Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: metafizik.. Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3486

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: metafizik..
    Gönderim Zamanı: 16-Nisan-2015 Saat 01:53

METAFİZİK VE PARAPSİK

20150416_131031_HARITA.rar



Metafizik ve parapsik demek fizik-sonrası ve psik-önce olarak çevrilirse.. bu ikili iki şekilde tasavvur edilebilir: Birincisi en altta "para" sonra psik.. psikten sonra fizik ve fizikten   sonra "meta" olmak üzere dörtlü UZUN bir liste düşünülebilir. İkincisi bir kibrit kutusu şeklinde. ön tarafı yukarıda fizik ve aşağıda psik bir düzlem farz edersek arka tarafından da yukarı meta aşağı para olan bir başka düzlem düşünebiliriz.. bu durumda fizik ile meta arasında "ara" bir alan.. ayrıca psik ile para arasında başka bir "ara" alan bulunur.. peki bu kibrit kutusunun yanlarındaki "ara" alanlar ne olacak ? Bu halde kafa iyice karışacak.. bunun için fizik ve psik arasında ince bir çizgi koyacağız. Şu da var ki bu ince çizgi hiç te gerçekçi olmayacak.. çünkü fizikten sonra BİO gelecek.. psikten sonra LOJİ gelecek.. böylece fizik ve psik orasında bio-loji bulunacak.. bu bildiğimiz ve okullarda okutulan bioloji değil.. lojjk yani mantık ilmi ile bioloji bileşiminden olan lojik-biolojik bir alan.. gördünüz mü esrar ve gizemli sadece fizikten sonraki ya da psikten önce alanlar olmuyor.. psik ve fizik arasında dahi SIR'lı bir alan var ve biz bunun farkında değiliz.. Yahu kardeşim her tarafımız nar ve nur ile seyir ve sır kaplamış ve kuşatmış.. istila etmiş ve yayılmış haberimiz yok.. her ne ise bu konulara şöyle dokunan bu günlük yazılarımı aşağıya aldım.. siyasetin tasasına ve ticaretin kaygısını düşmemişler için...
    

Rabb ve nefs'den sonra ENE dahi Yaratan ve Tanrı için kullanıldıktan selefilerin niçin MUHAKAME ve TEFEKKÜR'den kaçındıklarının sırrı anlaşılıyor. Eğer bir ölçü bulunmaz suistimal olasılığı büyüktür. Dil, san'at ve hikmet ile funun ve Hukuk etkinliklerimizde kullanılmasında bir sakınca bulunmamakla beraber DİN için kullanılmaya başlandığında çok DİKKATLİ olmanın gerektiği anlaşılıyor.. Özellikle İlahi isim ve sıfatlarda.. asar.. ef'al.. esma.. sıfat.. şuun ve zat (özne) mertebelerinde ki bunlar TAMAMEN dilsel tanımlar ve kavramlarıdır. Protogorasın dediği gibi her şeyin ölçüsü insandır. Rabbini bilin nefsini bilir.. nefsini bilen rabbini bilir söylemi bunun başka bir söylemidir.. İnsan suret-i rahmandır.. anlatımı gibi bu gibi MÜTEŞABİH konuları MUHKEM konularla karıştırmama UYARISI yapıldığı halde ne yazık ki diz boyu cehalet ve dünya dolusu dalalet akıl fermanı dinlemiyor.. Özellikle elim.lam.mim sırrı taşıyan hem hukuk suresi BAKARA hem bilim suresi ALİ İMRAN ortasında yani ali imranın baş sayfasında yer alan TEMEL DİN METODOLOJİSİNE aykırı hükümler verilerek "muhkem"liğin zedelenmesi doğru değil.. genelde namaz.. oruç.. zekat.. haram.. helal gibi hukuksal ayetler muhkem ve kesin ve belirli ve fakat metafizik konuları işleyen bilimsel ayetler ise müteşabih ve yaklaşık ve belirsizdir.. Bilimsel gerçeklerin evrimle ilerlemesi nazara alındığında bilimsel konuları müteşabih ve şüpheli saymak bu en isabetli yöntemdir. Bunlar doğru ve gerçekleğini kanıtlayıp öyle gelsinler.. biz başta kuşkulu hükmünü verelimde.. Bilim konuların deduktif ve indüktif de olsa müteşabih ve analoji bulunduğu.. din konularının teşbihli olduğu ve metafor yapıldığı asla unutulmamalı.. Evet, hakikati hikaye etmek kolay olmadığı gibi hikayenin hakikatini ortaya koymakta zordur..   Hasılı ilm-i usul-i dinin şu zirve hükmü aklımızdan çıkmamalı: "Akıl ve nakil tearuz ettik akıl asıl itibar olunur nakil tevil edilir lakin akıl da akıl olsa gerektir. Nitekim düşünce tarihinde aklın ölçüsünün saptanması yolunda felsefe alanında Aristo.. Descartes ve Kant metodolojileri, akl-ı salih ve lisan-ı salim ile birlikte eğer NAKL-I SAHİH ölçütü de nazara alındığı zaman, din içinde geçerli kılınabilir. Yeter ki bu iş yapanların kalbi selim olsun.
Tefekkür edilir.. MetaFizik'e yönelip Tanrısal yol açılınca Ateistler metafizik yapıyorsun diye suçlarlar.. Tefekkür yaparsın FhilaSophia'e dönüp Özgürlüğü yönelince Teistler Felsefe yapıyorsun diye suçlarlar.. Aslında ister günlük bilgi ve bilimsel dil.. ister felsefi dil ve dini bilgi olsun her ikisi arasında HİKMET bulunur.. içerikli olursa dil, bilim, felsefe ve din olur.. içeriksiz olursa bu biçimsel düşünme ve düşünceye tahmil edip karşılamalı yükleme yapmaya.. tahkim edip karşılaştırmalı Yargılama yapmaya.. yani işaret ve delalet aracılığı ile bilgi edinmeye HİKMET denilmesi gerektiğini düşünüyorum ki bu aşkın düşüncenin adını yöntembilimsel analiz koydum. İşaret ve göstergelerin çevirisi (tercümesi) ve delalet ve görüngülerin evirisi (tevili) ile elde edilen bilgi ve buyruklar dolaylı ve aracılı olduğundan dilde.. bilimde.. felsefede.. dinde tefsir ve yorumlama.. tefekkür ve "felsefe" yapmak kaçınılmaz görünüyor.
Azizim.. mutlak / salt / absolut.. ister gerçek ister doğru için kullanılsın.. kaçınılmaz olarak koşulsuz ve kurtulanmaz olarak kuralsızlıktır.. anlaşılmaz.. ancak onu anlamak için DAİRE modeli kullanırım.. merkez çevreye istila edip yayılma ile merkezden çevreyi kuşatıp ihata etmek üzere iki "hareket"ini ayırdım.. temsili bi tanımda kuşatmaya VACİB.. istilaya MÜMTENİ adını verdim.. malum.. makullerin en makülüne vacib.. muhallerin en muhaline de mümteni adı veriliyor
Saygı değer kardeşim.. müteal yani aşkın.. mutlak yani salt demek değildir.. Eğer bir kavramın zıddını ve karşıtını bilmiyorsak ya de benzerini ve niddini o kavramı bilmiyoruz ve fark edemiyoruz demektir.. mütealin (aşkının) karşıtı mündemiç (içkin).. mutlakın karşıtı izafidir.. yani saltın zıddı görece ya da göreceldir.. başka bir örnek kutbinin karşıtı nisbidir.. bu konuları bilmek için profesör olmaya gerek yok.. esnafda olsanız maşaallah böyle MUHAKEME ettikten sonra elbette düşünüp öğrenebilirsiniz.
Rabb ve nefs'den sonra ENE dahi Yaratan ve Tanrı için kullanıldıktan selefilerin niçin MUHAKAME ve TEFEKKÜR'den kaçındıklarının sırrı anlaşılıyor. Eğer bir ölçü bulunmaz suistimal olasılığı büyüktür. Dil, san'at ve hikmet ile funun ve Hukuk etkinliklerimizde kullanılmasında bir sakınca bulunmamakla beraber DİN için kullanılmaya başlandığında çok DİKKATLİ olmanın gerektiği anlaşılıyor.. Özellikle İlahi isim ve sıfatlarda.. asar.. ef'al.. esma.. sıfat.. şuun ve zat (özne) mertebelerinde ki bunlar TAMAMEN dilsel tanımlar ve kavramlarıdır. Protogorasın dediği gibi her şeyin ölçüsü insandır. Rabbini bilin nefsini bilir.. nefsini bilen rabbini bilir söylemi bunun başka bir söylemidir.. İnsan suret-i rahmandır.. anlatımı gibi bu gibi MÜTEŞABİH konuları MUHKEM konularla karıştırmama UYARISI yapıldığı halde ne yazık ki diz boyu cehalet ve dünya dolusu dalalet akıl fermanı dinlemiyor.. Özellikle elim.lam.mim sırrı taşıyan hem hukuk suresi BAKARA hem bilim suresi ALİ İMRAN ortasında yani ali imranın baş sayfasında yer alan TEMEL DİN METODOLOJİSİNE aykırı hükümler verilerek "muhkem"liğin zedelenmesi doğru değil.. genelde namaz.. oruç.. zekat.. haram.. helal gibi hukuksal ayetler muhkem ve kesin ve belirli ve fakat metafizik konuları işleyen bilimsel ayetler ise müteşabih ve yaklaşık ve belirsizdir.. Bilimsel gerçeklerin evrimle ilerlemesi nazara alındığında bilimsel konuları müteşabih ve şüpheli saymak bu en isabetli yöntemdir. Bunlar doğru ve gerçekleğini kanıtlayıp öyle gelsinler.. biz başta kuşkulu hükmünü verelimde.. Bilim konuların deduktif ve indüktif de olsa müteşabih ve analoji bulunduğu.. din konularının teşbihli olduğu ve metafor yapıldığı asla unutulmamalı.. Evet, hakikati hikaye etmek kolay olmadığı gibi hikayenin hakikatini ortaya koymakta zordur.. Hasılı ilm-i usul-i dinin şu zirve hükmü aklımızdan çıkmamalı: "Akıl ve nakil tearuz ettik akıl asıl itibar olunur nakil tevil edilir lakin akıl da akıl olsa gerektir. Nitekim düşünce tarihinde aklın ölçüsünün saptanması yolunda felsefe alanında Aristo.. Descartes ve Kant metodolojileri, akl-ı salih ve lisan-ı salim ile birlikte eğer NAKL-I SAHİH ölçütü de nazara alındığı zaman, din içinde geçerli kılınabilir. Yeter ki bu iş yapanların kalbi selim olsun.

Deizmi seçmek İlginç bir çözüm değiiiil normal bir çözüm.. DİKEY ateist ile teist arasında YATAY doğmatik ve septizm arasında en orta.. en genel.. en yaygın çözümdür DEİZM.. Çağdaş merkez efendiciliktir.. Teizmdin.. ateizmden.. usananların barınacağı.. doğmatik ve septik kutuplarda savrulanların sığınacağı.. sakin bir yerdir. C. Nolan gibi artistik hikayeler yazma yerine takdis edilen bir SANRI'da dinlenmek insanı huzur verebilir.. en azından ölünceye kadar..


Peygamber Efendimiz (S.A.V.) buyurdu:
1- Azrail’in hediyesi.
2- Kabrin hediyesi
3- Münker ve Nekir’in hediyesi.
4- Mizanın hediyesi.
5- Sırat köprüsünün hediyesi
6- Malik’in hediyesi.
7- Rıdvan’ın hediyesi.
8- Rûhun hediyesi.
9- Peygamberinin hediyesi.
10- Rabbinin hediyesi..
Yani kabre giderken ve ölüme hazırlanırken boş gidilmez ve boşa hazırlanılmamış dedi bir arkadaşım dedim ki:
Her namazda ölünüz.. her zamanda olunuz.. her nizamda doğumuz.. her mizanda düğümüz.. doğum ve düğüm arasında düğünümüz oluyor.. olum ile ölüm arasında var oluşumuz bulunuyor.. böylece yok ölüş'ü tescilliyoruz.. cennet veya cehenneme kaydımız yapılıyor.. şakilerin seyyiatı ağır.. saidlerin hasenatı ağır.. öyle ise çağır bağır.. ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.. eteklerinde bir yığın yığın.. yoğun ve yeğin sararmış.. kızarmış.. kararmış yapraklar.. semaya bakacaksın ağlayarak.. kaderden kazaya geçecek ve atayı bekleyeceksin.. korku ve umut arasında sağlam yerde duracaksın..hadesten taharareti.. necasetten tahareti.. setri avreti.. vakti.. istikbali kıbleyi.. niyeti.. tahrimeyi.. kıyamı.. kıraatı.. rukuyu.. secdeyi.. kuudu.. dediğin yerlere hediye edeceksin secdeler ve kaideler senin elinde kalacak.. secdelerle cehenemden kurtulup kaiden ve orada söylediğin kelime-i şehadet ile cennete gideceksin vesselam.








Düzenleyen osmanziya - 16-Nisan-2015 Saat 13:11
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3486

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 16-Nisan-2015 Saat 13:16
Yukarıdaki RAR sıkıştırılmış dizinin içinde 27 tane tablo var.. kablolardan yapılmış.. yani ikili.. dörtlü kavram çiftlerinden oluşmuş bu kablolarla oluşturulur bu tablolar.. örneğin MİZAN-SIRAT kablosu önce mizanın sonra sıratın geldiğini gösterir.. bu kablonun MİZAN ucuna da tahrime ve kıyam kablosu bağlanmış.. namazın farz olan kurallarından on iki tanesi bu şekilde bağlanarak toplu bir anlam çerçevesi oluşturulmuş.. eğer yöntembilimsel analizi kullanmayı öğrenmişsek bunların HEPSİNİ BİRDEN görme şansımız olacak.. öğrenilmemiş.. kullanılmamış.. çalışılmamış.. alışılmamış ise hepsi karmaşık belki karışık bir görüntüden başka bir resim olmayacaktır.
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk