Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Din | |
YöntemBilim Forumu | Diğer | Din |
Konu: orta yol | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3416 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: orta yol Gönderim Zamanı: 17-Ekim-2020 Saat 09:48 |
EGLENME Funun (bilim) ve hukuk (fıkıh) ile san'at ve hikmet yaninda.. bu usul ve uslub ile tıb ve ahlak gibi oyun ve eğlence ile yolculuk ve dinlenme de bulunur. İnsanın ciddi etkinlikler gibi eğlenceli işlere de gereksinimi vardır. Sorun bunlarin nereden gelip nereye gittigini SORGULAMAYI düşunebilmek.. düşünuldugunde.. SAMIMI anlayabilmek.. anlaşildiginda.. CİDDİ inanabilmektir. UYGARLIK Paul Lafargue Çağımızın çalışma yüzyılı olduğu söyleniyor; aslında acının, sefaletin ve çürümenin yüzyılı.. DEMİŞ Uygarlığın bin bir yorumu vardır.. herkes kendi baktığı cepheden gördüğü gibi uygarlığın kendisinin de 16 yüzü vardır. Önemli olan çalışma, ürütme ve başarma dininde ne kadar başarılı, yararlı ve verimli olduğundur. HUYSUZ VIRJIN Kadın ve erkek bir madolyonun iki yüzüdür.. ancak böyle marazi bir şekilde bu ikilik şöyle bir birlikte görülünce soytrılıktan ya da iskambil kağıdı olmaktan başka bir işe yaramıyor. YURTTAN SESLER Yakup CENGİZ Bir zamanlar televizyon yok, smartfon hayal bile değilken radyoda acanslardan sonra arkası yarın, yurttan sesler beklenirken. DEMİŞ Demek ki radyo yokken arkası yarınlar daha canlı.. yurttan sesler daha diri çıkıyormuş. YAPITLAR Geçmişe dönük tarihsel eser.. geleceği yönelik teknik yapıt.. KULLANIM denilen bir faktöre bağlı.. eserler ve yapıtlar kullanım ve koruma dengesi içinde var oluşlarını sürdürürler ve sonunda bir FOSİL olarak kalırlar. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde bakanlık ve mahkeme ve belediye ve vatandaş dörtlüsü için olaylar cereyan eder. Bin doları aldığın bir bilgisayar beş yıl sonra on dolar etmez. Ancak yüz yıl sonra yine bin dolardan edecektir. Bin yıl olunca sanırım DOLAR (para) değeri yükselecektir. Sonuçta kullanım ve para geçici ZAMAN faktörüyle nesneleri ekonomik bir çevirime bağlı değiştirir. Ancak kalıcı olan bu mal ve mellerde yaptığımız emeller ve amellerdir. TAŞ DEVRİ MichelAngelo.. ile yani MİKAİL MELEĞİNİN SAHTESİYLE.. ve onun DAVUD Heykeliyle.. Kaba taş devri.. yontma taş devri ve sonunda "damar"lı taş devrini de geçirmiş bulunuyoruz. İnsanların bu heykelleri yapabilmesi için "ar" damarının çatlamış olması gerekiyor. Böylece artık sefehathanelere "dam"sız girilmez geldi.. geçen kırk yıldan sonra artık ne madam ne mösyö aranmıyor.. kadın ve erkek arasında farkı ortadan kaldırmaya çalışan bir İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ile karşı karşıyayız... BEYTULLAH BEYTULLAH.. her canlının beyti vardır.. Uexkull isimli Alman ÇEVRE kuramcısı fonkiyon çemberi adını verdiği dört faktör ile tüm canlıların bir EV'e sahip olduğunu söyler. Ev (ortam) ve Av (düşman) ile Eş (dost) ve Aş (Besin) den oluşan bu dörtlünün dikkatli düşünülürse bir KADER olarak belirlendiği ortaya çıkar. Takiyyettin MENGÜŞOĞLU'nun İnsan ve Hayvan Dünya ve Çevri adlı yapıtını salık veririm. Bizim Beytullah’ımız olan KABE, doğal arz yapısı ile doğal insan bedeni arasında bulunan YAPAY konutlarımızı temsil eder. Kabeyi kaldırırsan aradan insanların birbirlerine secde ettikleri yani birbirine hizmet ettikleri ortaya çıkar. ORTA YOL Teşekkür ederim.. ibretli bir öyküyü ögütlü bir uslubla anlatmışsınız. Allah azze ve celle ders alıp böyle kutsi topluluklar ve cemaatlar ve partiler ve şirketler oluşturmaya nasip ede.. Bizler bu gün çıktığımız MAGARALARI muhteşem MAGAZALAR'a çevirdik ve cazibeder AVM'lerimiz Camilerimizden daha kalabalık hale geldi. Ancak uygarlığımızın başında mağara bizim için önemli ve gerekli bir BEYT iken daha sonra tarımla araziye çıktık ve saray gibi evler inşa ettik. Başka bir yazıda şöyle demiştim: "BEYTULLAH.. her canlının beyti vardır.. Uexkull isimli Alman ÇEVRE kuramcısı fonkiyon çemberi adını verdiği dört faktör ile tüm canlıların bir EV'e sahip olduğunu söyler. Ev (ortam) ve Av (düşman) ile Eş (dost) ve Aş (Besin) den oluşan bu dörtlünün dikkatli düşünülürse bir KADER olarak belirlendiği ortaya çıkar. Takiyyettin MENGÜŞOĞLU'nun İnsan ve Hayvan Dünya ve Çevri adlı yapıtını salık veririm. Bu yedi UYURLAR konusunda çevrilmiş güzel bir filim de bulunuyor. Bu filimde Hristiyanlığın doğuş ve gelişme çok güzel bir şekilde ifade edilmiş, seyredilmesini tavsiye ederim. Dünyanın her yerinde böyle güzel topluluklar kurulur ve bazıları büyür ve evrensel hale gelir. Musa ve İsa ve Muhammed aleyhisselamlar böyle ZÜMRE’leerin ZAMİR’leri ile bu günkü semavi dinleri inşa ettiler. Semavi olmayan başka dinlerde var. Fakat hepsinin kökü İNSAN’dır. Beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği en yüksek bina İNSANİYETTİR.. ancak bunun unutulması ile, bu gün için birbirinden fazla bir farkı olmayan, diller ve dinler birbirine düştü.. en yüksek din olan İSLAMİYET ise bin yıldır uyuyor.. hele son üç yüz yılda donmuş bilimi ve durmuş hukuku ile var olmak ve ayakta kalma mücadelesi veriyor. İnşallah uyanır, ifrat ve tefritten ari hattı vasatı ve orta ve kısa ve doğru yolu buluruz. Bizim Beytullah’ımız olan KABE, doğal arz (yer küre) yapısı ile doğal insan bedeni arasında bulunan YAPAY konutlarımızı temsil eder. Kabeyi kaldırırsan aradan insanların birbirlerine secde ettikleri yani birbirine hizmet ettikleri ortaya çıkar." Diğer taraftan birde PLATON'un ünlü bir MAĞARA İSTİARE'si var ki kültürümüzde bunun üstünde bir METAFOR yapılmış değil. Ve ayrıca bu dinsel ve felsefî bu iki öykü bize BAŞKA BOYUT'ları da işaret ediyorlar. Bundan başka bizim BUYUK bir EVİMİZ olan ülkemizin ulusal kalkınmasını sağlayacak bilgi toplumu ve hukuk devleti ülkülerinin gerçekleştirilmesi ile sağlam ve sağlıklı kişisel gelişimi temin edebilecek bir ORTAM ortaya çıkarılarak ORTA YOL olan islama, insanlığı çelebilmek ve çekebilmek gerekiyor. Malikülmülk olan Allah azze ve celle bu orta yol olan sırat-ı müstakim'den ayırmasın. Amin. Aziz Kardaşım.. Yahudileri.. İsrail devletini ve Masonları birbirine karıştirmamak lazim. MASONLUK Ehvenişerr ilkesiyle surekli iktidar partisine binen sumsuk ve sunepe müslumanlar ilk kez GELENEKÇİ Erbakan ile bağimsiz parti kurdular.. sonuçta ortaya bu çizgide AKP çikti.. sümsuk ve sunepe muslumanlarin YENILIKÇİ çizgisi de GÜLEN cemaatini çıkardi.. 9 yıl ak takke ve ver külah gittiler.. ancak IKTIDAR işleri 300 yıl once yerel olmaktan çıkt kuresel olmuştu.. çunku bundan yüz yıl önce para kuresel olmuş ve bilim küresel olmuştu.. bugun artik dunyayı.. ULUSAL devletler sonuçta partiler degil KÜRESEL şirketler ve bunlarin sahipleri olan AILELER yönetir.. diyorlar.. inönü gibi demirel ve erbskanda masondur.. apo gibi feto ve reto da masondur.. mason olmazsan MAKAM alamazsin.. ancak mason olmak kotu bir eylem degil.. dil ya da din yerine veya emek yerine OZGURLUK idealine AĞIRLIK vererek bağli olmaktir. Dilini kötu ve kotuye kullanan insan ideolojisini de kotuye kullanir.. nitekim muslumanlar dini.. milliyetçiler dili.. marksistler de emegi kotuye kullaniyor.. partilerine paravana ve alet.. ideolijilerine paratoner ve bayrak yapiyorlar. Yahudileri.. İsrail devletini ve Masonları birbirine karıştirmamak lazim. Külturel yahudilik bir dindir ve bunun temelde bizim çağdaş muslumanligimizdan.. hatta hristiyanliktan buyuk bir farki yoktur. Siyasal yahudilik olan Israil devleti ise bizim devletimizin bir benzeridir. Ideolojik yahudilik olan MASONLUK soz konusu oldugunda onun Aguste COMTE vasitasiyle KANT’a dayanan.. aydınlanma vesilesiyle Humanizmaya dayanan.. köleliği kaldıran Amerika Devleti bağlantısıyla hurriyete dayanan ve nihayet sembolizmin “bulutsal” etkisine bağlı KURESEL bir “flu” gucu var ki sanirim bunun farkinda degilsiniz. Bu saptamaların benim MASON olduğumu göstermez. Ancak ideolojik haline gelmiş yeşil Müslümanlık, mavi Masonluk ve kırmızı Marksizm; kültürel özellikleri, nitelikleri, yararları ve başarıları ne olursa olsun totaliter bütünlüğü ve otoriter birliği ile insanlığın ve barışın başına bela olmuş manevi bir musibettir. Ali İmran Suresinin dördüncü ayeti buna işaret ediyor. Şimdi bu MMM, WWW olarak görünüyor. OSMANZİYA 17.10.2020 ÜÇYOL/İZMİR |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |