş.. işte bunu çok iyi bilirsiniz.

işte bu tablo bunlara fazla değinmeden her İHDAS edilen HADİSE'in altında bir İTİBAR olduğunu ve bir takdim bulunduğunu ve belki de bu yüzden bu olayın öyküsünün takib edileceğini söylüyor.. YBA ile yapılan bu tabloyu GDDY çevirmeden sadece ana çerçeveyi anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum.

Gelelim ayrıntılı tabloya:




Bu tabloda sizi SOL alt KÖŞE'ye dikkatinizi çekeceğim.. burada VEHİM üstünde KİZB bulunuyor.. onun üstünde de ŞEKK

IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3700

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: Bugün Saat 22:53
Mustafa ALTUN Hocam paylaştı:

Antonio Benitez-Burraco'nun makalesidir.

https://www.frontiersin.org/.../fpsyg.2024.1499994/full

Özet:
Bu makale, insan evriminin kendi kendini evcilleştirme açıklamasının belirli perspektifinden günümüz dillerinin ortaya çıkışı sorununu yeniden incelemeyi amaçlamaktadır. Bu görüşe göre, türümüz evcilleştirilmiş memelilerin deneyimlediği değişikliklere paralel bir evrim sürecinden geçmiştir. Çeşitli türden kanıtlara (paleogenetikten kliniğe) dayanarak, makale kendi kendini evcilleştirmemizin dil edinimi ve kullanımı üzerinde bir etkiyle insan fenotipinin bilişsel ve davranışsal özelliklerini güçlendirmiş olabileceğini savunmaktadır. Özellikle, kültürel bir mekanizma aracılığıyla dillerin karmaşıklaşmasını destekleyen kültürel nişin yaratılmasını kolaylaştırmış olabilir. Makale ayrıca, dilin yapısal yönlerinin (dil bilgisi, prozodi ve semantik) karmaşıklaşması ve işlevsel özelliklerinin (pragmatik) güçlendirilmesi de dahil olmak üzere, insan kendi kendini evcilleştirmesinin etkileri altında geçmişte dil karmaşıklaşmasına dair bir model önermektedir. Makale, bu görüşü test etmeyi ve geliştirmeyi amaçlayan gelecekteki araştırmalar için bazı önerilerle sonuçlanmaktadır.

Makaleden alıntılar:

Noam Chomsky'nin dil evrimine yaklaşımı bu görüşü güzel bir şekilde örneklemektedir. Ona göre (örn. Bolhuis vd., 2014; Berwick ve Chomsky, 2016), dil aniden, tüm insan dillerinin (ve bilişimizin) ayırt edici özelliği olan yinelemeye yol açan bir beyin yeniden kablolamasına neden olan tek bir gen mutasyonu sonucu ortaya çıkmıştır. Chomsky ayrıca, bu yeni beyin yapılandırmasının başlangıcımızdan beri değişmediğini ve dolayısıyla tüm insanlar tarafından paylaşıldığını (yine patolojik örnekleri bir kenara bırakarak) savunmuştur. Bu görüşe göre, tarih öncesi dillerin, en azından son 100.000 yıl boyunca, günümüz dillerine oldukça benzemesi beklenebilir. Bu, elbette, temel özelliklerine atıfta bulunur, çünkü Chomsky, İspanyolcanın Latince'den türediği gibi, tüm dillerin zamanla değiştiğini kabul eder. Burada, evrimleşmek yerine değişimin kullanılması, dillerin temel özelliklerinin tarihsel olarak değişmemesinin beklendiğini ve buna bağlı olarak, dillerin tarihsel değişiminin dilselliğimizin evrimi üzerinde hiçbir etkisinin olmadığını vurgular (tartışma için Mendívil-Giró, 2019'a bakın).

Ancak, yıllar geçtikçe bu görüş giderek daha fazla eleştiri çekmiştir. Öncelikle, dil özellikleri bilişselliğimizi etkileyebilir. Örneğin, Japonca gibi nesne-fiil sözcük sırasına sahip diller konuşan kişiler, bir listeden ilk öğeleri hatırlamada daha iyidir, oysa İngilizce gibi son nesne dillerini konuşan kişiler, bir listeden son öğeleri hatırlamada daha iyidir (Amici ve diğerleri, 2019). Bir nedeni, nesnelerin genellikle dikkat odağı olması ve tipik olarak bir cümlenin en bilgilendirici kısmı olmasıdır. Dolayısıyla, konuştuğumuz dil, dünyayı algılama ve dünyayla ilgili bilgileri işleme ve depolama şeklimizi, ince bir şekilde de olsa, koşullandırır. Daha genel olarak, konuşmayı planlamak, kullandığımız dilin yapısal özelliklerine uyum sağlamamız gerektiğinden, algımızı ve verileri işleme şeklimizi de önyargılı hale getirir. Yine de, bu tür belirli dil özelliklerinin alışılmış kodlaması ve kullanımı dil dışı temsili ve hatta davranışsal etkilere yol açıyorsa, bu etki daha derin olabilir. Sonuç olarak, işlenmesi ve öğrenilmesi daha maliyetli olan dillerin yönleri, öğrenme ve veri edinme mekanizmalarında kalıcı değişiklikler yoluyla "bilişsel aygıtların" yaratılmasını destekleyebilir (Heyes, 2018). Örneğin, okumak için kullandığımız bilişsel aygıtın bu tür aygıtlardan biri olduğu iddia edilebilir. Dilin aksine, okumak için evrimleşmedik, bunun yerine görsel kalıpları tanıyan görsel kelime formu alanı ve anlamları iletmek için seslerin kullanılmasında yer alan fonolojik döngü gibi diğer işlevleri yerine getiren birkaç nöral aygıta "parazit" olduk (Dehaene ve Cohen, 2007; Wandell ve Le, 2017).

Potansiyel olarak, bu bilişsel aygıtlar örneğin epigenetik kalıtım yoluyla "düzeltilebilir", ancak bu süreç zaman alır. Bu tür kültürel yeniliklerin yayılması ve pekiştirilmesi de zaman aldığından, bu geri bildirim etkileri dilin aniden evrimleştiğini savunan hipotezlere meydan okur. Aynı şekilde, bol miktarda araştırma dillerin konuşulduğu ortama duyarlı olduğunu öne sürmektedir. Fonolojik çeşitliliğe yönelik nicel yaklaşımlar, örneğin, vokalizm derecesi ile ağaç örtüsü arasında önemli korelasyonlar bulmuştur (Maddieson ve Coupé, 2015). Buna göre, ormanlık alanlarda konuşulan diller daha yüksek oranda ünlü harf içerirken, açık alanlarda konuşulan diller daha fazla ünsüz harf içerir. Bunun nedeni, sesin farklı fiziksel ortamlarda farklı şekilde yayılmasıdır: ayrıca hayvanlar da seslerini yaşadıkları ortama göre uyarlar (Ey ve Fischer, 2009).

İlginç bir şekilde, Çince veya Tayca gibi tonal diller genellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde bulunur. Bu eşitsiz dağılım, daha kuru ve soğuk bölgelerde tipik olarak deneyimlenen kuru ortam havasının neden olduğu fonasyon bozukluklarıyla açıklanmaktadır; bu da tonaliteyi dilsel bilginin iletilmesinde daha az etkili hale getirir (Everett ve diğerleri, 2015; Roberts, 2018). Son bir örnek vermek gerekirse, son araştırmalar, tınısallık ile yerel sıcaklık arasında pozitif bir ilişki olduğunu bulmuştur; böylece soğuk bölgelerde konuşulan dillerde ortalama olarak daha patlayıcı ve sürtünmeli sesler bulunurken, sıcak bölgelerde konuşulan dillerde triller veya burun sesleri gibi daha yüksek tınısallığa sahip sesler bulunmaktadır (Wang ve diğerleri, 2023)

dedim ki:



Nedensellik ve özdeşlikle çalışan bilimin hası olan TIBB.. hastalık yok hasta var.. noktasına geldi. Yani genel ve tümel iddialardan vazgeçti.. özel ve tekil sorunlar ve çözümlere ulaştı dolayısıyla soru sofistike yanıt spesifik oldu.. ancak yine de insan bir tanımlama yapmak ister.. yaratılış ve evrim gibi iki uçta toplanarak Tanrı tanır ve tanımaz dinciliklerini ve bilimciliklerini tatmin etmek istiyorlar. Savımızı uygun tanımlama ve açıklamalar işin nasılını öğrenmekte yararsız değildir. Bazıları işe yarıyor ve onlardan teknikler elde ediyor ve onlardan ürünlerimizi çıkarıyoruz. osmanziya yontembilim.com
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk