Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: DILARA Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3563

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: DILARA
    Gönderim Zamanı: 11-Mart-2013 Saat 11:58

DİLARA

 

DILARA  dizini içindeki dosyalar

 

 

“Düşünenleri arıyorum. Çünkü arayanları düşünüyorum.”

 

 

Dünyamız, dinimize göre dilimiz ile inşa ettiğimiz müşterek binamızdır. Geçmiş milletler, dinler ve medeniyetlerden tevarüs ettiğimiz bu her gün yeniden kurulan  binaya “umum-i dünya” tabir edilir.

Bu genel dünya içinde her birimizin de HUSUSİ DÜNYASI bulunur. İster böyle ayrık dünya, ister umumi ve  ortak dünya olsun ve hatta ister kendi dinimiz bulunsun ister başkalarının dini olsun

bu var oluşta merkezi rolü DİLİMİZ oynamaktadır.

Bunu şu diyagramla gösterelim:

 

DNY (dünya)

 

 

Dil (LİSAN)

 

 

DYN (din)

 

 

Yöntembilimsel analiz çalışmalarımızla, kullanılan dili veya bilinen  dilleri değil  potansiyel dili  ve gizlenen bir yöntemi inşa etmektedir. Günlük dildeki mantık ya da bilimsel bilgideki matematik gibi ortak bir KÖK’ten kaynaklanan bu dil, hepimizin kafasında doğuştan yerleştirilmiştir. Felsefede buna a priori ( önsel-kablî) bilgiler  denilir.Yani  bu potansiyel bana özgü bir yetenek ve kişisel bir becerim değildir. Nitekim başta Kutlu AYTUĞ olmak üzere birkaç kişi bu yöntemi kullanarak bu savım kanıtlanmıştır. Üstelik daha önceki bir yazımda belirttiğim gibi Tony BOZON ve Tamer DÖVÜCÜ gibi kişiler yöntembilimsel analizin mutfağı olan ANALİTİK DÜZLEM’i kullanarak beşeriyetin ortak platformu olan AKIL kapısından çıkan olanakları kullanarak, fikir madenlerimizi ve zikir tarlalarımızı işletecek yeni ortak dil çalışmaları yapmışlardır. Ancak bu çalışmalarda ortak dilimiz  İÇERİK ile başkasına görünmekle beraber bu içerikler içinde dili kullanana kendini gizlemektedir.

 

Biz 1990’larda başlayan çalışmalarımızla bu gizleneni görmeye ve göstermeye çalıştık.. ancak bunun için özel imkanların, hususi gayretlerin ve kişisel fedakarlıkların olması gerekiyordu…

 

Bir defa” dil”i kullanmamak gerekiyordu!

Ne demek dili kullanmamak ?

Yazarlık yapmamak.

Başkasıyla bilgi ve içerik paylaşmamak ,

başkasına yararlı görüşleri ve değerli düşünceleri  taşımak amacını gütmemek.

 

Elbette  günlük işlerimiz ve geçimimizin kapısı olan mesleki çalışlarımız için zorunlu olarak dili kullanmak ve iletişim yapmak mecburiyetindeyiz. Fakat yöntembilimsel analizi öğrenmek, kullanmak ve yararlanmak istiyorsak bu tür eski alışkanlıklarımızı, konuya ilişkin akademik çalışmalarımızda,  bırakmak zorundayız. Çünkü yöntembilimsel analizi kullanma ve yararlanma hedefleri DİL’ini ÖĞRENMEK için onda yoğunlaşmayı ve konumuzda kilitlenmeyi gerektirmektedir.

 

Bu inziva ne kadar sürecek ?

Eli boş ve gönlü hoş Osmanziya  için bir ömürdür.

Çünkü yöntembilimsel analizin proje suresi, 1131 yıllık planlamada 120 yıl sürmektedir.

Bu demektir ki düşüncenin dil haline gelme aşaması, ömrümü aşmaktadır.

Hedef kitlem olan 4-5 kişi (dört veya beş öğrenici) yöntembilimsel analiz ile aralarında ortak bir iletişim aracı yani dili kurduklarında ÇEKİRDEK oluşmuş demektir.

İşte bu dört arkadaştan  beş öğreniciden bunu yani bir ömürlük çalışma istiyorum. Çünkü dört beş kişi AKADEMİK bir organizasyon oluşturacaktır.

Bu arkadaşlar elbette günlük geçim ve mesleklerini sürdürecekler fakat kendilerine ayıracacakları zamanlardaki seslenmelerini ve zihinsel beslenmelerini , yöntembilimsel analizin mühendisliği ve mimarlığı ve ortak dilin inşaası için KULLANACAKLARDIR. Madem adamlık adanmaklıkladır. İşte size bir onarımından onur duyacağımız bir ADA.. bu ada, ad'a hizmet edecektir.

 

Eğer hem ben öğrenici olayım  hem başkası yararlansın yazarlık yapayım derseniz ortaya Tony BOZON ve Tamer DÖVÜCÜ tarzı içerikli çalışmalar çıkacaktır, diye düşünüyorum.

 

Şimdi bu iletinin ekindeki DIL-ARA dizini içinde dosyalar var..burada yöntembilimden insanbilime ve oradan islambilime giden bir çizgi var.. Bu çizgiyi herkes anlasın diye rahatlıkla üç dört kitab haline getirebilirsiniz.. sonuçta ortaya bir dünya hatta bir din ortaya koyabilirsiniz ancak bu başkalarının da benimsediği YAZARIN dini ve dünyası olacaktır fakat herkesin ortak DİLİ olmayacaktır.

 

Eğer ademik bir çalışma sonucu böyle  oluşacak ortak “dil”  kimin işine yarayacaktır  ?

Herkesin işine yarayacak fakat senin (akademisyenin)  işine yaramayacaktır!

Böylece sen dili KULLANMAMIŞ olacaksın.. bunu yazarlık yapmamana borçlusun.

Amma böylece de sen DİL’ini tanımakla ödüllendirilmiş olacaksın.

Dili kullananlara hizmet sunma onurunu alacaksın.

Eğer içtenlik ve ihlasla bu işi yapmışsan dinine uymakla uyanmış olacaksın.

Yetmez mi ?

 

 

Sağlıcakla kalın.

 

OSMANZİYA

 

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE

semantik / anlambilimsel / MAANÎ  yetersizliklerim

için düz yazıdan özür dilerim

 

 

NOT:

İşbu yazı mart 2013 Ankara görüşmesi için hazırlanmıştır.

Bu yazıda geçen "öğrenici akademisyen" bir üniversitede maaşlı öğretim üyesi olmak anlamına gelmemektedir. Ya da SOKRAT'ın etrafında dolanan ve onunla konuşan kimseler demekte değildir. Amma aynı konu, aynı hedef, aynı proje ve aynı amaç etrafında yani ORTAK DİL davasında bir araya gelmiş ve siber imkanlardan yararlanarak toplanan kişiler demektir. Bu ortak dil de, HİKMET konularında günlük dilin mantığının  ve bilimsel bilginin matematiğinin yetmediğini ayırt eden öğren-i-ci'lerin debelenleriyle ortaya çıkacaktır.



Düzenleyen osmanziya - 12-Mart-2013 Saat 06:51
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3563

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 13-Mart-2013 Saat 22:24

Daha sonra fark ettim.. inziva dedim çok kimseyi ürküttüm.

"İnziva" sözünün kökünü bilmiyorum fakat su "itikaf'a benzer bir hürriyet kısıtlama ve kendi kendine  ambargo koyma ya da uzlete çekilme.. dünyadan el etek çekme.. gibi bir tür kendini yalıtmayı kasd ettim. Ancak bununla insanların geçimini ve seçimini bırakmaları kasdetmediğimi zaten buna hak ve yetkimin bulunmadığını biliyorum. Sadece dedim ki yazarlığa heves ediyorsanız ya da yazarsanız bu işi yapamayız.

 

Ancak "yazarlık" okurluk kadar doğal bir seslenmedir. Okur kendine seslenir, yazar, yapabilirse, kendisiyle beraber başkasına da seslenir ve bu başkası nedeniyle bu başkasına seslenmenin gerektiği koşullar ve kurallarda kendisine kendiliğinden yüklenir.

Böyle olunca kelam artısının enlemi, boylamından etkilenir.

 

 

makam-ı LAFZ-ı beyan

 

muhatab KELAM mübelliğ

 

maksad-ı MANA-yı maan

 

 

Kelamın enlemi; mübelliği ve muhatab boylamı ise mana ve lafızdır.

Enlem ve boylamı bakıp gördünüz mü ?

 

Mütekellim (mübelliğ) ve muhatab (müstemi') birbirini etkiler.

Mana ve lafızda olmayanları da kendilerine tetikler.

Çünkü konuşanlar (söyleyen ve dinleyenler)

konuştuklarından (okunan ve yazılanlardan) fazladır.

Sonuçta onlar kelamı BİR ARAÇ OLARAK kullanırken

kelamda onları AMAÇ'ının kölesi yapar.

 

Ne mi demek istiyorum ?

 

En bildik “Kelam’ türleri.. nicel ve nitel başat göstergeler:

 

Diploma, Sertifika, Banknot, Pul, Pusula, Para, Kart vesaire

Acaba size Para ile Kadın arasında bir koreleasyon kurabildiniz mi ?

Ya da Çıkar ile Erkek arasınrda bir orantı hissettiniz mi ?

Yoksa abuk sabuk konuştuğumu mu sanıyorsunuz ?

o zaman biraz  daha açık seçik konuşayım..

Servet ile Şöhret arasında ne fark var ?

Her servetli olan şöhretli mi ya da her şöhretli olan servetli mi ?

 

Kulağımı kutunun içine koydum.. yani işitme çihazımı kabının içine yerleştirsem

tüm kelamların girişine ambargo koymuş olmuyor muyum ?

 

Ama ben kelamsız ve iletişimsiz yaşamazsam bazıları da şöhretsiz veya servetsiz yaşamdan tat alamaz hale gelmişse benim ile onun arasında ne fark var ?

 

Kelama köle ve bağımlı olmak noktasında hiç bir ceşitlik kalmaz ve eşit oluruz.

 

Kelam deyince sadece yukarıda sayılanlar akla gelmez

 

Şunlar da bulunur:

 

Mürekkeb

 

Levha      KELAM       kalem

 

Mürettep

 

Eğer kalem mübelliği ve levha da muhatab haline gelmişse çağdaş kağıt ve kalem olan BELGESAYAR’I söz konusu ediyoruz demektir.

 

 

Hasılı

 

DNY

 

DİL

 

DYN

 

Bu üçü birbiri icinde perdelere sarılı soğan yumrusu gibidir.. sen de bunun cücüğüsün.. tabi sen varsan ben de varım ve ikimiz BİZ oluruz.. eğer istersen üstümüzde kat kat sarılı bu katları açabiliriz.. kat deyince katmanlaşma ve tabakalaşma ortaya çıkar o zaman şuurun (dilin) altındaki tabakalar (dünya)  ile üstündeki (din)  tabakaları açabiliriz.. amma önce gel şu ALT-ÜST sorununu çözelim.. böylece işe başlamanın yarısı başlamış olur..  ne demişler isimlerin değişmesiyle gerçekler  değişmez..  ve bu bizi şuraya getirir.. isimler ve gerçekleri bir birine bağlayan KAVRAMLAR.. işte hikmet, felsefe ve din.. bunun için vardır ve var olmayı sürdürecektir amma yeni bir DİL ile.. şimdi buna var mısınız ?

 

Varsanız da yoksanızda  sağlıcakla kalınız.

 

Osmanziya

 

Not: Beşeriyet nereden geliyor ve medeniyet nereye gidiyor ?

Bu kapsamlı soruyu sordunuz mu KELAM’I ucundan ve yatayından yakalamışsınız demektir.

Kelam ve kalem ile emel ve elem öyle bir iman ve ameldir ki ARADIĞIMIZ bu dördünün “lam”ı dır işte biz de bu anLAM’I açmaya çalıyoruz.. altına ve üstüne bakarak. Fakat yaşamı amaç edinen buna muvaffak olamaz. Çünkü o dil tarafından kullanılır.

 



Düzenleyen osmanziya - 13-Mart-2013 Saat 23:26
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk