dedi.. dedim ki:

KADIN

Resim harika Ustad.. kadını sizden daha iyi tanıyana rastlamadım. Doga ve kadın bu resimde oyle butunleşmiş ki.. ancak doga ve kadına.. bir döne ve insan çizgisi de çekilmiş.. kadınin ayakları altındaki platform.. geriye kadının kocasina tapılacak karı olması ve çoçuklarina cennetin kapısı bulunması.. kaliyor.




KENDİM
Ben ve ten ile tin ve can...bunları hepsini bir birine karıştirak KENDIM diyecegin bir kimse "özne"si çıkarabilirsin. Hepimiz de öyle yapiyoruz zaten.

Ancak kendini tanimaya ve tanimlamaya başladiginda iş değişir.






İLGİLER
Bir arkadaşım demiş ki “Benim imza attığım kalbe kimse şiir yazamaz” demiş adam. “İlgilenmezsen roman bile yazarlar.” Dedi kadın.

Dedim ki; ilgiler öylesine dinamik ki onları sabit ve değişmez tutmak için gayret ister.. ancak ilginin ortaya çıkardığı bilgi, sevgi, saygı, hoşgörü, onur gibi yapılanmalarda alakalarda bizi kimlik ve kişiliğimizle biçimlendirir.
O zaman başka nesne ve kimselerle İLGİLENME sorunu KENDİMİZİ tanımaya dönüşür.
İşte bu noktada YBA "biz"im tanırlık ve tanıklıkla karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyar. İşte beni bu "biz" içinde arıyorum. Aksi halde kadın kendi derdin.. erkek kendi derdinde.. kendini bilemeden.

DAVİD WOLFE demişki
“Bazı insanlar büyük bir ev, hızlı bir araba ve çok azla para ister; diğerleri de bu tip insanlardan uzak durmak için ormanda küçük bir kulübe…”
Dedim ki: Bazıları.. ikisinden de uzak durmak ister..

Bir arkadaşımız, “Ölümden sonra bir hayat yok ise, Tanrı da yoktur” demiş
Dedim ki;
Tanırlık ve Tanıklık sadece TANRI söz konusu olduğunda değil her hangi bir sorunu tartıştığımızda bile söz konusu olan temelli bir önmeseledir.
Bizim var sayma ve yok sanma yetkimiz bulunuyor.. tanrı vardir ve tanri yoktur demek tanrı tanirlik (deistlerin) ve tanrı tanımazların ( ateistlerin) kabulu veya yadsımasıdır. Bireysel seçimleridir. Bu seçimlerde gereksinim ve arayışınin bir sonucu.. Nasa'nın yaptıgi moxi cihazi marsda oksijen uretiyor karbondioksitten oluşan marsta.. yani olan değil olmayan aranıyor.
Olmayan sonsuzlugu ve bulunmayan özgurlugu var sayanlar hatta "vardir" yargısinda bulunanların tanri'ya gereksinimi olmaz (yoktur) ve tanrı arayisı da bulunmaz. Özgürlüğünün ve sonsuzluğunun olmadığını bilenler Tanrı arar.

Diger taraftan tanrı konusu salt alana ilişkin inanç sorunudur. Bu da bizim hiçleme ve hepleme yetkisine ilişkin bir seçimimizdir. Dileyen maddeyi hiçler manayı hepler.. dileyen bunun tersini yapabilir.

Ozetle bu TANIRLIK konusu çözumlenmeden bu konuda sağlam ve sağlikli yargilama ve yukleme yapilamayacağını düşünüyorum. Ben altmış yıllık yaşam tecrübem ve gereksinimin yönlendirici ve araştırmamn yakınlaştırmasıyla   hem Tanrı taniyorum ve O'nun varligina ve birligine tanıgım.
Var sayma ve yok sanma yetisini saydım..
Hiçleme ve hepleme yetkisini saydım..
Bir de çokluk / azlık dünyasından söz edeyim:
Küçük bir halk.. küçuk bir emir ister..
Ufak bir ihdas.. ufak bir itibar ister..
Minik bir neticeye.. minik bir sebeb yeter..
Sagir bir hasıla sagir bir vesileyle olur..
Biz bu yasaya ( = ) eşitlik alanı ya da olanak dunyası ya da çokluk/azlık katmanı diyoruz.. bunun istisnalari da var.. örnegin kalıci ahiretin gecici dunyadan elde edilmesi gibi..
fakat YBA bu ikisinin arasinda kalir.. o öyle bir dil ortaya çikaracaktir ki bundan.. sANRI'ları insan olmaya çağiran yeni bir din çikacaktır.. ben bunun sevabini düşünuyorum da başkaca maddi ve manevi hiç bir çıkar ve yarar aramiyorum.
Üçkuyular İZMİR - 22.04.2021 22.31 [OZO]