Yıllardır esrar-ı şeriat olarak
Ubuduyet ve Rububiyet daireleri
Velayet ve Risalet vecihleri
olarak dillendirirdim..
Ancak bu bir kaç günde değişti..
Esrarı Şeriat..

Dinin gizemleri olarak ta çevrilebilir.. islamın gizemleri olarakta.. zaten Allah azze ve celle katında din islam değil midir ?

Yirmibirici yüz yılda bir bilgenin öğretileri İSLAM'IN SIRRI diye bir kitab bulunuyor Masamın üzerinde.. derleyen olarak M.BAYMAN konulmuş kitabın yazarı.. konu Hacı Kayhan Ahmed Efendi (1898-1998) nin hayatını ve ilmini ve faziletini anlatıyor. Nasib ise okuyacağım.. İmamı Nursi'nin dinin kuralları ve yasakları ile Hacı Kayhan DEDE'nin kaideleri ve şeriatı arasındaki farkı anlayacağım.. İnşaallah.

Dinnur YAŞAR


UCUBE


20220616_170429_UCUBE.rar

ucube dizini içindeki dosyalar:



Kendine verilen yetenekleri becerileri ve başarıları ile yetkiler haline getirebilen insanlar.. mal ve hizmet sunumu etkinliklerinden ve erdem ve yetkinlik serimi eylemlerinden elde ettikleri servet ve şöhret ve salatanat ile kendilerine o kadar güvenirler ki bu öz güven dediğimiz olumlu bir durumun garib bir sınavı haline gelir.

Çok şükür bize böyle bir hal olmadı ancak ancak YBA öğrenen, kullanan ve yararlanan kimseler giderek büyüse idi.. onun tanınırlığının ve yaygınlığının oluşturacağı ünün ardından, sıradan bir unutma ile kurtulamazdım bu kendine güvenmek sınavından..

Ucube.. acaib bir nesne.. bu kimseler içinde söylenebilir acib bir kimse.. özgünlüğün ve özgülüğün değişik bir hali.. garip ve tuhaf bir durum.. türlü ve çeşitli nesneleri satan dükkanlara TUHAFİYE derlerdi eskiden..

Kendine güven ile öz güvenin birbirine karıştığı bir duygu.. kimi seni kibirli sanır kimi de gururlu.. kendini beğenmek ile başkasına büyüklenmekten gayrı bir durumdur.

Tabloya bakarsanız riya ve fahrdan başlayıp .. riya ve sum’a ve ucubdan.. gurur ve kibire kadar giden bir yolculuk.. bu yolculuğu “ben”, “kendi”m çizdin.. benim kendimin çizdiği bu yol üç aşağı beş yukarı başkalarında uyabilir.. fakat bu dediklerimi daha güzel bir şekilde anlatabilir.. ta şirk ve küfre kadar giden bir yol ile.. sonuçta nefsaniyet ve enaniyet İNTİM sferimizde ve iç katmanlarımızda oluşan bir durum ki bunun başkaları tarafından bilinmesi ve tanınması.. ancak kendilerinde yaşadıkları ve duyumsadıkları ve duygulandıkları bir nesne ile olasıdır.
Örneğin sana riya yapıyorsun diyen adamın kendisinin riya yapması lazım.. yapmıyorsa bilemez.. tüm bunların hakkından gelen RUBUBİYETİNDE gösterdiğin haml ve hükümlerinde samiyet ve safiyet.. talep ve arzularındaki ciddiyet ve halisiyet bir UBUDİYET ile ortaya çıkan bir durumda ki bu durumda ULUHİYET ve UCUBİYET çizgisini tanırsın.

İstersen bu tanıdığını birde burada sunduğum tabloları versiyon sırasıyla yalından karmaşığı doğru inceliyerek imgele ve irdele.. belki kendi yanlışlarını ve benim yanlışlarımı değiştirecek ve düzeltecek ir şeyler söyleyebilirsin.
Bilgi, saygı, sevgi ve sağlıcakla kalınız
Osmanziya
16.06.2022 Erciş-Van


AYDINLIK
Hatanı kabul ettiğin kadar büyüksün.. çünkü mahlukatın sultanı insan deneme ve yanılma ile yürür.. o hatadan ders çıkarabildiğin kadar akıllısın.. çünkü akıl düşünme ve yargılama ile çalışır.. ve o hataya düzeltebildiğin kadar güçlüsündür.. çünkü geçmiş dün ve gelecek yarın kalan bu gün değiştirme ve düzeltme ve geliştirme ile ortaya çıkan bir adımındır.. bu işte başarın seni bir adım ileri atar.. böylece kendini bilen.. haddini bilen ve ne istediğini bilenlerden olursun.. işte bu demesi kolay lakin sağlanması olay ve gerçekleştirilmesi ay olan AYDINLIK ortaya çıkar. Yoksa yıldızları ve ışıkları ve bilgileri kafana doldurman aydın olmanı sağlamaz.. dedim kendime.. lakin dinleyen kim ?

FİRAK
Firkat ve ayrılığın acı vermesi kişinin hem nesne hem kimse olduğundandır.. kişinin anne ve babasından sonra kimliğine eklediği her kimse bir ilgi ve ip teşkil eder. Bu ipler ayrılık ya da büyük ayrılık olan ölümle koptuğunda yüreğini acıtır. YÜKSEK YOL bunu "Ya Bâki entel bâki" diye tedavi eder. Geçicilere kalıcı bağlanmak daha çok acı verir. Bu resimde gösterildiği gibi avuçta ateş tutmaya benzer. Ancak ademin kadr ederek acı vermesi de kaçınılmaz. Biz gençlikte olanları ve ele geçenleri fark ederek tanırız.. yaşlanınca olmayanları ve ayrılanları.. elden gidenleri.. kadir ve kıymetini bilerek ararız.
ALET
İslâm ve din ile pek bağı, derdi, ilişkisi olmayanların bir sloganı var.
"Dini alet etmeyin"
Din zaten alettir.
Araçtır. Din alet edilir.
Alet edilmezse bir işe yaramaz misyonunu tamamlamaz.
Aslolan insandır, hayattır.
Din de; iyi hayat yaşamanın, iyi insan olmanın, iyi toplum olmanın, adil devlet olmanın aletidir.
Dini alet edin.
Yoksa hesabınız zor büyük mahkemede
Yakup kanat.

Yakup Kanat'ın yaptığı bu guzel diyalektikteki fikir dogru ise herkesin iki ALETI var.. biri yuksek bir alçak.. Kanat birini söylemiş digerini söylememiş.. bana göre iki alet olur.. biri gıda biri gaye.. bunu genellestirirsek biri madde olur bir mana.. tumellestirirsek bir dunya olur oburu din.. boylece Kanat'ın demedigi alet ortaya çikar:DİN
Işte burada sorun şu ki herkesin aleti var ve bu birlikte nasıl kullanilacak ?
Işte burada size dunyayi belirleyen ve dinin tanimlayan UST aletten bshsedecegim:DIL
Dil.. diyalektik.. retorik.. anlam.. anlatim.. kötü ve kotuye kullanildiginda bu önce insani bozuyor.. insanda dini ve dunyayı.. bunu yaptigim INSANBILIMDE açik ve secik GOSTEREMEDIM.. çunku aletimi ve beynimi saglam ve sağlikli kullanamiyorum.






Düzenleyen osmanziya - 16-Haziran-2022 Saat 17:42